hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hamilelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ağustos 2011 Salı

Evde boş oturmak


Hiç tecrübe etmediğim bir eylemi, 1,5 ay boyunca yaşayacağım arkadaşlar.
(Ağlamaklı Emrah sesi) Benim en fazla 2 hafta blok tatilim oldu ağbi...

Şimdi ne yaparım evde tüm gün?

·         Sabah daha çok uyurum
·         Kahvaltı ederim
·         Play Station oynarım
·         Kitap okurum
·         Dergi okurum
·         Blog yazarım
·         Dizi izlerim (Shameless’ın Amerikan versiyonu)
·         Yemek yaparım
·         Tatlı yaparım
·         Dikiş dikerim (yeni öğrendim de, şu an sadece düz ve zigzagdikiş dikebiliyorum :))
·         Sitenin nimetlerinden faydalanırım (aidatın hakkı verilecek!)
·         Arkadaşlarımla buluşurum (bu sıcakta, bu göbekle bu kısım yalan olacak biraz sanki ama görecez)

Aklıma daha fazlası gelmiyor, az yorulmalı, yerinden kalkmamalı ne varsa hayalim bu :)

Geçen ay sorsalar, izne çıkmayı iple çekiyordum, işyerinde son 4 günüm; şimdi o kadar da istemiyorum. Güzeldi böyle klimalı ortam, arkdaşlar, hazır kahvaltılar, öğlen yemekleri, sosyalleşmek...

Zorunlu tatil, yada işsizlikle yllık izin arasında fark var yani. Eğer yıllık izin alıyor olsam dakika evde oturmak olmazdı hayalim, belki şu an çok da hevesli olmamam bundan.

Peki gitmediğim memeleketlerden nereleri gezmek isterdim?

Tibet’e gitmek isterdim, filmlerdeki görüntüye. Soğuk bir dağ başında, dillerini de bilirimişim gibi; orada konuşulanları dinlemek, anlamaya çalışmak. İnsana ve dünyaya farklı bir gözle bakmak isterdim.

Eylül’de arkadaşlarımız İskoçya turu yapacak, Harry Potter’ın treniyle 4 saatlik bir yolculuk da varmış programın içine, Harry Potter’ın filminin çekildiği mekanlara ziyaretler de.

Amerika Kıtasını yukarıdan aşağıya, aylarca sürecek bir zaman bolluğunda gezmek isterim. Küba, NY, Miami, Meksika, Peru, Şili, Arjantin ...

Karadeniz’in yaylalarını, Sümela Manastırı’nı, Artvin’in doğal güzelliklerini görmek isterdim.

Gözlerim sağlam, aylaklarım işlevini yerine getirirken buralarda bol vakitler harcamak isterdim. Fotoğraf çekip Facebook’a koymadan, abuk sabuk hediyelik magnetler için vakit kaybetmeden. Sadece görmek, anlamak, o anları yaşayabilmek için gezmek isterdim.

Hayal kurmak da güzel...

26 Temmuz 2011 Salı

Acıbadem doğuma hazırlık kursu

Bu yazımda doğuma hazırlık kursuna gittiğimden bahsetmiştim.
6 seanslık bir programdı, ilk bölümden sonra her birini tek tek yazmadım, kalan 5'ini tek seferde anlatabileceğim.
  • Nasıl beslenmeliyiz,
  • Cildimizi nasıl korumalıyız,
  • Hamilelik süresince karşımıza çıkan bacak krampları, bel ağrıları gibi sorunlarla nasıl başedebiliriz,
  • Normal doğum veya sezeryan öncesi va akabinde süreç nasıl ilerler,
  • Bebek doğduktan sonraki lohusalık günlerinde bizi neler (ne acı günler:)) bekler,
  • Bebek nasıl banyo yaptırılır, emizrilir, gazı çıkartılır

Gibi başlıklı konulara doktor ve hemşirelerden cevap aldık.


Kafamdaki pek çok soru cevabını buldu, bu kurs benim çok işime yaradı diye gönül rahatlığıyla anne adaylarına tavsiye ederim. 
Hatta mümkünse eşiniz de yanınızda olsun, beraber öğrenin ne de olsa sonrasında onlar da bir ucundan tutacaklar işlerin.


Hatta ve hatta annenizi, kayınvalidenizi götürün özellikle "bebek bakımı" kısmına. Onların dönemi ve bizim dönemimiz arasında bazı farklar var, doktorlardan duyarlarsa olması gerekeni, size de 'benim bildiğim gibi yap' diye baskı uygulamayacaklardır.


Kafanız karışık ve aklınızda bir sürü soru varsa, evinize yakın hastanelerde ve genelde ücretsiz olan bu kurslara katılmanızı öneririm.
Ayrıca yeni edineceğiniz anne adayı arkadaşlarınız da bonusu!


19 Temmuz 2011 Salı

Hamileler için soru seti :)



Bu aralar genellikle maruz kaldığım sorular var, bir teybe cevapları kaydedip; sorulduğunda teybi çalıştırmak mantıklı aslında.

  1. 1.      Çatladın mı? (Burada sorulmak istenen karın bölgende çatlak var mı?)
  2. 2.       Hangi kremi kullanıyorsun? Eczanelerde değeri ortalama 80-120 Lira arası olan hamileliğe özel çatlak kremleri var, ben doktorumun da yönlendirmesiyle – bu ürünlere gerek olmadığını düşünüyorum. Kişisel vücut bakımının parçası olan krem sürme işi zaten her zaman yapılmalı, her gün ve pahalı markalarla yapmak şart değil bence. Bir de genel olarak kremlerde PARABEN diye bir madde varmış. Kanserli hücrelerde bulunan bir madde imiş, Fransa’ya geçtiğimiz hafta giden arkadaşım da kozmetik reyonlarında özellikle kremlerin üzerinde ‘PARABENSİZ’ yazdığını söyledi, Fransa’da yasaklanmış çünkü kansere neden olabileceği için. Çok fazla yabancı maddeyi de sürmemek gerek sanki, en mantıklısı hem ucuz hem sağlıklı olan badem- kakao yağı gibi doğal ürünler. Ben ise Vichy, Acıbadem sütü, Bepantol’un vücut kremlerini karıştırıp sürüyorum. Evde bitmeye yakın o kremler vardı çünkü (içeriklerinde Paraben de yok). Henüz bir çatlama yok, ki genetik olabilir pek çok şey gibi. Bana bir şey olmayacak gibi hissediyorum- evrene olumlu mesaj gönder :p
  3. 3.       Kaç kilo aldın?  (12)
  4. 4.       Kim bakacak? En orjinal soru? Kim bakabilir, ben karar verdim, istedim ve doğurdum tabiki ben bakacağım :) Diğer insanlar sadece hayatı kolaylaştırmak için yardımcı olabilir. İşe gidince kim bakacak sorusu bir derece mantıklı olmakla beraber, minimum 6 ay sonrasını öngörebilen varsa beri gelsin. Hayat, ölüm, sağlık, ayrılık, mesafeler bir sürü parametre var, o gün gelsin hele bir.
  5. 5.       Normal mi doğuracaksın, sezeryan mı? Cevabınıza göre de mutlaka olumsuz bir yorum geliyor, hazırlıklı olmak gerek. Kaldı ki son bir kaç haftaya gelmeden anne adayı bunu bilemez bence. Çatın dar, suyun bitmiş, bebek dönmemiş vs. O yüzden bu soruyu stres sorusu ilan ediyorum.
  6. 6.       Her şeyi hazır mı? Oldukça araştırıp, bir dolu şey aldım ben de, ama aslında biliyorum ki pek çoğunu hemen kullanmayacak. Ama nedense sanki Efe doğunca ben hiç dışarı çıkamayacağım, alışveriş yapmaya vaktim olmayacak gibi öngörüyorum. Aslında istediğim bu değil, tamamen eve kapanmak hayallerim arasında yok. Bu da genel bir kanı, ‘şimdi ne yapabiliyorsan yap, gez-toz; bebek olunca yapamayacaksın’. O yüzden dışarıdan alınacakları bir an önce halledesim vardı.
  7. 7.       Bir üstteki soruyu cevaplayıp, atlattığınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz, yenisi var : Çantan hazır mı? Çantanın içinde de gecelik falan var. Çanta hazırlanmadıysa yada unutulursa çıplak bırakmazlar herhalde bizi hastanede değil mi? :) Bebek giysilerini zaten çoğu hastane veriyor. Yine de hazırda bir çanta bulundurmakta fayda var tabi, “çantam hazır” olmalı :)


Bir de bayıldığım “göbek sevmeler” var. İşyerindeki samimi arkadaşlarım zaten ‘ayyyy’, ‘ne tatlııı’ gibi efektlerle mütemadiyen dokunuyorlar. Bir de adını bilmediğim (tabiki hemcimsim :)) arkadaşlar, snob üst düzey yöneticiler var. Şu göbek olayı pek çok engeli aşıyor, kendilerini tutamayıp dokunarak kaç aylık, kız mı, erkek mi diye soruyorlar. Normalde yolda yürüseniz ve biri göbeğinize dokunsa ne tepki verirsiniz düşünün. Ama hamileyseniz göbeğiniz artık kamu malı. Açıkçası ben bu durumdan hiç şikayetçi değilim :)

Sabah, işe gitmek için servis beklerken

8 Temmuz 2011 Cuma

İkicanlı hallerim

Hamilelikte 7. Ay’ım bitti bitiyor.
Ruh halim, modum gayet iyi. Psikolojik olarak hissettiklerim güzel ama, şu ağırlaşma meselesi ve şişmeler hakikaten bezdirici imiş.
Otururken bir derece sorun yok ama oturduğun yerden kalkmak; hele yattığın yerden doğrulmak!
Kendini sola vermek suretiylen, yuvarlanmak gerekiyor.
Yüzüstü yatmaya bayılırım, şu aralar bu sadece tatlı bir hayal.
Derin nefes alıp vermelere elveda.
Ben yeme içme konusunda hiç stres yapmadım en başından itibaren; canım kola çekerse içtim mesela ama buna rağmen her istediğini yiyip içememek (çiğ köfte, ton balığı gibi), hele şekeri olan arkadaşları düşünüyorum, bir baskı yaratıyor ister istemez.
Enerjiyi boşlatmak için kan ter içinde spor yapmak, uykun gelmeden akşamları sosyalleşmek, uzak diyarlara tatile gitmek(ya oralarda doğururusam?!), beğendiğiniz elbiseyi almak(bu vücut ölçüleriyle mi!) ertelenmesi gereken istekler olabiliyor.

Daha zor koşullar geçiren, bunların üstüne sorunlu hamilelikler yaşayanlar olabilir. O yüzden gerçek bir yakarış değil bu, ancak annelerin ‘seni 9 ay karnımda taşıdım’ hak iddialarını da anlamadım değil bu süreçte :)
Pablo Picasso

Sevdiklerinizin ekstra ilgisi ise bu sürecin en güzel yanı bence.
Bir de ben kız arkadaşlarıma biraz daha fazla düşkün oldum özellikle. Onlarla sohbet etmek, eski günleri konuşmak, gelecek bebeğin heyecanını paylaşabilmek çok iyi geliyor.
Hamilelik yolculuğunuzda anneniz yok ise, bu yokluğun daha da acı vermesini yaşıyorsunuz, bir yandan da eşinizin desteğine de ne kadar ihtiyacınız olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yardımcı ve vicdan duygusuna vakıf bir eşe sahip olmak gerçekten önemli, bu konuda şanslıyım en azından...

Her şey güzel olcak.
Büyük güne kaldı 2 ay!

2 Haziran 2011 Perşembe

Ajanda Dergi 1 yaşında !

Kendi özdisiplinmizle 1 yıldır zevkle çıkardığımız dergimiz Ajanda 1. Yaşını kutluyor!

Bu güzel ailenin bir parçası olmaktan her zaman haz aldım, bu ayki mutluluğum ise yaşgününden dolayı bambaşka.
Acar yazarımız İmge aynı zamanda bir çevirmen, bu ay onun çevirisini yaptığı, Everest yayınlarından çıkan Kara Brooklyn kitabı sizlere kendi imzasıyla hediye edilecek.
Kazanmak için ne mi yapmanız gerekiyor? Detaylar dergide, buyrun buradan...

Ajanda büyür de benim göbek durur mu? İşte 6 aylık minik oğlum ve ben, futbol topu yutmuş gibiyim...

20 Nisan 2011 Çarşamba

Değişen hayatım ve alışnalıklarım

Artık internette gezinme sebebim farklılaştı. Bebekle ve hamilelikle ilgili yazılar okuyorum, alışveriş sitelerine girersem tek ilgimi çeken anne-bebek ürünleri oluyor.

Takip ettiğim bloglar bile değişmeye başladı. Pınar Reyhan diye bir anne keşfettim, 3 çocuğu varmış ve anladığım kadarıyla medyada annelik konusunda faal olarak yer almış.Dergi çıkartmak, gazetede yazarlık yapmak gibi. Göz atmak isterseniz : http://www.pinarreyhan.com/

Laçin'in sitesini hep takip ederdim, o da bir anne artık, dönüp geçen seneki yazılarını bile okudum. Duygularını, yaşadıklarını içten bir şekilde anlatıyor bence : http://www.lacintenel.com/


Hamilelik haftasına göre düzenli olarak içinizdeki miniğin ne aşamada olduğunu kontrol edebildiğim sitelere, her yeni hafta heyecanla bakıyorum. Bir insanın oluşumu/gelişimi inanılmaz geliyor bana hala :)
http://www.milupa.com.tr
http://www.prima.com.tr
http://www.anneoluncaanladim.com
http://www.hurriyetaile.com/hamile
http://3dpregnancy.parentsconnect.com

Bir de Turkcell abonesiyseniz 'hamile' yazıp 2222'ye gönderin, ücretsiz olarak sizi bilgilendirdikleri bir hizmetleri var. Bilgiler de Anadolu Sağlık Merkezi'nden geliyor. Baba adayını bile dahil edebiliyorsunuz bu SMS ile düzenli bilgilendirmelere. Ben faydalı ve kullanışlı buldum.

Henüz ben bu kadarını biliyorum, öğrendikçe yenilerini paylaşırım.
Önümüzdeki haftalarda bir doğuma hazırlık programına katılacağım, neresi olduğunu, ne işe yaradığını yada yaramadığını anlatacağım.

Ben ve içimdeki çocuktan sevgiler :)

Not: Ben hala bloglara giremiyrum, kendi blogum dahil. Yorumlarınız cevapsız kalıyor o yüzden...