Zeytinyağlılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zeytinyağlılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Şubat 2013 Salı

Garnitülü Kereviz Dolması

34

"Dikkat! İç döküş yazısı başlamak üzere, haberiniz olsun" :)

Bilgisayarınız sizi hiç tırnaklarınızı yedirtecek duruma getirdi mi hiç?...

Bir kaç gün evvel, kardeşime sürpriz yapmak amaçlı, uzun süredir benden istediği şeyi internetten indireyim dedim.
Senelerdir bilgisayarla bütünleşik bir hayatım olduğu için, sayısız kere bu işlemi yaptım.
Ama ben bu kadar can sıkıcı boyutla karşılaştığımı hatırlamıyorum.
İndirdiğim şeyi, indirmez olaydım dedim sayısını hatırlamadığım kadar.
Her şerde vardır bir hayır elbette fakat 3 gündür öyle vaktimi aldı ki.
Sebebi şu ki, indirdiğim şey, internet tarayıcılarım da  dahil olmak üzere bilgisayardaki tüm düzenimi alt üst etti.
Kendisi virüs değil fakat ne olduğunu da hala çözebilmiş değilim.
Şuan Google Chrome ve Mozilla tarayıcılarım iflas etmiş halde, silip baştan kaç kere yükledim hatırlamıyorum.
Elimde sadece Explorer kaldı, eğer o da giderse MazaAllah, en nefret ettiğim şey olan 'format atma' yolu ufukta görünüyor gibi :(
Sevdiceğim, bilgisayarın tam anlamıyla kurdudur, o da olmadığı için, kaldım bir başıma.
Hiç sevmiyorum böyle boş işlerle vakit harcamayı.
Anlayacağınız, şuan şu postu hazırlarken bile bir yandan bilgisayarın tuhaflıkları ile mücadele vermekteyim, haydi hayırlısı...

                                                                   ********************************

Kerevizle aramız barıştı ya Elhamdülillah, beni tutabilene aşk olsun.
Çorbalara bile koyar oldum.
Aman MaşaAllah diyeyim, nazar değmesin.
Darısı enginar ve avokadoya İnşaAllah...

Bir itirafta bulunmak gerekirse, Portakallı Kerevizi bayıla bayıla yiyen ben, bu tarif ile tabir-i caizse, kerevize olan aşkım patlama yaptı.
Evet, kerevizin içini oyma işi biraz sinir bozucu olsa da, kabak oyucunuzun ağzını burnunu yamultsa da, inanın sonunda her şeye öyle çok değiyor ki...
Ayrıca, misafir sofralarınız için sunumu hoş zeytinyağlılardan biri olarak tercih edebilirsiniz.

Malzemeler:
  • 4 adet orta boy kereviz
  • 1 adet orta boy patates
  • 1 adet orta boy havuç
  • 1 buçuk su bardağı haşlanmış bezelye (ya da 1 küçük konserve bezelye)
  • 1 adet orta boy soğan
  • 2 adet limon suyu (1 tanesi kerevizleri limonlu suda bekletmek için)
  • 5 adet portakal suyu
  • Yarım çay bardağı su
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı un (tepeleme)
  • Yarım demet dereotu
  • 1 çay karabiber
  • Tuz
1-) Kerevizlerimizi soyuyoruz.
2-) Boyundan 2'ye bölüyoruz.
3-) Bir kabak oyucu yardımıyla içini oyuyoruz.
4-) İçlerini oyduğumuz kerevizleri, limon sıktığımız su dolu kaba koyuyoruz kararmalarını önlemek için. (İçini oyma işlemi biraz yorucu olduğu için, kerevizler u sırada biraz kararabilirler)

5-) Kerevizlerimizin altından birazcık kesiyoruz ki, piştikten sonra servis tabağına aldığımızda düzgün durabilsin. Kestiğimiz o parçaları da ufak ufak doğrayıp yemeğimize ekleyeceğiz.
6-) Havuç ve patatesi ufak küpler halinde doğruyoruz.
7-) Zeytinyağı koyduğumuz tenceremizde yemeklik doğradığımız soğanlarımızı kavuruyoruz. Ardından havuçlarımızı kavuruyoruz.
8-) Havuçlarımız kavrulduktan sonra patates ve minik doğradığımız kerevizlerimizi koyuyoruz ve kavurmaya devam ediyoruz. Onlarda kavrulduktan sonra, bezelyelerimizi koyup biraz daha çeviriyoruz. Tuzunu, karabiberini ve şekerini atıyoruz.

9-) Kerevizlerin iç tarafı harcımızın üzerine gelecek şekilde koyuyoruz. Üzerine tepeleme 1 yemek kaşığı un serpiyoruz.
10-) Su, limon ve portakal suyu kerevizlerin üzerine gezdiriyoruz. Mümkün olduğunca unların üzerini kapatacak şekilde dökmeliyiz. Ve kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz
11-) Kapatmaya yakın, doğradığımız kereviz yapraklarını ve dereotunu serpiyoruz. Eğer kerevizler tam pişmemişse, birazcık daha sıcak su koyuyoruz.
Ilıdıktan sonra, garnitürlü harcımızdan kerevizlerimizin içine dolduruyoruz ve servis ediyoruz.


Halis muhabbet ve sevgilerimle...

Read More »

30 Ocak 2013 Çarşamba

Zeytinyağlı Barbunya

36
"Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa; Allah da onu başkasına muhtaç etmez." (Mevlana)

                                                                  *****************************

Senelerin klasikleşmiş lezzeti; "Zeytinyağlı Barbunya"...
Yeri bambaşkadır hep bende.
Küçükken annem misafir geldiğinde yapardı ve benim için o gün resmen bayram olurdu.
Eskiden bu kadar sık yapılmadığından, misafir yemeklerinden biriydi benim için :)
Yemek yapmayı öğrendikten sonra, yapmayı en çok istediğim lezzetlerdendir.
Bu güzel lezzeti yerken, sizi bilmem ama ben neredeyse 1 tabak barbunyaya 1 limon sıkarım :)
O derece limona boğarak tüketirim :)
Şuan bunları yazarken bile nasıl canım çekti anlatamam :)

Rabbim mahrum bırakmasın bu nimetleri bizi ve tatmayan kardeşlerimize de nasip etsin İnşaAllah..

Salçasız yapamayan Gizem, bu zeytinyağlıya da salça koydu :)
Salça, baharat, tuz, şeker gibi malzemeler tamamen opsiyoneldir. 
İstediğinizi ekleyip, istediğinizi çıkarabilirsiniz.

Malzemeler:
  • 2 bardak haşlanmamış barbunya
  • 1 orta boy havuç
  • 1 orta boy patates
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • Karabiber
  • Tuz


1-) Barbunyamızı, 1 gece öncesinden oda sıcaklığındaki suda ıslatıyoruz. Ertesi gün haşlıyoruz. Haşlarken suyuna şeker atarsanız, gazını biraz olsun alacaktır. Patates, havuç ve soğanı yemeklik doğruyoruz. 
2-) Zeytinyağını koyduğumuz tenceremizde soğanımızı kavuruyoruz.
3-) Soğan kavrulunca, havuçlarımızı koyuyoruz. Hafif kavrulduğunda patateslerimizi koyup kavurmaya devam diyoruz. Daha sonra salçasını, karabiberini atıp biraz daha çeviriyoruz. En son barbunyamızı da koyup kavurmaya devam ediyoruz.
4-) Kavrulma işi bitince, suyunu koyuyoruz ve kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz. Pişip pişmediğini  kontrol ettiğimizde eğer hala pişmemişse, su ilavesi yapıyoruz. Piştiğinde altını kapatıyoruz ve zeytinyağlı olduğu için ılık ya da soğuk şekilde tüketiyoruz.


Afiyet olsun efendim... :)


Read More »

27 Aralık 2012 Perşembe

Zeytinyağlı Bulgurlu Pırasa

23
Herkese hayırlı, huzur dolu, sağlıklı, mutlu bir gün diliyorum...

Sevgili Katre-i Sevgi dün o kadar güzel bir konuya değinmiş ki.

Aynen sitesinde yazanları burada da sizlerle paylaşmak istedim.
Her an bu bilinçte olabilmek duası ile...

Çoğu GDO'nun içerdiği böcek öldüren toksinlere, hamile kadınların kanında ve fetusunda rastlandı. GDO'lu yemle beslenen hayvanlardan elde edilen ürünlerin etiketlenmesi için, sen de   " YEMEZLER " de!
GDO’lu yemle beslenen hayvanlardan elde edilen süt, peynir, yumurta, et gibi temel besinler ne yazık ki doğrudan soframıza geliyor. Üstelik etimizin, sütümüzün, yumurtalarımızın etiketlerinde hayvanların GDO’lu yem ile beslenmiş olduğuna dair hiçbir uyarı yok.
GDO, dünyamız ve canlılar üzerinde yapılan tehlikeli bir deney. GDO'lar insan sağlığı ve çevreye ciddi zararlar verebilir.
Halkımızın tercih hakkı da, güvenle beslenme hakkı da elinden alınıyor. Üstelik bu durum yasalara da aykırı. Çünkü yasa, tüketicilerin tercih hakkının ortadan kalktığı durumlarda GDO’ların ithalatına izin verilmeyeceğini söyler.
325 binden fazla kişi "Yemezler" kampanyasına katılıp, TGDF'nin 29 adet gıda amaçlı GDO için ithalat başvurusunu geri çekmesini sağlamıştı. Şimdi de aynı başarıyı elde edebiliriz. Yapmamız gereken bir araya gelip, isteğimizi dile getirmek.
Şimdi sen de linkteki formu doldurarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'den bu ürünlerin etiketlenmesi için gerekenlerin yapılmasını iste. GDO'lara dur diyelim.
Kendimizi düşünmüyorsak çocuklarımızı düşünelim! Gelecekleri ve sağlıkları için duyarlı olalım..
Arkadaşlar lütfen sizlerde bloğunuzda paylaşın daha  çok kişiye sesimizi duyuralım ve GDO 'ya dur diyelim.


                                                                       ---------------------------------------

Kışın en sevdiğim sebzelerindendir pırasa.
Çok önceden pirinç ile yapardık ama ben ne zaman ki mutfakla bütünleştim, o günden beri bulgur ile yapıyorum bu güzel yemeği.
Bulgur hem sağlık açısından hem de tok tutması açısından, yenmesi daha çok öneriliyor.
Bulgur ile denemediyseniz, bir de bu şekilde denemenizi tavsiye ederim.
Bir de fark edeceksiniz ki, zeytinyağlı da salça olur mu diye :)
Biz iç anadolusu bölgesinde büyüdüğümüz için, salçasız bir yemek düşünemiyoruz ne yazık ki.
Eğer zeytinyağlılarda salça sevmeyenlerdenseniz, salçayı koymadan tarifi uygulayın.
Şeker oranı da tamamen opsiyoneldir. Damak tadınıza göre istediğiniz kadar artırıp azaltabilirisiniz.

Malzemeler:

  • 750 gr. pırasa
  • İki adet orta boy havuç
  • Yarım su bardağı pilavlık bulgur
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 1 çay kaşığı biber salçası
  • 2 çay kaşığı şeker
  • Yarım su bardağı zeytinyağ
  • Tuz
  • Karabiber
1-) Pırasalarımızı boydan 2 ye bölüp, 1 parmak kalınlığında doğruyoruz. Doğradığımız pırasalarımızı iyice yıkıyoruz. Doğradıktan sonra yıkamamızın nedeni, pırasanın iç taraflarında toz toprak kalmadan her tarafının yıkanması için.
2-) Havuçları da aynı şekilde boydan 2 ye bölüp 1 parmak kalınlığında doğruyoruz.
3-) Tenceremizde zeytinyağımız hafif ısınınca havuçlarımızı içine atıyoruz ve biraz kavuruyoruz.
4-) Havuçlar kavrulunca salçasını, baharatın, tuzunu ve şekerini atıp karıştırıyoruz.
5-) Pırasayı ilave ediyoruz.
6-) Pırasayı da 2-3 dakika çeviriyoruz.
7-) Bulgurunu ve suyunu ilave edip, altını kısıyoruz. Piştikten sonra ılıdığında servis ediyoruz.


Afiyet olsun efendim.
Bol limon ile ne de güzel oluyor bu güzel nimet değil mi? :)

Read More »

18 Aralık 2012 Salı

Portakallı Yer Elmalı Zeytinyağlı Kereviz

22

Herkese kucak dolusu sevgi ve selamlar, hayırlı sabahlar efendim :)
Daha önce de bahsetmiştim sizlere, Rabbim ’in yarattığı, bizlere sunduğu hiçbir nimete haşa burun kıvırmamaya çalışıyorum. Biliyorum ki, bizim yüzüne bakmadığımız nimetlere, yüz binlerce hatta milyonlarca insan muhtaç.. Ne yazık ki hepimizin gafilce düşündüğü zamanlar var  hayatında. Onlardan biri de, size bahsedeceğim konuda olmuştu…

Ben o zamanlar Kıbrıs’taydım. Sağ olsunlar, ev telefonundan sabit hatları akşam 7'den sabah 7'ye aramayı bedava yaptıkları günden itibaren, bu avantajı her gün saatlerce değerlendiriyorduk :) En çok işine yarayanlardan biri bizdik herhalde. O günlerden birinin akşamında, annemle yine tarif muhabbetine kaptırmışız kendimizi..

Annem: “Kızım, bak gerçekten bende biliyorsun sevmezdim kerevizi, ama bu bambaşka olmuş. Ne olur küçük bir tane kereviz alıp denesen.”

Ben: “Anneciğim, mümkün değil, yani kokusuna bir kere dayanamıyorum. Ki zaten kokusu olmasa bile, yiyemiyorum biliyorsun.”

Annem: “Bak, sen anne sözü dinle, bir dene, o zaman hak vereceksin bana. Hem o kadaar faydalı bir sebzeymiş ki, onun hatırına yer insan.”

Ben: “Tamam anne, alayım tarifini..”


Malzemeler:
  • 1 adet orta boy patates
  • 1 adet büyük boy kereviz
  • 1 adet havuç
  • 200 gr. yer elması
  • 2 adet portakal
  • 1 adet orta boy soğan
  • Çeyrek demet dereotu
  • Zeytinyağı
  • Karabiber
  • Tuz
  • Kereviz, patatesi ve yer elmasını iri küpler halinde doğruyoruz. Kerevizi doğradıktan sonra kararmaması için limonlu suya koyun. Havucu da Yarım ay şeklinde dilimler halinde doğrayın. Soğanı ise, yemeklik doğrayın.
  • Zeytinyağı koyduğumuz tenceremizde ilk başta soğanları kavuruyoruz.
  • Daha sonra havuç ve patatesi koyup biraz çevirdikten sonra, kereviz ve yer elmasını da koyup kavurmaya devam ediyoruz. Karabiber ve tuzunu atıyoruz.
  • Kavrulduktan sonra, sıktığımız portakal suyunu koyup, kısık ateşte pişmeye bırakın. Eğer suyu az kalırsa ve hala pişmemiş ise, çok az sıcak su ilave edin. Pişince altını kapatın. Ilıdıktan sonra servis tabağına alıp, üzerini dereotu ile süsleyin.

Derken; kerevizimiz pişti, tadına bakıldı. 
Vee, mutlu son!
Artık bende bir kereviz severim Allah'ım inanamıyorum :) 
Yeterki insan bir şeyi sevmek istesin, mutlaka bir şekilde onunla arasındaki buzlar, o yürekten gelen isteğe karşılık cevap buluyor ve seviyor...
Hayatımızda 'sevmek' kavramını tertemiz bir şekilde yaşayabilmek duası ile...
Afiyet olsun efendim.


Read More »

Ne Aramıştınız?



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

... GiSi ... © 2014-İLKBAHAR - "GiSi Tasarım" sitesinde yayınlanan ürünlerin, fotoğrafların ve yazıların tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve de kaynak gösterilmeden kullanılmaması önemle rica olunur. Emeğe saygı çerçevesinde, bu ufak ricamı göz önünde bulundururmanızı istiyor, sitede keyifli vakit geçirmenizi diliyorum. Sevgi ve muhabbetle...

Tasarım-Değmesin Yağlı Boya