20 Mart 2018 Salı
Chelsea Çörekleri
Mayalı, yumuşacık bir Ingiliz klasiği olan Chelsea corekleri Paul Holywood tarifi ile yaptim elbette.
Malzemeler:
☘500 gr un
☘300 ml süt
☘1 cay kasigi tuz
☘40 gr tereyağ
☘1 yumurta
☘10 gr instant maya
İç Dolgu İçin:
☘25 gr erimis tereyag
☘1 portakal kabugu rendesi
☘75 gr esmer şeker
☘1 tatlı kaşığı tarcin
☘Kuru incir, kurutulmus turna yemisi, kuru üzüm
Üzeri Icin:
☘Kayısı reçeli (baska recel de olur, bal da)
☘1 portakalin kabuğu rendesi
☘200 gr pudra sekeri
☘2 yemek kaşığı portakal suyu
Yapılışı:
Un , maya ve tuzu genis bir yogurma kabina alip karistirin.
Sutu ve tereyağını kucuk bir kapta cok kisik ateşte ılıtın, tereyag erisin.
Yumurtayi, eriyen tereyağı ve sütü (cok sicak olmasın ) unun ortasına döküp pürüzsüz ve elastik bir hamur olana kadar yogurun.
Hamurun uzerini temiz bir bezle kapatip sararak ılık bir yerde hacminin iki katina cikana kadar mayalandirin.
Mayalanan hamuru hafif un serpili tezgahta merdane ile 30/20 cm boyutlarinda açın.
Erimis tereyağını bir firca ile actiginiz hamurun her yerine sürün.
Uzerine portakal kabugu rendesini serpin esit sekilde, sonra da esmer sekeri.
Son olarak sa onceden ılık suda bekletip yumusattiginiz kuru meyveleri ( incirler ufak dogranacak) esit sekilde butun hamurun yüzeyine bolca yayın.
Genis ucdan baslayarak rulo yaptığınız hamuru 4cm genisliginde parcalara bolun.
Her parcayi yaglanmis tepsiye aralarinda boşluk kalacak sekilde dizin. (Ben dikdörtgen borcamda pisirdim. )
Bu sekilde yarim saat tepsi mayasi gelmesini bekleyin.
190 derece firina verip 20-25 dakika pisirin. Uzeri yanacak gibiyse yagli kagit sererek yanmiyorsa sermeden 15 dakika daha pişirin. (Esmer sekerler o muhtesem kahverengi rengi verecek, gözünüzü ayirmayin son anlarda)
Receli biraz sucak suyla küçük bir kapta kisik ateşte açın. Sonra da ilk sicagi cikan coreklerin uzerlerine fırça ile sürün.
Pudra sekerine kontrollu bir sekilde iki yemek kasigi suyu ekleyin. Macunsu kivama gelince durun. Portakal kabuğu rendesi de ekleyip karistirin. Hazirladiginiz icing i kasikla cireklerin uzerine bolca dökün.
Nefis cörekleriniz hazırdır. Afiyet olsun.
15 Mart 2012 Perşembe
Yazın Zibili, Kışın Yemeği
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm8.staticflickr.com/7210/6838364800_9cd64730ce_z.jpg)
19 Aralık 2011 Pazartesi
Kurutulmuş Biber, Patlıcan Yoğurtlaması
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm8.staticflickr.com/7169/6498828351_5c4492a51a_z.jpg)
Mutfağım için sade, basit, şehirli ama kırsal destekli, en çok da lezzetli diyebilirim. Hemen her konuda sadelikten yanayım,abartıyı ve karmaşayı sevmiyorum. Bir yemekte çok baharat, çok malzeme olmamalı. Kullandığın her malzeme, her baharat kendi tadını, özünü, kokusunu hissettirebilmeli. Şehirde yaşıyorum, ama eski zaman kadınıyım biraz da. Tereyağım, yoğurdum ev yapımı olmalı, nanemi kendim kurutmalıyım, erişte kesmeli, tarhana yapmalıyım. Yazdan kışa sakladığım kuru sebzelerim, buzdolabımda her zaman bir gün önceden artmış yemeğim, bir tas çorbam olmalı. Annemden öğrendiklerimin üstüne okuyup, araştırıp öğrendiklerimi, gördüklerimi, duyduklarımı katıyor, sevgiyle aşkla harmanlıyorum. Bu yüzden de lezzetlidir yemeklerim.
Gördüğünüz tabak, tam da annemden öğrendiğim gibidir. Kış güzeli desem yeridir, kurutulmuş kabak, patlıcan, biber az suda yumuşayana kadar haşlanır. Domatesi başka bir tabakta sıcak suyla bekletip yumuşatmak yeterli zaten. Süzdükten sonra zeytinyağında az biber, az domates salçasıyla çevriştirilir, tuz eklenir. Tabağa alınca sarımsaklı yoğurtla tadına tat katılır.
Basit, sade, annemden öğrendiğim gibi, lezzetli...
10 Ocak 2011 Pazartesi
Kurutulmuş Fasülye Kavurması
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm6.static.flickr.com/5166/5341957261_a85a8396c5_z.jpg)
Tarçın kokulu yıl diledim, bir de üstüne sade tarçınlı kekimi yaptım. Yaptım da fotoğraf çekemedim. Gün ışığı yaramaz yine. Yağmur çekildi, griler gitmedi. Yarın güneş olacakmış, öyle diyor takip ettiğim bültenler. Grilerden çok sıkıldım ben. Kasvetten, soğuktan.
29 Kasım 2010 Pazartesi
Ayva Tatlısı: Pekmezli, İncirli, Üzümlü
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm5.static.flickr.com/4108/5217333810_738e6bb141_z.jpg)
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm6.static.flickr.com/5201/5217331462_5667d08dcc_z.jpg)
1 Ağustos 2010 Pazar
Patlıcanlı Pilav, Patlıcan Kurutma, Cacık vs. vs.
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm5.static.flickr.com/4078/4849355776_edbb189022_z.jpg)
Her yerde patlıcan görüyorum sanki. Geçen yıl az geldi, bu sene on beş kilo kurutacağım deyip, pazardan bir koli patlıcanı olduğu gibi alıp eve getirirsen yirmi bir kiloluk patlıcan yığınıyla bakışır durursun böyle. Yaşlanıyorum üstelik; eskiden bir günde yaptığım işi iki günde ancak yapar olmuşum. Yap yap bitmiyor, azalmıyor patlıcan. Eş parçalara dilimle, içlerini oy, tuzlu suya at. Sonra yıka, yorgan iğnesiyle diz iplere, bağla balkonlara.
Bir de yiyip tadına bakmalı bu çizgili güzellerin. Yaz sıcağında yapılsa yapılsa patlıcanlı bir pilav yapılır, yanında soğuk cacıkla. Bir su bardağı pirinç sıcak suyla ıslanır. İki patlıcan alaca soyulur, küp doğranır, tuzlu suda bekletilir. Acısı çıkınca tekrar yıkanan patlıcanlar temiz bir bez arasında iyice kurulanır. Bolca kızgın sıvıyağda kızartılır, kağıt havlu üzerine çıkarılır.
Pilav tenceresinde biraz zeytinyağında yemeklik doğranmış bir baş kuru soğan sarartılır. Bir acı sivri biber doğranır, bir domates rende olarak, bir domates de kabuğu soyulup küp doğranmış olarak katılır. Hepsi bir kaç dakika kavrulur. Suyu iyice süzülen pirinçler de katılıp iki dakika daha kavrulur ve birazı et suyu olmak üzere kaynar su verilir. Kızarmış patlıcanlar, tuz ve beyaz biber eklenir. Fokurdayınca altı kısılır, pişmeye bırakılır. Pişen pilav on beş yirmi dakika dinlendikten sonra yenilebilir.
Yanına en güzel cacık gider tabii. Cacık soğuk olmalı, yoğurdun yarısı süzme yoğurt, yarısı da ev yoğurdu olmalı, sarımsağı bol, kıvamı koyu. Sütçüden alınmış köy salatalığı rendelenmez ince ince doğranır, taze nane, bol dereotu, biraz kuru nane, birkaç damla da limon suyu. Üzerine de zeytinyağı gezdirmek şarttır hani...
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm5.static.flickr.com/4081/4848739417_b479ed3f16_z.jpg)
28 Eylül 2009 Pazartesi
Mürdüm Lezzetler
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm3.static.flickr.com/2461/3962324052_dbf5958e0a.jpg)
Bir avuç eriğe hayır demezsiniz sanıyorum. Biz yaz boyunca canımız çektikçe dalından koparıp yeme şansına sahiptik. Çocuklar eriğe bu kadar doymuş da olsa, işi abartan ben komposto mu yapmadım, marmelat mı, pestil mi?
Komposto son ılık günlerimizde sofrada yerini alsa da burada yok. Cücüklerime komposto mu yapayım marmelat mı dediğimde cevapları belliydi: ikisini de! Marmelatını, yıkayıp çekirdeklerini çıkardığım erikleri kaynatarak yapıyorum. Öyle uzun süre saklamadım hiç, saklanacağını da sanmıyorum. Bir kilo eriğe bir çay bardağı su koyup, kısık ateşte iyice yumuşayana kadar pişiriyorum. Soğuyunca kevgirden geçiriyor; zira alttaki hali kevgirden geçmemiş halidir, bence böyle daha güzel oluyor, istediğimiz kadar şeker katıyorum. Sonra ekmek banarak kahvaltıya da olur, tatlı niyetine kaşıklayarak da olur, damaklarımızı tatlandırıyoruz.
Hem benim gibi hızınızı al-a-mayıp kurabiyelere de sürebilirsiniz. Tartölet gibi görünseler de kendileri kurabiyedirler. Onların reçetesini verecek olursak:
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm4.static.flickr.com/3522/3962319480_c22ac5ae4d.jpg)
Malzemeler:
- 1 yumurta
- 125 gr. tereyağ ( oda ısısında)
- Yarım çay bardağı sıvı yağ
- Çeyrek limonun suyu
- Yarım paket kabartma tozu
- 2 çay bardağı pudra şekeri
- Yarım paket vanilya
- Alabildiği kadar un
Malzemeler kulak memesi kıvamında yoğurulur, yağlanmış küçük tartölet kalıplarının dibine alçakça serilir. 200 derecede önceden ısıtılmış fırında hafifçe pembeleşene kadar pişirilir.
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm3.static.flickr.com/2571/3961545451_63b0249c6b.jpg)
Marmelat dedik ya, aslında bu elde ettiğimiz güzel püre pestil demek. Birazını da kurutup pestil yapınca, tamamı da çocuklşar tarafından aynı gün tüketilince, tekrar yapmak şart oldu. Çocuklara kışa abur cubur niyetine, ders çalışırken, tatlı aradıklarında atıştırmak, beslenme çantasının bir köşesine konmak üzere temiz naylonlara serilip, güneşte kuruttum pestilimi. Geç kalmış sayılmazsınız, cılız Eylül güneşinde bile kuruyorlar. Beş kilo erikten epeyce çıktı. Artık yeterse de yetmezse de.
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/farm4.static.flickr.com/3490/3962316428_8bdec91949.jpg)
13 Nisan 2009 Pazartesi
Pısss!
Güzel saçlarıyla salınan kızın sevgilisine her istediğini yaptırabilmesine şahit olduk, gülüp geçtik.
Sevimli bebeklere, onların marifetlerine soğuk kalamadık. Dilimize yerleşen sloganlar edindik reklamlardan.
Mutluluklarının tek şartı dicitürk olan ailelerin haline acıdık.
Yarıdan fazlasında hedef kitle olduğumuza şaşırmadık.
Ama şu aralar yayınlanan kredi kartı reklamlarını izleyip de sinirlenmememiz mümkün değildi.
Yalancılığın, umursamazlığın, yüzsüzlüğün biri bin para! Ülkemde kredi kartı borçları yüzünden aileler parçalanmamış, cinnet haberleri gazete ve televizyonların filaş haberi olmamış sanki. Esnaf, borcu borçla kapatıp, bir karttan çektiğini diğer karta yatırıp kırk takla atmıyor, ay boyu karttan yiyen insanımız, maaşını olduğu gibi ekistireye yatırmıyor, ay sonuna kendini yine beş kuruşsuz atmıyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi reklamcılarımızın yüzsüzlüğü sınır tanımıyor, kredi kartından yiyos, içiyos, .çıyos, yatıyos, kalkıyos bi kuruş para vermiyos. Pıssss! İcra kimin evine gelmiş pardon? Siz kartınızla gezin, tozun, tatile gidin, geri isteyen yok ki!
Birbirinin aynı günlerden, tekrarlardan, işten, güçten, her gün aynı işleri aynı saatte yapmaktan, şu koca dünyaya kendi adınıza bir farklılık katamamaktan mı şikayetçisiniz? Kredi kartınız size dünyaya izinizi bırakma şansı sunuyor; atlayın uçağa, tertemiz kumsala bırakın ayak izlerinizi.
Bir başkası üşenmemiş, hayal fabrikası kurmuş sizin için. Sadece hayal edin, e bi de onların kredi kartını kullanın yeter. Balıksınız sonuçta, oltaya gelin!
Bu kadar kızgınlığın üzerine dün gece gördüğüm Cem Yılmazlı telekom reklamına da takdir vermeden geçmeyelim. Başka kimseye ihtiyacı yok adamın, bir kendisi bir de kopyası lanse edivermiş ürünü sonunda. Hint ve denizci dansına bayıldım. Derdim niyeti tatlıya bağlamak, öfkeyle bitmesin yazı. İncir tatlısı, tarif Cafe Sardunya'dan:
Malzemeler :
20 adet kuru incir
1,5 su bardağı süt
1 su bardağı ceviz içi
1 tatlı kaşığı tarçın
6-7 yemek kaşığı toz şeker
2 çay bardağı su
Yapılışı :
Sütü bir tencereye alıp kaynatalım ve ocaktan alalım. İncirleri yıkayıp kaynar sütün içine dizelim. Kapağını kapatıp bu şekilde 1,5 – 2 saat kadar bekletelim.
İncirleri sütün içinden çıkarıp tekrar suyun altında yıkayalım ki tatlımızın şerbeti berrak olsun ,incirlerin üzerinde tortu kalmamalı... Cevizi tarçınla karıştıralım ve iri parçalar halinde incirlerin alt kısmındaki delikten incirin şeklini bozmadan içlerini cevizle dolduralım. Doldurduğumuz cevizleri bir tencereye alıp üzerlerine suyu dökelim. Toz şekeri serperek ocağa koyalım. Kısık ateşte yaklaşık 20 dakika kadar kaynatalım. Şerbet kıvamını alıp incirler pişince ocaktan alıp soğuması için bekletelim, servis yapalım.
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/2.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SeMMARlLHXI/AAAAAAAAAiQ/jgTXpT6JBvk/s400/incir.jpg)
14 Mart 2009 Cumartesi
Kayısıdan Tatlılar
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/3.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SbubVfm015I/AAAAAAAAAWk/1CVGegJnBWI/s400/kay=25C4=25B1s=25C4=25B1.jpg)
- 300gr. kuru kayısı (günkurusu da olabilir)
- 6 adet karanfil
- 1 su bardağı su
- Dövülmüş ceviz içi
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- Tarçın ya da bal (isteğe göre üzerini süslemek için)
Kayısılar dörde bölünür ve orta ısılı ateşte birazcık kavrulur. Suyu ve karanfiller ilave edilip, kayısılar suyunu çekene kadar pişirilir, ocaktan indirilir sıcak sıcak servis tabağına alınır. Ilık yemekte fayda var, soğuyunca ilk güzelliği gidiyor. Üzeri dövülmüş ceviz, tarçın ya da balla süslenebilir, ben tercihimi kaymaktan yana kullandım.
Diğer tarif ise çok biliniyor:
Çikolatalı Kayısı
Biraz kuru kayısı, biraz çikolata ve süslemek için hindistan cevizi, fındık ya da cevize ihtiyacımız var. Kayısılar kaynar suda on dakika kadar haşlanır ve kurumaya bırakılır. Benmari usülü eritilen çikolataya batırılır, sonra dilediğiniz malzemeye. Kuruduktan sonra yenmeye hazırdır.
9 Mart 2009 Pazartesi
İncirli Cevizli Krema
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/3.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SbUDC8vYqmI/AAAAAAAAAVs/5lRhNmWzGSQ/s400/=25C3=25BCstten.jpg)
Malzemeler:
- 2 poşet toz krem şanti
- 2 su bardağı soğuk süt
- 1 paket hazır çikolata parçalı puding
- 2,5 bardak süt(puding için)
- 1 su bardağı çekilmiş ceviz içi
- 10-12 adet kuru incir
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/1.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SbUDDWScY_I/AAAAAAAAAV0/82xQZAuBhwk/s400/incirli.jpg)
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/3.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SbUDDs8FvTI/AAAAAAAAAV8/30R5NvreoBI/s400/kup.jpg)
Yiyenlerin tadına doyamadığı bu tarifi kurutulmuş meyveler konulu etkinliğe gönderiyorum.
26 Şubat 2009 Perşembe
Hoşaf
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/4.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SaaTuAnvVMI/AAAAAAAAAQQ/Fkp7kxCOyEM/s400/kuru.jpg)
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/2.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SaaTt1diKuI/AAAAAAAAAQI/xm7mtxuh5vo/s400/bardakta.jpg)
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/2.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SaaTtg5vKGI/AAAAAAAAAQA/tS4MDVGcUEc/s400/ho=25C5=259Faf.jpg)
Günün her saatinde içime hazır, steril bir süt fabrikası muamelesi gördüğüm günlerde ne çok hoşaf içmiştim.
Bu günlerde Bodrum' u özlüyorum. Küçük sarı saçlı, meraklı, oyuncu ve yaramaz oğlumu orda bıraktım sanki. Sanki gitsem evimizin bahçesinde toprağa karışmış, bir elinde hortumla ya da kum oyuncakları etrafa saçılmış, koca kamyonunun üzerinde, bisikletine binerken bulacağım. Sanki denizden gelmiş de tuzlu yanaklarını öpebilirim ve o kendini çekip
- meme, meme diyecek.
Önce bir ağzına alıp;
-Acı, dıka! ( bu yıka demek oluyor)
diyecekmiş gibi.
Gidesim var, gidip de temiz havasını içime çekesim, şimdilerde rüzgarlı olduğunu tahmin ettiğim kıyılarında denize karşı durasım var. Begonvillerin sarıp sarmaladığı bahçelerde sardunyaların ve denizin kokusunu ciğerlerime çekesim var.
7 Şubat 2009 Cumartesi
Kuru Sivri Biber Kızartması
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/2.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SY2cvzwDggI/AAAAAAAAAHE/tKKF0nri-gc/s400/KURUB=25C4=25B0BER.jpg)
- Kurutulmuş sivribiber
- Sıvıyağ
- 1 yemek kaşığı salça
- Yoğurt (yarısı süzme yarısı ev yoğurdu)
- Tuz, sarmısak
Yapılışı:
Bir tencereye su koyup kaynatın. Kynayan suya biberleri atıp, yumuşayana kadar haşlayın ve süzün. Yine aynı tencerede biraz sıvıyağda salçayı şöyle bir çevriştirip biberleri de katın ve tuzunu ekip biberlerin salça ve yağla iç içe geçmesini sağlayın. Sevis tabağına aldığınız biberlerin üzerine sarmısaklı yoğurt gezdirip ekmeğinizi bana bana yiyin.
2 Şubat 2009 Pazartesi
Halep Dolması
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/3.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SYamc-1vwSI/AAAAAAAAADU/rNx4ssvWO9Q/s400/kurudolma.jpg)
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/2.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SYalEjjHCzI/AAAAAAAAADM/6BpVhJsCkMs/s400/HALEP.jpg)
Size Gerekenler:
Kuru patlıcan ve dolmalık biberler
Pirinç
Biraz bulgur
Kurusoğan
Salça
Kıyma
Maydonoz
Dereotu
Tuz
Karabiber
Kurunane
Sıvıyağ
Dolma içi hazırlarken soğanı fazlaca kullanmakta fayda var. Soğanları sıvıyağda iyice kavurduktan sonra çokça salça ekleyip ikisini biririne yedirerek tekrar kavurun. Sonra temizlenip yıkanmış pirinç ve az miktarda bulguru ekleyip tuz, karabiber, nane, ince kıyılmış maydonoz ve dereotları ile birlikte 5 dakika kadar kavurup, ocaktan alın. Orta yağlı kıymayı ekleyip için her yerine eşit dağılmasını sağlayın.
Bu arada iyice yıkanmış kuru biber ve patlıcanları üzerini geçmeyecek kadar suyla bir tencerede sebzeler ağızlarını açana kadar haşlayın. Ağızlarını açık bırakmaları doldurulmaya hazır hale geldiklerinin habercisidir, sakın fazla haşlamayın.
Sonra sebzeleri hazırladığınzı içle doldurun ve tencereye dizin. Tuz ekin ve sıvıyağ gezdirin üzerlerine. Biraz et suyu eklemeniz dolmaların lezzetini arttıracaktır. Üzerini geçmeyecek kadar suyu dolmaların üzerine boca etmeyin sakın, bir kenarından usulca akıtın tencereye. Kısık ateşte kontrol ederek, suyu yetmeyecek olursa; arada sıcak su ekleyerek pişirin dolmaları. Kızdırdığınız yağda biraz salça ve kurunaneyi yakıp üzerine gezdirin, bir beze sararak dinlenmeye bırakın dolmaları. l5-20 dakika dinlenmeden ellemeyin, biraz sabredin canım.
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/4.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SYbgBpERclI/AAAAAAAAAD0/bkc1j3qJcFw/s400/YAPRAKSARMA.jpg)
Etli Yaprak Sarma
Aynı içle sardığınız yaprakları yine biraz et suyu yardımıyla kısık ateşte pişirin, dinlendirin, mutfağa gelip gittikçe yiyin, yiyin, yiyin...
Dayanamıyorum bir fotoğraf daha geliyor;
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/4.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SYbkcRDGF6I/AAAAAAAAAEU/x0vdXygP4ME/s400/sarma.jpg)
Kaynar suya atıp ipek gibi oluncaya kadar suda bıraktığınız lahanaları sarın, tencereye dizin, pişince üzerine yağda yakılmış salça, nane karışımını dökün, bekleyin, dinlensin, dinlenin , yiyin, yiyin, yiyin...
![](http://library.vu.edu.pk/cgi-bin/nph-proxy.cgi/000100A/http/3.bp.blogspot.com/_BCmZHcuqw0o/SYwcy5JhDRI/AAAAAAAAAF8/Um9p3sP0u9o/s400/lahanasarma.jpg)