
26 Aralık 2011
Yeni bir yıla girerken

16 Aralık 2011
Antakya'dan, Sivas'tan, Antep'ten, Mardin'den

12 Aralık 2011
Bugün kuşlar kadar hafif ve özgür olmak istiyorum

09 Aralık 2011
Gökyüzü ve yolculuk

07 Aralık 2011
Kabak kabak ballı kabak

05 Aralık 2011
Bu hafta Gaziantep'teyiz

29 Kasım 2011
Var mı ev kahvaltısı gibisi

*
Bu hafta yine çok renkli bir bölüm izleteceğiz size. Ben de heyecanla bekliyorum. Maşukiye ve Yanıkköy'de yaptık çekimlerini. Abaza ve Çerkes peynirleri mi, Japon elmaları mı, Çerkes yemekleri, el işleri, müzikleri mi... Bakalım beğenecek misiniz? Çarşamba 20:00'de, Kanal 24'te.
14 Kasım 2011
Bu hafta Kayseri'deyiz

Yanda fotoğrafı görülen tatlının adı "nevzine". İnternette Başkan Obama'ya bile sunulan (ben de yeni öğrendim) nevzine tatlısı ile ilgili pek çok bilgi var. Şimdilik sadece şerbetinde pekmez olduğunu ve çok lezzetli olduğunu söyleyeyim. Gerisini arzu ederseniz programda görebilirsiniz. Çarşamba 20:00'de, Kanal 24'te... (Televizyondan izleyemeyenler kanalın web sitesinden canlı olarak izleyebilirler.)
12 Kasım 2011
Rüzgar gibi

Şimdi yeniden hafifleme zamanı. Son zamanlarda beni ekranda ve canlı olarak gören herkes farkı farkediyor, "aaa sen hiç ekranda göründüğün gibi değilmişsin" diyor. Ne yazık ki ekran insanı en az 5 kilo fazla gösteriyor. Ha tabii bu demek değil ki fazla kilom yok, olmaz mı, var elbet. İşte şimdi onları vermeye -yeniden- başlama zamanı. Bu yazı için fotoğraf ararken yanda gördüğünüz salatayı buldum. Tarifini size verebilir miyim bilmiyorum. Versem yapabilir misiniz onu da bilmiyorum. Yeşil Papaya Salatası bu. Tayland'ın en sevilen salatalarından. Yapabilir misiniz demem yeşil papaya bulup bulamayacağınızı bilemediğimden. Ben bulabilirim belki, ne de olsa Antalya'ya çok yakın bir yerde yetiştiren birini biliyorum ama ya siz? Tropik meyvelerin satıldığı ülkelerden birinde yaşıyorsanız yukarıda verdiğim linkteki tarife bakarak deneyebilirsiniz. Çok lezzetli bir salata. Evvelki yıl Tayland'da bol bol yediğim salatayı geçen baharda NY'daki bir Tayland restoranında sipariş etmiş ve büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. Ya malzemeden ya da şişirildiğinden, öyle aman aman bir tadı yoktu. Chiang Mai'deki bir gece pazarında, anne, baba ve ufak kızdan oluşan ailenin elinden yediğimin tadını anımsıyorum. Daha doğrusu o tadı hiç unutmadım. Yeşil papayanın taze tadı, kurutulmuş karidesin yoğunluğu, yer fıstığının çıtırlığı, misket limonunun ferahlığı, taze fasulye ve domatesin kattığı tat... Hepsi biraraya gelmiş ve müthiş bir birliktelik oluşturmuştu. Olsa şu anda, yine yerdim, büyük keyifle.
04 Kasım 2011
İyi dilekler

02 Kasım 2011
Bu hafta Kapadokya'dayız
Bu akşam 20:00'de, Kanal 24'te... Televizyondan izleyemeyenler için kanalın web sitesi: www.yirmidort.tv (Yayın saatinde canlı olarak bu adresten izlenebilir.)
Kapadokya'nın yerden, gökyüzünden, dağdan, bayırdan manzaraları, güzeller güzehttp://www.blogger.com/img/blank.gifli insanları, yemekleri... Bu haftaki bölümümüz çok renkli. İyi seyirler!
Kapadokya'nın yerden, gökyüzünden, dağdan, bayırdan manzaraları, güzeller güzehttp://www.blogger.com/img/blank.gifli insanları, yemekleri... Bu haftaki bölümümüz çok renkli. İyi seyirler!
30 Ekim 2011
Bu hafta Niğde'deyiz
Sevgili dostlar, komşular,
Kaç günlerdir yazamamışım, affedin. Niğde, Kapadokya ve Kayseri çekimlerimizi bitirip döndükten sonra 9 günlük bir geziye daha çıktım. Bu sefer kendim içindi (veya bir ön gezi diyelim). Geldim yine çekimler için yola çıktık. Dolayısıyla bir türlü fırsat bulamadım. Haftasonu kısmetse Antalya'ya varacağım. Gerçi bayram gelmiş olacak, olsun, yine de bir şeyler yazabileceğim. Anlatacaklarım olacaktır elbet. Şimdi çekime gidiyoruz ama bu akşam Niğde bölümümüzün tekrarı olduğunu hatırlatayım istedim. Niğde bağları olağanüstü güzeldi. Gelin birlikte gezelim, muhteşem Niğde yemeklerini birlikte
tadalım. 19:15'te, Kanal 24'te (televizyondan izleyemeyenler kanalın web sitesinden de izleyebilir hatırlatayım). Ayrıca önceki bölümler de yanda linki olak facebook sayfamızda, onları izlemek isterseniz bilginize sunmuş olayım. Çok güzel çok renkli çok umutlu bir gün diliyorum. Biliyorum zor zamanlar, kızgın, üzgün, acılı, öfkeliyiz ama biz yine de güzele, iyiye, umuda yoğunlaşalım ne dersiniz?
Kaç günlerdir yazamamışım, affedin. Niğde, Kapadokya ve Kayseri çekimlerimizi bitirip döndükten sonra 9 günlük bir geziye daha çıktım. Bu sefer kendim içindi (veya bir ön gezi diyelim). Geldim yine çekimler için yola çıktık. Dolayısıyla bir türlü fırsat bulamadım. Haftasonu kısmetse Antalya'ya varacağım. Gerçi bayram gelmiş olacak, olsun, yine de bir şeyler yazabileceğim. Anlatacaklarım olacaktır elbet. Şimdi çekime gidiyoruz ama bu akşam Niğde bölümümüzün tekrarı olduğunu hatırlatayım istedim. Niğde bağları olağanüstü güzeldi. Gelin birlikte gezelim, muhteşem Niğde yemeklerini birlikte
tadalım. 19:15'te, Kanal 24'te (televizyondan izleyemeyenler kanalın web sitesinden de izleyebilir hatırlatayım). Ayrıca önceki bölümler de yanda linki olak facebook sayfamızda, onları izlemek isterseniz bilginize sunmuş olayım. Çok güzel çok renkli çok umutlu bir gün diliyorum. Biliyorum zor zamanlar, kızgın, üzgün, acılı, öfkeliyiz ama biz yine de güzele, iyiye, umuda yoğunlaşalım ne dersiniz?
12 Ekim 2011
Bu hafta İğneada'dayız
Bu seferlik resimsiz olsa olur mu? Sadece bilgi için: Tak Sepeti Koluna bu akşam İğneada bölümüyle ekranda olacak. Kanal 24'te, 20:00'de. Her zaman olduğu gibi isteyenler yayın saatinde kanalın web sitesinden (www.yirmidort.tv) canlı olarak izleyebilirler. Muhteşem Yüzyıl izleyicileri ekran karşısına yarım saat erken otururlarsa bizim programı da keyifle izleyip sonra dizilerine geçebilirler. Bildiğim kadarıyla dizi program bittikten sonra başlıyor (bir değişiklik olmadı ise). Program tekrarı pazar 19:15'te. Anadolu'nun muhteşem güzellikte bağlarından güneşli ama rüzgarlı selamlar olsun tüm blog okuru dostlarıma!
10 Ekim 2011
Yarım saatiniz varsa huzur için

07 Ekim 2011
Hayat

04 Ekim 2011
Kayserili dostlar, yardımınıza ihtiyacım var!
Ektir: Kayseri için sizlerin de yardımıyla pek çok bilgi geldi. Yardım çağrıma yanıt veren tüm dostlara çok çok teşekkürler. Dilerim size güzel bir bölüm izletebiliriz.
*
Sevgili Kayserili blog komşularım, okurlar, dostlar. Önümüzdeki haftalarda Kayseri'de çekim yapıyor olacağız. Kayseri ile ilgili bize yardımcı olabilecek birileri var mıdır acaba aranızda? Şimdiden çok çok teşekkürler.
*
Sevgili Kayserili blog komşularım, okurlar, dostlar. Önümüzdeki haftalarda Kayseri'de çekim yapıyor olacağız. Kayseri ile ilgili bize yardımcı olabilecek birileri var mıdır acaba aranızda? Şimdiden çok çok teşekkürler.
03 Ekim 2011
Bu hafta Edirne'deyiz
Yeni yayın döneminde Tak Sepeti Koluna çarşamba günleri 20:00'de yayınlanacak. Tekrarı yine pazar günleri 19:15'te. Televizyondan izleyemeyenler yayın saatinde canlı olarak www.yirmidort.tv adresinden izleyebilirler.
*
Arkadaşlar aranızda Kayserili olan veya Kayseri'de yaşayan var mı acaba? Çekimlerle ilgili yardımını rica edeceğim. Bana yazabilir mi? (Yorum olarak yazabilirsiniz, e-posta adresi olursa yayınlamam.) Çok teşekkürler!
Biliyorum bu aralar tarif yayınlayamıyorum. Pazar gezilerimi de pek anlatamıyorum. Biliyorsunuz işte, bir koşturmacadır gidiyor. Mutlu muyum? Evet yorgun ama çok mutluyum. Beş yıllık yıpranıştan, içe dönüş ve ruhun karanlığından çıkış dönemi bu benim için. Doğru bildiğimi, iyiyi, güzeli, gerçek olanı anlatma fırsatı. Sulu sepken televizyon programları arasından sıyrılma şansımız var mı bilmiyorum ama bu toprakların gerçek emekçilerini, ustalarını, güzel insanlarını tanıtma şansı. Bir yandan da inanılmaz öğretici bir şey. Her an, ama her an öğreniyorsunuz. Bundan güzel ne var ki dünyada. Programı izleyen tanıdık tanımadık dost yüreklerin sevgisi, yüreklendirici sözleri nasıl merhem oluyor kalbime anlatamam. Edirne'deyiz. Arkadaşlarımız meydanda genel görüntüleri çekerken ben bir banka oturmuşum. Yanımda bir hanım var. Ona Edirne lezzetlerine dair bir kaç soru sormuşum. Hanım bana bakıp, siz Edirneli misiniz bir yerden tanıyor gibiyim dedi. Bilmem, belki programımızı izliyorsunuzdur dedim. Ah evet tabii dedi, çok seviyorum programınızı. Sonra şöyle bir yorum yaptı: "Sesiniz çok yumuşak ve dinlendirici." O sözü unutmam mümkün değil. Sanki ödül kazanmışım, öylesine mutlu oldum. Yorucu geçen bir günden sonra birilerini dinlendirebilmek veya ruhu üşüyen birini bir nebze olsun ısıtabilmek ne büyük onur.
*
Sizin Edirnenizin renkleri neler? Nesini seversiniz? Belki hiç gitmediniz Edirne'ye. Gitmediyseniz, görmediyseniz büyük kayıp. Hele de İstanbul'da yaşıyorsanız ve Edirne'yi hala görmediyseniz çok ayıp. İlk fırsatta bir haftasonu ziyaret edin. Biz sevgili Özlem'in önerisiyle Efe Otel'de kaldık. Türkiye'de ve başka ülkelerde pek çok otelde kaldım. Kiminden mutlu ayrıldım kiminden bir daha mı asla diyerek. Efe Otel'den ayrılırken, "sahibi ve çalışanları otelde konaklamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyor ve otel müşterisinin isteklerinin farkında," diye düşündüm. Zaten onların da sloganı, "kim demiş insanın evi gibisi yok diye." Hiç de haksız değiller. Efe Otel'de ben ev konforu buldum.
Her yerde olduğu gibi yine güzel insanlar tanıdık Edirne'de ancak bu sefer çok arzu ettiğim bazı şeyleri gerçekleştirme fırsatı bulamadım. Kentin geleneksel evlerinin bulunduğu Karaağaç mahallesindeki bir evin bahçesinde hanımlarla yemek sohbeti yapalım istiyordum mesela. Olmadı. Çok uğraştım ama bu isteğimi kabul edecek birilerini bulamadım. Bir de Edirne'nin ünlü iki lezzeti tava ciğer ve badem ezmesinin dışındaki lezzetlerini tanıtalım istiyordum. Bir şeyler buldum yine de ama onlardan kaçış mümkün olamadı. Benim için söyleşi yaptığımız herkes özel elbet ama Edirne bölümünde özellikle hatırlayacaklarım bize fotoğrafta gördüğünüz meyve sabunlarının yapımını gösteren Sürücüimiş ailesinin hanımları ile maket fayton yapımını anlatan Özcan Abacı. Özcan beyle sanayi bölgesindeki ahşap atölyesinde buluştuk. Onun dinginliği bana da yansıdı. Yaptığı işe öylesine aşık ki, ona saygı duymaktan başka bir şey düşünemiyorsunuz. Edirne bölümümüz 5 Ekim çarşamba 20:00'de Kanal 24'te. Bakalım izledikten sonra siz de benim hissettiklerimi hissedecek misiniz?
*
Arkadaşlar aranızda Kayserili olan veya Kayseri'de yaşayan var mı acaba? Çekimlerle ilgili yardımını rica edeceğim. Bana yazabilir mi? (Yorum olarak yazabilirsiniz, e-posta adresi olursa yayınlamam.) Çok teşekkürler!

*
Sizin Edirnenizin renkleri neler? Nesini seversiniz? Belki hiç gitmediniz Edirne'ye. Gitmediyseniz, görmediyseniz büyük kayıp. Hele de İstanbul'da yaşıyorsanız ve Edirne'yi hala görmediyseniz çok ayıp. İlk fırsatta bir haftasonu ziyaret edin. Biz sevgili Özlem'in önerisiyle Efe Otel'de kaldık. Türkiye'de ve başka ülkelerde pek çok otelde kaldım. Kiminden mutlu ayrıldım kiminden bir daha mı asla diyerek. Efe Otel'den ayrılırken, "sahibi ve çalışanları otelde konaklamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyor ve otel müşterisinin isteklerinin farkında," diye düşündüm. Zaten onların da sloganı, "kim demiş insanın evi gibisi yok diye." Hiç de haksız değiller. Efe Otel'de ben ev konforu buldum.
Her yerde olduğu gibi yine güzel insanlar tanıdık Edirne'de ancak bu sefer çok arzu ettiğim bazı şeyleri gerçekleştirme fırsatı bulamadım. Kentin geleneksel evlerinin bulunduğu Karaağaç mahallesindeki bir evin bahçesinde hanımlarla yemek sohbeti yapalım istiyordum mesela. Olmadı. Çok uğraştım ama bu isteğimi kabul edecek birilerini bulamadım. Bir de Edirne'nin ünlü iki lezzeti tava ciğer ve badem ezmesinin dışındaki lezzetlerini tanıtalım istiyordum. Bir şeyler buldum yine de ama onlardan kaçış mümkün olamadı. Benim için söyleşi yaptığımız herkes özel elbet ama Edirne bölümünde özellikle hatırlayacaklarım bize fotoğrafta gördüğünüz meyve sabunlarının yapımını gösteren Sürücüimiş ailesinin hanımları ile maket fayton yapımını anlatan Özcan Abacı. Özcan beyle sanayi bölgesindeki ahşap atölyesinde buluştuk. Onun dinginliği bana da yansıdı. Yaptığı işe öylesine aşık ki, ona saygı duymaktan başka bir şey düşünemiyorsunuz. Edirne bölümümüz 5 Ekim çarşamba 20:00'de Kanal 24'te. Bakalım izledikten sonra siz de benim hissettiklerimi hissedecek misiniz?
Bir söyleşi
Halkbilimci memleketlim Ergün Veren'le yaptığımız söyleşi Bir Harf adlı sitede yayınlandı. Ergün beye beni bu söyleşiye layık bulduğu için teşekkürler:
http://www.birharf.net/e107_plugins/content/content.php?content.106
http://www.birharf.net/e107_plugins/content/content.php?content.106
28 Eylül 2011
Bu hafta Kırklareli'deyiz

Bu hafta size yine eğlenceli ve dilerim ki bilgilendirici bir bölüm izleteceğiz. Kırklareli'ndeyiz (ekteki "n" harfini koymalı mı koymamalı mı bir türlü karar veremedim). Bakalım beğenecek misiniz? 30 Eylül cuma 21:00'de, Kanal 24'te. Televizyondan izleyemeyenler kanalın web sitesinden yayın saatinde izleyebilirler. Her ikisini de yapamayanlar 2 Ekim pazar 19:15'teki tekrarı izlemeye çalışabilirler (her iki şekilde de olabilir).
22 Eylül 2011
Bu hafta Alaçatı'dayız

18 Eylül 2011
Yine kolayın kolayı...

15 Eylül 2011
Bu hafta Kuşadası'ndayız
Program tekrarının pazar 19:15'te olduğunu söyledim ama bu hafta basketbol turnuvası yayını nedeniyle pazar tekrarı yokmuş. Sadece pazartesiyi salıya bağlayan gece 04:15'te bir tekrarı var!
Bu hafta pek keyifliyim. Sizi Kuşadası'na götürüyorum. Belki bilmediğiniz yer değil. Belki defalarca gördünüz Kuşadası'nı ama eminim başka bir gözle gördünüz. Bir de benim gözümle bakın isterim, sizi sevdiğim insanlarla tanıştıracağım. Programda da duyacağınız gibi, Kuşadası'na gidiş nedenim Gürsel Tonbul. Yolu Kuşadası'na düşmüş olanlar muhtemelen Değirmen'de bir yemek yemiş, çiftlikteki hayvanları görmüşlerdir ama bir de Yerlim ürünlerinin üretildiği asıl çiftlik var, o farklı bir yerde. İşte biz oraya gittik, hummalı bir çalışmanın ortasına düştük. Sonra bir de su değirmeninde un öğüttük, o unlarla yapılan ekmekleri gördük, tattık. Kuşadası'ndaki çekimlerimizi bitirdikten sonra Kirazlı'yı ziyaret ettik aman ne güzel ne güzel. Gürsel hanım sağolsun, bizi harika insanlarla buluşturdu. Neler yaptık neler köyde. Anlatırdım ama o zaman izlemenin keyfi kalmaz. Bir de Bahtiyar amca var, o da günün sürprizi olsun. Ama fotoğrafı da söylemeli, o da Oleatrium'dan, çok, ama çok özel bir yerden. Program yine cuma akşamı 21:00'de, tekrarı pazar 19:15'te, Kanal 24'te. (Unutmadan, Facebook üyesi arkadaşlar eski bölümleri yanda linki olan (sepetin üzerine tıklayın) Facebook sayfamızdan izleyebilirler. Tunahan son olarak Ayvalık, Kazdağı ve Bozcaada bölümlerimizi yükledi!)

12 Eylül 2011
Dolma tenceresi değil çıfıt çarşısı mübarek

08 Eylül 2011
Bu hafta Çeşme'deyiz

(Fotoğraftaki ise Kumrucu Hüseyin'de tattığımız ünlü İzmir lezzeti boyoz ve onunla servis edilen fırında, susuz olarak pişirilen yumurta)
04 Eylül 2011
Salça yapmak

02 Eylül 2011
Bu hafta Urla'dayız

ödüller veriliyor. Biz de o gün şenliğin neşesine ortak olduk, şenliğe katılan üreticilerle sohbet ettik. Şenlikte tattığımız "külür" ekmeğinin peşine düştük sonra. Urlalı Serap hanım eskiden Kurban bayramlarının olmazsa olmaz lezzetlerinden külür ekmeğini hazırladı bizler için. Yine Urla'nın eski ailelerinden Kıpkıplardan Türkan teyze geleneksel bir Urla yemeği pişirdi: "Domat Aşı". Pelin Omuroğlu'nun çiftliğinde halis keçi peyniri ve organik çiftlik ürünleriyle muhteşem bir kahvaltı
yaptık, Urla Müzik Akademisi'nde kulaklarımızın pasını sildik ve antik çağlarda Ege'nin iki kıyısı arasında çalışan Kiklat kayıkları hakkında bilgi aldık. Urla'nın Özbek köyü kadınları cuma ve pazar günleri köy meydanında el emeği ürünlerini satıyorlar. Onlarla sohbet ettik. Bir de "kanto"ya katıldık. Kanto ne mi ola? Eh onu da programda izleyin. Bu hafta yine dolu dolu bir 35 dakika vaad ediyoruz
izleyenlere ve programın sonuna kadar izlemenizi öneriyoruz çünkü program sonunda izleyicilerimize bir sürprizim var.
Tak Sepeti Koluna bugün (2 Eylül Cuma) 21:00'de Kanal 24'te. Tekrarları aynı gece 01:10 ve cumartesi 20:20'de. Televizyondan izleyemeyecek olan izleyicilerimiz yayın saatinde kanalın web sitesinden canlı olarak izleyebilirler:
www.yirmidort.tv
Her zamanki gibi görüş ve önerilerinizi bize taksepetikoluna@yirmidort.tv adresinden yazabileceğinizi belirteyim (zaten bu hafta yazmak için özel nedenleriniz de olacak!?!?) Eski bölümleri izlemek, programla ilgili fotoğrafları görmek ve ayrıntılı bilgi almak için facebook sayfamızı ziyaret edebilirsiniz:
https://www.facebook.com/taksepeti
Gecikmiş olsa da iyi bayramlar!
26 Ağustos 2011
Bu hafta Bozcaada'dayız

Bekleriz.
(Not: Tire bölümümüz de Facebook sayfasına yüklendi. Izlemek isteyenler için:
https://www.facebook.com/taksepeti)
24 Ağustos 2011
Var mı ev gibisi

19 Ağustos 2011
Bu akşam 21:00'de
Kazdağı bölümünün yayın saati 21:15 olarak görünüyor ama bir kere başıma geldi, ne olur ne olmaz 21:00'de tv başında olmakta fayda var. Tekrarı cumartesi 20:20'de, Kanal 24'te.
16 Ağustos 2011
Bu hafta Kazdağı'ndayız
Şu anda fotoğraf yükleyememek ne kötü. Ruhsuz bir otelin lobisindeki bilgisayarı kullanmak zorunda olunca (benimkinden internete bağlanmayı beceremedim) fotoğrafsız bir yazı olacak. Evet bu hafta Kazdağı'ndayız. Size tanıtmak istediğimiz harika insanlar var yine. Yine lezzetler, yine el sanatları, yine dostlar, yine güzel insanlar... Ben hala Ayvalık bölümünü izleyemedim. Dolayısıyla nasıl olmuş bilmiyorum ancak beğenisini belirten dostların çokluğu doğru yolda olduğumuzun bir ifadesi galiba. Çok teşekkürler. Facebook sayfasına fotoğraf yüklemeyi (ve tabii buraya da) dönüşte sürdüreceğim. Programın yayın saatlerini biliyor herkes artık: Cuma 21:00. Tekrarı için kanalın web sitesine bakabilirsiniz, önceki haftalar pazar 18:15'te idi, geçen haftasonu 20:40'a alınmıştı. Ege'nin sıcak bir kasabasından (artık kentleşmiş gerçi ya) hepinize selam ve sevgiler.
12 Ağustos 2011
Bir rica
Gezgin bir arkadaşım için küçük bir ricam olacak sizden. Vakit ayırıp (sadece 30 saniye) yardımcı olursanız ben de Engin adına size minnettar kalacağım. Dünyanın tüm gezginlerine açık olan bir yarışmaya katıldı Engin Kaban. İlk 20'ye girenler finale kalıyor. Şu anda 23. sırada. Biraz oya ihtiyacı var. Şu adresten sayfasına girip "vote" tuşuna basacaksınız. Bazı e-posta adreslerini anında kabul ediyor, bazılarına konfirmasyon mektubu yolluyor, gelen e-postadaki "confirm" kısmına basacaksınız o kadar. Çok çok teşekkürler:
http://www.epicworldtravel.com/leaderboard.aspx?ID=152
http://www.epicworldtravel.com/leaderboard.aspx?ID=152
10 Ağustos 2011
Bu hafta Ayvalık'tayız
Bu hafta bölüm tekrarı pazar akşamı 20:40'a alınmış. Değişikliği ayrıca bildireyim istedim. Cuma kaçırıp pazar izlemek isteyen olursa diye.
*
Sabah 07:45. Poyraz var. Esiyor. Hem de soğuk soğuk esiyor. Deniz masmavi. Dalgalı ama olsun. Karşımda Kazdağı. Ağaçların arasından birazcık görüyorum. Çoğu insan henüz uyanmamış. Erkenciler de var tabii. Kimi kapılar açılıyor yavaştan. Gün başlıyor. Bense işe girişmeden önce (ki müjdeli günlerdeyiz, Mayam burada. Birazdan "halasııı" diye gelebilir) salim kafayla Ayvalık haberini vereyim istedim. Evet bu hafta Ayvalık'tayız. Programı açarken "Ayvalık'a her gelişimde beni dostlar karşılar" demiştim. Gerçekten de öyle olur. Her seferinde de yeni birileri eklenir dost dağarcığıma. Bu sefer de işte bu leblebileri yapan tatlı karı koca eklendi. Onlar hakkında fazla bilgi vermeyeceğim çünkü sürpriz olsun istiyorum. İkisinin de çok özel, çok güzel yürekli olduğunu ben söylemeden siz şıp diye anlayacaksınız, görür görmez. Ve yaptıkları işin ne kadar saygıyı hak ettiğini, alın teri denen şeyin ne kadar önemli olduğunu, onları görünce bir çoğumuzun aslında ter dökmeden para kazandığımızı fakat doğrusunun onların yaptığı olduğunu da anlayacaksınız. Ayvalık'ta gerçekten çok güzel dostlarım var. Onların bir çoğunu göreceksiniz zaten. Cuma 21:00'de, Kanal 24'te. Tekrarı bu hafta yine cuma gecesi 02:15 sanırım. Pazar 18:15'te de var. Televizyondan izleyemeyenler yayın saatinde kanalın web sitesinden izleyebilir demiştim. Bir de facebook sayfamız var, ona da yandaki linkten girebilirsiniz zaten. Oraya da eski bölümleri yüklüyor arkadaşlarımız. Ben bir kez de buradan emeği geçen, destek veren, yorum yapan, izleyen, eleştiri ve önerisini, beğenisini ifade eden herkese teşekkür edeyim ve işimin başına döneyim. Siz Ayvalık bölümünü izlerken biz yeni bölümlerin çekimi için yola düşmüş olacağız, şans dilekleriniz yanımızda olsun ne olur.
*

05 Ağustos 2011
Bu hafta Tire'deyiz

Son bir not: Tire'de bulunduğumuz süre içinde yardımlarını esirgemeyen, her sorumuzu sabırla yanıtlayan, bize yardımcı olacak kişileri bulan, onlarla görüşmemizi sağlayan Lütfi Çakır'a teşekkürler.
02 Ağustos 2011
Yaz, sıcak, açlık, tokluk, hırs, talan

28 Temmuz 2011
Ölmez ağaçla merhaba

Bu güzelim zeytin ağacının fotoğrafını Küçükkuyu'daki Adatepe Müzesi'nin bahçesinde çektim. Zeytine neden ölmez ağaç dendiğini bir kez daha anladım bu manzarayı görünce. O hep küllerinden doğuyordu. Yaşama, doğaya, güzele, iyiye olan inancım pekişti bir kez daha. Yüreğim sevinçle doldu. Hüzünlendim de kimi zaman. Bir sürü hikaye, anılar, kucaklaşmalar... Hem çok şey var söylenecek hem de belki hiç. Hani bazen fotoğraflar ve görüntüler anlatsın deriz ya bizim yerimize, öyle işte. Ben şimdilik sizi bu fotoğrafla başbaşa bırakayım. On gün sonra evdeyim ya, hiç değilse bir gün mola vereyim, sonra yine başımı işlere gömeyim. Yapacak çok şey var çünkü. Ah tabii bir de duyurum var. Tak Sepeti Koluna'nın 3. bölümü Fethiye ve civarında çektiğimiz görüntülerle 29 Temmuz Cuma akşamı 21:00'de Kanal 24'te olacak. Tekrarları önceki haftalarda olduğu gibi: Cuma gecesi 02:15, Pazar 18:15 ve Pazar gecesi 04:15'te. Televizyondan izleyemeyenler yayın saatinde canlı olarak www.yirmidort.tv'den izleyebilirler. İlk hafta sağolsun dostların mektupları şenlendirdi e-posta adresimizi ya sonrasında facebook sayfamıza yorum yapmak daha kolay geldi sanırım. Hani belki vakit ayırır, görüş ve önerilerinizi yine paylaşırsınız diye e-posta adresimizi hatırlatıyorum: taksepetikoluna@yirmidort.tv
İzleyen, sevgisini, beğenisini, eleştiri ve önerisini paylaşan tüm dostlara sonsuz şükran ve sevgiyle.
Bir de not: Cuma akşamı izleyeceğiniz Fethiye bölümü benim ilk programcılık deneyimim. 20 Haziran akşamı başlayan yolculuk ile Fethiye'ye varmamız sabahın 5:30'unu bulmuştu. O gün bir kaç saatlik uykuyla ilk çekimlerimizi yaptık. Yönetmen arkadaşım da, kameraman arkadaşım da yaptıkları işin eğitimini almıştı ya ben hiç eğitim almadan kamera karşısında buldum kendimi. Sonraki gün ve çekimlerde onların yönlendirmesi (ve sabrıyla) yavaş yavaş bir şeyler öğrendim, tecrübe kazandım ya isterim ki bu bölümü bir acemi sunucunun elinden çıktığını bilerek izleyin.
18 Temmuz 2011
Her telden

Son hafta biraz da bahçe bakımıyla geçti. Ot yoldum, çapa yaptım. Biberler ve kabaklar ürün vermeye başladı. Hatta kabaklarla bir yemek bile yaptım. Patlıcanlar ve domatesler çiçekte. Döndüğümde üzerlerinde miniminnacık patlıcanlar göreceğim sanki. Bir kaç minik domates de var, büyümekte olan. Kiraz domateslerden de yedim bir kaç tane. Oysa çok geç kalmıştık dikim için. Yine de doğa bütün işbirlikçiliğini gösterdi, biraz yardımla (sulamak, çapalayıp otlarını yolmak gibi) mucizesini gösterdi. Kayısı ağacımız bu sene ne çok kayısı verdi yine. Heyhat, çoğu dallar çok yüksek olduğu için ancak ulaşabildiğim dallardakileri merdivene çıkarak topladım, komşulara dağıttım. Kalanları döküldükçe içim acıyarak toplayıp attım. Geçen gün Ayvalık Pazarı'nda domates biberi (veya kambe biber, kamber biber) bulup aldım, onunla bir güzel biber kavurması yaptım. Bir de bahçe kabağından bolca doğrayarak bulgur pilavı. Bulguru bizim pazardan almıştım. Yağsız tuzsuz haşladım. Kabakları ayrıca, yine az yağda, tane kimyon, soğan ve sarımsak ekleyerek kavurdum, ikisini buluşturdum. Sonunu bugün yedim. İşte böyle yaz havadisleri. Sizi bu güzel çiçeklerle başbaşa bırakarak şimdilik hoşçakalın diyorum. Programla ilgili bilgileri Facebook sayfamıza yükleyeceğiz elimizden geldiğince. Yan taraftaki linkten ulaşabilirsiniz. Fotoğraftaki çiçeklerin hikayesini ise bu cuma günü 21:00'de yayınlanacak olan yeni bölümümüzde öğreneceksiniz. Yeniden görüşünceye dek kalın sağlıcakla.
15 Temmuz 2011
Tak Sepeti Koluna geçen haftaki bölümüyle
Sevgili dostlar,
Bu akşam Bodrum ve Milas'ta çektiğimiz bölüm yayınlanacaktı ancak dün 13 askerimiz şehit olunca içinde düğün görüntülerinin olduğu bir programı yayınlamanın uygun olmadığını düşünmüş kanaldaki yöneticiler. Saldırıda ölen askerlerimize rahmet, geride kalan yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyor, bu değişikliği anlayışla karşılamanızı rica ediyorum. Ben de montajlanmış halini görememiştim bu bölümün. İzlemek için bir hafta beklemek durumundayız, üzgünüm. Programla ilgili gelişmeleri buradan, facebook sayfamızdan, twitter hesabımızdan izleyebilir, programla ilgili görüş ve önerilerinizi taksepetikoluna@yirmidort.tv adresine bildirebilirsiniz.
Bu akşam Bodrum ve Milas'ta çektiğimiz bölüm yayınlanacaktı ancak dün 13 askerimiz şehit olunca içinde düğün görüntülerinin olduğu bir programı yayınlamanın uygun olmadığını düşünmüş kanaldaki yöneticiler. Saldırıda ölen askerlerimize rahmet, geride kalan yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyor, bu değişikliği anlayışla karşılamanızı rica ediyorum. Ben de montajlanmış halini görememiştim bu bölümün. İzlemek için bir hafta beklemek durumundayız, üzgünüm. Programla ilgili gelişmeleri buradan, facebook sayfamızdan, twitter hesabımızdan izleyebilir, programla ilgili görüş ve önerilerinizi taksepetikoluna@yirmidort.tv adresine bildirebilirsiniz.
12 Temmuz 2011
Basit bir yaz yemeği

Bir not: Programı izleyen, kanala veya bana mektup yazıp görüşlerini bildiren tüm dostlara bir kez daha teşekkürler. Biliyorum siz mükemmeli istiyorsunuz ama ne olur bana biraz zaman tanıyın. Ekranda göründüğü gibi değil çekimler. Zor ve yorucu ve çok detaylı. Yavaş yavaş yerine oturacak her şey ve ben karşımda sahiden sizler varmışsınız gibi, en doğal halimle ekran karşısında gülümseyebileceğim. Ama biraz zaman.
10 Temmuz 2011
Kirazoğlu Süleyman

Bir not daha: Nedenini bilmediğim bir sorun yüzünden programın sayfasından gönderilen e-postalar yerine ulaşmıyor. Programı izlediyseniz ve yorumlarınızı yazmak isterseniz (ki ben çok isterim yazmanızı), doğrudan taksepetikoluna@yirmidort.tv adresine yazar mısınız? Teşekkürler.
*
İzlediyseniz Süleyman amcama bayılmışsınızdır eminim. Aslında hikayesini anlatmıştım çekimlerde ya uzun diye kestiler o kısmını. Burada anlatayım. Süleyman amcayı 12 sene önce, Muğla Pazarı'na gittiğimiz bir gün tanıdım. Bademlerinden tattık, aldık, sohbet ettik. O gün bana 2 badem verdi, "kızım bak bu bademlerde allahın kelamı yazıyor" diyerek. Üzerindeki girintiler Arapça yazı gibiydi. Öyledir değildir, orasında değilim ya o bademleri bir arkadaşımın bahçesine ekmiştik. Sonra ne oldu bilmem ya ben Süleyman amcanın hikayesini hiç unutmadım. Bir kaç kişiye sordum, internette aradım falan ama ulaşamadım. Çekimlerden önce Muğla Belediyesi'ni aradığımda Süleyman amcayı da sordum. Meğer oradaki arkadaşlar tanıyormuş. Hala her hafta pazara geliyor dediklerinde öyle sevindim ki! Siz gelin pazarda buluruz merak etmeyin dediler. Belediyeden Tümay beyle buluşup gidecektik pazara ya belediyeye vardığımızda beni bir sürpriz bekliyordu. Süleyman amcanın oğlu oradaydı. Onunla tanıştığıma da çok mutlu oldum. Çıkıp pazara doğru yürürken de torunu Süleyman'la tanıştık. Muğla küçük yer diyorlar, öyle hakikaten. Ama çok güzel dostlarımız oldu Muğla'da, çok seviniyorum. Yayına çıkaramadık ama Muğla'da Güz Baharı adlı kitabın yazarı Tülay hanımı da, 157 yıllık yayla evinin sahibi Fettah bey ve eşini de çok sevdim. Onları yeniden ziyaret etmeyi çok istiyorum. Bakalım ne zamana kısmet olacak?
08 Temmuz 2011
Bu hafta Muğla ve Akyaka'dayız
Sepetim ve ben bu hafta Muğla ve Akyaka'dayız. İzlemek isteyen tüm dostlarımızı bekliyoruz. Muğla Pazarı rengarenk, Muğla mutfağı da öyle. Geleneksel lezzetler, akvaryum gibi sular, kazlar, balıklar, yaylalar, muhteşem bir kent dokusu, eski sokaklar... Bunlar ve daha fazlası için sizleri bu akşam ekran başına davet ediyoruz.
Tak Sepeti Koluna
8 Temmuz 2011 Cuma
21:00
(Tekrarları: Bu gece 02:15, Pazar 18:15 ve Pazar gecesi 04:15'te)
Televizyondan izleyemeyenler kanalın web sitesinden izleyebilir:
Kanal 24
Programa e-posta göndermek için:
taksepetikoluna@yirmidort.tv
Tak Sepeti Koluna
8 Temmuz 2011 Cuma
21:00
(Tekrarları: Bu gece 02:15, Pazar 18:15 ve Pazar gecesi 04:15'te)
Televizyondan izleyemeyenler kanalın web sitesinden izleyebilir:
Kanal 24
Programa e-posta göndermek için:
taksepetikoluna@yirmidort.tv
05 Temmuz 2011
Programın sayfası
"Tak Sepeti Koluna"nın sayfası açılmış, onu bildireyim istedim siz sevgili dostlara. Şu adresten ulaşabilirsiniz program sayfasına. Program saati 20:45 olarak görünüyor ama 21:00 olarak belirlendiğini söylemişlerdi. O kısmını düzeltmiş olayım, sanırım kanaldaki arkadaşlar da düzelteceklerdir. Sayfada programa e-posta gönderebileceğiniz bir adres var. Programı izledikten sonra görüş ve önerilerinizi ya da Ege'ye, gezmeye, ziyaret ettiğimiz yörelere dair söylemek istediğiniz her ne varsa yazabilirsiniz. Okuyanı, yanıtlayanı ben olacağım, yönetmenim ve idarecilerimizle birlikte. Şimdiden teşekkürler, yüreğindeki güzellikle izleyen, heyecanımıza katılan herkese.
30 Haziran 2011
Tak Sepeti Koluna

Not: Uzaklarda olan dostlarımız programı kanalın web sitesinden yayın anında izleyebilir. Canlı izleyemeyenler de programın yayınından bir kaç gün sonra yükleneceği facebook sayfamızdan izleyebilirler.
20 Haziran 2011
Yola çıkmak lazım

17 Haziran 2011
Türkiye'nin Kentleri-Safranbolu

15 Haziran 2011
Türkiye'nin Kentleri-Niğde

13 Haziran 2011
Türkiye'nin Kentleri-Burdur

10 Haziran 2011
Türkiye'nin Kentleri-Gaziantep

Geleneklerimiz unutulmasın, kültürümüz yok olmasın.
İyi okumalar.
09 Haziran 2011
Bir Zamanlar Anadolu'da
Binlerce yıl önce yazılmışsa da, sanki bugünü anlatıyor gibi.
Ey insanoğlu, sen hiç değişmez misin?
*
Gılgamış, Ölüm Suları'nı aşarak bilge Utnapiştim'e ulaşır. Utnapiştim, Gılgamış'a şunları söyler:
Kurduğumuz ev sonsuz mu ki? Anlaşmalar sürekli yürürlükte mi?
Kardeşler, malı mülkü sonsuz mu paylaşıyor sanki?
Ülkede sonsuz sürüp gider mi nefretler, düşmanlıklar?
Irmak hiç durmadan yükselip sel olmaz ki.
Kabuğundan çıkıp güneşe sonsuz bakamaz yusufçuk.
Hiçbir şey kalıcı, sürekli olmamıştır hiçbir zaman.
Birbirine ikiz kardeş gibi benzer uyuyanlarla ölüler.
Yoksulla soylu, ilkel insanla kahraman
Bir örnek olurlar onları kendine çektikçe kader.
Ecelin vakti gizlidir; yaşam herşeyini belli eder.
(Çeviri: Talat S. Halman, Eski Anadolu ve Ortadoğu'dan Şiirler)
Ey insanoğlu, sen hiç değişmez misin?
*
Gılgamış, Ölüm Suları'nı aşarak bilge Utnapiştim'e ulaşır. Utnapiştim, Gılgamış'a şunları söyler:
Kurduğumuz ev sonsuz mu ki? Anlaşmalar sürekli yürürlükte mi?
Kardeşler, malı mülkü sonsuz mu paylaşıyor sanki?
Ülkede sonsuz sürüp gider mi nefretler, düşmanlıklar?
Irmak hiç durmadan yükselip sel olmaz ki.
Kabuğundan çıkıp güneşe sonsuz bakamaz yusufçuk.
Hiçbir şey kalıcı, sürekli olmamıştır hiçbir zaman.
Birbirine ikiz kardeş gibi benzer uyuyanlarla ölüler.
Yoksulla soylu, ilkel insanla kahraman
Bir örnek olurlar onları kendine çektikçe kader.
Ecelin vakti gizlidir; yaşam herşeyini belli eder.
(Çeviri: Talat S. Halman, Eski Anadolu ve Ortadoğu'dan Şiirler)
06 Haziran 2011
Yeşil hafta

04 Haziran 2011
Büyük Anadolu Yürüyüşçüleri Etkinliği (4-5 Haziran 2011)
Duyurmakta geciktim ama belki Ankaralı arkadaşlardan okuyup katılmak isteyenler olur. Etkinlik sadece bugün değil, yarın da devam ediyor:
Yer: Gölbaşı çıkışından 3-4 km ilerde Star Pet
Yaşam İçin Direnişe Davet Programı
*4 haziran 2011 cumartesi*
10.00 : Toplanma
11.00 : Basın açıklaması
11.30-13.30 : 1. söyleşi
a- Neden yürüdük?
11 ayrı rotadan yürüyen birer temsilci deneyimlerini anlatacak.
b- Neden direniyoruz?
yerelde mücadele eden 5 konuşmacı, mücadelelerinin bugün geldiği noktayı
açıklayacak.
13.30-14.30 : Direniş yemeği
14.30-15.45 : Müzik - Zeynep Karababa
16.00-18.00 : 2. söyleşi
Anadolu nasıl talan ediliyor ?
HES - nükleer -termik santraller - maden ocakları - tarım ve hayvancılık ve
tüm konuların hukuksal boyutu
19.30-20.00 : Müzik - Dehri-Guş
20.15-21.00 : Müzik - Bomba Etkisi
*5 haziran 2011 Pazar*
11.00-12.00 : Kahvaltı - Müzik - Çok sesli koro
Not: Herkes kahvaltısını getiriyor
12.30-15.30 : 3. söyleşi
Nasıl bir yaşam istiyoruz ?
15.30 sonrası müzik
Katılımcılar için önemli not ve duyuru:
Etkinlikler doğa anamızı korumak için düzenlendiğinden, her türlü plastik
ambalajlı ürün, pet şişe, teneke kutu getirmekten kaçınmanızı rica ediyoruz.
Lütfen cam kapları, bardakları, kese kağıtlarını tercih edelim. Kendi
pişirdiklerimizi getirelim, paylaşarak çoğalalım.
Hava muhalefetini göz önünde bulundurarak, yanınızda şemsiye ve yağmurluk
getirmenizi öneririz.
Yer: Gölbaşı çıkışından 3-4 km ilerde Star Pet
Yaşam İçin Direnişe Davet Programı
*4 haziran 2011 cumartesi*
10.00 : Toplanma
11.00 : Basın açıklaması
11.30-13.30 : 1. söyleşi
a- Neden yürüdük?
11 ayrı rotadan yürüyen birer temsilci deneyimlerini anlatacak.
b- Neden direniyoruz?
yerelde mücadele eden 5 konuşmacı, mücadelelerinin bugün geldiği noktayı
açıklayacak.
13.30-14.30 : Direniş yemeği
14.30-15.45 : Müzik - Zeynep Karababa
16.00-18.00 : 2. söyleşi
Anadolu nasıl talan ediliyor ?
HES - nükleer -termik santraller - maden ocakları - tarım ve hayvancılık ve
tüm konuların hukuksal boyutu
19.30-20.00 : Müzik - Dehri-Guş
20.15-21.00 : Müzik - Bomba Etkisi
*5 haziran 2011 Pazar*
11.00-12.00 : Kahvaltı - Müzik - Çok sesli koro
Not: Herkes kahvaltısını getiriyor
12.30-15.30 : 3. söyleşi
Nasıl bir yaşam istiyoruz ?
15.30 sonrası müzik
Katılımcılar için önemli not ve duyuru:
Etkinlikler doğa anamızı korumak için düzenlendiğinden, her türlü plastik
ambalajlı ürün, pet şişe, teneke kutu getirmekten kaçınmanızı rica ediyoruz.
Lütfen cam kapları, bardakları, kese kağıtlarını tercih edelim. Kendi
pişirdiklerimizi getirelim, paylaşarak çoğalalım.
Hava muhalefetini göz önünde bulundurarak, yanınızda şemsiye ve yağmurluk
getirmenizi öneririz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)