30 Ağustos 2011 Salı

Dış Ses Domates,iç ses Bloody Mary...

Bugün Bayram!
Ailemden uzakta geçirdiğim ilk bayram!(evet daha önce de aynı şehirlerde olmasak bile aynı ülke sınırları en azından aynı kıtadaydık ama bu kez öyle mi?) Sabah annem anlattı, şunu yaptık, bunu yaptık, bunu yedik...

Belli etmemeye çalıştım ama sana yazabilirim sırdaşım blog. Ağzım sulandı yani it made my mouth watered resmen ya (evet ingilizce de de böyle bir deyim varmış geçenlerde biryerlerde denk geldim:) )Offf dedi iç ses, bu bana yapılmaz ki, yuvarlama-içliköfte(normalde aramam ben bunları aslında)...Dış ses tabii gülümsedi bizimkilere...

Dün Shopping 101 dersi aldım Linsayden. Niloşa sağlıklı atıştırmalık bakıyorum ya, Lindsay akşama alışveriş yapmam lazım, market alışverişi der demez atladım,'ben de gelsem?' Hem de Nilsiz, Halaluyaaaaaa....

Neyse, gittik, not defterime yazdım, kız ne önerirse aldım.. Nil de sabah seve seve yedi sağlıklı atıştırmalıkları. Aslında dışarı çıkınca vereyim diye aldım bir çoğunu ama denemeden bilemeyiz tabii...

Neyse, bu arada aynı resimdeki gibi, Lindsay Domates diyo, Özlem içses Bloody Marry :)....




Offf ehliyet sınavı stresi sardı 4 bir yanımı... Daha önce Türkiyede sayısız kez girmiş biri olarak biliyorum ki burada daha rahat ama kurallar-dil- ödüm kopuyo, evde test çözünce herşey normal ama korkuyorum, tırsıyorum!

Neyse haftaya giricem sınava. İnsallah geçersem yazılı sınavdan, direksiyon sınavı germiyor beni...
:(

Neyse,

İyi Bayramlar Blog Ailem...
Zafer Bayramı, Şeker Bayramı..
Şeker Gibi Geçsin...

28 Ağustos 2011 Pazar

HAY-IR!!!

nil hiç bir zaman yabancılara giden bir bebek olmadı. Büyüdü, hala gitmez...

Burada dışarıda amcalar-teyzeler Nil'i görünce diyorlar ki, Ne tatlı çocuk...
Merhaba diyorlar Niloşa.

Nil de parmağını sallayarak HAYIRRR diyor. Ama o tatlı teyzeler, amcalar sadece Hi kısmını anlayıp, yır kısmını anlamıyor:)
Kızgın bir surat ile hi diyen bir velet. :)
Biz de bozuntuya vermiyoruz, ama Nil devam ediyor parmak sallayarak:
Anne!!! Hayır, hayır

Teyzeler cvp veriyor : Hii , hiiiiiiiii :)

Diyorlar ki, ne tatlı çocuk, ne kadar da akıllı!!!

Diyorum ki onlara
Bir de bana sorun :)

İyi bayramlar...

25 Ağustos 2011 Perşembe

Nilos oda


Nil'imin odasının fotoğraflarını bayağıdır yüklemek istiyordum. Ama işte, ev-yerleşme (evet hala yerleşiyorummm) derken bugün karar verdim, post edicem dedim...

Nil'in odası için ilk 6 ay yeryatağı düşünmüştüm, malum bizim kız deli yatıyor. 3 yaşından sonra bir yatak almayı düşünüyorum, şu anda da ara ara bakıyoruz. Yanında komodinli falan bir yatak.Belki biraz daha büyüyünce alırız
önce yatağına alışsında:)
Burada Garaj Saleler oluyor. Millet satmak istedikleri 2.el eşyaları yığıyor evin önüne. Bu resimdeki mutfak da garage saleden, içinde bir sürü mutfak oyuncağı ile aldık 50 dolara geldi, masa ve kırmızı 2 sandalye-mutfak ve mutfak araç-gereçleri,sebze,meyve.... Normalde sadece mutfak en az 100 dolar. Gelirgelmez küvete attım, kaynar suyla yıkadım, Nil-TJ kuruladılar. Tabakları, meyve-sebze, kaşık, tencere ile Niloşun benden çok mutfak eşyası var.

Sepetlere, oyun organize kutusu diyorlar. O da 2.el ama birinci el gibi. Markası Tot Tutors.15 dolara geldi. Kirli olsaydı (mutfak-oyuncakları temizleme ile çok uğraştım) almayabilirdim ama çiziksiz ve tertemiz geldi. Islak bezle silip odasına yerleştirdik Niloşun.

Yatağı double, geçen hafta aldık. Calliou tutkumuz sayesinde yatağını seviyor.
Calliou yastığında dün TJ'in uyumasına izin vermedi. Calliou takım Türkiyeden geldi. Burada Calliou hiç görmedim, aradım hatta ama yok. Türkiye'den Calliou ürünleri istedik, bakalım Ekim başında umarım ulaşacak elimize :)

Kırmızı sandalyelere oturması kalkması zor olunca İkea sandalye aldık.
Şimdi kendi kendine oturup kalkıyor.

Aslında niyetimiz neredeyse herşeyi İkeadan almaktı ama bize 5saat uzaklıkta İkea, arabaya da herşeyin sığması imkansız. İkea sandalye hiç kullanılmamış, biri fazla fazla almış ve satıyor.

Burada yerel siteler var. Oradan birçok şeyi temiz, kullanılmamış ya da az kullanılmış bulmak mümkün...

İnsanlar evde kullanmadıkları eşyaları satıyorlar. Biriktirme huyu yok kimsenin.İhtiyacı olan da alıyor.

Ha ben kendi adıma, temiz ve içime siniyorsa alırım ama Nil'in oyuncaklarını temizlemek beni çok yordu. Önce küvette sonra bulaşık makinesinde yıkandı.Oyuncak mutfak zaten çok kirli değildi ama sonuçta garajdan çıkan ürünler. Oyuncak organize sepeti gibi değecek birşey ise, ya da çok az kullanılacak bir ürünse,temiz ise alınır. Ama onun dışında tercih edermiyim, sanmıyorum.

Ne diyordum, Niloşun odasında sadece kloseti yani gömme dolabı tertipleyemedim. İçi valiz dolu. Kışlıklar, yazlıklar valizlerde. Giydiklerimizi de storage dolabına yani adı kiler olan ama raf raf olan dolaba koydum...

Geçen hafta Dolar Store dan 1 dolara mıknatıslı harfler bulmuştum. Pürheves akldım, 3 dk sürdü, hepsi buzdolabının altına gitti.

Bu kez marketten mıknatıslı beyaz tahtalardan aldım,kare, çok büyük de değil. Arkasına çift taraflı bant yapıştırdım komple. Onu da Nil'in odasında duvara yapıştırdım. Bayıldı.
Gidip mıktanısları yapıştırıyor, 5 dakikada olsa oyalanıyor.
Denenebilir :)


Yarın cuma :)
Biz hava güzel olursa, 1 saat uzaklıktaki bir kasabaya gitmeyi planlıyoruz, cumartesi ya da pazar, günü orada geçirmeyi düşünüyoruz.

İyi haftasonları dostlar!...

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Ah Tracy TeyzeM Ah...

Daha hamileyken anlamıştım rutinin önemini. Okumuştum Tracy Hogg'u ve aklıma da yatmıştı bir çok şey. En önemlisi rutindi...

Nil'in hiç yanında yatmamıştım, kendi kendine uyurdu.Öğle uykuları mı? Koşar adım eve gelirdik ki, bizim kızın öğle uyku saati kaçmasın. Kaçarsa yakalayamayız mazallah...

Akşam uykuları mı? Atardım yatağa 7.30 da, ondan önce yıkama, süt vs..Uyurdu kızım saat 7.30, hadi en geç 7.45...

Hiçbir zaman sabahlara kadar oturan,uykusu gelmeyen insanlardan olmadım.10, hadi bilemedin 10.30 da Özlem uyur...

Ne zaman TJ Kanadaya geldi,biz anne evine.Bizde rutin mutin kalmadı.
Türkiye de bir çok anneye göre Nil erken uyurdu (saat 8-en geç 9). Burada yaz-kış çocuklar 7.30 da yatmış oluyor.

Hadi saat 8.30 da uyuma kısmını hallediyordum'anne evinde' ama Nil benle uyumaya alıştı iyi mi? Yatak bana kalmadı, deli yatan Niloş , geceler, tekme yiyerek uyanmak...

Geçen hafta Niloşun yatağı geldi, yer yatağı sadece şilte, double aldım ki, gerekirse ben de, babası da ilişebilelim. Deli uyuyan Nil rahat yatsın...

Ha ne diyordum, yemek zaten yemiyoruz. Bir de buna uykusuzluk. hadi öğlen uyumuyorsun ama bari akşam saat 8 de uyusan ya, acısan ya bana...

Dün blueberry yedi sözde 2-3 tane. Oyun oynadı sonra blueberrylerle ben yemek yapıyorum, ellerim kirli. Masa, sandalye, yer blueberry hem de ezilmiş, vıcık vıcık...

Temizle Özlem, temizle..

Akşam ayıptır söylemesi ıspanak vardı. yer-gök-masa-üst-baş ıspanak...

Bir de yese azıcık içim yanmayacak...

yemek yeme, uyuma, üstüne laf dinleme, yaramazlık yap...

Araba koltuğuna binmiyor, binerse de inmiyor..İtiraz, hep itiraz.
10 dakikalık mesafe 45 dakika oluyor. Özlem-TJ ikilisi(yazık bize ama ya) tükeniyor...

Oyuncakları toplamıyor (dün gizli saklı topladım da blogda yayınlamak için fotoğraf çektim) bi de salona getiriyor.Zaten bizim dağnıklığımız bize yeter.

Oyun oynayarak toplayalım,binbir çeşit numara HAYIRRR... ha TJ ile topluyorlar, geçen gün düşünceli kocam bana süpriz yapmak istemiş, oyuncakları toplamışlar, 30 dakika geç uyandım ve kaçırdım toplanmış salonu.TJ diyor ki 5 dakika sürdü , topladık ve hop boşalttık...

Oysa günüm aydınlık başlayabilirdi bak...

Neyse ne diyordum,
ah Tracy teyzem ahh..Gitti mi emekler boşa....

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Tembel işi kuşkonmaz!

Geldim geleli hemen hemen herhafta kuşkonmaz pişiyor bizim evde. TJ de seviyor, Niloş yemek konusunda hiç bana çekmemiş. Ah o da sevse kuşkonmazı:)

Tembelişi Kuşkonmaz tarifleri

1 bağ kuşkonmaz
tereyağ
(ben vegetable oil margarine kullandım)

Kuşkonmazları 10-en fazla 15 dakika haşlayıp tereyağı ile kavurdum.
Bu kadar basit!

Birkez de haşlayıp, ezilmiş sarımsak(3 diş)-limon suyu-zeytinyağı üçlüsüne yatırdım.


Kuşkonmaz alırken alt tarafınında ince olması(çok kalın olmaması) gerekiyor. Kalın olursa alt tarafı çiğnenmiyor.


Hertürlü severim!

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Kanada üzerine saçmalamalar 2

Her evde beyaz eşya alınmış koyulmuş, yüze 90 eski tip çamaşır makinaları,buzdolabı: Can sıkıntısı!!!
Fırın, ocak elektirikli

Anladığım kadarıyla yeni bir ev alırsanız da beyaz eşya içinde oluyor...

Anneler genelde çok rahat ama çocuklarda genelde çok sakin.

pazartesi-Salı günleri beraber vakit geçirdiğimiz arkadaşın (arkadaşım mı henüz bilemedim aslında)8 aylık oğlu kum yedi. Annesi gayet rahat 'kaka yapınca çıkar, hep yiyor' dedi...
Bu arada herkesin 2 çocuğu var. Sanırım yıllar geçtikçe sayı da artıyor!
Nil dışında oyun grubunda tek çocuk olan başka çocuk yok! (sabırlı olmalarına ve gelecek kaygısının olmamasına veriyorum ben bu durumu)

Genelde bahçeli evlerde yaşıyorlar.

Bizdeki gibi her adım başı oyun parkı yok ama genelde her evin bahçesinde kendi parkları var!

Mısır süper demiştim 2 çeşit-şu ana kadar gördüğüm-
beyaz ve sarı. Sarı olan mısır gibi
beyaz olan süt mısırı gibi ama şekerli*sevmedimm*

Bizim apt da kapılar demir değil, kapıyı çekip çıkamıyorsun, illa kitleyeceksin!

Geçen cumartesi mangal aldık, küçüklerden. Biz kutudan çıkarıp pişirrdiriz etleri diye düşünürken gördük ki, mangalı da kurmak lazım. Vidaları,kullanım klavuzu ile TJ resmen mangalı kurdu.(yanımızda da tornavida yoktu ama yanımızdaki arkadaşlarda vardı Allahtan)

Niloşa oyuncak puset aldık, onu da kurduk(hazır çıkmadı)

Ne alırsanız alın, büyükse ebatı, taşıma ücreti ödüyorsunuz. Yaklaşık 100 dolar. Ha arabama sığar, ya da kamyonu olan arkadaşım var diyorsanız ödemezsiniz. Bizim yok:(

Devamı gelecek...

19 Ağustos 2011 Cuma

Aşağıda yorum yazan Adsızlar a birşey demiyorum. Okumak istemeyen açmasın, bakmasın, okumasın. Bu kadar basit. Ki ben kendim son yazılarımdan keyif alıyorum. Burası benim paylaşım yerim, kendi yaşadıklarımı, hayatımı ,kızımı, kocişimi, dostlarımı yazıyorum.

Evet özlüyorum dostlarımı, ailemi, arkadaşlarımı... İçimde tutmuyorum, bu sayfada yer alıyor hislerim.

Kızım bebekken yazdıklarıma göz atınca, okuyunca o anlara geri dönüyorum. Bu kadar basit...

İleride bu yaşadıklarımı da tekrar okumak ve neler hissettiğimi özümsemek istiycem...

Koruyucu Meleklerim-Canlarım Asortik Krep'im ve Yeliz'im,
TEŞEKKÜRLER....
evet kimse okumasa da okuyup keyif alan 2 arkadaşım var. Daha ne olsun:)

**
Son 2 gündür hastayım ben ya...
Sanırım temizlik yapmak bana iyi gelmedi. Nezle, burun akıntısı, ateş...Yok yok...Dün iyi ki eczaneden toparlanmamı sağlayacak birşeyler aldım...Almama rağmen böyleyim ya...
Niloş da öksürüyor ama o enerjik, MAŞALLAH :)...

Neyse akşama Yunan restoranı maceramız var... Dolmaki, böreki, caciki ler beni kendime getirir...

Yine gelecek ben...

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Temizlik arası blog yazısı! Bana bir haller oluyor...

Ilk Kanadaya yerleşmeye karar verdiğimizde TJ demişti ki, orada uzunnn bir süre haftada bir kadın almanın hayal olduğunu biliyorsun değil mi?

Çok kafaya takmamıştım. Ankara da kendi evimde ne rahatmışım da haberim yokmuş, yaban ellere !!! gelince anladım :)

Burada anladığım kadarıyla gelen temizlikçilerin saati 30 dolar en az! Yaptıkları işi de beğenirmiyiz, tartışılır...

Daha önce de yazdım, yine yazıyorum,yine yazıcam, bizde ki temizlik anlayışı ile burdaki anlayış bir değil... Biz bembeyaz olsun diyorsak, bunlar temiz olsun diyorlar. Biz de en ufak çizik, T-shirtlerde leke olmayacak değil mi? Burada ise mikropları öldürsün tamam...

Ama olmaz ki, eve geldiğim hafta başlamıştım temizliğe. Baktık olacak gibi değil, buharlı bir temizleyici derdine düştüm. Neden? Mikropları öldürüyor, lekeleri çıkartıyor...
Önce futureshop adında bir onlinesiteden istemeye karar verdik, neden? ellerinde yok. Sonra bir baktık Canadian tire da 170 dolar olan sey düşmesin mi 80 dolara. Atladık tabii, aldık cuma günü steam cleanerımızı. Markası Shark Steam Blaster..

TJ 'le önce reviewleri okuduk ettik. Cuma günü pür heves bir deneme yaptık.
Isı süper, basınç süper, çok su bırakıyor bence tek eksisi o. Ha bir de su haznesi küçük. Olsun bu fiyata süper performans.

Az önce banyodan başladım ama ben Türküm ya, içimdeki temizlik canavarı ortaya çıktı. Buhar falan tamam ama ben ciflemezsem rahat edemem dedim, içim rahat. Ama işi kolaylaştırıyor ve işe yarıyor mu_? EVET

Şimdi sırada yatak odası, ondan sonra gücüm kalırsa mutfak...
Neyseki Niloşun odası pazar süpürüldü, yergök oyuncak....bi de onunla uğraşmama gerek yok...

Evet mutfağı hergün hazır mikrop öldüren hazır temizlik bezleri ile temizliyorum ama...

Off ya Kendimi tanıyamıyorum be blog....
Temizlik Canavarına dönüştüm...

İmdaaaaattttt...

16 Ağustos 2011 Salı


Cumartesi günü önce buraya gittik. Kısa bir turdan sonra Niloş kendiyle ,aynı yaşlarda bir bebek ile nehre taş attı. Çok eğlendi çok!

Sonra buraya geldik,
özellikle çocuklara çevre-orman bilinci kazandırmaya çalışan bir merkez.
İçerde çeşit çeşit oyuncaklar, resmen büyülendik. Bizim ülkemizde neden olmuyor dedirten bir merkez...


Özellikle bu puzzle a bayıldım. Çok yaratıcı :)

Süper bir salı diliyorum dostlar,
şimdi hazırlık zamanı!

plajjjj



Biz yarın (salı günü, şu anda saat gece 11.21 )hava güzel olursa, geçen hafta olduğu gibi,
yine plaja gidiyoruz Lindsay ve arkadaşları ile...

Yarın sabah *uyanınca* daha çok fotoğraf ile burdayız!

İyi geceler dostlar!

Ps: Fotoğrafta , geçen salı Caillou T-shirtü kirli diye başka birşey giymek istemeyen ve bu T-shirtü giydirene kadar 40 takla attığım Nil Hanım ve arkadaşı Layth var.:)

Ps2: Bugün biz geleli tam 1 AY olmuş. Arkadaşlarım, Ailem, Dostlarım, EVİM
özlüyorum...

14 Ağustos 2011 Pazar

nutellaaaaa

benim gibi nutella hastasindan başka birşey beklenemezdi değil mi???
ama sanırım o kadar az koydum kı tadı gelmiyor. Tarcın da ekledkım bir tutam...

Ben kendim koymasam anlamam, TJ nasıl anlasın???

Iyi pazarlar BLOG DOSTLARI...

Kahvenin içinde ne var?

Ne gündü? Sabah yürüyüş-orman eğitim merkezinde kısa bir tur-fotolar bir kaç gün içinde SÖZ!-, sonra hızlı bir alışveriş*hiç bir şey anlamadım*

sonra akdeniz markete uğramak ve nefis dana salam ve guda peyniri almak(alışveriş ve akdeniz marketine uğramak cumartesi rutinimiz oldu adeta)

sonra Niloşa ayakkabı giydirme seansı (uzun*uzun bir seanstı ve ÇOK yorucuydu)
Bu arada cumadan beri süregelen sevimsiz bir başağrısı*bu satırları yazarken geçtiğini farkettim :)*

dışarı çıkış! TJ bir arkadaşıyla yarı iş yarı muhabbet kıvamındayken aynı kafe de Niloş laptopdan türkçe Calliou izledi (bu arada türkçe Dora ve arthur da bulmam gerekiyor en kısa sürede, gerçekten kurtarıcı ayrıca Niloş Türkçe duyuyor*** evet Türkçe konuşma duymasını ÇOK önemsiyorum :))

Bu arada ben TJ in arkadaşının kız arkadaşı ile geyik yapıyorum (gittiğimiz cafenin kahvesi hem pahalı hem de kötüydü-fazla şekerli
*favorim Tim Hortons da nane şurubu eklenmiş moka :) )

Neyse pazar günü göl kenarında barbekü yapmaya karar vermemiz ki aslında geçen hafta yapalım demiş ve aldığımız tavukları buzluğa atmıştık. Yanında nefis mısır, ateşte marşmelov *denediz mi hiç? *yummyyy :) bi de türk usülü salata. Bol zeytinyağlı, limonlu...
Hah ÖZLEM limon ve kağıt tabak çanak çatal kaşık onları unuttunnn!!! aferin BANA , neyse yarın alalım da unutmayalım...

E et var ama küçük mangal yok, TJ uzun zamandır alalım diyordu, bize de bahane gerek, onun için de Walmarts a uğramak lazım. İstikamet Walmart...

Yolda İLK lavantamı aldım. :) Önce tohum alacaktım ama o da bi dahaki bahara...

Neyse bu arada Niloş bi enerjik,TJ ve ben sürünüyoruz...

Walmartta geçirilen yaklaşık 1 saat
eve gel saat 6.30. Yemek ye(kendi sandvicini kendin yap)7
bulaşık makinasında Niloşa gecen pazar garaj saleden aldığımız oyuncakları yıkamıştım. Onları belli etmeden kutuya doldur. Kutuyu sakla (odasını düzenliycem yarın öbürgün)
Yazarken bile fenalaştım!

Yemek listesi hazırla(herhafta yapıyorum, beyaz tahtama yazıyorum)
TJ yorgunnluktan fenalaştı
ben de hadi bari yarın sabah için filitre kahve makınasına kahve koyayım dedim. Akşamdan hazırlamayınca TJ unutuyo, Özlem üşeniyor, kahve kalıyor!


Veeee içine ne koydum??? :)
Tahmınler????

Bakalım yarın sabah anlayacak mı???:)
sabah yazmalı...
tabii umarım tadı damağımızda kalmalı!!!!

Saat 10.35 (gece)
Özlem uyumaya GİDER...

PS:TJ blogumu zaman zaman okur. Ben bunu yazdım ya, uyuyan adamı uyandırdım. Dikkat etmeyecekti belki de ama olurda sabah okursa bu postu, bakacak edecek kurcalayacak:)

iyi geceler sevgili blog DOSTLARI...

12 Ağustos 2011 Cuma

Unutkanlık başa bela...

Of ya blog, 1 haftadır tam BIR haftadır hergün diyorum ki, 'Özlem, sabah yürüyüşe giderken al fotoğraf makınanı da, nerde naptın çek bir sabahı, koy bloga' ama yok herseferinde unutuyorum...
Pazartesi umarız oyun grubuna gideceğiz, hadi bakalım artık salı günü unutmam!

Sonra çarşafları değiştirmeyi unutuyorum akşam oluyor, TJ bir şey diyo, ya da ben onu da unutuyorum...
dışarı çıkıyoruz Niloşun suyunu unutuyorum.

2 haftadır kendime şampuan almayı unutuyorum. Niloşum bebe şampuanını tırtıklıyorum!

Ev telefonumu ve adresimi not defterimde taşıyorum!, ezberleyemedim unutuyorum!
neyse ki Niloşun antibiyotik saatini unutmuyorum-Allahtan!-
en önemlisi o bu aralar..

Ben liste hazırlamaya gidiyorum! :)

İyi haftasonları...

xox!

11 Ağustos 2011 Perşembe

Yurtdışında yaşamak üzerine saçmalamalar...

Arada 10 saat olunca, ben çarşamba akşamından perşembenin gazetelerini okuyabiliyorum!

Youtube dan sabah-öğlen, Türkiye saatiyle akşam hatta gece yayınlanan dizileri izliyorum. Hem de reklamsız!

ıspanak! Ben ıspanak çok sevmem ama bu ülkede ıspanak inanılmaz güzel. Hani yeriz ve ağzımızda kekremsi bir tat bırakır ya, yok buradaki ıspanaklarda bu yok! Normalde TJ söylemeden pişirmeyeceğim ıspanagı şimdi BEN istediğim için pişiriyorum. Herkes mutlu!

Mısır! ben mısra bayılırım ama haşlanmışı değil, közde-mangalda hatta fırında pişecek - Cumartesi mısır aldık, adama çiğ yedittirir o kadar güzel
Niloş bile yedi-Maşallah diyelim-

Kuşkonmaz yani asparagus. Hastası oldum. Herhafta yapıyorum. Ama öğrendim ki incecik olacak, altı kalın olursa altı ne kadar haşlanırsa haşlansın sertleşiyor. altı da inceyse 1 paketi tüketiliyor!

Bu yazı dizisi devam edecek!!!!!!!:)

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Mutluluk...


Bugün bu resmi tesadüfen gördüm. Leonid Afremovmuş yaratıcısı. Günümü aydınlattı, paylaşmak istedim...

Özlem...

9 Ağustos 2011 Salı

Callio lu T-shirtüm NERDEEEEE????????????????????


Kendimize kısmen gelebildik..Antibiyotiğe devam! ateşimiz düştü ya,keyifler yerine geliyor yavaş yavaş...

Bu aralar bir sorunumuz var. Nil mütemadiyen aynı Calliou T-shirt ü giyecek. Rengi gitmiş, vahı kalmış birşeye dönmüş. Niloşa soruyorum, arthur ve calloulu var onu giy. 'HAYIJJJJJ' evet hayır diyemiyor HAYIJJJJ, araya da NO sıkıştırıyor...

Hergün kriz, bi de kurutma makinası adam gibi çalışmıyo iyi mi? Yandık!
Bugün bildirmeli vs...

Dün Lindsay, kızı Zara, oglu Layth ile oyun grubuna gittik. Nil terör estirdi.
Yanından ayrılamadım. Her oyuncak onun, hanımağa kesildi başımıza. İmdaaattt... Çocuklar da o kadar kibar ki, hani bi tanesi diklense belki
geri adım atacak bizim kız, ama nerdeeeee....

Tabii ki eve gelmemiz olaylı oldu, arabadan inmedi, ağladı, dünyayı dar etti bana...

Tabii ki öğle uykusu, yemek yeme yine yok. Bir de akşam baharatlı havuclu kek yaptım, koşuştur dur....

üzerine de hazır krempeynirli şekerli krema bulmayayım mı, hem de az kalorili:)
benden mutlusu yok....

Az sonra Lindsay ve arkadaşları ile göl kenarına pikniğe gideceğiz...Niloş yine kuduracak :)

Bu da yeni bir deneyim....

4 Ağustos 2011 Perşembe

ateşşş...........


Bir önceki postta
'Nil enerjik, mutlu' demiştim di mi?

hay dilim....

**

Dün ebruyla konusurken bi baktım ateş, ibufen verdim, nil ayıldı. Aksam TJ geldi yine ateş, tylenol aldı ateş düsürücü, neyse sabaha karsı 3 gibi yine ates.. Düşmüyo da bu kez...

Kaptık sabah saat 4 gibi acile geldik. resmen cile cektik. Sonuc: bogaz kıpkırmızı, antibiyotik. saatsabah 7.30 da eve vardık saat 8 simdi...

uyuyayım da yazarım....

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Bu sabah neler neler yapacaktım...

Sabah TJ işe giderken (sabah 8.30) Niloşu pusete attığım gibi yürüyüşe gidecektik. ...

Sonra belki Tim Hortons dan az kalorili bir kahve. Evdeki filitre kahve makinası sayesinde sabahları taze kahve keyfi yapıyoruz. Ama iki gün önce kahve almadık iyi mi?

Off asıl bugün lazımdı bana güzel bir kahve. Dün gece Niloş uyumadı, e beni de uyutmadı. Sersem gibiyim resmen sersem...

Ha sonra yürüyüş, belki sahile gidip göle bakmak, marketten yine almayı unuttuğumuz şeyleri alıp eve gelmekti plan...

Ama Niloşun dün hem geç uyuması hem gece uyumaması hem de sabah erkenden kalkması. Neyse sabahları babası ile kalkıyorlar ama onda da yarı uyur yarı uyumaz bi halde yatakta kıvrılıyorum. İyi geliyor en azından, yarı uyur yarı uyumaz bir halde olmak...

Dün de Niloş uyuyacak gibi olunca hadi dedik atalım pusete hem o uyur hem de dalar(arabada gidiyor hemen) biz de eve gelir kafa dinleriz.. Hanımefendi uyudu 30*45 dakika, aldı uykuyu sonra gece 11 e kadar uyumadı ya... Artık çıldıracaktım...

Kısacası bugün sersem gibiyim. Resmen sürünüyorum. Nil ise gayet mutlu, enerjik......

Evet Özlem,
bugünden itibaren şu ehliyet sınavına asılacaksın.
alırsam ehliyeti rahatlıycam.

Birinci vazifem bu, Niloş izin verdikçe....

Hadi bakalım...

2 Ağustos 2011 Salı

Merhabaaaa...

Hayirli ramazanlarrr....

Biz napıyoruz? Pazartesi BC day di, tatildi. Hafta sonu yine renkli geçti.

Burada insanlar rahat, keyfine düşkün...

Cuma aksamı downtownda tadı damağımda bir minikonser izleyerek geçti. Athena tarzı şarkılarla coştuk ailecek...
öncesinde deli mango diye bir yerde yemek, hayatımda yediğim en harika çin börekleri...

sonra yürüyüş... Niloşa ayrı bana ayrı dondurma, artık akıllandım:)

cumartesi ailemizin klasiği alışveriş... Eksikler var hala...

Sonraaaa aksam üzeri yine market sefası...

pazar nefis bol kalorili bir kahvaltı...

Sonra yürüyüş, dondurma, Nilosun bitmeyen enerjisi...

Uyumuyor, yemiyor, durmuyor. En kısa şekilde özet bu...

Pazar kendimi evimde gibi hissettiğim 20 dakika uzaklıkta bir mini kasabaya gittik.Aşık oldum o minik sahile...
Ege restoranı buldum ama Nilosla biryerde cok uzun süre oturmak hayal.Kapalıydı da, netten bakıcam menüde neler neler var...

Sonra eve gel, baba kız şekerleme yaptı. sonra da yine alışveriş...

evet eksikler bitmiyor....

ve bugün salı...

sabah yeni dizi reisi izledim netten söyle hızlıca göz attım diyelim. kahvaltı.evi süpür, mutfağı temizle. Hayat böyle geçiyor...

niloş yine tepemde
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...