"Herkes, önünden geçen bir ayna gibidir."













10 Tem 2010

ASSOS'TA FELSEFE GÜNLERİ VE BEN


Tatilimin bir bölümünü geçen hafta Assos’ta geçirdim. Otele giriş yaptıktan bir süre sonra kapıda 2 adet minibüs belirdi. İçinde ellerinden oklavadan daha uzun sırıklarla 25-30 kadar genç ve ayrıca daha yetişkin 3 bey indi. Otel sahipleri ahbaptır. Hayriye Abla’ya “Hayırdır?” dedim. “Felsefe Grubu” dedi. Allaaaah :)Üniversite sınavlarına girerken yaptığım ilk 3 tercihten biri de Ege Üni.Felsefe idi. Bölümü tutturamadım ama felsefeye olan düşkünlüğüm lise döneminden beri sürmekte. Hâl böyle olunca tabii ki gözlerim parladı.

Neyse grup İstanbul Kültür Üniversitesi öğrencilerinden oluşan bir tiyatro grubu imiş / ilerleyen günlerde öğrendim. Daha yetişkin diye tanımladığım beyler hocalarıymış.

Felsefe Bilim Sanat Derneği’nin öncülüğündeki etkinlikler bu yıl 10.Uluslararası Assos Felsefe Günleri olarak 28 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecekmiş.
Üniversite öğrencileri de bu etkinlik çerçevesinde Assos Antik Tiyatro’da bir de tiyatro oyunu sergileyeceklermiş.

Midilli Adası’nın karşısında, enteresan bir atmosferi olan Assos’a gitmeyeniniz varsa, zaten şiddetle tavsiye ederim. Ege kıyılarında bir çok şehirden ve beldeden farklı olarak betonlaşmadan nasibini almamış(!) nadir yerlerden belki de tek yer Assos, çok şükür. Denizi muhteşemdir. Her yıl Mavi Bayrak alan bir deniz.
Assos’un en önemli özelliklerinden biri de ünlü Yunan filozof Aristoteles’in burada yaşamış olmasıdır.(M.Ö.300’ler) Aristoteles, burada bir felsefe okulu da kurmuş, dersler vermiştir.

İçim cız etti, etkinlik kapsamında toplantılara katılamadım ancak Antik Tiyatro’daki performansa katılabildim. Hocalarından biri (sonradan oyunda oyuncu olarak karşımıza çıkan) tiyatro sanatçısı Saydam Yeniay “mutlaka gelin izleyin, çok değişik “ dedi.
Koşa koşa gittim elbette.

Grup, Aristoteles’in Eşek Arıları ve Sophokles’in Antigone oyunlarından birer bölüm sergiledi. Eşek Arıları komedi tarzındaydı. Ancak Antigone M.Ö 300’lü yıllarda yazılmış olmasına rağmen sanki bugünü anlatıyordu. İktidar, kişisel çıkarlar, töre vs.
Karşımda Midilli ve deryâ deniz Ege, Antik Tiyatro’da Antik Yunan Tiyatrosu izliyorum :)
Keyfimi siz düşünün…

İzleyenler Felsefe Günleri’ne katılan yerli, yabancı akademisyenler ve felsefecilerden oluşuyordu. Oyundan birkaç gece önce bu katılımcılar kaldığımız otelde akşam yemeğinde misafir edildiler. Otelin bu yıl ki yeni bir uygulaması ile cümbüş icrâcısı Adnan Bey’in Türk Sanat Müziği eserlerini çalıp, okumasıyla mest olan grup alkışlarıyla Antik Tiyatro’yu da inletti.

Ben, öncelikle böyle bir tarihi "bağrında" barındıran bir ülkede yaşadığım için ve böyle başarılı gençlerle aynı havayı soluduğum için gurur duydum. Otele hemen hemen eş zamanlı döndük o akşam. Hocalarını tebrik ettim.

İşte böyle bir anım da oldu, çok şükür :)

Hayatımızda felsefe de iyi ki var.

Sevgi ve selâm ile.