Bu yazım sitem dolu bir yazı olacak, ilk sitemimi eski sigorta şirketime yapmak istiyorum.
American Life ismiyle kurulup Amerika’daki ekonomik krizde batınca devlet güvencesinde olduğu için AIG ismiyle görevine devam eden bu şirkete birikimli hayat sigortası yaptırmıştım. Sizlerde bilirsiniz sigorta yaptırdığınız zaman ilk 3 yıl dolmadan sigortadan ayrılmak isterseniz ödediğiniz meblağ yanar, beş kuruş alamazsınız. Bende primlerimi düzenli olarak ödedim ama 3 yılın sonunda da ayrılmak istediğimi söyledim. Başka bir şirkete yeniden hayat sigortası yaptırdım.
Öncelikle call centerdaki arkadaş gayet düzgün konuştu, tabi efendim dilerseniz ayrılabilirsiniz ama 36 ayınızın dolmasını bekleyin dedi. Gününüz dolduğunda dilekçe gönderin dedi. Tamam dedim, yeni sigorta şirketimin görevlisi bu konuda bana yardımcı oldu. Bende ne güzel biriken param yatacak diye sevindim. Ama olmadı. Yaklaşık iki ay beni süründürdüler. İptal için bir kağıdı faks çekmeleri bile 1 aylarını aldı, düşünün ne kadar ilgililer. Daha kötüsü saat 17.00’de call center kapandığından muhatap bile bulamıyorsunuz. Bu arada benim iki aylık primimi de otomatik olarak kredi kartımdan çekmişlerdi.
Her seferinde ayrı bir bahane ürettiler, en son imzalarımın birbirini tutmadığını bu sebeple de bana yeni belge fakslayıp teyit etmem gerektiğini söylediler ki o sırada kendimi kaybettim. Yahu bir hafta önce konuştuğum insan sigortasını iptal etmek isteyen kişinin ben olup olmadığımı tespit etmek için sülale boyu bilgi istememiş miydi benden? Size faks numarası falan vermiyorum dedim, sizi mahkemeye vereceğim deyip telefonu suratına kapattım. İnanın insanlara böyle davranmak hiç tarzım değildir ama maksimum 3 günde tamamlanacak iş için 2 aydır beni süründürmeleri, üzerine 2 ay daha prim kesmeleri ve ben şehir dışındayken yeniden bir evrak istemeleri beni çileden çıkarttı.
Neyse hafta başı seyahatimden dönünce bir başkası aradı ve paramın öğleden sonra hesabımda olacağını söyledi. İnanamadım, sonunda paramı ödüyorlardı ha!!! Evet gerçektende yatırdılar ama ödediğim meblağın yarısından daha azını alabildim. (Yaklaşık 6.000 küsur para yatırıp, 2.500’den azıcık daha fazlasını geri alabildim) Paramın ne kadarı nereye kesildi bunu da bilmiyorum çünkü bilgi maili istediğim halde bunu bile göndermediler.
Kısaca özetlemek gerekirse; eğer AIG Hayat Sigortasında primleriniz varsa, yol yakınken onlardan ayrılın. Ben böyle bir şirket görmedim. Yani sizinle paylaştığım son aşaması, aralarda da başıma neler neler geldi de, neyse post çok uzadı, siz sıkılmadan bu konuyu burada sonlandırayım.
Aslında bir de PTT Kargo ile yaşadığım bir tatsızlık vardı. Onu sonra hallettik ama hadi onu da yazayım. Biliyorsunuz Pasaj’da, yaptığım ürünleri satıyorum. İlk siparişimde PTT kargoya gitmiştim, dedim bunu kargo ile göndermek istiyorum. Olmaz dediler, APS ile yollayabilirsiniz, paketiniz çok küçük bu kargo olmaz. Nasıl yani ya? Ne alaka, ben ki tek bir cd yi bile kargo ile (hem de PTT kargo) defalarca göndermiş insanım, sustum yine de zamanım yoktu. Öğlen arasında siparişi yollayacaktım, tamam dedim APS olsun. Ama dediler ödemeyi siz yaparsınız. Ben ilk satışımı yapmış olmanın hazzıyla ona da tamam dedim. Tek derdim siparişin daha fazla gecikmeden sahibine ulaşmasıydı.
Sonra yine bir sipariş aldım. Bu sefer izinliydim, yani zamanım vardı. Başka bir PTT şubesine gittim kargomu vereceğim adam olmaz dedi. Niçin olmaz beyefendi bu APS ile gider hanımefendi. Peki ben karşı taraf ödemeli yollamak istiyorum ama APS’de böyle bir şansım yok dedim. Zaten işimiz çok bununla uğraşamayız dedi. Ben eğdim başımı tam şube kapısından çıkıcam, deli embir içimden pörtledi. Bir hışımla geri döndüm. Beyefendi isminizi alabilir miyim dedim. Sizi şikâyet edicem. Kargomu almadığınızı bildiricem ve bunun içinde adınızı, soyadınızı öğrenmem gerekiyor. Bir anda herkes döndü bize bakıyor. Adam ne diyeceğini bilemedi. Sanırım amiri olan başka bir bey geldi. Ben yardımcı olayım, sorun nedir dedi. Derdimi anlattım. O da APS ile olabileceğini fakat karşı taraf ödemeyi yapınca bana iade yapılabileceğini söyledi. Tamam dedim bende. Madem böyle yapılabiliyor da çalışanlarınız bunu neden söylemiyor? Adam yine kem küm etti. Neyse sonunda ben kargomu APS ile de olsa karşı taraf ödemeli (parayı ödedim ama sonra gidip geri aldım) olarak yolladım.
Eğer hakkımızı aramazsak, insanlar hükmedebildiklerini ezip geçiyorlar. Bir şey olmaz denildiğinde nedenini, niçinini iyice araştırmamız ve gerçekten yapılamıyor mu yoksa keyfi bir reddediş mi yaşanıyor bunu öğrenmemiz gerekiyor.
Ay içimi döktüm rahatladım.
Not: Annemler bir kaç saat sonra vatana dönecekler, onları karşılamak için birazdan evden çıkacağız ve Pzt. günü de İzmir'e görevli olarak gidiyorum yani bu hafta buralarda olamayacağım, bu sebeple bu haftaki yazılarımı da önceden yayınlayacağım. Vakit buldukça uğrarım. Haydi kalın sağlıcakla...