Menüler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Menüler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Aralık 2013 Salı

Papatya Prenses'e gideli de çok oldu! :-)

"Benim sofrayı da artık ne zaman yayınlarsın!"demişti Papatya Prenses
Ama ben seneyi bitirmeden yayınla düğmesine basmış olacağım:-)
Bir önceki yazıda Papatya'nın bize gelişini yayınlamıştım bildiğiniz üzere,bu buluşmadan çok uzun zaman geçmeden sağolsun o da beni çağırdı.
Aylinden Denemeler blogunun sahibi Aylin'in geleceğini söyledi ve beni de davet etti sağolsun ki ben her ay gitsem beni ağırlayacağına eminim Papatya'nın,ama işte benim vakit sıkıntılarım..
Sağolsun sayesinde Aylinden Denemeler blogunun sahibi Aylin ile de tanıştım ve çok memnun kaldım..
Her zaman ki gibi çok güzel şeyler yedik ve öncesinde harika bir sofra ile karşılandık,neye baksam bir ayrıntı karşıladı bizi ve şaşırttı ama mutlu da etti!
İnsan bunları görünce gördüğü değer mutlu ediyor ama bununla beraber kendine de değer verir hale geliyor,herkesin önünde bir dahi çok ama çok teşekkür ediyorum bu sofra,hediyeler,hazırlıklar vs ve en önemlisi hissettirdikleri için..

Benim tabağım
:-)


İçindeki ayraç Papatya prenses'e ait olsa da şu tatlı balıklar da taa uzaklardan bizim için gelmiş..
Kalp Kurabiye Deniz'in el emeği..
Ona da ayrı ayrı teşekkür ediyorum..


Bu sofrada yediklerimden sonra ertesi gün öğlen birşeyler yedim ve o denli yiyince şu şerbetten içemedim,hala aklımda..

Balık kurabiyeyi yedi!
:-)


Seneyi bitirmeden bu senenin son yazısını da böylece yazmış oldum..
Herkese huzur,sakinlik,kendine dönüp birşeyleri anlamaya çalıştığı zamanların gelmesi dileğiyle mutlu seneler..

29 Aralık 2013 Pazar

Papatya Prenses geleli çok oldu!


Fonda Imany ve Buika çalıyor..
Günlerdir,yok aylardır bu yazı bekleniyor..
Kimse beklemese dahi Papatya Prenses bekliyor&kızıyor&uyarıyor vs vs..
Hep döneceğiz diyoruz ama zaman,ömür,içindekiler hepsi birden izin vermeyince artık sözler veremiyoruz ve böyle bir akşam silkelenip yazıyoruz,sonrasına rabbim kerim!
***
Ama Zeynep bir türlü bu yazıyı yayınlayamadı diye devam etmesi lazım yazının başlığının..
En son eklediğim börek tarifini verdiğim günlerde yaklaşık 2 senedir ağırlayacağım Papatya Prenses evimizi şereflendirdi,nezaketiyle ruhumuza dokundu sağolsun..
Elinde bir poşetle geldi ve poşet hazırlanmıştı hadi olabilir dedik,ardından içinden çıkan paket "hadi canım,pes"dedirtti!
Hediye paketi dahi benim zevkim,sevdiğim şeyler dikkate alınıp yapılmış(ki arkadaş bu muhabbetlerde bende severim diye laf etse de :-) )o an çok ama çok mahçub oldum.Sonrasında aileme,arkadaşlarıma herkese anlattım gösterdim.İçindeki güzel hediyelerini o gün fotoğraflamayı unuttum,ardından annem benim için bir yere kaldırınca bir türlü çekemedim.En yakın zamanda çekebilirsem bu yazıya ekleme yapabilirim.

Hediye paketim içinde!


Paketin güzelliğine bakınız,açmak istemedim kalsın öyle dedim bir an..


 2 kişilik kahvaltı soframız


Cheesecake istemişti bende yaptım!
Ve çok beğendi…


Prenses tabağı olsun dedi birde sayın Papatya Prenses :-)


Salatamız da blogda bundan önce yayınladığım közbiberli&hellimli salata

bildiğiniz üzere bu yazıdan önce yayınlandı..

9 Ekim 2013 Çarşamba

Kıymalı Börekler Güzeldir!

Fotoğraflar Papatya Prenses'e aittir
bir sonraki yazıda anlaşılacaktır neden olduğu
:-)
Kıymalı börekler güzeldir
içinde kuş üzümü olursa daha güzeldir
hele birde dolmalık fıstık var ise tadından yenmez sadece seyredilir bitmesin,tükenmesin diye
:-)
Biliyorum şimdi bu girişi okuyan aaa böyle bir börek tarifi var herhalde diyecek ama sizi yanıltmış olacağım çünkü tarif böyle değil :-(
Açıkçası gece 23:00 civarlarında börek harcı hazırlayan ben kuş üzümlü kıymalı bir börek hazırlayıp içine soyulmuş tuzsuz badem atmayı düşünürken soğan kavuruyordum ve ardından kuşüzümünü de dolabtan çıkarayım yıkayıp ılık suda bekleteyim derken baktım ki kuşüzümü yok!Düşünüp dururken birçok şeyi taşıdığımız yazlık eve kuşüzümleri de gitmiş o sebeple kuş üzümü evde yok.Ne yapsam diye düşünürken kuru domates aklıma geldi ve hemen çıkarttım oldu mu başka bir börek!
Kuş üzümü ile domates kurusunun vereceği lezzetin farklılığı var tabi ki ama sonuç olarak her koşulda kıyma ve soğanın bileşkesi ile olunca bu börekler pek bir leziz ve güzel oluyor.
Çok lakırdı ettikten sonra işin özü bu tarifi de yayınlayayım bir ara inşallah kuşüzümlü olanı da yayınlarım diye sözümü de vermiş bulunayım.


Badem&kurudomates ile Kıymalı Börek

Malzemeler:

  • 4 yufka
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 1 büyük boy çay bardağı sıvıyağ
  • 1 yumurta
  • Ü
    zeri için: 1 yumurta sarısı
  •                  2-3 kaşık süt
  •                  1 çorba kaşığı zeytinyağ
Kıymalı harç için

  • 250-300 gr orta yağlı kıyma
  • 3 orta boy soğan(benim soğanlar ufak olduğu için 7-8 tane kullandım)
  • 1 büyük boy çay bardağı ayıklanmış,soyulmuş tuzsuz badem
  • 1 avuç kurutulmuş domates
  • Tuz
  • Karabiber
  • Zeytinyağı
Hazırlanışı:

  1. Öncelikle soğanlar soyulup yıkanır ardından minik minik doğranır.
  2. Tavaya doğranan soğanlar ve zeytinyağı konduktan sonra orta ateşte kavrulur.
  3. Pembeleşmiş soğanlar rengi hafif koyulaşmaya başlayınca kıyma eklenir ve kıyma kavruluna kadar tekrar kavrulur.
  4. Bir taraftan domates kuruları yıkanıp ılık suda bekletilir.
  5. Bademlerde yağsız tavada hafif kavurulur ve bekletirili.
  6. Soğan ile kavrulan kıyma hazır olduktan sonra bekletilmiş ve ardından minik minik doğranmış domates kuruları eklenir.
  7. Karabiber ve tuz da eklenip karıştırılır ve altı kapanır.
  8. Altı kapanan harca bademlerde eklenip güzelce karıştırılır
  9. Harca hazır olduktan sonra yoğurt,yumurta ve yağdan oluşan sıvı karışım hazırlanır.
  10. Yufkaları dörde bölüp hazırladıktan sonra kesilen her parçanın bir yüzüne sıvı harcı sürülür ve büyük kısmına kıymalı harcdan konup yayılır ardından ucuna doğru sarıp edilen rulo gül şekline getirilir.
  11. Yufkalar bitene kadar bu şekilde işlem yapılan börekler yağlı kağıt serili tepsiye dizilir.
  12. Üzerine için yumurta sarısı,süt ve zeytinyağı karıştırılır ardından böreklerin üzerine sürülüp önceden ısıtılmış 200 dereceli fırına verin.

13 Mart 2013 Çarşamba

Pazar kahvaltısına güneş açtı

Ben niyetlendim,fotoğraflar çektim,yazılar oluşturdum,sofralar kurdum..Bunların hemen üzerine yeni alınmış 35 günlük bilgisayar teknik servise gitti!
Farkındayım şaka gibi dursa da aynen böyle oldu,götürdüğümde hala şaşkınken şu an önümde bilgisayarım bunu yazarken de ne yapalım kısmet böyleymiş diyebiliyorum.Bunlara rağmen fotoğraf çekmeye devam ettim makinede bekliyorlar.Aynı zamanda bilgisayar ile gitmesinden korktuğum fotoğrafların da gitmemesiyle rahatlamış oldum..Teknik servis'den bugün "umarım bir daha böyle bir sorun için gelmiş"olmam diyerek ayrıldım.
Bilgisayar gitmeden önce çekip önce fotoğraflarına sonra da yeme faslına geçince lezzetine mest olduğum(uz) salatayı yayınlayayım istedim.

Geçtiğimiz pazarlardan birinde ettiğimiz kahvaltıya hazırlamıştım,pazar günlerini böyle işlerle uğraşabilmek adına iple çekiyorum.Hatta geçtiğimiz günlerde aldığım peçeteleri kullanırken çocuklar için aldığım güneşlileri kullanmak isteyince yazının başlığı da çıkmış oldu.
Bu salatanın yayınından önce kaç kişiye tarifini verdim hatta verirken "yahu çok basit,hemen yapılır"diye de ekledim.

Hellimli&Kırmızı Biberli Yeşil Salata

Hazırlanışı

Yıkanmış kıvırcıklar ve maydonuzu güzelce doğrayıp salata kasesine koyun,içine közlenmiş biberleri de minik minik doğrayıp ekleyin.
Bir yanda hellim peynirinizi kızartın ve soğutun.Soğuyan hellimleri de doğrayıp üzerine ekleyin.En son zeytinyağı ve nar ekşisini bir kapta karıştırıp üzerine gezdirin.
Basit ama yanyana getirilince ne de güzelmiş dedirten birşeydi,umarım sizler de beğenirsiniz.

26 Şubat 2013 Salı

Tavuklu Salata

Tavuk etini pek sevmem hatta elimden geldiğince tüketmiyorum.Son dönem çıkan söylentilerin etkisi ile olmuş birşey değil herhalde ailemin geldiği topraklardan sebep genlerle ilgili bir durum,benim için "et"denince kırmızı et diye zikredilen ettir.Köfte ise hayatımın vazgeçilmezlerindendir..Amma velakin tavuğu da bazen böyle birkaç lezziz yiyecek sebebiyle tüketiyorum(tirit,salatalar,tavuklu spesiyal lezzetler).İşte bu salata da onlardan biri oldu.Kübranın komşusunun tarifi imiş bu salata ve neffisti.Öncelikle Kübra'ya ve komşusuna çok ama çok teşekkürler.Bu arada bir arkadaşımız resmen bayıldı bu salataya,malum diğer yazıda demiştim yarısını yedi bu güzide şahsiyet..
Afiyetler olsun..


Tavuklu Salata

Malzemeler

  • 2 adet tavuk göğsü
  • 6 çorba kşığı yoğurt
  • 5 çorba kaşığı mayonez(bu sayıyı isterseniz bir kaşık azaltabilirmişsiniz)
  • Kornişon turşu
  • Mısır
  • İri dövülmüş Ceviz içi
  • Dereotu
  • Tuz
Hazırlanışı:

  1. Tavuklar düdüklüde 20 dakika kadar haşlanacak.Eğer tencerede haşlıyorsanız kendiniz ayarlarsınız.Tavuğu haşlarken biraz tuz atılacak.Tavuklar fazla haşlanmayıp az diri kalacak ve haşlanan tavukları iyice didikleyeceksiniz.
  2. Kornişon turşu küçük küçük doğranacak(ne kadar ufak doğranırsa o kadar güzel olurmuş)
  3. Bir karıştırma kabına didiklenen tavuğu,doğranan turşuyu ekleyin.Ardından incecik kıyılmış dereotunu,mısırı ve iri dövülmüş cevizi ekleyin.
  4. Son olarak yoğurt ve mayonezi ekleyip iyice karıştırın.Bu arada yoğurt da susuz kısımdan olacak diye de not eklenmişti.

24 Şubat 2013 Pazar

Yedik İçtik Yine Yeniden



Geçtiğimiz haftalarda Edebiyatçı Kübra'nın evinde toplandık.Yaklaşık 17-18 kişi idik.Bizim ekib biraz geniş birde aynı isme sahip olup farklı dallarda çalışanları mesleklerie göre böyle ayırdık;eczacı Kübra-edebiyatçı Kübra gibi.
Kübra aslında bize bir Çerkes yemeği yapacaktı ama bir dahakine kaldı,bu sözü unutmuyoruz Kübra buradan duyurulur.Kübra'nın ailesi aslında Kosova'dan göç etmiş olup aslen Çerkesler birde bunun üzerine anne ve babasının Alaman geçmişleri de girince baya bir harmanlanmışlar.Zaten bu adı geçen hatuna baksanız buralı değil Alman dersiniz:-)
Allah razı olsun buradan da tekrar herşey çok ama çok güzeldi hele bu yazıda yayınlayacağım tatlının orijinalliğini çok sevdim.Şu notu da düşelim gördüğünüz tavuklu salatanın resmen yarısını içimizdeki bir arkadaşımız yedi!:-)Kendisi aşırı et&tavuk düşkünüdür de..

İşte o meşhurs,silinip süpürülen Tavuklu Salata!Bu da gelecek tarif inşallah..
Harika,neffis bir Mercimek Köftesi idi.Ayıptır söylemesi ben çok severim de..
Yoğurtlu Havuç Salatası
Kasımpaşa Marla Pastanesinin meşhur bir tatlısı

Yoğun Fındıklı Kurabiye benim yıllar önce yaptığım ve bloga eklediğim bir tarifti Kübra bu tarifimi çok severek yapıyormuş.
Tarihçi Sarı Seda'nın meşhur Kremalı&Ton Balıklı Makarna salatası,ama bu sefer Kübra'nın elinden yedik..


İrmikli Tatlı
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 su bardağı irmik
  • 2 paket kabartma tozu
  • Aldığı kadar un
Üzerine bulamak için İrmik

Şerbeti için:
  • 3,5 su bardağı şeker
  • 4 su bardağı su (şerbet kaynatılmayacak)


Hazırlanışı:
  1. Hamuru yapmadan 1-2 saat önce şeker ve suyu derin bir kaba koyun.Bu şerbeti ara ara kaşıkla karıştırın.Kaynatılmayacağı için bu şekilde şekerin erimesini sağlamış olursunuz.
  2. Hamur malzemerini karıştırıp yumuşak bir hamur elde edin ve ardından hamuru 20 dakika dinlendirin.
  3. Dinlenen hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp irmiğe her tarafına gelecek şekilde bulayın.İrmiğe buladığınız tatlınızı tepsiye dizin.Önceden 180 derecede ısıtılmış fırına verin.
  4. Tatlılar piştikten sonra fırından çıkarın ve şerbeti dökün.
  5. Şerbetlediğiniz tatlılarınızı arada ters yüz ederek şerbetini çekmesini sağlayın.

Bu şekerlik de Kübra'nın annesinin çeyizinden,ben çok beğendim hatta günlerdir bilgisayarımın masaüstü fotoğrafı olarak kullanıyorum.

23 Ağustos 2012 Perşembe

Bayram geldi,geçti,gitti..

2012 yılının Ramazan bayramını da geçirdik hayırlısıyla..
Bu bayramı böyle açtık ve ...

güzel,latif insanlarla
özel muhabbetleriyle böyle bitirdik..
Allah tekrarına çıkmayı nasip eylesin artarak eksilmeyerek!
 Mini mini bilmişin tabağı
:-)
 
Bana "zemmet"derlerse böyle olur:-)
Hayatımızda ilk defa bir bayramın 1.günü evimizdeydik..Buna alışkın değiliz ve onun rehaveti ertesi gün(bayramın 2.günü)anneannemin sene-i devriyesi,annemin arefe ve bayram süresince çok hasta olması derken sofrayı yumurta eklemesiyle kurduk.Ertesi gün dayımlar bizim evde kahvaltı ettiğinde de böyle patates haşlayıp üzerine Malatya Pazarından aldığım "salata baharatı"ndan bolca serptim.Biz zaten bu baharatı çok sevdik patatesle de çok yakıştı.Bayram çıktığı gibi çarşamba gelen ve gördüğünüz 2. sofraya da hazırladım ve çok beğendiler Nurgül abla baharatın içindekileri sordu.
Patatesleri soyup yuvarlak doğrayıp suda haşladım.Haşlanmış patatesleri süzdürdükten sonra servis tabağına koyup üzerine salata baharatından serptim ve bol zeytinyağı gezdirdim.Bir tarafta zeytinyağında kırmızı biberi az soteledim.Sotelenmiş biberi de patateslerin kenarına gezdirip servis ettim.
Umarım sizlerde memnun kalırsınız
ve sizlerin de bayramları her daim güzel,huzurlu,tebessümlü geçer..


4 Ağustos 2012 Cumartesi

Maaile İftar

Sonunda bir araya geldik!
Pazartesi,salı ve çarşamba üst üste arkadaşlarımla iftarım olunca 4.gün yani perşembe evde iftar yapabildim.Birde bu sene rahmetli anneannemin terasına babamın sıcak nedeniye habire gitmek istemesi oraya hep bir taşınma haline düşürdü bizleri ve herkesin illa ki ayrı ayrı iftarları olduğundan sebep arada bir araya gelsek de onlarda da misafirlerle oldu.Perşembe akşamı güzel bir iftar oldu.Okuldan geldiğimde dahi eğer yemek için tek kalsam annemi yanıma çağıran benim için sahur ve iftar yalnızsa depresyon sebebi dahi olunabilir.Kalabalıkta herşeyin yapılmasını sevip bazen bir o kadar da yalnızlığıma düşkün oluyorum,bir çeşit ironi gibi dursa da insanız işte her türlü hali içimizde barındırabiliyoruz.
Uzun zamandır birde kolay olup hep erteleyip yapamadığım paçanga böreğini de yapıcaktım onu da yapabildim,her ne adar kolay olsa da bazen olmuyor işte olamıyor,şaşıyorsunuz ama engelleyemessiniz olmayacak ya da olacak birşeyi.
Belediye tesislerinde yediğimizde sadece kaşar peyniri+pastırma ikilisi içinde olduğundan sebep bende bu şekilde yaptım hiç bloglarda tariflerine de bakmadım muhakkak güzel tarifler başka katılan malzemeler de olabilir.Ben bu şekil sevdim evdekiler de bayıldı.Basit bir tarif ama bilmeyen,yapmayan ve yemeyen duyunca ekleyelim bari dedim.Kolay ve lezzet arayıp ikisini bir arada isteyenler için bu böreğin nokta atışı olduğunu da düşünüyorum her seferinde.
 Herkesin illa ki sayacağı 2-3 tat vardır sevdiklerinden benim de böyle bir üçlemem var ki belki de sütlaç yazısında bahsetmişimdir.Yayla çorbası biri işte ve hergün olsun hergün yerim asla bıkmam!
 

Paçanga Böreği

Malzemeler:
  • 3 yufka
  • 12 dilim Pastırma
  • 12 dilim Kaşar peyniri
  • Kızartmak için sıvıyağ
Hazırlanışı:

Yufkaları dörde bölün,ardından her bir yufkanın geniş tarafına bir dilim pastırma üzerinde bir dilim kaşar peyniri koyup enli sigara böreği gibi sarın ve ucunu yapıştırmak için de suya hafif banıp ıslattıktan sonra kapatın.Her bir böreği bu işlemi yapın.Servis etmenize az bir süre kala tavaya koyduğunuz az sıvıyağda iyice kızartın.
Ben çok yağda kızartmadım gayet iyi oldu arzu eden bol yağda da kızartabilir,birde yufkası çok büyük olan isterse yufkayı altı parçaya da bölebilir.
Afiyet olsun.

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Yemiştik,eksiltmiştik,toplamıştık :-)

Birkaç gün öncesinde Esra Karamürselde Salihaların bahçesindeki ağaçların birini bitirip birde ceplerine de doldurmuş gördüğünüz gibi:-)Ama ceb işini abartıp sepeti de yardımcısı yapmış.

Mezuniyet öncesinde arkadaşımız Esranın evini bastık!
Evet evet resmen bastık,15 kişi olduk ev sahibiyle toplam, bu sayı ile resmen basmış olduk.
Esra oraya gelen herkeste "esra ise geliriz muhakkak"denilen ilgiye nail olsa da bende bundan da öte bir hali vardır.Herkesin hayatında vardır illa ki onları taşımaktan gocunmayan,onlarla üzülen,onların yerine onlardan çok tedirgin olan..İşte bu ve bunun gibi bundan da öte hasletlere sahip insanlar bu dünyada varoldukça herhalde biraz daha uzak kalırız daha kötü günlerden.Allah insanı güzel insanlarla ödüllendirsin hep..
Ramazana girmeden önce bu sene ağırlandığımız böyle birkaç sofrayı yayınlamam lazımdı ama kısmet olmadı bir türlü,bu böreği de hem patlıcan zamanı olması hasebiyle hem de ramazanda çok güzel gidecek bir lezzet diye öne aldım,kesinlikle denemelisiniz!Sinem hemen tarifini almıştı ve 2 kere yaptı,patlıcanı ben çok severim benim de damak tadıma şölen yaptırdı.
Esradan tam 3 tarifin daha reçetesini bekliyorum,reaya önünde söyliyeyim ki tarifi almayı hızlandıralım değil mi?
Bir sonraki yazıda tarifi yayınlamak istiyorum çünkü bu güzel nimetlerin yoğunluğunda araya karışmasını istemiyorum.R
amazan sonrasına böyle sofraların hayali ile şimdiden hayırlı iftarlar.
 Banduma denilen Kastamonu yöresine ait bir tarif,ben ilk Asuman teyzede yemiştim ve harika idi yanlış hatırlamıyorsam 2 tabak yemiştim ki burada da öyle yaptım.
 Ah Elmalı Kurabiye!
 Anneme söylemek lazım zeytinyağlı dolma isteğimizi
 Daha yeni öğrendim ki bu kızartma diye sandığım şey bildiğimiz usulle kızaran değil de fırında yapılanmış!
 Patlıcanlı Börek yapın yiyin yine yeniden yapın yiyin hiç vazgeçmeyin
Peynirli börek daimidir vazgeçilmezdir.
 Salata gibi ortaya cacığı böyle düşünmemiştim ama çok güzeldi serin serin ah ah şimdi!
Neyse diyelim ve iftarı bekleyelim.
Birde bu sofradan sonra üstü dondurmalı sütlü tatlı vardı ama onu fotoğraflayamadım çünkü tam bir hengame vardı o an:-)

 Biz yedik,eksilttik,Allah artırsın sofrayı bizim tayfa kaldırsın!
Bir daha en son bizim evde toplanmıştık ama bun sofra Şermin ile son toplanmamızdı bir ara gene kenarlara kaçıp ağlamaklı oldu.4 senenin sonunda sığdırdıklarımızı tekrar düşündüğümüzde iyi ki o 4 sene yaşanmış ve bir 4 daha olsa yaşanır.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Nohutlu Bamya


Oldu mu 6 gün!
Ömürden geçer derlerdi ya eskiler aynen öyle,biz bakıyoruz akan güzel  6 güne ve herbiri ömürden yiyip gidiyor.İnşallah bu güzel günleri idrak edip sıkıntıları bertaraf edebilecek güce erişebiliriz.
Bu sene annem misafirlerini ısrarla anneannemden yadigar kalan terasta ağırlayacak gibi görünüyor.Geçtiğimiz pazartesi Asuman teyzeler ve abimin bir başka arkadaşı ailesi ile geldi ve mangal yapıldı.Ben muhalefet etsem de güzel oldu aslında,bu şekilde anneanneme habire bir taşınma ve annemin sıcak nedeniyle iftarlara böyle  devam etmesi sürerse mangala doyulmuş bir ay ve de benim için tarif&yemek sıkıntısı olan Ramazan geçirilmiş olacak.Neden denilirse yapılacak yemekler benim için ilk defa oluşmuş olan bu boşluk süresince yeni tarifler olacaktı.Annem ömrünü mutfakta geçirmiş deyimini fazlasıyla hakeden bir kadın ki öyle denirdi zaten,bu sene herhalde onun yorgunluğu var biraz üzerinde ki Ramazan boyunca yaptığı diğer tariflerini eklemey çaışacağım.
Herkesin evinde nasıl ramazan bilemiyorum ama bizim evde gerçekten yemekler bitmiyor,yenmiyor.Bir sürü kişi ile yaptığımız iftardan dahi bugüne kalan birkaç şey oldu.Et yemeye düşkün aile üyesi ben bile az yedim.
Neyse Papatya Prenses den birşeyler çizdim bende,o da son yazısında annesiyle yemek didişmesini yazmış.
Bu güzel birşey aslında konuşabildiğimiz,aktarabildiğimiz muhabbetlerin olması.
Ramazanın kalan günlerinin bugünden daha güzle geçmesi dileğiyle.


Neyse bu senenin ilk misafirine ait sofrada tüketilen bamya,Sinem'e ilginç geldi ve çok beğendi(ki bamya severmiş)ben nohutsuz da nohutlu da seviyorum ama nohutla ayrı güzel.Annem bu şekilde yapmazdı ilk zamanlar ama sonra birinden öğrenmiş ev yanlış hatırlamıyorsam Adana bölgesinde böyle yapılırmış.


Malzemeler:

  • Yarım kilo bamya
  • 1 orta boy soğan
  • 2 adet sivri biber
  • 4 adet domates
  • 1 su bardağı nohut
  • 2 çorba kaşı yemeklik kıyma
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağ
  • Tuz
  • Yarım çay kaşığı şeker
  • 1 adet limon(evde yoktu buna limon tuzu eklemişti annem)
  • 3-4 diş sarımsak(sarımsak da isteyen eklesin bunu da annem kendisi ekliyor)
  • Çok az pulbiber(arzu ederseniz)

Hazırlanışı:
  1. Bamyaları akşamdan ayıklayın,ardından yıkayıp süzdürün.Süzdürdüğünüz bamyaları  bir temiz bezin üstünde kurumaya bırakın.
  2. Ertesi sabah bir tavaya kıymayı,soğanı,yağı ve isteğe göre sarımsağı ekleyin.Pembeleşene kadar kavurun.
  3. Ardından kabukları soyulup minik minik doğranmış domatesi de ekleyin.Kapağını kapatıp 4-5 dakika kısıkta pişmeye bırakın.
  4. Pişen domatesli harcın içine bamyayı da ekleyin,tuzu,şekeri,isteğe göre pulbiberi,limonu ve son olarak nohutu da ekleyip kaşıkla hafif karıştırın.Suyunu da yaklaşık 1 su bardağına yakın ekleyin.Bir kaynama geldikten sonra kapağını kapatıp kısık ateşte pişmeye bırakın.
  5. Önemli not kaşıkla karıştırmayıp arada tavayı sallamak gerekiyormuş.
*Geceden kurumaya bırakmanın nedeni o sıvıyı salgılmayı önlüyor.Bu şekilde pişmesi 2-3 gün dursa da o sıvıyı salgılamayı engelliyor.

22 Temmuz 2012 Pazar

Kalabalık sofralarınız olsun!

Bu senenin ilk  iftar davetlisi arkadaşım Sinem oldu.Aslında aynı zamanda komşumuz da sayılması "hadi iftara gel"diyebilmenin rahatlığını da beraberinde getirdi.Kardeşlerimin evde olmaması nedeniyle biz evde kalan 3 kişiye yarenlik de etti sağolsun.
Birinci günü sofrada olan sakinliğe karşın ikinci gün daha zengin bir sofra vardı.Nohutlu Bamya,Ayranlı Çorba yanına Sebzeli Kuskusu yaptıktan sonra birde Patatesli Poğaça yapacaktım ama evde süt kalmaması nedeniyle yapılamamasına karşılık Sinemin yaptığı ve gelirken getirdiği patlıcanlı börekler telafi etti.Yeni denenmiş Sebzeli Kuskus beğeniye sunuldu derken değişik güzel bir akşam oldu.
Ben çok yiyemiyorum iftarda ve hakeza ailem de çok yemiyor.Normalde yemeğe düşkün olsak da oruçlu iken çok çabuk kesiliyor insan ve bu sebeple az öz tükettiğimizde kâfi gelebiliyor.Birinci gününde ayranlı çorba,komposto ve 1 köfte ile sofradan kalktığımı düşünürsek zaten bu sofra tatlı ile 5 çeşit olarak fazla bile geldi desem yeridir.
Misafir ile anlaşılan ve güzel olan Ramazan ayında,yalnız sofralara oturanlara,kapısını tıklatan kimsesi olmayanlara Allah yalnızlıklarını bertaraf eylemeyi nasib eylesin.Yaşadığımız her ana şükrederek varolan zenginliği arıtaracağımızın farkında olmamız gerekiyor.Çünkü karşılık beklemeksizin yapılması gerekse de Allah kullarına zenginliğini açıyor küçücük bir letafet karşılığında bu sebeple normalde de yapmamız gerekse de Ramazan ayında etrafımızı,yakınlarımızı daha bir farkedelim gözetelim.
Öğlen birde şekerpare tatlısı ile limonata yaptım.Evde eski usulle yapılan Limonatanın bende yeri ve anısı ayrıdır.Mavi büyük kovalarda yapılan limonatalar hep aklıma düşer her limonata hazırladığım zaman ki o zamanlarda bir gece bekletirlerdi hatta bu limonata için de annem bir gece bekleseydi dedi ama akşama yetişmesi lazımdı.Limonata tarifini de en yakın zamanda ekleyeceğim.

  
Annemin birçok yaptığı yemeği yayınlamak istesem de bendeki zaman sıkıntısı annemin el ayarı ile yapmasından mütevellit bu güzelim tarifler gecikmeli yayınlanıyor,herşeyde vardır bir hayır diyerek devam ediyoruz artık.Bamya çok severim böyle de ayrı lezzetli oluyor bütün püf noktalarıyla ilk bir sonraki yazıda inşallah yayınlayacağım.

Supangle

Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...