su forumu 15-16-17 ekim 2010

danslı hes protestosu

danslı hes protestosu

gdo'ya hayır balonları

Bu Blogda Ara

7 Haziran 2010 Pazartesi

gönül kirliliği...

Çevre kirliliğinden önce gönül kirliliği, ruh kirliliği.....
Bunları nasıl temizliycez?

Clean up hareketindeki Heikki diyor ki,
“estonya çözümü çöp toplamak gibi fiziksel bir egezersi yaparak bir ulusu baştan ayağa oluşturmaktı. Çöp toplarken akıllarımızı da temizledik. Birlikte temizlerken farklı etnik kökenden, farklı dillerden, farklı inançlardan gelen ve adına ulus denen topluluğumuuz (bu önemli çünkü adına dünya halkı denen bir topluluk da var ! ne zaman farkedicez? Senin dediğin gibi, kaybettkten sonra mı? ) birbirine yapıştırdık. Biz bir ulusuz. Sonra değişim başladı. Daha az sosyal problemlirimiz oldu, daha az suç, dah az cefa, dah çok mutluluk daha çok güven, güzellik, vs.
Ellerimizi, ayaklarımızı, vücutlarımızı, ve akıllarımızı ortak iyiliğin emrine verince, insanlığın Karmasını temizledik.
Bu insanlık tarihinde hedefimize çok yaklaştığımız ilk zamandı- gerçeklikte bir olduk, bütün olduk. Bu, şu anda ve burada olabilir. Gelecekte değil, gelecek yok aslınd biz onu hergün aklımızda yaratıyoruz. Bu gün ne ürettin/yarattın? Dilerim, bu yazının okuyucuları SEVGİ-BARIŞ-HUZUR yaratıyordur, insanlığın iyileşmesiyle sonuçlanan. Bu demektir ki, bizi İYİLEŞMİŞ veya BÜTÜN veya KUTSAL yapan, zaten olduğumuz şekilde. (yani biz zaten bütün ve kutsalız, sevgi-barış-huzur bizi özümüze döndürüyor-tülay notu)

Bu da adanadaki ibrahim hocanın yazısından, hani köy enst..dergisinde de yazan.

“Bencillik Çevre Kirliliğinin Önemli Nedenlerindendir
Bugün için çevre sorunu fiziki kirlilikten çok insanın halen anlayamadığı ve tüketim alışkanlığının hızla arttığı kirlilik olarak algılamak gerekir. Ciddi bir açgözlülük, üretmeden tüketmek, az çalışıp çok harcamak, doğal kaynakları bir araç olarak görüp ranta dönüştürmek günümüzün en ciddi çevre sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Çevre bilinci ancak gelişmiş kendisi ile barışık, sorumluluk ve sınırla bilinci gelişmiş, öz güveni olan eleştiri ve öz eleştiri yapan yetişmiş insanlar tarafından sağlanır. Eğer eğitim sistemi yetişkin birey oluşturamıyorsa çevre bilinci gelişmez. Olsa olsa, ekipler oluşur, iktidarların etrafında pervane olan kim güçlü ise onun yanında nemalanmak isteyen sosyal çevreler oluşur. O zaman da sürekli kaldırımları değişen, yoları kazılan, asfalt dökülen yollar, dağ gibi çöplüklerden geçinen manzaralar ortaya çıkar.”

6 Ocak 2010 Çarşamba

GDO'ya Hayır Sokak Eylemi


Arkadaşım Ayşen ile GDO ya karşı eyleme geçtik nihayet! Tüm ayrıntı ve fotoğraflar http://www.gdoyahayirsokakeylemi.blogspot.com sitesinde.
MANİFESTOMUZ
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ulusal Biyogüvenlik Yasası’nı görüşmeye başladı. Biz, Ulusal Biyogüvenlik Yasası ile ülkemizde GDO’ların ithalatının, ihracatının, depolanmasının, üretilmesinin, ekilmesinin yasaklanmasını ve GDO Yönetmeliğinin iptalini istiyoruz.

Meclisteki milletvekillerine sesleniyoruz:

Soframda GDO istemiyorum! Çünkü, GDO’lu gıdalar sağlık riski içerir. Alerji yaratırlar, vücuda zarar verirler, bağışıklık sistemini bozarlar, antibiyotiğe direnç oluştururlar, insan genetiğini etkileyebilirler, kanser ve kısırlığa neden olabilirler. Kısacası, GDO’lar güvenli gıda değildir!

Tarlamda GDO istemiyorum! Çünkü, yerel tohum ve çeşitlerin kaybına neden olurlar, çiftçilerin tohum saklama haklarını ellerinden alıp uluslararası şirketlerin tohum tekeline mecbur bırakırlar, doğayı genetik olarak kirletirler, kısır tohumlar ile doğanın hasadını çalarlar, toprağı fakirleştirirler, kimyasal ilaç ve suni gübre kullanımını artırırlar, daha fazla su kullanırlar, suyu kirletirler. Kısacası, GDO’lar tarımsal ve ekolojik yıkıma yol açarlar!

Ülkemde GDO istemiyorum! Çünkü, biyogüvenliği yok ederler; biyolojik silah olarak kullanılabilirler; biyoçeşitliliğe zarar verirler; gıda güvenliğini ortadan kaldırırlar; ülke tarımını uluslararası tohum şirketlerinin avuçlarının içine bırakırlar; çiftçi haklarını çiğnerler; canlıların patentlenmesine sebep olurlar. Kısacası, halkın beslenmesi, ülkenin doğası, çiftçinin hasadı, uluslararası şirketlerin insafına bırakılır!

Bu nedenlere, GDO’ya HAYIR!

Gıda, hava ve su gibi en temel ihtiyacımız. Gıda yaşamımızın temeli. GDO’lu tohum, yem ve gıdalar sağlık riski içeriyor. Biz gönül rahatlığı ile ekmeğimizi, yemeğimizi yemek, sütümüzü, çorbamızı içmek, çocuklarımızı beslemek istiyoruz.

GDO’suz beslenmek hakkımızdır.

GDO’lu tohum, yem ve gıdalarla, bedenlerimiz, gıdalarımız, toprağımız, suyumuz, havamız, hayvanlarımız, tarlalarımız, bahçelerimiz, yaylalarımız, ormanlarımız, dükkanlarımız, fabrikalarımız, marketlerimiz ve ülkemiz kirlenmesin.

GDO ticareti basit bir alışveriş değildir. Para uğruna, değeri para ile ölçülemeyecek olan varlıklar gitti mi giderler. Bir daha da geri gelmezler.

Bu nedenlerle GDO’ya HAYIR!

Yakında çıkacak olan “Ulusal Biyogüvenlik Yasası” ile Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların ithalatının, ihracatının, depolanmasının, üretilmesinin, ekilmesinin yasaklanmasını,
GDO Yönetmeliğinin iptalini, kısacası,

GDO’LARIN ÜLKEMİZDE TÜMÜYLE YASAKLANMASINI İSTİYORUZ!

Türkiye’nin her köşesinde, şehrinde, kasabasında, köyünde, sahilinde, dağında, ovasında, ormanında yaşayan yüzler, binler, onbinler…

Gelin, bir olalım!

Tişörtümüzü giyelim ve yürüyelim.Gittiğimiz her yerde, biz yürüyelim, tişörtümüz konuşsun!

27 Ekim 2009 Salı

İmece Ekolojik Köyü



Nihayet ekoköyümüzü kurmak için somut bir adım attık, Menemen Turgutlar (eski adı Dutlar, biz bunu tercih ediyoruz) Köyü'nde yerleşime geçtik. Ramazan Bayramı'nda Emiralem gibi çevre köylerden, yerel STK'lardan, Menemen Hastanesi'nden gelen yaklaşık 70 kişiyle köy meydanında harika bir açılış yaptık. İkram edilen börekler ve ayranı kendi ellerimizle yaptık, böreği köy meydanındaki fırında pişirdik, ayranı Habibe ablamızın yoğurdu ile yaptık. Anlatmakla olmuyor, yaşamak lazım :)

İmece Evi'nde Permakültür





















4-13 Ekim tarihleri arasında Dutlar Köyümüzde Steve Read ile birlikte 72 saatlik permakültür eğitimi yaptık. Aldığımız sertifikalarla 2 günlük giriş kursu verebiliyoruz. İçimden herkese kurs düzenlemek geçiyor :)
Çok faydalı bilgiler, çok güzel hatıralar ve sıkı dostluklarla döndük eğitimden. Steve harika bir insan, sayesinde zaten hep merak ettiğim aikidoya başlamayı düşünüyorum. Dans derslerim cumartesiye alındığından beri gidemiyorum, aikidoya başlamam için bir işaret mi? yok yok, danstan vazgeçemem.
Konu dağılmadan toplıyım, eğitime katılan arkadaşlara yazdığım mesaj:
......
Ne güzel şeyler yazmışsınız arkadaşlar..işyerinde kafamı toplayıp pek yazamıyorum ama hepinizden bişiler öğrendim, insan olma hallerini yaşadık hep birlikte. ben de her gördüğüme "doğada varolan döngünün farkına varmak ve onu kırmadan yaşama becerisi" olarak tanımlıyorum permakültürü. PK lafını ilk defa duyanlar çoğunlukta. işimi gücümü bırakıp 2 günlük giriş kursu vermek geliyor içimden :)
elma yiyen adam-dışkı-gübre-yine ağaçtan elma yemek olarak örnekliyorum.
aslında dışkının kurtulmamız gereken birşey değil, yüzyıllardır dönüştürülen ama maalesef bizim dönüştürmeyi unuttuğumuz birşey olduğunu hatırlatıyorum.
Denizlere giden bir damla suyun ancak 3200 yıl sonra yağmur olabileceğini, suyun olduğu yerde tutulması gerektiğini anlatıyorum.
Deterjan kullanmadığımızı ve mutfağın gri suyunu nasıl toprağa verdiğimizi anlatıyorum.
Ellerimizle taş taşıyıp ön bahçeye nasıl spiral ot alanı yaptığımızı, oturma alanı ve gölgeliğiyle nasıl yaşanabilir hale getirdiğimizi..
Yürüme egzersizlerini...
Kedilerimizi, köpeklerimizi, herşeyi silip süpüren ineklerimizi,
komşunun bahçesine giren keçilerimizi, koyunlarımızı...
Soğanlı kahvaltılarımızı, safranlı pilavlarımızı, türlülerimizi, salatalarımızı, reçellerimizi (bu bölüm daha uzun aslında :)
Ders dinlerken soğan,patlıcan soymalarımızı...
Ateşimizi, şarkılarımızı, danslarımızı...
Dişlerimize nasıl özen gösterdiğimizi...
Çay molalarımızı, ağaçtan koparıp yediğimiz narları anlatıyorum.
Projeyi hazırlarkenki heyecanımızı, içten gayretimizi tekrar hissediyorumve bu çok hoşuna gidiyor :)
Steve'in hatırlattığı bütüncüllük duygusunun tadını çıkarıyorum.
Hepinizi sevgiyle, hasretle kucaklıyorumm
Not. Nesrin bavulunu kaybettiği için henüz notları temize çekemedik, (notlar bavulun içindeydi) en kısa zamanda ileteceğiz.

GDO’LAR BEBEKLERE YASAK, ANNE BABAYA SERBEST!

Sevgili platformumun basın açıklamasını iletiyorum. Maalesef dün akşamki toplantıya katılamadım, İslam fıkıh uzmanlarından Mehmet Çelen ile görüşmem vardı, daha önce randevu gününü 2 defa değiştirdiğim için GDO toplantısının pazartesi yapılacağını öğrenince tekrar değiştirmeye yüzüm tutmadı.Neyse, 2 saat kadar konuştuk, sonuç itibariyle GDO larla ilgili şu görüşe ulaştım. Mayıs 2009'da yapılan Türkiye Helal Standartları çalışmasında alınmıştır.
Prof.Dr.Hayrettin Karaman, Mehmet Çelen, Ali Rıza Temel, Prof.Dr.Yusuf Ziya Kavakçı ortak çalışma ürünü. Mehmet bey broşür vs. yazılarda kullanabilirsiniz dedi.

22. GDO’lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) Maddeler:
Maddelerin DNA’sını değiştirerek elde edilen yeni durum için, tıp otoriteleri tarafından tartışmalar henüz tamamlanmış değildir. Devletler de bu konuda kendi vatandaşlarının sağlığını düşünerek kararlar vereceklerdir. Şimdiden Avrupa’da bir kısım devletler, GDO’lu maddeleri yasaklamaya başladılar.

Bu konuyla ilgili olarak tıp ilminin açık ve kesin delillerle kabulü veya reddi, bu verilere dayanarak devletlerin yasaklamaları gerçekleştiğinde, zararları ve boyutları belli olan maddeler üzerinde, o zaman kesin hükümler verilir. Şu anki durumları itibariyle meşbuh/şüpheli kabul edilir.

Yani Mehmet bey diyor ki, şu an itibariyle GDO lu ürünler hakkında kesin deliller olmadığı için bu konu şüphelidir. Deliller kesinleşince karar verebiliriz diyor. Hatta helal sertifika şirketi Gimdes hakkında olumsuz bir görüş vermişler, Gimdes tutuşmuş, şimdi başka fıkıh uzmanları arıyorlarmış. Yoksa bu camiada da Selim Çetiner'ler var? "Peki tüketici olarak ben kime güveneceğim" dedim, "kime inanıyorsanız ona" dedi.

İşin sonu yine güvene dayanıyor. Gıda maddelerimi bildiğim,tanıdığım insanlardan almaktan başka çare yok.Gıda çemberlerini bu nedenle çok önemli buluyorum. yakın çevrede bir gıda topluluğu oluşturup, ihtiyaçları yerel ve tanıdık, güvenilir üreticilerden almak, asla marketlere uğramamak. Birlikte neler yapabiliriz diye konuştuğumuzda, Gıda Hareketi'nden Orhan Demir'le görüşmemi tavsiye etti. Hilal TV'den Zahide Ülkü Bakiler de bu gruptaymış. program yapabilir dedi.İstersek platformun yapacağı seminerlere katılabileceğini söyledi, bu konuda gayret gösteren herkese teşekkür ve selamlarını iletti.
Platformdan Fevzi,Ayfer,Kadir ve Ayşen Eren'in de dediği gibi EYLEM yapılmalı. Eylem planı belli oluncaya kadar bireysel mücadeleye devam....

GDO’LAR BEBEKLERE YASAK, ANNE BABAYA SERBEST!

Cartegena Biyogüvenlik Protokolü’ne taraf olan ve Meclisinde kabul eden Türkiye, son derece yaşamsal öneme sahip bir konuda gerekli yasal düzenlemeyi yaparak Ulusal Biyogüvenlik Yasası’nı çıkarmak yerine bir yönetmelikle GDO’ların ve ürünlerinin ülkemize girmesini meşru kılmıştır.

26 Ekim 2009 tarih, 27388 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmeliğin insan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin en üst düzeyde korunması amacıyla hazırlandığı belirtilmesine karşın, getirilen düzenleme bunları sağlamaktan çok uzaktır.

GDO’ların insan sağlığı üzerine etkileri konusunda bugüne kadar yeterli araştırmalar yapılmamışken, hayvanlar üzerindeki olumsuz etkileri üniversite raporları ile ortaya konurken, biyoçeşitliliği yok edici etkileri pek çok araştırma ile ispatlanmışken yasa yerine bir yönetmelik çıkarılarak bu olumsuzlukların giderilebilmesinin sağlanması mümkün değildir! Bu bağlamda tüketici sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla gerekli tedbirleri almak görevi ve söz konusu gıda ve yemi piyasadan geri çekme zorunluluğunun “işletmeciye” bırakılması bu endişemizi haklı çıkarmaktadır!

GDO’lu ürünlerin bebekler için yasak, ancak anne ve babalar için serbest bırakılması toplum sağlığını ciddi tehlikeye atmaktadır. GDO’lar zararlı ve bu nedenle bebeklere yedirilmeyecek ise onu emziren ya da hamileliği esnasında karnında taşıyan annesine neden yedirilmektedir? Şayet GDO’ların hiçbir sağlık riski yok ise bebekler için neden yasaklanmıştır? GDO’ların hayvan denekler üzerinde yapılan denemelerde kan yapısını bozduğu, bağışıklık sistemini çökerttiği, sinir sistemini tahrip ettiği, organlarda küçülme meydana getirdiği ve sonraki nesillerde üreme yeteneğini bitirdiği bilimsel raporlarla kanıtlanmış durumdadır.

GDO’lu ürünlerde antibiyotik direnç geni kullanıldığı ve bunun da insan ve hayvan sağlığı açısından son derece zararlı olduğunu ülkemizde GDO’ya Hayır Platformu olarak yıllardır ifade ederken, biyoteknoloji lobileri ve onların temsilcileri bu ürünlerin hiçbir riski olmadığını söylemektedirler. Söz konusu yönetmelikte bu tür genleri içeren GDO ve ürünlerinin ülkemize sokulması ve piyasaya sunulmasının yasaklanmış olması platformumuzun bir başarısıdır, bu sonuç konuyla ilgili iddialarımızın ne denli doğru olduğunu göstermektedir.

Getirilen düzenlemeyle “GDO’suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO’suz olduğuna dair ifadelerin bulunmayacağının” belirtilmesi, düzenlemenin son derece taraflı ve yönetmeliğin kapsamı dışında olan bir uygulamadır. Hatırlanacağı gibi, Amerika’da bir biyoteknoloji şirketi, ürünlerine “GDO bulunmamaktadır” yazan bir firmayı dava ederek kendi satışlarını düşürmekle suçlamış, bu uygulamanın yaygınlaşması için lobi faaliyetleri başlatılmıştır. Bu açıdan çıkarılan yönetmelik, ülkemizde bu uygulamanın doğrudan kabul edilmesi insan, hayvan ve çevre sağlığından çok biyoteknoloji şirketlerinin çıkarlarının kolladığını göstermektedir.

GDO’lu yemlerle beslenen hayvanların ve ürünlerinin de GDO’lu sayılması ve dolayısıyla etiketlenmesine ilişkin hiçbir maddenin yönetmelikte yer almaması da insan sağlığının hiçe sayıldığının en büyük göstergelerinden biridir!

Türkiye’nin hiçbir GDO’ya ve ürününe gereksinimi yoktur! GDO’lar açlığa çare değildir! Biyolojik çeşitlilik üzerine büyük bir tehdittir! GDO’lar tarım ilacı kullanımını artırarak hem toprağı hem de içme sularımızı zehirlemektedir! Ayrıca daha fazla kullanılan bu tarım ilaçlarını insan ve hayvan organizmalarına girmektedir! Çiftçileri dev biyoteknoloji şirketlerine bağımlı kılmaktadır!

GDO’ya Hayır Platformu insan, hayvan ve çevre sağlığını tehdit eden, kapitalist sömürü düzeninin gıda egemenliği üzerine kurgulanmış biçimi olan, sadece birkaç şirketin para kazanması için tüm bir insanlığın ve doğanın gözden çıkarıldığı GDO’lara karşı vereceği mücadelesini bundan sonra sokaklara, evlere, okullara, işyerlerine taşıyarak devam ettirecektir! Mücadelemiz başarıya ulaşıncaya, GDO’ları coğrafyamızdan atıncaya kadar devam edecektir!


GDO’YA HAYIR PLATFORMU

Ayrıca Ali Ekber Yıldırım’ın yazısı http://www.tarimdunyasi.net/?p=372#more-372

GDO yönetmeliği çıktı

Arkadaşlar, DÜN GDO lara izin veren yönetmelik çıktı..
Bu yönetmeliğin nasıl bir geleceğin habercisi olduğuna en basit örnek:
madde 5/8 "GDO suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz." !!!
Hem aldığınız üründe GDO var mı bilemeyeceksiniz, hem de temiz gıda üretenlerin ürünlerini bilemeyeceksiniz.
lütfen yönetmeliği okuyun. üretici ve tüketici icin nasil bir gelecek anlamina geliyor, GDO'nun topraklarımıza, tohumlarımıza, hele de böylesi bir yönetmelik altında girişi...
Neyse ki, kendimize büyük marketlerden, hallerden bağımsız bir gıda çemberi kurma yolundayız.
Ama bizden aceleci çıktılar, yönetmeliği çıkardılar işte...
Çok üzgün ve endişeliyim. Aptallık Çağı filminde söylendiği gibi “YAPACAK ZAMAN VARKEN NEDEN YAPMADIK ???” (Beşiktaş Kültür Merkezi’nde ücretsiz gösterimde)
İleride bu soruyu kendimize sormamak için şimdi harekete geçelim.

http://gdohp.blogspot.com/ (siteye üye olarak gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.)
http://birtohumbinyasam.blogspot.com/
http://picasaweb.google.com.tr/gdoyahayirplatformu
---------------------------------------------------------
Pazartesi, 26 Ekim 2009

GDO’lara İzin Veren Yönetmelik Yayımlandı
ÜRETİCİLER VE TÜKETİCİLER BÜYÜK TEHDİT ALTINDA!!!

Tohumluklar dışındaki genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddeleri hakkında karar verme, işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları kapsayan “Gıda Ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar Ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol Ve Denetimine Dair Yönetmelik” 26.10.2009 tarih ve 27388 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara karşı çıkan ekolojist örgütler ise tepkilerini dile getirmek için yeni bir eylemlilik sürecine hazırlanıyor..
Gdo’ların yem ve gıda olarak kullanılmasına izin veren yönetmelikle ilgili bir açıklama yapan Ekoloji Kolektifi, “Gdo’lara izin veren hükümete seslenerek, Kopenhag iklim değişikliği zirvesine giderken gdonu da al git” dedi. Geçtiğimiz hafta Akdeniz Üniversitesi’nin biyoteknolojik yöntemlerle tarımsal üretime izin veren yönetmeliğine dava açıldığını söyleyen açıklamada, gıdayı tekellerine almak isteyen şirketler ülkeyi yönetiyor denildi.

Yapılan açıklamada “Tarım ve Köy İşleri Banklığı tarafından yayımlanan gdolara izin veren bu yönetmelik ile Türkiye gıda emperyalizminin tutsağı haline gelmiştir, bundan sonraki süreçte kentliler yedikleri besinlerin, köylüler ve çiftçiler ise ürettikleri ürünlerin geleceğinin ellerinden alındığını bilmelidir” denildi. Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi.

“Türkiye’de yaklaşık beş yıldır Biyogüvenlik sistemine ihtiyaç duyulduğunu Gdoya Hayır Platformu bileşenleri ile haykırıyoruz. Buna karşın gıdayı ve tohumu gdolardan koruyan bir yasayı hükümet çıkarmamak için ayak diriyor. Bu da yetemezmiş gibi Cartagene Biyogüvenlik Protokolün’deki yükümlülüklerinin bile gerisinde bir yönetmelikle Türkiye’nin kapılarını gdolu ürünlere sonuna kadar açıyor. Gıda ve yemlerde gdo kullanımını serbest bırakıyor.

Sınır Kapılarında Denetim Yok

Sadece antibiyotiğe direnç geni taşıyan gdolu gıdalar ile gdolu bebek mamalarının ülkeye girişi yasaklanıyor. Peki bu ürünlerin ülkeye giriş yapmadığının tespitinin nasıl yapılacağını soracak olursanız, bakanlık bu konuda bile hiçbir tedbir almaya gerek duymuyor. Bu konuda gerektiğinde bir düzenleme yapılacağı belirtiliyor. Peki bu hükümetin sayın Bakanlığı siz denetimini yapmadığınız bu ürünlerin ülkeye girip girmediğini nasıl denetleyeceksiniz. Daha önce sorduk bir kez daha soruyoruz, çocuklar için zararlı gördüğünüz gdolar neden büyükler için zararlı değildir.”

Basitleştirilmiş İzin Sistemi

Gdolu ürünleri Türkiye’ye ithal etmek isteyen kişi ve şirketler için basitleştirilmiş bir izin sistemi getiren yönetmelik kapsamında gdolu gıda ve yemlerin risklerinin hangi kriterlere göre yapılacağına ilişkin bir düzenleme yapılmıyor. Bu gıda ve yemlerin hangi koşullarda riskli olacağının belirli koşullara bağlanmamasının tüketiciler ve üreticiler açısından büyük sakıncaları olacağını belirten Ekoloji Kolektifi, “ekonomik ve sosyal risk kriterleri belirlenmediğinde, bu ürünlerin takibi ve denetimi konusunda bir alt yapı oluşturulmadığında, yem olarak giren ürünlerin tohum olarak kullanılmasının önü alınamayacağı gibi, bu gıdalardan kaynaklı yaşanacak sağlık sorunlarının da neler olduğunun tespitinin mümkün olamayacağını” belirtiyor.

GDO’lu Gıdalara Etiket Bile Yok

Genetiği değiştirilmiş ürünleri tüketmek istemeyen tüketicilere seçme hakkı bile tanımayan bu yönetmelik uyarınca ancak binde dokuzun üzerinde gdo içermesi durumunda bu gıda ve yemlerin etiketleneceğini düzenleniyor. Buna göre tüketicilerin hangi üründe gdo olduğunu bilebilme olanağı da tamamen ellerinden alınıyor. Gdosuz ürün üreticilerinin ise ürünlerinin üzerinde gdosuz olduğunu belirtmeleri yasaklanıyor.

GDO’lu Yemler Tohum Olarak Kullanılabilir

Gdolu yemlerin hayvanlar tarafından tüketilmesi ve hayvanlardan da insanlara bu gdoların geçişi karşısında bu ürünleri ithal eden, satan ve kullandıran kişilere hiçbir cezai sorumluluk getirilmiyor. Aynı zamanda bu yemelerin tohumluk olarak kullanılmasının nasıl engelleneceği, tohumluk olarak kullanıldığı zaman yaptırımın ne olacağı da yönetmelik de düzenlenmiş değil. Bu durum ülkenin genetik varlıklarını tehdit edeceği gibi tarım ve hayvancılık sistemlerinde de onarılmaz yaralara yol açabilir.

Köylüler ve Çiftçileri Zor Günler Bekliyor

Bu ürünlerin kullanılmasından doğacak zararla ilgili şirketlere para cezası dışında bir yaptırım ise öngörülmemiş. Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması Ve Uygulanmasına Dair Kanun, Yem Kanunu, Gıdaların Üretimi, Tüketimi Ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, gdolu gıda ve yemlerden doğacak zararlarla ilgili adli ve idari para cezası öngören yönetmelik çiftçilerin ve köylülerin bu ürünleri kullanımlarından kaynaklanan doğrudan ve dolaylı zararlarının nasıl tazmin edileceğine yönelik bir ip ucu bile sunmuyor. Bu durumda ekosistem ve tarımsal yapılarda onarılmaz tahribata yol açan gdo üreticisinin ürünlerinin piyasadan toplatılması ve uygulanacak para cezası ile kurtulmasının alt yapısı oluşmuş durumda.

Dipten Gelen Sese Kulak Verin

Ekolojist sosyalist çiftçi, tüketici, kentli ve köylü örgütleri tarafından dava konusu edilmesi beklenen yönetmelik, iklim değişikliği zirvesine hazırlanan Türkiye’nin politik yönelimini de ortaya koyuyor. Aralık ayı içinde BM 15 taraflar Konferansı kapsamında iklim değişikliğine neden olan gıda, su, enerji, tarım gibi konularda, hükümetin gıdayı, suyu, toplum sağlığını önceleyen politikalara ağırlık vermeyeceğini gösteriyor. Gıda egemenliği ekseninde, tohumun ve tarımın kamusal politikalarla desteklenmesi; fosil yakıtlardan vazgeçilmesini, kentlerin kapitalist dönüşümüne karşı yeni bir sürece hazırlanılması gerektiğinin altını çizen Ekoloji Kolektifi, önümüzdeki günlerde, gıdanın, suyun, toprağın ve toplumun geleceği için dipten gelen dalga adı altında pek çok örgütün birleşik bir eylem süreci yaratacağını vurguluyor.

Ekolojistler.org haber
26.10.2009 Pazartesi

YÖNETMELİK
Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:
GIDA VE YEM AMAÇLI GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR
VE ÜRÜNLERİNİN İTHALATI, İŞLENMESİ, İHRACATI, KONTROL VE
DENETİMİNE DAİR YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, insan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin en üst düzeyde korunması için genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddeleri hakkında karar verme, işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;
a) Tohumluklar dışındaki genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddeleri hakkında karar verme, işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları kapsar.
b) Sağlık Bakanlığınca ruhsat veya izin verilen ürünleri kapsamaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 10 uncu maddesi, 7/8/1991 tarihli ve 441 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 27/5/2004 tarihli ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, 29/5/1973 tarihli ve 1734 sayılı Yem Kanunu ile 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanmasına Dair Kanuna dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Ayırıcı kimlik: Aktarılan her bir gen için bir kod ve her bir GDO için ise, taşıdığı genin kodunu da içeren nümerik ve alfa nümerik kodlama sistemini,
b) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
c) GDO: Genetik yapısı değiştirilmiş organizmayı,
ç) Genetik yapısı değiştirilmiş organizma: Modern biyoteknoloji kullanılarak genetik materyali değiştirilmiş olan, insan haricindeki organizmayı,
d) GDO ve ürünleri: GDO, GDO içeren, GDO lardan oluşan, GDO içerdiği hâlde GDO lardan oluşmayan ve/veya kısmen veya tamamen GDO lardan elde edilen ürünleri,
e) GDO lu gıda: GDO, GDO içeren veya GDO dan üretilen bileşen içeren veya GDO dan üretilen gıda maddelerini,
f) GDO lu ürün: GDO, GDO içeren veya GDO dan üretilen bileşen içeren veya GDO dan üretilen ürünleri,
g) GDO lu yem: GDO, GDO içeren veya GDO dan üretilen bileşen içeren veya GDO dan üretilen yem maddelerini,
ğ) GDO suz eşdeğer ürün: Genetik değiştirme teknolojisi uygulanmayan eşdeğer gıda veya yemi,
h) Gen sahibi: GDO ve ürünlerinde değiştirilmiş olan gen ya da genlerin patent hakkını elinde tutanı,
ı) İzleme: Bir GDO ve ürününün, biyolojik çeşitlilik, bitki, hayvan ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini belirlemek üzere bir program dâhilinde yürütülen gözlem, analiz ve kontrolleri,
i) İzlenebilirlik: GDO ve ürünlerinin, üretim ve dağıtım zinciri boyunca her aşamada geriye dönük takibini, belirlenmesini ve tanımlanmasını,
j) KKGM: Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünü,
k) Komite: Bu Yönetmelikle kuruluşu öngörülen bağımsız, bilimsel, teknik risk değerlendirme komitesini,
l) Risk değerlendirme: GDO ve ürünlerinin, genetik değişiklikten dolayı, insan, hayvan ve bitki sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde, doğrudan veya dolaylı, derhal veya gecikmeli sebep olabileceği risklerin ve risk kaynağının olumsuz etkiye sebep olma potansiyelinin test, analiz, deneme gibi bilimsel yöntemlerle belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecini,
m) Risk yönetimi: Risk değerlendirme sonucunda öngörülen ve/veya tahmin edilen olumsuz etkilerin gerçekleşmesini önlemek veya gerçekleşmesi durumunda zararı en az seviyede ve kontrol altında tutarak ortadan kaldırmak, GDO ve ürününün izin verilen amaç ve kurallar dâhilinde kullanılmasını ve muamelesini sağlamak amacıyla alınan önlemleri,
n) TAGEM: Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünü,
o) TÜBİTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunu,
ö) TÜGEM: Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğünü,
p) Uzmanlar listesi: GDO ile ilgili çalışmalara yön verecek Bakanlık tarafından oluşturulan uzman listesini
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler ve İzin Koşulları
Genel hükümler
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı olan GDO lu gıda ve yemlerin işleme ve tüketim amacıyla ithali, piyasaya sürülmesi, tescili, ihracatı ve transit geçişleri yasaktır. Gümrük idarelerince bu Yönetmelik kapsamındaki ürünler için GDO ya ilişkin ek bir belge aranmaz.
(2) İthal edilen, üretilen veya dağıtımı yapılan GDO lu gıda veya yemin çevre, insan veya hayvan sağlığı açısından olumsuzluğu tespit edildiğinde, gıda veya yem işletmecisi sağlığı ve çevreyi korumak amacıyla gerekli tedbirleri almak, Bakanlığı, diğer ilgili mercileri ve tüketicileri acilen bilgilendirmek ve söz konusu gıda veya yemi, piyasadan geri çekmek zorundadır.
(3) GDO lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır.
(4) İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır.
(5) Bakanlık, GDO lu gıda ve yemlerin ithalat ve ihracat kapılarıyla ilgili gerektiğinde düzenleme yapabilir.
(6) Gıda veya yem, GDO lardan biri ya da birkaçını toplamda en az % 0,9 oranında içeriyor ise, GDO lu olarak kabul edilir.
(7) Gıda veya yemin % 0,5 ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmez.
(8) GDO suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz.
(9) Bu Yönetmelikte yer almayan hususlarda Bakanlık her türlü düzenlemeyi yapmaya ve tedbiri almaya yetkilidir.
İzin koşulları
MADDE 6 – (1) Her bir GDO için, bilimsel esaslara göre değiştirilmiş gen ya da genler esas alınarak bir defaya mahsus olmak üzere Komiteler tarafından risk değerlendirmesi yapılır.
(2) Her bir risk değerlendirmesinin sonucuna göre GDO lu gıda veya yemin çevre, insan veya hayvan sağlığı ile diğer inceleme konularında herhangi bir olumsuzluğun tespit edilmediğine dair bir karar belgesi hazırlanır. Karar belgesi en az aşağıdaki hususları içerir:
a) İznin geçerlilik süresi,
b) GDO ve ürünlerinin ithalatı için uygulanacak kural ve işlemler,
c) Kullanım amacı ve kısıtlamalar,
ç) Risk yönetimi, piyasa denetimi ve gerektiğinde aşamalı üretim planlaması,
d) İzleme ve izlenebilirlik koşulları,
e) Belgeleme ve etiketleme koşulları,
f) Ambalajlama, taşıma, muhafaza ve nakil kuralları,
g) İşleme ile atık ve artık arıtım ve imha koşulları,
ğ) Güvenlik ve acil durum tedbirleri,
h) Kullanım ile ilgili yıllık raporlama koşulları,
ı) Devir ve/veya kullandırmaya ilişkin koşulları,
i) Tedarik ve amaca göre kullanım ve işleme koşulları.
(3) Bakanlık onaydan önce, GDO ile ilgili Komite kararını kamuoyunun görüşlerine açabilir.
(4) Komitenin kararı, Bakanlık onayından sonra yürürlüğe girer.
(5) Bakanlık, izin verilen GDO ve diğer GDO larla ilgili bilgileri Bakanlık internet sitesinde yayımlar.
(6) İzin verilen GDO ve ürünlerinin kayıt altına alınması ve ürünün her aşamada takibinin sağlanması amacıyla, GDO ve ürünlerini ithal edenler, işleyenler ve piyasaya sunanlar Bakanlığa beyanda bulunmak, GDO ve ürünlerini GDO içerdiğine dair belgeler eşliğinde nakletmek, taşımak ve etiketleme kurallarını uygulamakla yükümlüdür.
(7) İzin, karar belgesinde belirtilen koşulların ihlali veya olası zarar ve risklerle ilgili yeni bilimsel bilgilerin edinilmesi, kullanım sonucunda olumsuz sonuçların ortaya çıkması durumunda, Bakanlıkça iptal edilir. İzni iptal edilen GDO ve ürünleri toplatılır ve imha edilir.
(8) Karar belgesinde belirtilen hususlara uyulmaması hâlinde izin iptal edilir. İznin iptal gerekçesine göre idari yaptırımlar uygulanır.
(9) GDO lu ürünler, izin verilen amaçlar dışında kullanılamaz.
(10) Gen sahibi, GDO ve ürünleriyle ilgili olarak yeni bir risk ya da risk şüphesini öğrendiği takdirde durumu derhal Bakanlığa rapor etmek ve tedbir almakla yükümlüdür.
(11) Gen sahibi, aldığı izne konu olan GDO ve ürünlerinin satışı ve dağıtımı sırasında taşıma, depolama, işleme ve ambalajlama gibi işlemlere ilişkin güvenlik kuralları ve tedbirler hakkında alıcıları bilgilendirmekle yükümlüdür.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Komite, Başvuru ve Çalışma Grupları
Komite
MADDE 7 – (1) Bakanlık tarafından GDO ile ilgili bilimsel ve teknik verileri araştıracak, yorumlayacak ve görüş oluşturacak, görev süreleri iki yıl olan uzmanlar listesi teşkil edilir. Uzmanlar listesi, Bakanlık TAGEM, TÜGEM, KKGM birimlerinden temsilciler ile üniversiteler, TÜBİTAK ve araştırma enstitülerinde görevli konu ile ilgili uzman veya öğretim üyelerinden oluşur. Uzmanlar listesinden Bakanlık tarafından belirlenecek on bir üyeden oluşacak bir komite her bir başvuru için ayrıca oluşturulur.
(2) Komitenin sekretaryası TAGEM tarafından yürütülür. Komite TAGEM in daveti üzerine toplanır.
(3) Komite en az dokuz üye ile toplanır. Komite her başvuru için bir başkan seçer. Kararlar üye tam sayısının salt çoğunluğu ile alınır. Lehte ve aleyhteki kararların gerekçeleri sahipleri tarafından yazılıp imzalanarak, karar ekinde yer almak üzere başkana teslim edilir.
(4) Komite, başvuruları toplantının ilk gününden başlamak üzere doksan gün içinde karara bağlamak zorundadır. Ek bilgi ve belge istendiğinde bu süre durdurulur. Komite tarafından ek bilgi ve belgenin talep edilmesi durumunda ek bilgi ve belgenin en fazla otuz gün içerisinde tamamlanması zorunludur.
(5) Komitenin başvuruyu reddetmesi durumunda aynı ürün için ret tarihinden itibaren bir yıl dolmadan ve yeni bilimsel veri ve bulgular sunulmadan yeniden başvuru yapılamaz.
(6) Komiteye sunulan bilgilerin üçüncü şahıslarla veya kamuoyuyla paylaşılması, başvuru sahibinin talebi dikkate alınarak Komitenin iznine tabidir.
(7) Komite, her türlü iş ve işlemlerinde Bakanlığa karşı sorumludur.
Komitenin görev ve yetkileri
MADDE 8 – (1) Komitenin görev, yetki ve yükümlülükleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Yapılan başvurularla ilgili değerlendirmeler yapmak, hazırlanan raporu Bakanlığa sunmak,
b) Yapılan bir başvuru ile ilgili olarak işlem sürecinde Bakanlık izni olmadan herhangi bir açıklama yapmamak, bilgi ve belge vermemek,
c) İhtiyaç duyması hâlinde uzmanlar listesinden danışma amacıyla uzmanlardan bir veya birkaçını, en çok iki defa olmak kaydıyla toplantılara davet etmek.
Başvuru
MADDE 9 – (1) GDO lu ürünün Komite tarafından ilk değerlendirilmesinin yapılması amacıyla gen sahibi, aşağıdaki bilgi ve belgelerle Bakanlığa başvuruda bulunmak zorundadır.
a) GDO nun yapısında değişikliğe neden olan gen veya genlerle ilgili bilgi ve belgeler,
b) GDO nun tespitinde kullanılacak yöntem ve referans materyal ile tespit için yapılacak iş ve işlemleri kolaylaştıracak her türlü bilgi, belge ve destekleyici doküman,
c) Ayırıcı kimlik bilgileri,
ç) GDO ile ilgili risk değerlendirmeye esas bilgi ve bilimsel çalışma sonuçları,
d) Kullanım amacı ve kısıtlamalarla ilgili talep ve bu talebi destekleyen bilgi ve belgeler,
e) Kullanım ve üretim koşullarını açıklayan bilgi ve belgeler,
f) Risk yönetimi, otokontrol ve üretim planlaması ile ilgili bilgi ve belgeler,
g) İzleme ve izlenebilirlik koşullarının nasıl olacağını açıklayıcı bilgi ve belgeler,
ğ) İşleme sonucu atık ve artıkların arıtım ve imha koşullarını açıklayıcı bilgi ve belgeler,
h) Güvenlik ve acil durum tedbir planı ve uygulamaları ile ilgili açıklayıcı bilgi ve belgeler,
ı) Devir veya kullandırmaya müsaade edilip edilmeyeceği, müsaade edilmesi durumunda uyulması öngörülen şartlar,
i) Başvuru yapılan GDO lu gıda veya yemin taşıma, muhafaza ve nakil koşulları,
j) Başvuru yapılan gen veya genlerin, geliştirilmiş oldukları ülkede başvuru yılından en az üç yıl öncesinde tescil edildiğini, piyasada satışının serbest olduğunu gösterir bilgi ve yetkili mercilerden alınmış onaylı belgeler,
k) Çeşidin başta tescil edildiği ülke olmak üzere ilgili mevzuatın uygulanmakta olduğu ülkelerde de ticari olarak üretildiğini gösterir bilgi ve yetkili mercilerden alınmış onaylı belgeler,
l) Türkiye flora ve faunası için potansiyel bir tehlike oluşturmasını engellemek üzere GDO nun Türkiye’de yakın akraba ve yabanileri olan türlere ait olmadığını gösterir bilgi ve belgeler.
(2) Komite, gerek gördüğü durumlarda ek bilgi ve belgeler de isteyebilir.
(3) Komite tarafından istenilen belge ve bilgilerin süresi içinde temin edilmemesi durumunda başvuru reddedilir.
(4) Yapılan bir başvurunun sonucu diğer başvurular için emsal teşkil etmez. Yapılan bir başvuruya verilen izin başvurulan ve takip eden ithalatlar için geçerlidir. Ancak, ithalatın gerçekleştirilebilmesi için ilgili diğer mevzuat hükümlerinin de yerine getirilmesi zorunludur.
Çalışma grupları
MADDE 10 – (1) Aşağıdaki konularda çalışma yapmak üzere; uzmanlar listesinden oluşan, üye sayısı ve çalışma süresi TAGEM tarafından belirlenen çalışma grupları kurulabilir:
a) Uluslararası gelişmeleri izleyerek ülkenin GDO ve ürünleriyle ilgili politika ve stratejileri için önerilerde bulunmak,
b) Hassas tüketici grupları için GDO ve ürünleriyle ilgili değerlendirmeler yaparak tavsiyelerde bulunmak,
c) Uluslararası kullanımda bulunan GDO ve ürünleriyle ilgili değerlendirmeler yaparak Bakanlığa önerilerde bulunmak,
ç) GDO çalışması yapılmış ve üretime sunulmuş riskli ürünleri belirleyerek ilgili kurumları bilgilendirmek,
d) Biyogüvenlikle ilgili yakın, orta ve uzun vadeli risk senaryoları hazırlamak ve bunlarla ilgili çözüm önerileri sunmak,
e) Ülke ihtiyaçları dikkate alınarak, özellikle acil durum tedbirleri ile ilgili önerilerde bulunmak.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
GDO lu Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi ve Depolanması, İhracatı, Etiketlenmesi,
İzleme ve İzlenebilirlik, Denetim ve Kontrolü
İthalat
MADDE 11 – (1) Komite tarafından değerlendirilmesi yapılarak Karar belgesinde ithalatı uygun görülmüş GDO ve ürünlerinin ithalatında aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) GDO ve ürünlerinin üretildiği ülkenin yetkili otoritesinden parti numarası, miktarı ve GDO çeşidini belirten belge aranır.
b) Ürünün üretildiği ülke dışında başka bir ülkeden yüklenmesi durumunda üretici ülkenin vermiş olduğu belgeyle beraber yüklendiği ülkenin yetkili otoritesince düzenlenmiş, parti numarası, miktarı ve GDO çeşidini belirten belge aranır.
c) Bakanlık, kontrol ve denetim amaçlı analizler yapabilir.
ç) Yapılacak analizlerin sıklığı, risk esasına göre Bakanlıkça belirlenir.
(2) GDO riski taşıyan ancak, GDO suz ürün olduğu taahhüt edilen ürünlerin ithalatında aşağıdaki esaslar uygulanır:
a) İthalatta, GDO riski taşıması nedeniyle analize tabi tutulacak ürünler ve bunların sıklıkları Bakanlık onayı ile belirlenir. Gerektiğinde yine Bakanlık onayı ile güncellenir.
b) Belirlenen analiz sıklıklarına göre ürünlerin analizi yaptırılır. Analiz sonucunun uygun olması durumunda söz konusu ürünlerin ülkeye girişine izin verilir.
c) Yapılan analiz sonucunda GDO lu olduğu tespit edilen ürünün ülkeye girişine izin verilmez. Söz konusu ithalatçı ve ihracatçı firma ve ülke risk listesine alınır.
(3) Tespit ve kontrol işlemleri için istenecek her türlü analiz yöntemi ve analizlerde kullanılan özel ürünler de dâhil, bilgi, belge, ürün ve malzemeyi temin etmekle ithalatçı yükümlüdür.
GDO lu ürünlerin işlenmesi ve depolanması
MADDE 12 – (1) İthal edilen GDO ve ürünlerinin gıda veya yem maddelerinin üretiminde kullanılabilmesi için bu ürünlerin izin, ruhsat ve tescil başvurularında gıda veya yem işletmecisi, gıda veya yem mevzuatında belirtilenlere ilave olarak aşağıda belirtilen şartları sağlamak zorundadır:
a) Hammadde olarak kullanmak üzere temin ettiği GDO ve ürünleri ile ilgili aşağıdaki bilgi ve belgeleri bir ay içerisinde Bakanlığa vermek;
1) Ürünü kimden, ne miktarda temin ettiği ile ilgili bilgiler,
2) Bu ürünlerin ne amaçla kullanılacağı,
3) Etiket ve/veya GDO ve ürünlerinin beraberinde taşınması zorunlu belgelerin sureti.
b) GDO suz gıda veya yem, GDO lu gıda veya yemin işlendiği hattan farklı bir hatta üretilmeli ve depolanmalıdır. Aynı üretim hattının kullanılması durumunda, üretim hattında gerekli temizliği yapmak,
c) İşleme sonrası risklerin öngörülmesi hâlinde acil tedbir planları, muhafaza ve nakil koşullarıyla ilgili ek tedbirleri Bakanlığa bildirmek,
ç) Atık ve artıkların güvenli arıtım ve imha koşullarını belirleyerek Bakanlığa bildirmek.
GDO lu ürünlerin ihracatı
MADDE 13 – (1) İhracatta alıcı ülkenin talebi doğrultusunda işlem yapılır. Alıcı ülkenin GDO ile ilgili talebinin olmaması durumunda genel ihracat mevzuatına göre işlemler gerçekleştirilir.
Gıdaların etiketlenmesi
MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre izin verilen GDO lu gıdaların % 0,9 un üzerinde GDO içermesi hâlinde, 16/11/1997 tarihli ve 23172 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde yer alan gerekliliklere ilave olarak aşağıdaki hususlar çerçevesinde etiketlenmeleri zorunludur.
a) GDO lu gıdanın tek bileşenden oluşması durumunda “genetik olarak değiştirilmiştir” veya ürün ismi ya da hammaddenin ismi “genetik olarak değiştirilmiş ...........’den üretilmiştir” ifadesi ile birlikte etiket üzerinde yer almak zorundadır.
b) GDO lu gıdanın birden fazla bileşen ihtiva etmesi durumunda, ürün ismi ya da bileşen ismi, “genetik olarak değiştirilmiş ..........” veya “genetik olarak değiştirilmiş ….......’den üretilmiştir” ifadeleri ile birlikte bileşen listesinde söz konusu bileşenden hemen sonra gelecek şekilde parantez içerisinde yer almak zorunda olup, parantez içindeki ifade diğer bileşenlerle aynı karakter büyüklüğünde olmalıdır.
c) GDO lu dökme gıdaların beraberinde, etiket bilgilerini içeren belge bulundurulmak zorundadır.
ç) Yukarıda belirtilen etiketleme gerekliliklerinin yanı sıra, GDO lu gıdaların GDO suz eşdeğer ürünlerden; bileşimi, beslenme etkileri veya beslenme değeri, kullanım amacı açısından farklılık gösterdiği durumlarda, bu hususlar etiket üzerinde belirtilmelidir. Besin bileşeninde farklılık gösteren GDO lu gıdalarda, beslenme etiketlemesi yapılması zorunludur.
d) GDO lu gıdaların GDO suz eşdeğer ürünlerden farklı olması durumunda, tüketilmesi sonucunda sağlık riski oluşturabilecek tüketici gruplarına ait uyarıların etiket üzerinde belirtilmesi zorunludur.
e) GDO kullanılarak elde edilen gıdanın GDO suz eşdeğerinin olmaması durumunda, söz konusu ürünün doğası ve özelliklerine ait bilgilerin Türk Gıda Kodeksinde belirtilen hükümlere uygun olarak etiket üzerinde belirtilmesi zorunludur.
Yemlerin etiketlenmesi
MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre, yem veya yemlik madde olarak kullanımına izin verilen GDO lu yemlerin % 0,9 un üzerinde GDO içermesi hâlinde, yem mevzuatında yer alan etiket gerekliliklerine ilave olarak aşağıdaki şekilde etiketlenmesi zorunludur.
a) GDO lu yemin özel adının yanında parantez içinde “genetik olarak değiştirilmiş ………” ifadesi bulunmalıdır. Bu ifade yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğünün listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olmaması gerekir.
b) GDO dan elde edilen yemin adının yanında parantez içinde “genetik olarak değiştirilmiş ………’den elde edilmiştir” ifadesi yer almalıdır. Bu ifade yem bileşen listesi altında dip not olarak da yer alabilir. Bu durumda yazı karakter büyüklüğünün listede belirtilen ürünlerin karakter büyüklüğünden az olmaması gerekir.
c) GDO lu dökme yemlerin beraberinde, etiket bilgilerini içeren belge bulundurulmak zorundadır.
ç) GDO lu yemin GDO suz eşdeğerinden farklı olması hâlinde bileşiminin, besleme özelliklerinin, kullanım amacının, belirli hayvan türü ya da kategorisi için yapılan sağlık beyanlarının etiket üzerinde bulundurulması zorunludur.
d) GDO lu yemin GDO suz eşdeğeri yok ise, o yemin yapısı ve karakteristikleri ile ilgili uygun bilgilerin etiket üzerinde bulundurulması zorunludur.
İzleme ve izlenebilirlik
MADDE 16 – (1) GDO ve ürünlerini ithal veya ihraç eden, işleyen, depolayan, dağıtan ve tüketime sunanlar, son tüketiciye ulaşıncaya kadar olan süreçte gerekli kayıtları tutmak ve izlenebilirliği sağlamak, ayırıcı kimlik numarası ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri ürün ile birlikte bulundurmak zorundadır.
(2) GDO ve ürünlerini ithal veya ihraç eden, işleyen, depolayan, dağıtan ve tüketime sunanların, ürünlerle ilgili bilgi ve belgeleri yirmi yıl saklaması ve bu belgelerle ilgili bir kayıt sistemine sahip olması zorunludur.
(3) GDO ve ürünleri ile ilgili olarak karar belgesinde belirtilen koşullara uyulup uyulmadığı Bakanlık tarafından görevlendirilen birimler tarafından izlenir. Şikâyet durumunda Bakanlık tarafından görevlendirilen birimler bu Yönetmelik hükümleri ile birlikte ilgili mevzuata göre işlem yapar.
Denetim ve kontrol
MADDE 17 – (1) GDO ve ürünlerinin denetim ve kontrolleri bu Yönetmelik hükümleri ile birlikte ilgili mevzuata göre yapılır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Numune alma ve analiz
MADDE 18 – (1) GDO lu gıda ve yemin numune alma ve laboratuvar analizleri ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
İdari Yaptırımlar
MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında;
a) 4703 sayılı Kanunun 11 inci ve 12 nci maddeleri,
b) 5179 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi,
c) 1734 sayılı Kanunun 12 nci, 13 üncü, 14 üncü maddeleri
uyarınca işlem tesis edilir.
Yürürlük
MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür.

11 Ağustos 2009 Salı

GDO bilgileri

GDOHP mail grubuna gelen birçok faydalı bilgi var, mesajların pekçoğu çok önemli bilgiler içeriyor. Bunlardan aşağıdaki ikisi tüm olayları toplayıcı şekilde yazıldığından buraya da kaydediyorum. 1- http://www.ekolojistler.org/bill-gates-rockefeller-ve-gdo-devleri-bilmedigimiz-seyleri-mi-biliyor-f.-william-eng.html
2- http://www.ekolojistler.org/mahserin-dort-atlisi-gida-tekelleri-tohum-bankalari-patentleme-gdo-mustafa-eberli.html
Çeviri yapanlardan Allah razı olsun.