28 Nisan 2009 Salı

Amin, amin..

dünden beri elimdeki işler bir türlü bitmedi, biteceğide yok. bir kahve molası verdim bir yandan da yazayım...


Cumartesi: baba işte (ay sonu malum çalışması gerek:)). Biz evdeyiz. Hava sabahtan güzeldi kahvaltını bahçede çiçek böcek arasında sana yaptırdım. Çok mutlu oldun. Sonrası anne temizlik yaptı sen oyun oynadın kendi kendine. Arada bir benim işimede karışmadın değil yani. günlük ev işleri yemek faslı filan derken baban işten geldi. Sen nedense öğle uykusu uyumadın ve çok huysuzlaştın hatta huysuzluğun bana bulaştı. Baban bundan nasibini aldı. Sen niye ilgilenmiyorsun diye azar atıldı :D.

Pazar: Büyük teyzemiz hafta içi umre'den geldi. Onun dua'sı var. Senin ağzınla amin amin... Pisili Teyze'ye gidiyoruz. Erken'den yola çıktık. Çok kalabalıktı ve sana arkadaş yoktu çok sıkıldın. Yemeğini yedirdikten sonra seni uyuttum. Dua bitince uyandın :) Pisili Teyze'nin etrafında döndün biraz sevimlilik yaptın kendini sevdirdin :)) Sonra eve dönmek için yola çıktık. Sana da ne yapsak ta eğlendirsek diye düşünürken Röne Park'a gittik. Orada koştun eğlendin, ufak bir kızın uçurtmasına musallat oldun. Hava soğuk olduğundan fazla kalamadık ama hepimize iyi geldi.

24 Nisan 2009 Cuma

24 Nisan


-Bugüm ne kızım biliyormusun?
-ıı annemmmm..(mmm daha uzar)
-23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı...
-hıım yani benim bağyamım :))..yuppi

Sabah kalktığında penceredeki bayrağı görünce "oley bağyağım türk" diye sevindin annem. Hava çok soğuktu dolayısı ile dışarı çıkmadık. Zeten sen ve baban hafif kırıksınız daha beter olmamanız için evde takıldık. Bütün gün senin istediklerin oldu. Kendi çapında çocuk bayramı kutladın. Bende bir ara evdeki bilgisayarı açtım sözde bugün sen birşeyler yazacaktın ama nerdeee... Bilgisayar daha fotoğrafları yüklerken dondu kaldı daha sonrasına sabrım yetmedi zaten kapattım. Sense haberin olmadan küçükken oynadığın artık benim ilgini çekmeyeceğini düşünüp 6 ay önce kaldırdığım oyuncaklarını buldun. Ses etmedik bütün gün oynadın onlarla meğer ne çok severmişsin onları ne çok özlemişsin :)))
Buradan önce senin sonra bütün çocukların bayramını kutluyorum. Umarım bir gün hepinizin eşit şartlarda büyüyebileceği, mutlu olabileceği, bütün çocukların eğitim alabileceği, aç gezip açıkta kalmayağı bir dünya olur.

20 Nisan 2009 Pazartesi

Keyfimiz yok :(

Perşembe akşamı; sen bir yerde ben bir yerde..kafamıza göre takıldık.
Cuma akşamı; biraz yazıp çizdik, oyalandık.
Cumartesi; babanla bahçede oynadın. Arada yemeklerde bana uğradın. Akşam babanın arkadaşlarına gittik. Yine çok yakın değildik :(
...
Pazar; sahilde, park'ta geçti. Eve gelindi uyudun, yemek yedin (peşinde koştur koştur..) Pek oyun oynanmadı. Herkes kendi halindeydi. Anlaşıldığı üzere bu hafta yıldızımız kızımla barışmadı nedense? Üstüne gitmedim çünkü sonu kavga ile bitmeye başladı. Ne söylesem tersini yaptın. Çok kötü bir haftaydı..
Bugün pazartesi sabah telefonla konuşuyoruz "seni çok özledim annem" "bende işe gelicemmm". Ne demek oluyor bu. Anlamadım :( Bakalım eve gidince yıldızımız barışacakmı??


15 Nisan 2009 Çarşamba

Tamirci Bob

Yağmur'un başucu kitabı "Bob'un Kelimeler Dünyası"
Baş karakter Tamirci Bob ve arkadaşlarının başından geçen maceralar. İçerisinde sayılar, kelimeler, şekiller, renkler, zaman, haftanın günleri mevsimler var. Biz yaklaşık 4-5 aydır önce bu kitaba göz atıp öyle uyuyoruz.
Tabi ki uyuması bu kadar kolay değil :( uyumamak için birden bire karnı bile acıkabilir pilav, makarna isteyebilir.
Masal kitaplarıda var ama Tamirci Bob'un yeri bir başka onda. Çok seviyor. Resimlerin üzerine anlattığımız hikayeleri o kadar benimsemişki yeni bir şey eklediğimizde "ıı ıı annem" diyor ve düzeltiyor.
Her yerde bakıyoruz ama Tamirci Bob'un yeni kitabını bulamadık. 2 yaş sonrası için tavsiye edilir.

13 Nisan 2009 Pazartesi

Ne yaptık bu hafta sonu..

Cuma öğleden sonraları bir sevinç kaplıyor içimi...
Sebep ne peki?? Küçük kızım :) Hafta sonunda sevinçle girerken bugün pazartesi bir o kadar üzgünüm. Hafta sonları yanından ayrılmasamda her işimin içine seni katsamda senin oyunlarına kendimi soksamda her pazartesi yine bir özlemle kendimi masamda buluyorum. (cuma gelse bir an önce..)
Eee ne yaptık bu hafta sonu..

Cuma akşamı ertesi günün tatil olmasının rahatlığı ile Hatiş’lerde daha çok oturduk hatta ortalığı dağıttık..Elimize geçen bir koli (kullanılmayan) ile kapakları kesip sana dolap yaptık sende hemen ufacık tencerelerini tabaklarını sıraladın dolaba.. Sonra birde tuturdun eve götürücem diye..Onuda aldık evimize geldik.. Resim de çektik ama dayının fotoğraf makinesinde kaldı.
Cumartesi öğlen gibi babaannen'deydik. Bizim dışarıda işimiz vardı. Babaannen sana baktı. Deli gibi yoruldun yedin içtin ama uyumadın bu sefer. Nedense??? Eve dönerken arabada uyudun eve çıkarırken hafif uyandın “seni istiyorum annem” dedin. Vee uyudun bende işlerimi bitirip yattım seninle. Sarmaş dolaş uyuduk, senin mis kokunla.

Pazar sabahıda erken kalktık bugün de önemli bir gündü. Biz kahvaltı yaparken uyandın. Gelip seninle yatak keyfi yaptım ki sinirli olma. Sonra gülerek kalktın. Kahvaltı; bana göre çok az babana göre zorlama açıkınca yer tarzında geçti. Ben üzüldüm peşinde koşturdum oyunla filan biraz daha yedirdim. Sonra hazırlandık saat 1 gibi anneannenler, deden, dayın ve teyzenle buluşup teyzenin müstakbel kayınvalidelerine gittik. Sarıyer Bahçeköy’de orman içinde çok güzel bir eve ve insanlara gittik. Çok güzel ağırlandık. Sen ise ortalıkta bakacak karıştaracak çok şey varken uyumak istemedin. Ve uykusuzluğun saat 5’e yaklaşırken artık huysuzluğa dönüştü. Zaten kalkma vaktimizde geliyordu. Görüşmek üzere deyip ayrıldık. Bu görüşme ilk'ine nazaran daha rahat, içten, samimi oldu.
Kızım arabaya biner binmez uyudu. Uykusu evdede devam etti. Saat 20:30’da kalktı yemeğini yedi. Biraz Tigger&Pooh seyrettik. Bir odasında bir salon’da oyun oynadık. Ve sonrası ben koltuk’ta sızdım :)) Bir ara yanağımı o küçüçük dudaklarla öptü ıslak ıslak. O öpücük beni hafta sonu'na taşıyacak :D

8 Nisan 2009 Çarşamba

Bi anneye, bi babaya, bi daha anneye..

Bir anne-baba için bundan daha mutluluk verici ne olabilir?? Ufacık meleğimiz büyümüş arabadan inip eve giderken bahçeden bize çiçek topluyor. Bi anneyeee, bi babayaaa, bi daha anneyee..böyle devam ediyor. Bense onu izliyorum çiçek toplamasını..dünya durdu sanki o minicik eller çiçek topladı. Hiç bitmeseydi o an. Hepsini saklıyorum çiçeklerin oradan buradan cüzdanımdan çıkıyorlar. Gün içinde bana süpriz oluyorlar, motive ediyorlar beni :))


Bu fotoğrafı neredeyse 1 sene önce çekmiştim. Park'ta. Dün akşama ait bir resim olmayınca bende ne kadar büyüdüğünü görmek için resimlerine baktım. Geçen sene ben sana çiçek koparıp veriyordum, şimdi ise sen bana. Daha nice güzel günlerini görmek dileğim kızım..

2 Nisan 2009 Perşembe

"beni anneme götürün lütfen lütfen.."

Dün akşam canım kızım anneannesinde kaldı. Bizim yokluğumu farketmemiş bile.
Eee dedesi var ya onunla oyun oylayan bize bakar mı? İşteyim çalışıyorum anneannen'le konuştum akşam ne yaptı diye? Uykusunun aralarında (daha önce hiç yapmazdı) kalkmış "beni anneme götürün lütfen lütfen" diye uyku arasında sayıklamış. Ben iş'te yıkıldım şimdi akşam olmuyor :( Halbuki bende evde kızım diye sayıkladım :(

Dedenin de kıymetini bilelim Türkiye-İspanya maçını bırakıp geldi yanına sen mutlu ol diye birtanem.