"Herkes, önünden geçen bir ayna gibidir."













1 Kas 2013

HADDİNİ BİLMEK...




İster Allah'a tapsın, ister ateşe suya, ister kavuna karpuza, isterse hiç bir şeye tapmasın... Her ne şekilde yaşıyorsanız yaşayın, topluma, etrafınıza bir zararınız yok ise kimse kimseye tek kelime etme hakkına sahip değildir. 
Tapmak, inanmak, inanmamak dayatma ya da eleştiri konusu olamaz. Bana göre...

Dünya üzerinde inancın/inançsızlığın bu kadar polemik konusu olduğu, bu kadar gündemi meşgul ettiği, bu kadar baskı unsuru olduğu, inananın inanmayana, inanmayanın inanana bu kadar dil uzattığı, ahkâm kestiği, yadırgadığı, yerdiği hatta dalga geçtiği başka bir din ya da inanış yoktur. 
İnanç mevzunu bir kenara bırakıp herhangi bir düşünce ya da ideoloji ile aynı paralelde olmasak bile yazının başında dediğim gibi topluma herhangi bir zarar vermiyorsak eğer "Sen böyle düşünüyor olabilirsin, bense böyle düşünüyorum" diyerek hoşgörülü davranmak İNSAN olmanın temelidir. Burada edep, burada medeniyet yatar. Bana göre...

"İnançlıyım elhamdülillah" diyerek inanmayanlara yönelik her türlü eleştirel ve baskıcı dayatma ise 'gerçekten inançlı' olunmadığının, İSLÂMİYET'in ne kadar anlaşılamamış olduğunun göstergesidir. Üstüne üstlük inancın dünya üzerinde tescil ettirildiği bir merci varmış gibi şekil şemalin arkasına sığınarak, başkalarının gözüne soka soka, İslâmiyet'in "sadece" şekil şemalden ibaretmiş gibi sergilendiği her türlü davranış ayıptır. Din ya da herhangi bir inanç kişinin kendi yüreğinde yaşadığı bir mevzudur. Bir mahremiyet meselesidir. Şekil şemal bir tercihtir, bir teferruattır. Başkalaştırma olarak kullanmak abestir. İslâmda zorlama yoktur. 
Felsefesini, derinliğini bir kenara bırakarak en basit hâliyle; "İslâm sözcüğü Arapça "se-le-me" kökünden türemiştir ve anlamı "barış"tır. Bununla birlikte kökün etken ortaç şekli eslemedir ve "teslimiyet" anlamına gelir. Sonuçta İslam, "teslimiyet"anlamına gelirken, Müslüman da "teslim olan" anlamına gelir; burada teslim olunan tek Tanrı olduğu kabul edilen Allah'tır. " (Kaynak : Vikipedia)

Uzun lafın kısası; herkes ama herkes için geçerlidir de, ama temelinde BARIŞ olan bir inanca 'gerçekten' bağlı kişi, konu her ne olursa olsun eleştirdiği kişi ya da düşünce için hiç bir zaman OTORİTE olamaz. Bu dünyaya doğmuş herkes beşerdir. Bana göre...

Mezarlıklar hiç ölmeyecek gibi yaşamışlarla doludur. 

Benim inancım/inançsızlığım bana, senin inancın/inançsızlığın sanadır. 

1 Kasım 2013
İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder