..
Çorbalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çorbalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Eylül 2015 Çarşamba

Köfteli Pirinç Çorbası


  Günaydın sevgili dostlar,
Yine ramazandan kalma tariflerden, pirinç çorbası. Bu sefer içine minik köfteler ekledim. Hem lezzetli oldu hem de besleyiciliği arttı.
Artan pirinç pilavıyla da yapılabilecek bir çorba bu. Köfteleri yapar, kaynamış suda haşlarsınız, yoğurtlu sosunu koyup bir taşım kaynattıktan sonra pilavı ekleyebilirsiniz. Böylece artan pilavınız ertesi güne farklı bir şekilde ortaya çıkacaktır. Kalın sağlıcakla...
Malzemeler;

  • 3 yemek kaşığı kıyma (iki kere çekilmiş kıyma kullanıyorum)
  • 1/2 çay bardağı pirinç 
  • 1 küçük kase yoğurt
  • 1/2 yemek kaşığı un
  • 1 yumurta
  • 2 kaşık sıvıyağ 
  • 1 kaşık tereyağ
  • pul biber, nane
Yapılışı;
  1. Köftelik kıyma bir kaseye alınır. İçine, tuz, karabiber, pul biber, nane, kimyon katılıp, minik yuvarlaklar yapılır. Hafifçe unlanmış tepsiye koyulur.
  2. Pirinçler yıkanıp, küçük bir tencereye alınır, küçük tencerenin yarısını geçecek kadar su koyup, haşlamaya bırakılır. 
  3. Pirinçler yumuşayınca, yumurta, un ve yoğurt bir kasede çırpılır. Tencerede kaynayan sıcak sudan kaseye biraz eklendikten sonra yavaş yavaş sos tencereye ilave edilir, tabi bir taraftan da karıştırılarak.
  4. Yoğurduyla birlikte sık sık karıştırarak, kaynamaya alınır. Kaynamaya başlayınca, içine, köfteler atılır, biraz da bu şekilde kaynatıldıktan sonra (köfteler pişene kadar) ocağın altını kapatabilirsiniz. Eğer suyu az geldi ise kapatmadan önce yeteri kadar sıcak su eklemenizi öneririm.
  5. Küçük bir tavaya iki kaşık sıvıyağ, bir kaşık tereyağ katıp, eritilir. Tereyağ eriyince içine pul biber ve nane eklenir, pişen çorbamızın üzerine bu sos ilave edilir. Sıcak sıcak afiyetle yenir.

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Erişteli Mercimek Çorbası


  Mutlu haftalar sevgili dostlar, hayırlı ramazanlar,
  Bizim evde yeşil mercimek çokça tüketilir. Sanırım bunda benim yeşil mercimeği sevmem de büyük etken. Her ne kadar babamız yeşil mercimeği yemese de kızları da alıştırdım bu duruma. Rabbim yaratmışsa vardır bir yararı, diyerek afiyetle yeyiniz.

Malzemeler;

  • 1 su bardağı yeşil mercimek
  • 1 su bardağı erişte
  • 1 adet kuru soğan
  • 5 su bardağı su
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 1/2 tatlı kaşığı sebze çeşni
  • nane, kırmızı pul biber
  • 1 kaşık kadar tereyağ

Yapılışı;
  1. Yeşil mercimeği, biraz tuzla haşlıyoruz.
  2. Mercimeği süzüp, tencereye kuru soğanı doğruyoruz. Soğan şeffaflaşınca, biraz salça ekliyoruz ve kavuruyoruz.
  3. Mercimeği ekleyip, 5 su bardağı su ekliyoruz. Tuz, nane, sebze çeşni ekleyip, kaynayıncaya kadar ocakta tutuyoruz.
  4. Mercimekler kaynayınca, içine 1 su bardağı erişte ekliyoruz. Erişteler de yumuşayınca, ocağın altını kapatıyoruz.
  5. Bir küçük tavada, bir kaşık tereyağı eritip, içine pul biber ekliyoruz. Pişirdiğimiz mercimeğin üzerine döküp,servis ediyoruz. Afiyet olsun...
Not; Siz eğer daha sulu olsun istiyorsanız, sıcak su ilave edip bir iki tık kaynatabilirsiniz.


26 Haziran 2015 Cuma

EKŞİLİ KÖFTE



 
Hayırlı cumalar sevgili dostlar,
Hem ramazan, hem cuma böyle günlerimizi iyi değerlendirmemiz dileğiyle...
Ekşili köfteyi ilk kez denedim, ama uzun zamandır denemek istediğim lezzetlerdendi. Ramazandan çok önceleri yapıldı, pasta işlerine ağırlık verdim ramazandan önce ki yemekler ramazana fikir olsun istedim.
Tarifini sevgili  Sibel'den aldım. Bu şekilde çok lezzetli oldu, size de tavsiye ederim.

Malzemeler;

  • 250 gram kıyma (iki kere çekilmiş kullandım)
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 1,5 yemek kaşığı pirinç
  • 1 yemek kaşığı irmik
  • tuz, karabiber
  • 1 yumurta beyazı
Terbiyesi için;
  • 1 yumurta sarısı
  • 2 yemek kaşığı un
  • 3 yemek kaşığı yoğurt 
  • 2 yemek kaşığı limon suyu

YAPILIŞI;
  1. Pirinçlerin üzerini geçecek kadar su koyup diri kalacak şekilde haşlıyoruz.
  2. Köfteleri hazırlamakla işe başlıyalım. Kıymayı bir kaba alıp, içine kuru soğanı rendeliyoruz, pirinç, irmik, karabiber,tuz ve yumurta beyazını ekliyoruz. Köfte yoğuruyoruz, ve minik köfteler yapıyoruz. 
  3. Hafifçe unladığımız tepsiye yaptığımız köfteleri atıyoruz. 
  4. Bir tencereye 6-7 bardak kadar su koyup kaynatıyoruz. Köftelerin fazla ununu süzgeçten geçirip, kaynayan tencereye atıyoruz. Köfteler yumuşayınca, bir kaseye yumurta sarısı, un, yoğurt ve limon suyu koyup, iyice çırpıyoruz. 
  5. Kaynayan köfteli sudan bir kepçe alıp çırpıyoruz bu terbiyeyi. Sonra terbiyeyi yavaş yavaş tencereye ekliyoruz, bir taraftan da karıştırıyoruz. Bir iki taşım kaynayınca olmuş demektir.
  6. Üzerine bir kaşık tereyağ ve iki kaşık sıvıyağ eritip, kırmızı toz biber ilave ederek servis kaselerine ekliyoruz. Afiyet olsun... 

30 Mayıs 2015 Cumartesi

BOL YOĞURTLU YEŞİL MERCİMEK SALATASI


   Arkadaşım Canan'da yediğim hatta yediğimiz bu salataya çok düşündük salata desek mi demesek mi diye. Aslına bakarsanız bir çeşit soğuk çorba olmuş. Hele de yaz sıcağında, serin serin muhteşem oluyor. Sonra içine konulan mayonezi düşünüp dereotunu da biraz uygun görüp salata demeye karar verdik. Adı her ne olursa olsun yemesi çok hoş bir serinlik bu.   
   Malzemeler;
  • 1 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
  • 1,5-2 su bardağı kadar sulu yoğurt
  • 2 yemek kaşığı mayonez
  • 2 diş sarımsak
  • 1/2 demet dereotu
  • tuz
  • yeteri kadar içilebilir su
Yapılışı;
  1. Mercimeği çok yumuşak olmayacak şekilde az tuz ekleyerek haşlayın. Haşladığınız mercimeği suda yıkayıp süzgece alın.
  2. Yoğurt, mayonez, tuz ve ezilmiş sarımsak bir kaba alınıp karıştırılır.
  3. Dereotu ince ince doğranır. Yoğurda ilave edilir.
  4. Mercimekler ilave edilir, karıştırılır. Kıvamına bakılır, akışkan soğuk çorbaya yakın bir koyulukta olması gerekiyor. Yeteri kadar su ilave edilir. (Yoğurdun koyuluğuna göre)
AFİYET OLSUN...

1 Mayıs 2014 Perşembe

Kırmızı Pancar Çorbası ve Recep Ayı


          Hayırlı Günler Sevgili Dostlar...
Bu sene de hayırlısıyla üç ayların ilkine recep ayına erdik. Hemen akabinde, regaib kandilimizi de yaşadık. Hayırlara vesile olsun inşallah.
Recep ayı herkesin de bildiği gibi üç ayların ilki, Allah'ın ayıdır. Bu ayda Allah'ı anlatan İhlas suresini sık sık okumak gerekirmiş.
Recep ayında ilk günü oruçlu geçirmek 3 yıllık oruç sevabına, ikinci günü oruçlu geçirmek 2 yıllık oruç sevabına, 3. günü oruçlu geçirmek ise 1 yıllık oruç sevabına bedel olurmuş. Bundan sonraki günlerde ise, her bir oruçlu güne birer aylık oruç sevabı verilirmiş.
Allah'ın rahmetinden sual olunmaz, rahmetini de üzerimizden eksik etmez inşallah...

Kırmızı Pancar çorbasını Sare de görmüştüm  aylar önce...
Fakat, Sare, kırmızı pancardan çok farklı bir çorba ortaya çıkarmıştı. Ben hem elimdeki malzemelerden dolayı, hem de daha önce de denediğim ve memnum kaldığım sebze çorbalarından yola çıkarak, kendi damak tadıma göre yaptım. Hem de birkaç kere üst üste yaptım. Hele küçük kızım bayıla bayıla içince daha bir mest oldum. Yaptığım diğer çorbalara bir göz atmak isterseniz Buyurun.
Kırmızı pancardan , daha önce de turşu yapmıştım. Buradan bakabilirsiniz.

Son bir önerim ise, kırmızı pancarlarınızı dışı koyu renkli olanlardan seçerseniz, corbanızın rengi de böyle kıpkırmızı olacaktır. Bir de dış kısımları daha açık renkli olanlar var ki onlardan da yanlışlıkla almışım ve çorbasını yaptım. Bu kez rengi kahverengiye çaldı. Her ikisinin de tadı güzel olmasına rağmen kırmızı olan daha albenili olmuştu. Ben renginden dolayı, kaşar rendesini yakıştırsam da siz isterseniz bunu tercih etmeyebilirsiniz. Denemeniz dileğiyle...


Malzemeler:

  • 3 adet kırmızı pancar
  • 1 adet orta boy patates
  • 1 büyük soğan
  • 3 diş sarımsak
  • 1/2 su bardağı süt
  • 2 su bardağı etsuyu yada su
  • 1/2 yemek kaşığı un
  • sıvıyağ
  • karabiber,kimyon,tuz
  • isteğe göre üzerine kaşar rendesi
Yapılışı:
  1. Soğanları küp küp doğrayıp, sıvıyağda kavuruyoruz.
  2. Pancarı ve patatesi küçük küpler halinde doğrayıp soğana ekliyoruz.
  3. Sarımsakları soyup doğrayıp onları ekliyoruz. Sebzelerin üzerine geçecek kadar su koyuyoruz. Bu suyu çekince bir kere daha üzerini geçecek kadar su koyup bu suyu da çekene kadar pişiriyoruz. 
  4. Sebzeleri robotta püre haline gelinceye kadar çekiyoruz.
  5. Tencereye, biraz sıvıyağ koyup, 1/2 kaşık un koyuyoruz, kavuruyoruz. Daha sonra sebze püresini tencereye ekliyoruz. 2 su bardağı etsuyu yada suyu koyup, karıştırıyoruz. Kaynamaya bırakıyoruz. 
  6. Kaynayınca, baharatlarını, tuzunu ve ekliyoruz. Sütünü ekliyoruz, bir taşım kaynatıp, altını kapatıyoruz. Kaşarla servis yapıyoruz. Afiyet Olsun...

22 Ekim 2013 Salı

Yayla Çorbası


            " Bir kaşık aşım kaygısız başım."

                   Çorbalar, yeni evli ailelerin hepsinin olmasa da çoğunun mutfağına geç giriyor, tabii eğer hazır çorbalardan bahsetmiyorsak.

                  Niyeyse ben de dahil yeni gelinken, (yani çoook uzun zaman önce :)) çorba pişirmek yerine, hamurişlerini tercih ederdim. Yeni tarif denemeyi (çoğu hüsran olsa da) çorba yerine pişiririrdim. 

                  İlk kızımın doğumunda, ilk altı ayını geçince, başladı mı bir telaş. Mercimek çorbası yada tarhana yerine, içine mevsim sebzeleri ve etsuyu ile yaptığım çorbalar mutfağımda bolca yerini aldı. Bunların çoğu, biz büyükler tarafından, "bebek maması" şeklinde algılanıyor yenilmiyordu, o başka tarafı işin. 

                   Sonra baktım ki bu sebze çorbası hatta daha genel olarak alırsak çorba işi, hem kolay hem de gerekli. Misafirlerin mi var akşam yemeğinde, çorba ile başla menüye, yemek yapmaya geç mi kaldın, çorba kurtarıcı, yada hasta mısın çorba pişir. Bakmışım en sevdiğim yemekler çorbalar olmuş çıkmış.

                 Yayla çorbasına gelince, bu klasik çorba bir yerlerde unutulmuş, paylaşılmamış. Ben de bu günkü çorba konuma istinaden, es geçmiyeyim ve bulunsun bir köşede istedim. Sıcacık çorba tadında sofralarınız olsun emi :)

Malzemeler:
  • 1/2 su bardağı piriniç
  • 5 su bardağı su
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 1 yumurta
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 tatlı kaşığı tereyağ
  • pul biber, nane

Yapılışı:
  1. Pirinçler yıkanıp, tencereye alınır, içine 5 su bardağı su ilavesi yapıp, kaynatırız.
  2. Pirinçler yumuşayınca, bir kasede yoğurdun içine yumurta ve un ilavesi yapar iyice çırparız. Bu karışımın içine pirincin suyundan birkaç kaşık alır ılıtır, kısık ateşte bir taraftan iyice çırparak, pirinçlere ilave ederiz.
  3. Çorbamızı sürekli karıştırarak, içindeki unu topaklatmadan pişiririz, kaynamaya bırakırız. (kısık ateşte)
  4. Bir küçük tavaya, tereyağ katarız, içine pul biber ve nane ile şöyle bir çevirip, pişen çorbamıza ilave ederiz. (İsteğe göre bu işlem tencerede değil de servis esnasında da yapılabilir.) Afiyet Olsun...


21 Eylül 2013 Cumartesi

Sütlü Kabak Çorbası



             Kabak çorbası uzun zamandır yapmayı düşündüğüm çorbaların başında geliyordu. Sütlüsünü tercih ettim ve hazır krema kullanmak yerine süt ve kavurduğum unu kullandım. Böylece daha leziz olduğunu düşünüyorum. Ayrıca o çiğ un kokusundan eser kalmadığı gibi, kavrulmuş unun da ayrı bir rayihası oluyor.
             Ben bu çorbayı benim ufaklıklara patates çorbası diye yedirdim. Aslında böyle yalanlar söylemem hatta belki de bu ilk oluyor ama kabak çorbası deseydim özellikle de ufak olan kesin çok problem çıkartacaktı.
            Çok şahane bir çorba diyemiyeceğim tabi eğer sebze çorbalarını sever biri değilseniz. Fakat çocuklar hatta bebekler için özellikle sıkça yapılacak çorbaların başında.
             Çorbaya katılan suyun bir kısmını, kendi yaptığınız etsuyunu kullanarak daha da yararlı ve leziz hale getirebilirsiniz. Kalın Sağlıcakla...

Malzemeler:

  • 3 orta boy kabak
  • 1 büyükçe patates
  • 1 orta boy soğan
  • 3 diş sarımsak
  • 5 su bardağı su
  • 1 kaşık kavrulmuş un
  • 2 su bardağı süt
  • tuz, karabiber, isteğe göre üzerine pulbiber

Yapılışı:
  1. Kabakları yıkayıp iri parçalar halinde bir tencereye alıyoruz. Tencereye patates, soğan ve sarımsakları da aynı şekilde iri parçalara ayırarak, üzerine 5 su bardağı su yada yarı yarıya etsuyu ve su karışımı katıp kaynamaya bırakıyoruz. Kaynamaya başlayınca içine tuz ve karabiber ekliyoruz.
  2. Sebzeler yumuşayınca, robota atıp püre haline getiriyoruz.
  3. Kuru bir tencereye bir kaşık un katıyoruz yağsız bir şekilde bu unu hafif kokusu çıkana kadar kavuruyoruz. Kavurduğumuz unu bir tabağa alıp, tencereye biraz yağ koyuyoruz. Püre haline getirdiğimiz sebzeleri de tencereye alıyoruz. 2 bardak süt ile kenara aldığımız unu karıştırıyoruz ve tencereye ilave ediyoruz. 
  4. Ocakta çorbayı biraz kaynatıp, alıyoruz. Bu esnada sizin çorbanın kıvamını nasıl istediğiniz önemli, eğer koyu bulunsanız, 1 su bardağı su ekleyip öyle kaynamaya alabilirsiniz.
  5. İsteğe göre üzerine çok az sıvıyağa pul biber ekleyip hafifçe yakarak üzerine dökebilirsiniz. Afiyet Olsun...

2 Ağustos 2013 Cuma

Patatesli Şehriye Çorbası eşliğinde Kadir Geceniz Hayırlara Vesile Olsun...

                 
                     Cumartesiyi pazara bağlayan gece, mübarek ramazan ayının en hayırlı gecesi, Kadir Gecesi. Bin aydan daha değerli bu gece yapılacak tüm dualarınızın kabul olması, günahlardan arınma için vesile olmasını diliyorum. Rabbim Dualarımızı kabul etsin.
                     İftar akşamlarının vazgeçilmezleri arasında, herhalde çorbalar en başta geliyor. En azından bizim evde durum böyle. Hele de yazın, akşama kadar mideler resmen kuruyor. İftarda sulu birşeylerle açılış yapmak iyi geliyor. Rabbim masamızdan çorbamızı eksik etmesin, bir tas çorbaya muhtaç etmesin inşallah.
                    Şehriye çorbası tavuksuyu olmadan olmaz, malum. Tavuk haşladığım zaman suyuna mutlaka şehriyeli çorba yaparım. Hem seviyorum bu tadı, hem de kolayıma gidiyor. Arada da böyle, patates ilavesi  ile zenginleşiyor.

   Patatesli Şehriye Çorbası İçin Malzemeler:
                   (5-6 Kişilik)

  • 3 yemek kaşığı arpa şehriye
  • 1/2 orta boy patates yada küçük bir patates
  • 1 kaşık kavrulmuş un (Ben, yanmaz tencerede yağsız un kavururum, gerektiğinde çorbalarıma bu un ilavesi hazır oluyor, tavsiye ederim)
  • 1 kaşık domates salçası (Benim kullandığım salça ev yapımı, yumuşak salça, eğer siz hazır salça kullanacaksanız, oranı düşürmelisiniz.)
  • 3 su bardağı tavuksuyu
  • 2-3 su bardağı ılık su
  • tuz
Üzeri için: ince kıyılmış maydanoz


Yapılışı:
  1. Tencereye çok az sıvıyağ katıyoruz. Patatesi küçük küpler halinde doğruyoruz. Bu yağa salçayı da katıyoruz ve patatesle birlikte çok az kavuruyoruz. Kavrulmuş un ve tavuksuyuyla birlikte 5 bardak su ekliyoruz. 
  2. Suyumuz kaynayınca, içine şehriyeyi ilave ediyoruz. Kısık ateşe alıyoruz ve şehriyeler yumuşayınca, ocağın altını kapatıyoruz. 
  3. Maydanozu, küçük küçük doğruyoruz. Pişen çorbamızın üzerine ilave ediyoruz. Limonla servis yapabilirsiniz. Afiyet Olsun...

30 Temmuz 2013 Salı

Tavuklu Topalak Çorbası


            "Topalak" yuvarlak anlamına geliyor. Göcenin elimizde küçük yuvarlaklar yapılması ile oluşuyor. Göce, buğdayın iri çekilmesiyle oluşmuş, irice buğday. Ayranlı Göce Çorbası da sıkça yaptığımız çorbalardan biridir. Doğruyu söylemek gerekirse, elimde göce varken, bulgurla köfte yapmak hiç işime gelmedi. Ayrıca, göce ile yaptığınız bu küçük köfteler, kesinlikle dağılmıyor, içinde ne yumurtası var ne başka birşey. Buğdayın, kendine has yapışkanlığı gerekli birleşmeyi sağlıyor. Küçük, şirin köfteleriniz oluyor.
            İçine eklediğimiz nohut ve tavuk, çorbaya ayrı bir lezzet verdiği gibi besin değerini de artırıyor. Özellikle, çocuklar için önereceğim bu çorbayı, iftar akşamları için de misafirlerinize hiç çekinmeden sunabilirsiniz. Denemeniz dileğiyle...

Tavuklu Topalak Çorbası İçin Malzemeler:

  • 1 küçük kase ince göce
  • 1/2 tavuk göğsü (haşlanmış)
  • 1 küçük kase nohut (haşlanmış)
  • 2-3 diş sarımsak
  • 2 kaşık domates salçası
  • 2 su bardağı tavuk suyu
  • 6 su bardağı ılık su
  • 1 yemek kaşığı iri bulgur
  • 1 kaşık kavrulmuş un
  • 1 kaşık tereyağ
  • pulbiber-karabiber



Yapılışı:
  1. Çorbamızı yapmaya, göceyi yoğurup şekil vermekle başlayabilirsiniz. Göceyi yoğurma kabına alıp, içine tuz, karabiber ve bir kaşık sıvıyağ ekliyoruz. Azar azar ılık su ilavesi ile göceyi yoğuruyoruz. Nohut büyüklüğünde parçalar koparıp, küçük parmağımız yardımıyla üzerini hafifçe bastırıyoruz. Yassı şekil veriyoruz böylece. 
  2. Bir taraftan, sıvıyağ ile salçayı kavuruyoruz. İçine kavrulmuş un, tavuk suyu ve 6-7 bardak su ekliyoruz. Kaynamaya başlayınca içine, iri bulgur, tavuk eti ve nohutu ekliyorum. (Benim nohutum biraz sert idi sizinki yumuşaksa en son da ekleyebilirsiniz.)
  3. En son bu hazırladığım göce yuvarlaklarını ekleyerek, kısık ateşte pişmeye aldım. (Ara sıra karıştırarak, çorbanın suyunu kontrol ediniz, gerekirse daha ekleyiniz)
  4. Çorbamız piştikten sonra, üzerine küçük parçalara doğranmış sarımsakları, tereyağının içinde şöyle bir kavurdum, ve en son pul biber katarak, bu tereyağlı karışımı çorbaya ekledim. Afiyet Olsun...

6 Mart 2013 Çarşamba

Lahana Çorbası


    Bu çorba için söyleyebileceğim şey, kesinlikle sindirime çok iyi geldiği ve dolaşım sistemini iyi çalıştırdığı.
Zaten lahananın diyetlerde suyunun içilmesi ve salatalarda bolca kullanılmasındaki sebep de bu olmalı sanırım.
    Lahana bizim buralarda, bolca satılmaya başladı. Tamam hep satılıyordu zaten, fakat demek istediğim şey, küçük küçük olanları arabalarla satılıyor, dayanamıyor alıyorum. Bazen bir salata, bazen bir çorba çıkıyor bunlardan.
     Hasadın son lahanalarıdır bunlar muhtemelen. Hasadın sonuna doğru, nasıl sebzelerin boyutları küçülüyor, sanırım lahanalarda da durum böyle.
     Velhasıl, bu blokta birkaç lahanalı tarif görmemiz kuvvetli muhtemeldir. Bilginize...

Malzemeler:

  • 1 kase doğranmış lahana
  • 1 büyük soğan
  • 1 orta boy patates
  • 2 su bardağı süt
  • 2 su bardağı etsuyu yada su
  • 1 kaşık tereyağ
  • 2 kaşık zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı tepeleme un
  • 6 bardak su

Yapılışı:
  1. Soğanları küp küp doğrayıp, hafifçe kavuruyoruz. Soğanlar kavrulurken, patatesleri ve lahanaları da ekleyip birlikte kavurmaya devam ediyoruz.
  2. Sebzeler kavrulunca, üzerine 2 bardak süt ve 2 bardak etsuyu (yada normal su) ekliyoruz. Birlikte iyice yumuşayıncaya kadar haşlıyoruz.
  3. Robotta iyice püre haline gelinceye kadar, pişirdiğimiz sebzeleri çekiyoruz.
  4. Tencereye, tereyağ ve zeytinyağı karışımını koyup, un ekliyoruz. Unun kokusu çıkana kadar kavuruyoruz.
  5. Daha sonra püre haline getirdiğimiz sebzeleri ekleyip, 6 su bardağı da su ilavesi yapıyoruz. (Siz su miktarını kendi damak tadınıza göre de belirleyebilirsiniz)
  6. Tuzunu ekleyip, karıştırıp, kaynatıyoruz. Afiyet Olsun...

17 Ocak 2013 Perşembe

Kesme Aşı (Kars Yöresi) - Yada Erişteli Yeşil Mercimek Yemeği

                 Mehmet Ali Birand'ı kaybettik. Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine de sabır. Bugün sabahtan beri, facede "öldü" haberleri yayınlanıyor. Ben hiç ummuyordum. O kadar sağlıklı, o kadar neşeli duruyordu ki, sanki yakıştıramıyordum. (Hoş ölüm kime yakışmış ki!) Daha geçenlerde, bir programda, türban konusunu paylaşmıştı. Ben de o programı büyük keyifle izlemiştim. Her gün gördüğümüz bu insanlar, sanki yakından tanıdığımız kişiler kadar tanıdık, bildik oluveriyor. Ani ölümüyle de beni  sarstı. Yani demek istediğim, "Ölüm bize o kadar yakın ki, bugün var dediğimiz, yarın toprak oluyor. "  Ve yine düşünüyor insan, bu dünyanın geçiciliğini, aslında gerçek olmayan, güzel bir gölgeden ibaret olduğunu...
               Bu yemeği yayına hazırlarken hiç aklımda bu konulara girmek yoktu. Ama burası benim bloğum. Ne düşünüyorsam, ne hissediyorsam onları da paylaşmalıyım. Yoksa tek derdimiz, yemek yapmak ve yemek olsaydı, Elif bunun neresinde olabilirdi ki?
Yeşil Mercimek 
               
                Kesme Aşı, komşum Naringül Abla'dan öğrendiğim bir yemek (yada çorba ). Her ne kadar kış çorbası olarak söz ediyor olsak da aynı zamanda içindeki malzemelere bakınca başlı başına bir ana yemek bile oluyor bence.
               Yeşil mercimeği bizim evin ahalisi pek sevmez. Ben ise ısrarla yedirmeye çalışırım. Hele de içine erişteler girince başka güzel oluyor.
                Naringül abla, Kars- Sarıkamışlı. Onlar çok severek yapıyorlar, bir gün bana da bir tabak almış gelmişti. Çok beğenince yapılışını sordum. Bildiğimiz yeşil mercimek çorbasına bildiğimiz erişte katılıyor, tek farkı hamurun bir kısmı ile kıtır hamurlar da ilave ediliyor yemeğe.
               Bol naneli, bu yemeği özellikle şu kış aylarında yapmanızı öneririm. İki gündür üst üste çorba vermiş olsam da, farklı zamanlarda yapılıp yenildi. Arayı soğutmadan vermek istedim. Hayırlı cumalar...

Kesme Aşı İçin Malzemeler:

  • 1 su bardağı yeşil mercimek
  • haşlamak için 3 su bardağı su
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 1/2 kaşık domates salçası
  • 1/2 kaşık biber salçası
  • pişirirken ilave edilmek için 7 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı kuru nane
Hamuru İçin:
  • 1 yumurta
  • 8 kaşık un
  • 4 kaşık su
  • 1/2 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı:
  1.  1 su bardağı yeşil mercimeği, 3 su bardağı su bardağı suda (az tuz ilavesi ile) haşlıyoruz. (Dağılmadan, hafif diri olsun)
  2. Bir kaseye, yumurta kırıp, tuz ve suyu ekliyoruz. 8 kaşık un ilavesi ile biraz katı bir hamur yoğuruyoruz.
  3. Bu hamurun birini büyük birini daha küçük 2 bezeye ayırıyoruz. Bezeleri un yardımıyla açıp, birini şeritler halinde erişte şeklinde  kesiyoruz. ( 3 nolu foto)
  4. Tencereye, çok az yağ koyarak, küp küp doğradığımız kuru soğanı, ölünceye kadar kavuruyoruz. Üzerine salçaları ilave edip, bir iki çevirdikten sonra, haşladığımız mercimeği ilave ederek, 7 su bardağı su ekliyoruz. Tuzunu da damak tadımıza göre belirleyip, kaynamaya bırakıyoruz.
  5. Bu arada, diğer bezeyi,  büyükçe parçalara ayırıp, elimizde oklava gibi uzun yuvarlıyoruz. Bunları una bulayıp, küçük küpler halinde kesiyoruz. (2 nolu foto)
  6. Yemeği kısık ateşe alıp, erişteleri ilave ediyoruz.(Erişte miktarını kendiniz belirleyebilirsiniz, hepsini katmak zorunda değilsiniz)
  7. Bir tavaya, biraz sıvıyağ katıyoruz (Çok az da salça katabilirsiniz). Bu küp şeklinde kestiğimiz hamurları bu yağda kızartıyoruz. Yemeğin altını kapatmadan önce, bu kızarmış hamurları ilave ediyoruz. Çok az daha ocakta tutuyoruz. Afiyet Olsun...

16 Ocak 2013 Çarşamba

Karnıbahar Çorbası



         Karnıbaharın sevmeyeni çoktur, malum. Fakat bugünkü çorbamızda, karnıbaharın o istenilmeyen kokusu yok oluyor. Bambaşka bir çorba içiyorsunuz.
         Karnıbaharın  kokusunu ortadan kaldırmak ve sasiliğini yok etmek için, patates ekliyoruz. Kavrulmuş un ilavesi ise bütün çorbalarda olduğu gibi, hem kıvam oluşturmak hem tadını kuvvetlendirmek için kullanılıyor. Bazıları, içine süt yada yoğurt ilavesi yapıyor. Ben et suları ile zenginleştirmeyi tercih ediyorum. Yine isteğe göre karnıbahar ve patatesi haşlarken kuru soğan ilavesi de yapılabilir, hatta sarımsak rendesi de konulabilir. Bu şekilde tadı, işkembeye de benziyor.
          Benim evde haşlanmış patatesim vardı, bu şekilde yaptım çorbayı. Fakat siz karnıbahar, patatesi birlikte haşlayarak, kısa sürede yemeği ortaya koymuş olursunuz. Ve son bir not, üzerine yakılan yağ ve eklenen krutonlar sayesinde, çorba bambaşka bir boyuta taşınıyor.Tavsiyemdir...

Karnıbahar Çorbası İçin Malzemeler:

  • 1/2 küçük karnıbahar
  • 2 su bardağı et yada tavuk suyu
  • 1 adet haşlanmış patates
  • 2 kaşık un (silme)
  • 5-6 su bardağı su
  • isteğe göre köri,karabiber vs baharat

Üzeri İçin:
1/2 kaşık tereyağ, 1/2 kaşık sıvıyağ, 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber.



Yapılışı:
  1. Karnıbaharı yıkayıp, irice parçalara böldükten sonra, tencereye biraz tuz ve 2 su bardağı etsuyu + 2 su bardağı su ile haşla.
  2. Haşlanan karnıbaharı ve haşlanmış patatesleri robotta  pürüzsüz olana dek çek.
  3. Bir tencereye biraz sıvıyağ koy,  un kat ve kokusu çıkana kadar kavur.
  4. Tencereyi kenara çek ve üzerine robotta çektiğin sebze pürelerini kat hızlı bir şekilde karıştır. Daha sonra ocağa koymadan önce, 3 su bardağı su daha ekle ve iyice karıştır. Ocağa al.
  5. Bir taraftan karıştırarak, çorbanın pişmesini sağla. Kaynayınca kıvamına bak. (gerekirse biraz daha su ekleyebilirsin). Baharatları ekleyip, kısık ateşte bir süre daha pişir. 
  6. Servis etmeden önce, üzerine 1/2 kaşık tereyağ ve 1/2 kaşık sıvıyağı biraz kızdırıp, toz biber ekleyerek, çorbaya ilave edebilirsin. Afiyet Olsun...
Not: Çorbalar kaynadıktan sonra, kısık ateşte bir süre bekletilirse lezzeti çoğalır. Koyu kıvamlı çorbalar içinse durum farklı tabi...

9 Ocak 2013 Çarşamba

Terbiyeli Tavuk Çorbası



       Merhabalar Sevgili Dostlar. Nihayet, ocak ayında özlediğimiz kara ve soğuğa kavuşmuş durumdayız. Gerçi benim soğukla aram oldum olası hiç iyi olmamıştır ama, gel gör ki mevsimleri zamanında yaşama konusunda, kar yağışlarının önemi aşikar. Hal böyle olunca, bol bol yağsın demekten başka birşey geçmiyor aklımızdan.
       Kış gelince çorbalar pişmeli mutfakta bolca. Hele de etli, tavuklu çorbalar... Malum kış aylarında yakalandığımız hastalıklardan kurtulmanın en iyi yolu bu bol limonlu, tavuklu, etli çorbalar oluyor... Sebzeleri es geçtim sanmayın sakın. Ben her çeşit çorbayı severek tüketirim. Onların yeri de bir başka ayrıca.
        Pek çoğumuz, terbiyeyi yaparken limon kullanır. Ben limonun sütü kesme özelliğinden dolayı, çok sık kullanmıyorum. Bunun yerine limonu, kendi tabağıma alınca, sonradan eklemeyi tercih ediyorum ki böylece kesilme durumlarıyla da karşılaşmamış oluyorum. Bu tarif de bu alışkanlıktan dolayı bu şekilde terbiyelendi.
Kalın sağlıcakla...


Terbiyeli Tavuk Çorbası İçin Malzemeler:

  • 3 su bardağı tavuk suyu
  • 4 su bardağı su
  • 4 adet tavuk but
  • 3 kaşık un(biraz tepeleme olsun)
  • 1 yumurta
  • 1 kase sulu yoğurt
  • tuz, karabiber


Yapılışı:
  1. 4 adet tavuk but yada iki adet tavuk kalçayı 4 su bardağı su ve biraz tuz ile kaynatıyoruz.
  2. Haşladığımız tavuk butlarını küçük parçalar halinde didikliyoruz.
  3. Tavuk suyunu süzüp, 3 bardak ayırıyoruz.
  4. Tavuk parçalarını ve suyunu bir tencereye koyup ocağa alıyoruz.
  5. Bir taraftan da 1 yumurta, bir kase yoğurt, 3 kaşık un katıp, iyice karıştırıyoruz.(Bazıları terbiyede limon suyu da kullanır, ben ise kesilmemesi için servis sırasında herkes kendi tabağına koyacak şekilde limon suyu kullanırım)
  6. Tenceredeki sudan birkaç kaşık alarak terbiyeye ekler, terbiyeyi de tencereye azar azar koyarken bir taraftan da tencereyi karıştırarak terbiyeyi çorbaya yediririz.
  7. Karabiber ekleriz, tuzuna da bakar gerekirse biraz daha ekleriz. Birkaç taşım kaynattıktan sonra, çorbamız hazırdır. Servis esnasında, tabağımıza limon suyu ilavesi yaparız. Afiyet Olsun...

13 Aralık 2012 Perşembe

Kabaklı Brokoli Çorbası



           Kabaklı brokoli çorbası, aynı gün yaptığım kabak dolmasının içlerini atmaya kıyamamam sonucu ortaya çıktı. Bu iki sebze birbirine çok yakıştı. Daha önce de kabak sıyırma yemeğini yaparken, kabak içlerine kıyamayıp, başka bir kabak yemeği daha yapmıştım. Buradan  bakabilirsiniz.
          Kış mevsimi geldiğine göre, tenceremizde, sıcacık çorbaların pişme vakti de gelmiş demektir. Özellikle kış mevsimi bana, çorba mevsimi gibi gelir. Kuzular okuldan geldiklerinde, onların içini ısıtacak en mükemmel yemektir çorba.
          Brokoli çorbası, çok lezzetli ve yararlı bir çorba oluyor. Tabii ki kremalı yapılmamışsa. Sütle hem daha hafif hem daha sağlıklı oluyor, kremaya hiç hacet yok yani.
          Şahsen bizler tarafından sevildi brokoli çorbası. Şimdi sıra sizlerde. Haydi kalın sağlıcakla...

Malzemeler:

  • 1 küçük brokoli (500 gram kadar)
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 su bardağı ılık su
  • 2 su bardağı et yada tavuk suyu
  • 1 tane küçük kabak (yada dolmalardan artan kabak içi)
  • 1 su bardağı süt
  • 1 yada 1,5 kaşık un
  • 1 kaşık sıvıyağ
  • tuz


Yapılışı:
  1. Temizlenmiş kabak,doğranmış soğan ve brokolilerin  üzerine 1 bardak su, tuz ve et suyunu koyup, kısık ateşte yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.
  2. Robotta iyice çekiyoruz. Püre haline geliyor.
  3. Tencerenin dibine, biraz sıvıyağ katıp, unu  kavuruyoruz. Üzerine brokoli püresini ve 1/2 kadar su ekliyoruz (koyu kıvamlı isterseniz eklemeyebilirsiniz size kalmış yani) ekleyip,  kaynatıyoruz.
  4. En son süt ve baharat ekliyoruz. Çok az daha pişirip, ocaktan alıyoruz. Limonla tüketiyoruz. Afiyet Olsun...



6 Kasım 2012 Salı

Mısır Çorbası (En doğalından)


             Bayram dönüşü, annemin evinin önündeki durumlarımız aynen :
Çocuklar hariç 9 kişi evin önünde, bizi Ankara'ya yolcu etmeye hazırlanıyor. Annem, yine her zamanki gibi, arabamızın her yerini birşeylerle doldurmaya çalışıyor. Domates sosları, salçalar, üzüm, nar vs... Oradan babam görünüyor, elinde bir poşet, içi mısır dolu. Ben "_Baba yeter mısır koyma, arabanın her yeri doldu." diyorum. Babam : "_Olsun bunları da kızlara yedirirsin." diye ısrar edince" babamıza boynumuz kıldan ince " hesabı karşı koyamıyorum.
          Eve dönüşte, 3-5 gün bir kenarda kalıyor mısırlar. Nitekim benden başkası da bu işe soyunmayacağına göre, başlıyorum mısır soymaya. Mısır hazırlamaktaki en zor kısım, mısır koçanını tanelerinden ayırmak olduğunun bir kere daha, idrak ederek, defalarca yıkamaya başlıyorum mısırları. Bunu yapmamdaki sebep ise, mısırın tanelerini ayırırken üzerine çıkan nesnelerinden iyice temizlemek. Sonra düdüklüde 40-45 dakika kadar pişiriyorum. Buzluk torbalarına alıp, kalanını çorba yapımında kullanmak üzere ayırıyorum.
           Mısır daha düne kadar en korktuğum sebzelerin başında gelirdi benim, nitekim hâlâ da öyle. Çünkü, gdonun en çok kullanıldığı tohumlardan biri. Bu yüzden, mısır seçimi  konusunda itinalı davranıyorum şahsen ben.
             Mısır bu kadar hassas iken,  "doğal" mısırı bulduğum için kendi kendime bir kez daha seviniyorum.
             Mısır çorbası çok hafif bir o kadar da leziz bir çorba. Yapılması ve yenilmesi kesinlikle tavsiye edilir tarafımca. Taze ve güzel tanelerden oluşan bir mısır çorbası, şifa olur ancak. Kalın sağlıcakla...

Malzemeler:

  • 1 kase haşlanmış tane mısır
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 orta boy soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 bardak etsuyu
  • 1 su bardağı süt
  • 4 su bardağı su
  • isteğe göre 2-3  kaşığı mısır taneleri
  • kırmızı toz biber

Yapılışı:
  1. Kasedeki mısırları robotta iyice çek. Soğanları küp küp doğra.
  2. Bir tencereye tereyağ ve biraz da sıvıyağ koyarak, doğradığın soğanları, şeffaflaşana kadar kavur.
  3. Üzerine un ekle ve birlikte yine kavur. Unun kokusu gidince üzerine mısırları ilave et, etsuyu ve suyu da ekle. İçine sarımsakları küçük rendeden geçirerek, çorbaya ilave et.  Kaynamaya bırak.
  4. İndirmeden önce sütü ilave et, birkaç dakika daha kaynat.
  5. Bir taraftan küçük bir tavaya, biraz tereyağ ve sıvıyağ koy. Tereyağ eriyince içine kırmızı tatlı biber kat ve kapat.
  6. Kaseye alınan mısır çorbasının üzerine isteğe göre mısır tanelerinden bir kaşık ilave edebilirsiniz. Bu hazırladığın toz biberli sosu, servis esnasında mısır çorbasının üzerine ilave et. Afiyet Olsun...



3 Ekim 2012 Çarşamba

Domates Çorbası


        Benim eşim, salça ve domates sosu yemez. Salçayı yemeklere az miktarda koyduğumda fazla ses çıkarmaz ama makarnada yada diğer yemeklerde domates sosu asla kullanmaz. Dolayısıyla bugüne kadar domates çorbası denemem olmamıştı, olamamıştı.
        Kayınvalidem ise eski aşçı, mutfakta onun verdiği püf noktaların faydasını çok görmüşümdür. Ben, domates çorbası yapmak istediğimi söyleyince o ; "_Gel ben sana yapayım, sen de ölçüleri not al" dedi. Böylece o çorbayı pişirdi, ben yazdım ve görüntüledim. Tadı mı nasıldı? Çok nefis olmuştu gerçekten. Ne ekşi, ne  çiğ domates kokusu vardı, hem de kıvamı güzeldi. Tavsiyemdir, hazır domatesler henüz rengini ve tadını vermemişken denemelisiniz.

Domates Çorbası İçin Malzemeler:
  • 6 adet domates
  • 3 kaşık un
  • 1 kaşık domates salçası
  • 5 su bardağı  su
  • 2 diş sarımsak
  • tuz
Sonradan eklemek için:
  • 1/4 çay bardağı süt
  • kaşar rendesi yada keçipeyniri rendesi

Yapılışı:
  1. Domatesleri soyup robotta 4 dakika çekiyoruz ki iyice püre haline gelsin.
  2. Tenceremize biraz sıvıyağ koyup un ekliyoruz. Unu bir iki kavurduktan sonra içine salçayı ekliyoruz. Biraz da böyle kavuruyoruz. 
  3. Daha sonra üzerine domates püresini katıyoruz.Birlikte 5 dakika kadar sürekli karıştırarak kavuruyoruz. (domatesin çiğ kokusu çıkana kadar) Bu arada, sarımsakları da üzerine incecik rendeliyoruz.
  4. Tencereye 5 su bardağı su ekliyoruz.Sürekli karıştırarak kaynamasını sağlıyoruz. Servis yapmadan önce üzerine süt ve isteğe göre peynir rendesi ekliyoruz. Afiyet Olsun...
Not: Sütün kesilmemesi için, çorbaya tuzun servisten hemen önce katılması gerekiyormuş bilginize...

15 Eylül 2012 Cumartesi

Tarhana Nasıl Yapılır



                Tarhana için söylenen bir söz vardır: " Üzük bağırsağı ekler" diye. Mayalanmış oluşu ve içinde barındırdığı besinlerdir buna sebep. Her toplumun bir beslenme şekli vardır. Bizim beslenmemizde tarhana çorbasının yeri de her daim bellidir. Yapımı epey meşakkatli, fakat özellikle çocuklu evlerin olmazsa olmazı.
                 Türkiye'nin her yöresinin bir peynir çeşidi, her yöreye ait ekmek çeşitleri nasıl varsa yine yöreden yöreye değişen tarhana yapılışı şekli vardır. Biz bu tarhanayı kayınvalidemle birlikte yaptık. Ölçüleri tam olarak almakla birlikte sadece un ölçüsünde bir problem oldu onun sebebi de 10 kg'lık un çuvalından sonra un oranını sayamamamdan kaynaklandı. Yani bu ölçülerle 10 kg'ın üzerinde una ihtiyacınız olacak.
                  Biz içine kuru bakliyat da eklemeyi uygun görüyoruz. Böylece çocuklara daha iyi olacağı düşüncesiyle. Tarhana yapmaya karar verirseniz tam zamanı olduğunu hatırlatırım. Ayrıca bolca sabrınızın olması gerekir çünkü epeyce uzun sürecek (takriben 15 gün kadar) bir süreye ihtiyacınız var. Pratik tarhana yapımı da mevcut pek çok yerde. Fırından alınan hamurla yapılıyor bunların çoğu. Biz ise mayalanmayı bu şekilde yapıyoruz eskiden beri yapılagelen şekliyle. Neneler bu şekilde yapmışsa vardır bir bildikleri deyip tarife geçiyorum. Kalın sağlıcakla...

Malzemeler:
Mayalanması İçin Gereken Malzemeler:
  • 2 kg süzme yoğurdu
  • 2 kg domates
  • 1/2 kg sivri yeşil biber (acı)
  • 1 kg kırmızı biber
  • 1 kg soğan
  • 1 baş sarımsak
  • 2 demet maydanoz
  • 2 demet dereotu
  • 2 demet nane
  • 1,5 su bardağı tuz
Mayanın Kurulması Aşaması:

  1. Öncelikle işe mayasını kurmakla başlıyoruz. Bunun için bütün malzemeleri yıkayıp ayıkladıktan sonra, mümkün oldukça ince bir şekilde robottan çekiyoruz.
  2.  Domatesi robotta çektikten sonra, suyunu süzgeçten geçirip püresini ekliyoruz. Böylece sadece koyu kıvamlı kısmını eklemiş oluyoruz. (Sulu kısmına da biraz biber ekleyip, kaynatarak, menemenlik yapabilirsiniz)
  3.  İçine kattığımız süzme yoğurdu, tuz, ekleyip ağzı kapalı bir kovada balkona kaldırıyoruz. Çünkü epeyce bir kokusu oluyor. 
  4. Her gün arada bir karıştırıyoruz bunu. Ekşimesi  gerekiyor. 4 gün bu şekilde kalıyor. 

Hamurunun malzemeleri:

  • 1 kase haşlanmış nohut
  • 1 kase haşlanmış kırmızı mercimek
  • 1 kg domates salçası
  • Aldığı kadar un


Tarhana bezlere dökülmeye hazır
Hamurunun Hazırlanışı:


  1. Haşlanmış nohut,, mercimekleri robotta çekip, salça  ekleyip aldığı kadar unla bu hazırladığımız mayayı yoğuruyoruz. Mümkün oldukça un alacaktır,  tam ölçüsünü veremiyorum. Yoğurdunuz hamur biraz katı olsun, sonra kendini bırakacaktır.
  2. Bu karışımı da yaklaşık 8 gün bekletiyoruz. Tabii ki her gün  sabah ve akşam yoğurmak kaydıyla. 
  3. Bu karışım gün geçtikçe daha sıvılaşacak, ekşiyecek 8. gününde artık ekşisi batacak ve beze dökülür hale gelecek.
Son aşama tarhanayı yapıyoruz...

  1. Biz bir gün önceden temiz bir muşamba aldık ve onu güzelce yıkayıp kuruttuk. Daha önceden beyaz örtülere dökerdik, daha büyük parçalar halinde dökerdik. Bu sefer bir yakınımızın tavsiyesi üzerine bu metodu denedik. Kurutma aşaması daha kolay oldu ve naylondan kaldırmak daha kolay oldu. Yukardaki resimde tarhanayı naylona serdiğimizi görüyorsunuz.Muşambanın altına temiz birkaç kat bez sererek üzerine döktüğümüz tarhanayı serdik.
El gözeri dediğimiz işlemi yapıyorum yani kuruyan tarhanayı elimle parçalıyorum






      2.   İkinci işlem, el gözeri dediğimiz işlem. Kurumaya başlayan tarhanayı kenarlarından sıyırarak kaldırıyoruz. Elimizle irice parçalar halinde ovalıyoruz.

      3. Üçüncü aşama ovaladığımız bu tarhanayı  süzgeçten geçirmeye geliyor. İlistir dediğimiz özellikle çelik yada alüminyumdan yapılan geniş süzgeçten geçiriyoruz.
Tarhanayı kurutmaya aldık

 4.  Tekrar kuruması için bezlere alıyoruz. Güneşin altında kurutmamanızı öneririm. Çünkü güneş gören tarhananın rengi ağaracaktır. İdeal tarhananın rengi biraz kırmızı olmalı. İki günde balkonda güneş görmeyen bir yerde kurutup tekrar süzgeçten geçiriyoruz(bunu içine yabancı maddeler karışıp karışmadığını daha yakından gözlemlemek için yapıyoruz)  bez torbaya alıp kışlıkların yanına kaldırıyoruz. Afiyet Olsun...

Not: Biz bu tarhanayı üç ailenin iki senelik tarhanası olarak yaptık. Bu yüzden miktarlar size çok gelebilir. Sizler tarhana yapmak isterseniz, tam oranlarına dikkat etmeden de yapabilirsiniz. Hatta içine katılan malzemeler (yoğurt,domates, yeşillik ve un hariç) kendi damak tadınıza göre değişebilir. Zor gibi görünse de robatta çektiğiniz yeşillik, biber ve suyu süzülmüş domates püresini, yoğurtla karıştırıp 4 gün bekletiyorsunuz. 4 günün sonunda bu karışıma, un,tuz  salça ekleyip tekrar yoğuruyorsunuz. Bunu her gün yapıyorsunuz. Böylece 8 gün bekliyor. Sonunda süzgeçten geçirip kurutuyorsunuz. Özetle ana hatları bunlar.



15 Ağustos 2012 Çarşamba

Sebzeli Mercimek Çorbası


                        Merhabalar Sevgili Dostlar. Mercimek çorbası şüphesiz pek çoğumuzun severek yediği ender çorbalardan biridir. Bizim evin ahalisi tarafından da sorun çıkartılmadan içilir. Hal böyle olunca da evin annesi ve eşi ve aynı zamanda aşçıbaşı bendeniz bu masum çorbanın içine evde bulduğum sebzeleri katarak pek de masum olmayan bir hale sokuveriyorum. Çünkü bizim evde sebzeler mimlidir. Pek kolay kolay yenilmez ve sevilmezler. Hoş et türleri için de aynı rivayetler yapılıyor ya, artık bunlara kulak asmıyorum. Aşçıbaşı ben isem o zaman benim düdüğüm öter. O kadar...

Sebzeli Mercimek Çorbası İçin Malzemeler:
  • 1 su bardağı mercimek
  • 1 orta boy patates
  • 1 havuç
  • 1 büyükçe kırmızı biber
  • 1 orta boy kurusoğan
  • 3 dal taze soğan
  • 1 büyükçe domates
  • 1-2 kaşık kavrulmuş un
  • 1/2 kaşık salça (isteğe göre biber salçası)
  • 1-2 su bardağı etsuyu yada tavuk suyu
  • tuz


Yapılışı:
  1. Mercimekler yıkanarak, bir tencereye alınır. Üzerine patates, havuç, kırmızı biber,domates,  kuru soğan rendelenir. Biraz tuz ilavesi ile kaynamaya alınır.
  2. Biz bu arada taze soğanı ince ince kıyıp üzerine ekleriz. Kaynarken gerekirse biraz daha su ilave ederiz. Böylece sebzelerin ve mercimeği pişiririz.
  3. Şimdi sıra haşlanan bu sebzeleri blendırda çekeriz. İyice pürüzsüz olana kadar çekeriz.
  4. Başka bir tencereye biraz sıvıyağ koyarız ve salçayı biraz kavururuz. İçine sebzeli püreyi ve etsuyunu ekleriz. İçine 1 yada iki kaşık kavrulmuş un ekleriz. Suyuna bakarız. Gerekirse biraz daha su ilavesi yapılabilir. Böylece kaynayana kadar bekleriz. İsteğe göre baharat eklenebilir. Afiyet Olsun...

10 Ağustos 2012 Cuma

Arabaşı Çorbası



                        Küçük bir binada oturuyorum. Ramazanda bir gün iftar veriyoruz. Katılmak isteyen aileler, yapmak istedikleri yemeği yada tatlıyı seçiyor, akşam menünün bir yemeğini o aile yapıyor. Binamız bu yönden müsait. Masalar sandalyeler kuruluyor, büyükçe sofralar kuruluyor. Menüde böyle olunca epey zengin oluyor.
                       İşte böyle bir iftar yemeğinde tanıştım arabaşı çorbası ile. Bundan 3 yıl kadar önceydi. Binamızda Gürcü Abla yapmıştı bu çorbayı. Kendisi Yozgatlı olur. Onun çok güzel yaptığını bildikleri için özellikle istemişlerdi. Ben de bugün onun yaptığının aynı tekniği kullanarak yaptım, bizzat kendisinden öğrendim. Ben çok seviyorum hele de bol acılı ve limonlu olursa.
                      Arabaşı aslında ikili bir yemekmiş. Arabaşı olan kısmı ve arabaşı çorbası olan kısmı. Hamuru yapılıyormuş birinci kısmında fakat açıkçası onu yemeye cesaret edemediğim için ben sadece çorbasını tercih ediyorum. Denemeniz dileğiyle. Hayırlı cumalar...

Malzemeler:
  • 2 tavuk kalçası (yada bir küçük tavuk)
  • 2 litre tavuk suyu
  • 4 yemek kaşığı dolusu kavrulmuş un
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 yemek kaşığı biber salçası (acı seviyorsanız oranı artırabilirsiniz)
  • 2 çay kaşığı kırmızı toz biber
  • 1 tatlı kaşığı pul biber















Yapılışı:
  1. Tavuk bol suda biraz tuz ilavesi ile iyice haşlanır. Siz kişi sayısına göre tavuğun oranını artırabilirsiniz. İsterseniz tavuğun göğüs etini de kullanabilirsiniz. Ben kalçayı daha lezzetli bulduğum için burasını kullanıyorum.
  2. Eğer daha önceden bir kenarda kavrulmuş un bulundurmuyorsanız un kavurabilirsiniz. Kavrulmuş un bulundurmak bu tür şeylerde pratik oluyor. Unu kavurmak için sadece teflon bir tencereye ihtiyacınız var. Dilediğiniz kadar unu tencereye alıyor başında durup sürekli karıştırarak hafif kokusunun çıkmasını sağlıyorsunuz. İstediğiniz koyuluğa erişince de altını kapatıp soğumaya bırakıyorsunuz. Bu unu, ister kavala kurabiyesinde kullanın , isterseniz çorbalara kullanın. Hem pratik oluyor hem de değişik kokusu ile çeşni kazandırıyor.
  3. Tavuk haşlanınca suyunu süzüp, bir tencereye alıyoruz. Etleri istediğimiz küçüklükte parçalara ayırıyoruz.
  4. Tavuk suyuna 4 kaşık kavrulmuş un ekliyoruz. Hızlıca karıştırıyoruz. Bir taraftan tavaya, salçaları biraz sıvıyağ ile birlikte kavuruyoruz. İçine baharatları ekleyip, tavadaki salçalı karışımı da tavuksulu tencereye ekliyoruz.
  5. Tenceredeki karışım biraz kıvam alınca da etleri ekleyip bir taşım daha kaynatıyoruz.
  6. Servis ederken mutlaka limon tavsiye ederim. Siz de çocuklar yüzünden benim kadar acı kullanamıyorsanız, pul biber ile acısını artırabilirsiniz. Afiyet Olsun...

5 Temmuz 2012 Perşembe

Mantı Çorbası (Tavuklu)


                           Mantı çorbası, kolay bir çorba tabi mantısını kendiniz yapmazsanız.  Ben bu çorba için, mantıları kendiniz yapmanızı önermem açıkçası. Zaten halihazırda satılan mantılar var. Onları makarna niyetine alıp, içine biraz haşlanmış nohut, biraz haşlanmış tavuk eti, yoğurt ve sarımsak...
Güzel bir çorba idi benim için. Tabi işkembe severseniz bu çorba onu da hatırlatabilir size. Aslında bir çorba demek haksızlık bence, çünkü, içinde barındırdığı şeyler itibariyle, tam bir ana öğün bile olabilir. Denemeniz dileğiyle...

Malzemeler:
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut (size zor gelmiyorsa kabuklarını da soyabilirsiniz)
  • 1 su bardağı hazır mantı
  • 1 tavuk kalça (haşlanmış)
  • 2 kaşık süzme yoğurt
  • 1 yumurta
  • 1 kaşık un
  • 3-4 diş sarımsak
Üzeri İçin:
  •  Biraz sıvıyağ
  • 1 çay kaşığı kırmızı toz biber
  • 2 çay kaşığı pul biber
  • isteğe göre kuru nane.

Yapılışı:
  1. Nohutları, ve tavuk kalçasını haşlamakla işe başlıyoruz. Tabiki ayrı ayrı. Haşlanmış nohutların kabuklarını soyabilir yada hazır alabilirsiniz, böylesi daha güzel oluyor.
  2. Haşlanmış tavuk etini, küçük parçalara ayırıyırozu. Suyunu ise süzdürüp başka bir tencereye alıyoruz.
  3. Üzerine biraz da normal su ekleyip, kaynamaya bırakıyoruz. Su kaynayınca içine mantıları atıyoruz. (tavuk kalçasını haşlarken, içine tuz kattıysanız tuz oranını ayarlamanızı öneririm) Biraz tuz atıyoruz. 2-3 dakika sonra (mantıların sertliğine göre) önce nohutları, sonra ayıklanmış tavuk etlerini ekliyoruz tencereye.
  4. Bir taraftan biz terbiyesini yapmaya hazırlanıyoruz. Bir kaseye, 2 kaşık süzme yoğurt alıp, içine dövülmüş sarımsakları, yumurtayı ve unu ekleyip iyice çırpıyoruz. Sonra bu kaseye, mantı tenceresinden aldığımız bir kepçe suyu azar azar ekleyerek, bir taraftan da yumurtası pişmeden hızlı hızlı çırpıyoruz. Mantılar yumuşadıysa, bu kasede hazırladığımız terbiyeyi azar azar tencereye ekliyor bir taraftan da karıştırıyoruz.
  5. Küçük bir tavaya, biraz sıvıyağ koyuyoruz (isteğe göre tereyağ da olabilir) Yağ biraz kızınca, içine baharatları katıp, karıştırıyoruz ve altını kapatıyoruz.
  6. Pişen çorbamızın üzerine kaseye alınca servis yapıyoruz. Afiyet Olsun...