Oku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Oku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mart 2013 Perşembe

Keyif;)

Bugun ayrı bir keyifli sanki:) Sebla'nın Dükkanı ile ilgili neler yapabilirim diye devamlı düşünüyorum. Bir sürü fikir var aklımda:) Hala beğenmediyseniz yandaki linki tıklayabilirsiniz. 3 haftada 1 kitap bitirdim. Çok mutluyum:)) Cok keyifliydi. Gerci cogunuz coktan okumussunuzdur. İster istemez beceremesem de bir orgu meraki sardi beni terapi niyetine;) Rüzgar' ın da keyfi yerinde cok sukur:) Sagliklu, mutlu gunler dileriz:)





27 Ağustos 2009 Perşembe

Leyla'nın Evi

Eski İstanbul'a gidip, o zamanın insanlarıyla tanıştım Leyla'nın Evi'nde...Ayrıca insanların hayatlarının nasıl kesiştiğini gördüm. Duru ve akıcı bir anlatımı var Zülfü Livaneli'nin...Tavsiye ederim, okuyun mutlaka!...

25 Haziran 2009 Perşembe

DOSTUM PASİFİK

Gizem Altın Nance'nin Bir Bilet Al kitabının dumanı üstündeyken Zilsizzarifecim bana doğumgünü hediyesi olarak Dostum Pasifik'i gönderdi. Kuzumla çıktığımız askerlik sonrası tatilinde her an yanımdaydı bu kitap. Gizem Altın Nance'in tarzını sevdim ben. Gayet yalın ve akıp giden bir anlatımı var. İnterrail ile Avrupa seyehatinden sonra gitmeden duramayan Gizem'in yolu bu sefer birçok kişinin rüyasını süsleyen Amerika'ya düşüyor. Amerika'yı merak edenler bu kitap sayesinde fikir edinebilirler. Gidenlerin de anıları tazelenecektir. Keyifli okumalar!

3 Ocak 2009 Cumartesi

Günler geçiyor...


Günler geçiyor dedim ama çok da kolay geçmiyor...Kuzumu çok özlüyorum...Kendimi oyalamaya çalışıyorum...Ama zor...Çok şükür ki iyi o yüzden ben de iyiyim. Kitaplar, internet,
dostlar derken gün sayıyorum...Bir süre daha Nermin Bezmen'in kitaplarını okumaya devam edeceğim galiba. Sır'ın devamı olan Aurora'nın İncileri'ni yeni bitirdim. Devam kitabı olduğu için daha heyecanlı okudum. Sır'dan çok daha güzeldi. Ama son sayfalarda melonkolik psikolojimin de etkisiyle ağlamadım desem yalan olur...Aurora'nın İncileri anlatılanlar tam bir dramdı. Sıkılmadan okuyabilirsiniz, tavsiye edilir:) Şimdi bu ambalaj da neyin nesi demeyin! Bu ambalajın içinde kuzumun en çok sevdiği fındıklı ve Antep fıstıklı draje çikolatalar var. Kuzum en çok Ali Muhiddin Hacıbekir'inkileri seviyor. Ben prenses bademine bayılıyorum. Çikolata ve kakao kaplı bademler. Nefis:) Bu ambalajlar uzaklara giderken bana eşlik edip sahibini mutlu edecek. O zaman da ben mutlu olacağım:) İyi pazarlar...

23 Ekim 2008 Perşembe

Günler geçiyor...

Pazar günü Çengelköy-Çınaraltın'daydık. Evden kahvaltılıklarımızı, Çengelköy Börekçisi'nden de böreklerimizi, pidelerimizi aldık. Çaylarımız eşliğinde nefis bir kahvaltı yaptık. Haftasonuna güzel bir veda, Pazartesiye keyifli bir merhaba oldu...

Bu şirin ve anlamlı kitap ayracım taaa Washington'dan geldi. Begüşcüm sağolsun:))

Şu sıra Nermin Bezmin'in Sır romanını okuyorum. Bu kitap da Kurt Seyt & Shura kadar sürükleyici ama konusu biraz ilginç. Roman kahramanları arasındaki ilişkiler biraz tuhaf geldi bana. Ya da belkide bu kadarını beklemiyordum. Ama güzel yine de. Bakalım nasıl bitecek? Okumanızı tavsiye ederim. Nermin Bezmen'in dilini sevdim ben.

21 Ağustos 2008 Perşembe

Kurt Seyt & Shura


Uzun zamandır bu kadar etkinlendiğim bir kitap olmamıştı: Nermin Bezmen - Kurt Seyt & Shura. Geçemlerde daha okumaya yeni başladığımı yazmıştım. Heyecanla ve koşarak okudum. Hem yakın tarihte yanıbaşımızda olanlara hem de büyük bir aşka tanıklık ettim. Romanın son kısımlarını gözlerimde yaşlarla ve isyan ederek okudum. Nasıl olur? diye diye bitirdim. Nermin Bezmen ile tanışmam bu kitap sayesinde oldu. Şimdi sırada Kurt Seyt & Murka var. Gerçi o büyük aşktan sonra Murka'ya pek sempatik bakamıyorum ama neler olmuş diye de çok merak ediyorum. Nermin Bezmen'in kalemine sağlık!...

Kitapla ilgili güzel bir link

8 Ağustos 2008 Cuma

Sobeee:)

Bir hafta daha bitti. Yoğun günlerin ardından yine Cuma! Bazen çalışmak çok zor geliyor, sabah erken kalkmak...Bazen de evde olduğum günler aklıma geliyor. Şöyle yarım gün çalışsak olmaz mı? Mesela 12.00-18.00 arası. Nasıl? Sabah geç uyanır, işlerimizi halleder, işe geliriz. Hem iş hem ev zor yürüyor! Hele ani bir misafir geldi mi ben de çanlar çalmaya başlıyor!!!Bu temponun üstüne bir de çocuk hiç düşünemiyorum. Çok zor!...

Aysuncum beni sobelemiş. Okuduğum aşk romanları ile ilgili. Ortaokul ve Lise yıllarında annemin ve babamın da gençlik yıllarında okuduğu kitaplardan birçoğunu okudum. Genel de çoğu klasikti. İşte onlardan biri de Puşkin'in Yüzbaşının Kızı romanıydı. Konuyu tam hatırlamıyorum çünkü lisedeydim okuduğumda. Ama güzel bir aşk hikayesiydi. Çok düşündüm ama aşk romanı diyebileceğim çok fazla kitap gelmedi aklıma okuduğum. Kütüphaneyi indirsem bulurdum aslında ama bu hafta çok yoğundu fırsatım olmadı hiç. Aklıma gelen bir diğer kitap: Maeve Binchy'nin Yalnız Kadınlar Sokağı romanı. Zevkle okumuştum. Gerçi Maeve Binchy'nin okuduğum tüm kitapları güzeldi. Şu anda okuduğum Nermin Bezmen'in Kurt Seyt & Shura kitabı da gerçek bir aşk hikayesini anlatıyor. Henüz başındayım ama sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Aklıma gelenler bunlar. Herkese mutlu haftasonları!...

5 Ağustos 2008 Salı

Haftasonu...

Buz gibi bir deniz, rüzgarlı ve serin bir hava, bol yemek, yeni bir kitap...
Mezeler, balık, midye dolma(en sevdiğimiz)...
Buz gibi suda serinledikten sonra denize karşı kitap okumak...Dopdolu 2 günlük bir tatil!...Tadamayanlar da tatsın inşallah!

20 Şubat 2008 Çarşamba

Birkaç öneri...

Güneşli bir İstanbul'dan herkese merhaba:) Bu sabah da buz tutmuş yokuş sokağımızdan düşmeden çıkabildim. Güneşi özlemişim. "Bu sabah iyi ki güneşli bir sabah! Çalışıyor olsan da keyfini çıkar!" dedim kendime. Gelelim ne seyredelim? Ne okuyalım köşesi için önelerilerimize: Evde dvd keyfinde geçtiğimiz hafta iki film vardı. Biri Amerikan Gangsteri diğeri de Benim Aşk Pastam. Bu filmi bir hevesle aldım ama izlerken hiç keyif almadığımı söylemeliyim. Tam bir hayal kırıklığı. Hatta bu hayal kırıklığına Güldoş u da ortak ettim. "Çok romantik bir film, beraber izleyelim!" dedim. Ama ... Baş rollerde Norah Jones ve Jude Law var. Öncelikle filmin konusunu beğenmedim. Açıkcası ben ne anlatılmak istediğini anlayamadım. Norah Jones ve şarkıları olmasa hiç çekilmezdi sanırım. Ayrıca rejimde olan bana bol bol böğürtlenli tatlı görüntüleri nasıl etki etti düşünün:)İşte bu film izlenmeye değer! Amerikan Gangsteri! Film, New York 'ta eroin ticareti yapan bir adamın öyküsünü anlatıyor. Baş roller de Danzel Washington ve Russel Crowe var. İkisinin de oyunculuğu iyiydi bence. Bunu tartışmaya da gerek yok sanırım. Konusu ve kurgusu da iyiydi. Biraz uzun ama izleyin derim!Buket Uzuner'in İstanbullular kitabını okumayan kalmamıştır ama ben yine düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Yer: İstanbul Atatürk Havalimanı. Konu: Birden fazla öykü daha doğrusu birbiriyle bir şekilde ilintili onlarca insanın öyküsü. Buket Uzuner bize hem farklı farklı öyküler anlatıyor hem de İstanbul' u bir başka gözle tanıtıyor kitabında. Okumanızı tavsiye ederim. Şu an Sunay Akın'ın Tuncay Terzihanesi kitabını okuyorum. O da bir dahaki sefere...

Kaynaklar: Beyazperde ve İdeefixe