Geçen yıl bu zamanlar, günlerden cuma. Doktora gitmişiz ve demiş ki, ' Bu Miniğin inmeye niyeti yok, ne zaman istersen alalım...'
Almış bizi bir telaş. Ne kuaföre gidesim oldu ne de dışarı çıkmak isteyesim.
Hatta neler yazmışım o zamanlar bir bakalım, bakalım....
***
'Doğuma gittim,gelicem!
Şaka gibi. *Yaşam, biz başka planlar yaparken başımıza gelen şeymiş....
Doktora gittik. Ben not aldığım şikayetlerimi anlatmaya hazırlanırken, Selahattin Bey 'Gel bir muayene edeyim seni' dedi. Karnımın neden bu kadar şiş olduğu da anlaşıldı. Bizim kız anladığım kadarıyla çatı darlığından ya da kuyruk sokumu bilmemnesinden aşağı inemiyor.
Sonuç: Epidüral sezeryan.
Şaka gibi. Nasıl yani?
Ne zaman doğurmak istersin?
Annemle konuşmam lazım!
Aile meclisi toplanın, bize haber verin!
Bir önceki yazımda ne demiştim?
'Gerçi Demet Yengen, annenin kuzeni ve ailenin en küçüğü Cevdet'in doğum günü 17 Ocakta diye, 'Minik 17 Ocakta doğar' diyor.'
17 Ocak cumartesi yani yarın sabah kızım geliyor!
Korkuyorum!
---
Dostlar,
Bu blogu açarken, blogumun bu kadar çok şey paylaşabileceğim bir sığınak olabileceğini düşünmemiştim. Ama öyle olmadı. Sorunlarımı, mutluluklarımı, endişelerimi paylaştım.
Özellikle bugün hepiniz mesajlarınızla bana cesaret verdiniz:)
İnanın o mesajları okuduktan sonra kendimi çok daha iyi hissettim.
Her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim....
Daha paylaşacağımız çok şey var!
En kısa sürede burdayım! '
***
Ve yarın Nil 1 yaşında...
*
Arkası yarın....