1. yaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1. yaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2010 Pazar

1 Yaş Özellikleri ve Oyun - Oyuncak Seçimi


Atacığımız bir yaşına girerken sevgili Latife Tunç' un önerdiği Keyifli Tatlar mutfağına uğradık. Hande hanım pasta atölyesinde Ata için güzel bir pasta tasarladı.
Mmmmmm, mis gibi olan bu pastayı hem gören hem de yiyen herkes çok beğendi. Tavsiye ederim :)

1. yaşa gelindiğinde çok şey değişiyor. Uyku ve yemek düzeni daha da derinleşiyor, dil ve sosyal gelişim hızlanıyor, yürümeye geçiliyor derken o minicik bebek gidip karşınıza artık bir oyun çocuğu çıkıyor :)

Ata'cık önceleri oyuncaklarına 5 dakika kadar zaman ayırırken şimdilerde epey bir zaman harcayarak iyi vakit geçirmeye çalışıyor. Onu böyle izlemek çok keyifli doğrusu :)

Hepimiz biliyoruz ki ; çocukların yaşına uygun seçilen oyuncaklar zekasını geliştiriyor, kültürel gelişimini daha kaliteli hale getiriyor, sosyal yönünü güçlendiriyor ve duygusal olarak destekliyor.

Öncelikle hangi aylarda ne vermek lazım onları yazayım:
Doğumdan itibaren oyuncak kullanmaya başlayabiliriz ...

0-6 ay arası:

Parlak ve ses çıkaran dönenceler(15-20 cm uzağa ve sağ yanlarına asılmalı, bebekler genelde önce sağ taraflarına bakarlar), asılan oyuncaklar,üzerinde siyah-beyaz kontrast bulunan oyuncaklar,plastik halkalar...
Halkalı yani eliyle tutabileceği, yeri geldiğinde rahatça ısırabileceği çıngıraklar,
gelişimi için uygundur. Eliyle tutması kas gelişimini destekler, ısırmak ise onu epey rahatlatabilir. Bunlara imkan tanımak gerektiğini düşünüyorum.

6-9 ay arası:
Yıkanabilir bebekler, hayvanlar,halkalar, ısırması ve temizliği kolay hayvan vb şekilli oyuncaklar yine gelişimi için uygundur. Minik kitaplar da bu listeye eklenebilir.Bir de marakasları eklemeliyim. Ata'da çok işe yaramıştı.Ritim duygusunu destekler.Ritim duygusu gelişirse, sinir ve dolaşım sistemi daha sağlıklı olur.Artı olarak parmak kasları daha kolay gelişir.

9-12 ay arası:
Yer çekimini kavramaya başlayan bebişler artık ellerine ne geçse yere atmaya başlamışlardır. Bu küçük Newton'ların bu özelliğini desteklemek için yere atınca kırılmayan, parçalanmayan ama ses çıkaran oyuncaklar almak en doğrusudur. Küpler, şekilleri içine dizebildiği kovalar,tef, zil, davul ve minik bir org tavsiye edebilirim. Klavye tutuşu ve klavye çalışmaları mantık ve matematik zekasını geliştirir.Müzikle içiçe olması sağ ve sol lobların uyumlu çalışmasına ve daha da zeki olmasına katkı sağlayabilir.Dönen çarklar, kovalar, yoğurt kapları, cevizler, plastik tabaklar artık yeni oyuncakları olabilir.Bu dönemde bebekler sallamayı,bükmeyi, istiflemeyi çok sever.Herşey ikeşfetmek istedikleri için evin dolaplarını sürekli açıp indirmek ve tekrar istiflemek isteyebilirler.Burada anneler elleme cısssssssssssss demek yerine kırılmayacak, ona zarar vermeyecek nesneleri ortada bırakmalıdır.Plastik mutfak kapları,peçeteler alt raflara yerleştirilerek anne de bebek de mutlu mesut günler yaşayabilir. Aksi takdirde çocuğun araştırma hevesinin içine edilir ve bu çocuk okula başlayınca araştırmai ödev yapmak filan istemez.

12-15 ay arası:
İtilebilen, çekilebilen oyuncaklar ilgisini çekecektir. Belinin etrafından geçmeyen ve oturma kısmı olmayan yürüteç arabalar işe yarayabilir.
Küpleri sıralamak,
Kutuları veya küpleriüst üste dizmek,
Yan yana dizmek,
S çizmek yine çok iyi sonuçlar verebilir.
Oyuncakları kovalara doldurmak ve boşlatmak,
Kurmalı oyuncaklar yine hoşuna gidebilir.
Eğer yürüyorsa üzerine binip gezebileceği oyuncaklarla çok zevk alabilir.
Kırılmayan aynalar,
Peçeteler,
Bebekler,
Karton bebek kitapları,
Kapağı açılınca içinden çeşitli nesnelerin fırladığı kutular,
Şekillerin içine sokuşturuluduğu kovalar,
İtme çekme oyuncakları,
Büyük kumaş veya tüylü oyuncaklar gelişimine uygundur.



Oyuncak alırken dikkat edilmesi gerekenler:
-Pek çok uzmana ve Prof.Dr.Sabiha Paktuna Keskin'e göre oyuncakların bir düğmeye basıp onlarca ses ve ışık çıkarması bebeğe-çocuğa birşey kazandırmaz. Bunun yerine oyunca seçiminde dikkat edilmesi gereken farklı şeyler vardır:
-Oyuncak kesici, delici ve zarar verici olmamalıdır.
-Çıkardığı ses ve ışıklarla bebeği hipnotize edip, pasif hale getirmemelidir.(DİKKAT, OTİZM!DİKKAT HİPERAKTİVİTE VE DİKKAT DAĞINIKLIĞI SENDROMU)
-Birden fazla oyun oynanabilecek tasarımları olmalıdır. Örneği küplerle onları üst üste, yanya sıralama,yılan yapma,kovaya doldurma gibi 3-4 çşit oyun oynanabilir ve bu gibi durumlar ve oyuncaklar çocuğun zekasını yanında hayal gücünü geliştirir.
-Ahşap
-Temizlemesi kolay,
-Toksik madde içermeyen,
-Sinir bozucu sesler çıkarmayan,
-Sürekli ışıklar ve yüksek tempolu sesler çıkarmayan oyuncaklar seçilmedilir.

Biz Ata'ya ;bol bol küpler, legolar, lego arabalar, büyük tekerlekli arabalar,kocaman bir peluş köpek, içine şekilleri atabildiği bir araba, kurunca giden sevimli bir havhav, tel üzerinde şekilleri itebildiği oyuncaklar aldık son dönemde. Ayrıca; minik kaplar, iç içe geçen plastik saklama kapları, cevizler, kalın kartondan kitaplar, silindir şeklindeki DVD kutuları, oyuncak bir bebeklerle oynuyor.Çekebileceği bir araba ve itebileceği bir arabası var.

Evde ne varsa kaldırmadık elbette, kapılara güvenlik bantları taktık eli sıkışmasın diye. Kesici ve delici mutfak eşyalarını üst çekmecelere dizip koruyucu bantlarla kapattık ama alt raf ve çekmecelere peçete,örtü, amerikan servisi,plastik kapları bıraktık.O da mutlu biz de...Bibloları ve diğer şeyleri ellemek istediğinde yanına gidip cısss demiyoruz. SAdece neyin ne olduğunu anlatıyoruz. Oynamak isterse ellemesine ve almasına izin verip,araştırma hevesinin tatmin olmasını bekliyoruz. Elektronik eşyaları karıştırmak isterse orada müdahale edip sadece açma ve kapatma düğmesine yönlendiriyoruz.(Şimdilik)

18 Eylül 2010 Cumartesi

1 yaş kontrolü


"Bir yaş kontrolü nedir, nasıl olmalıdır?" diye araştırma yapan bendeniz bir önceki yazımda Dr. Kadir Tuğcu' nun yazılarından bahsetmiş ve kendisini pek bir takdir ettiğimi yazmıştım.Hatta helal olsun etiketini yapıştırarak kendimce bir ödül ve başarı göstergesi yaratmıştım kihkihkih :) Sayesinde çok net ve akılda kalıcı bilgiler edindim.

İşin aslı şöyleymiş meğer:
Dr. Genel olarak bebeği muayene eder, sağlıklı ise herhangi bir tahlil vb istemez anneye ve aileye gerekli beslenme ve bakım önerilerini belirtirmiş.Hepsi bu kadarmış. Muayene sırasında eğer doktorun aklına takılan ve incelenmesi gerektini düşündüğü bir şey varsa tahlil istermiş.

Biz Dr. Kadir Tuğcu' yu tanımadık ama Ata' nın doktoru Prof.Dr.Ayça Vitrinel' in yaklaşımı da neredeyse paralel diyebilirim.Ayça hanım gerekmedikçe ilaç yazmaz, kan idrar vb tahlil istemez... Bayılıyorum kendisine. Hatta bizi sık sık uyarır:"Gerekmedikçe çocuğunuzun kanını aldırmka YOK!Tamam mı??" Bizden de sağlam bir "tamam" sesi çıkar her defasında :)))

Göz ve diş muayeneleri için yine uzman arkadaşlarının görmesini düşündüğü bir şey olursa bizi yönlendireceğini söyleyen doktorumuz Ayça Vitrinel' e bizi sürekli doğruya ve doğala yönlendirdiği için ATA adına çok teşekkür ederiz.

Sevgiler:)

2 Eylül 2010 Perşembe

Bir yaş bebeğinin genel özellikleri

Ata artık bebeklikten çıktı ve oyun çocukluğuna geçti. Bizim ilgi ve ihtiyaçlarımız beslenme ve uyku düzeninden çıkıp daha farklı yönlere doğru ilerlemeye başladı.

Soru ve sorunlarımız daha farklı artık...

Daha yaratıcı olması için hangi oyunları tercih etmeliyiz?
Davranış eğitimi verirken nelere dikkat etmeliyiz?
Evi ve çevreyi daha güvenli hale nasıl getirebiliriz?
Hangi oyunlar onun zekasını geliştirir?
Dil gelişimi için nasıl davranmalıyım gibi? şeyler bizi çok meşgul ediyor son zamanlarda.

Öncelikle kabaca 1 yaş özellklerini bu videoda izleyebiliriz. Doktorun anlattıklarını kontrol edebilir, bir farklılık varsa doktora danışabiliriz.

Bu arada bizim doktorumuz Prof.Dr.Ayça Vitrinel...Kendisinin yaklaşımından, bilgi, kültür ve donanımından oldukça memnunuz.Tavsiye ederiz...

Bir yaşında bir çocuk yavaş yavaş yürümeye, konuşmaya, ciddi ciddi sosyalleşmeye, çevresini tanımaya, kendini beslemeye ve ifade etmeye başlıyor.

Bu dönemde anne-babaların işi pek kolay değil. Dr. Harvey Karp' a göre küçük bir cave man, yani mağara adamı olan bu minikler artık yavaş yavaş devinerek kentlileşmey başlıyorlar.

Örneğin sesler daha net ve anlaşılır olarak çıkmaya başlıyor. O garip bebek dili ağuhabubabab dededediidididi ler daha kısalıp anlam yükleniyor :) An-ne, babba, dedde, dellll, ditti, vuuu, düüüü, pissspisss gibi ifadelere bürünüyor. Bebek yanlış veya eksik telaffuz edebilir kelimeleri, yetişkinlerin yapması gereken bunu örtmek ve hep doğru şekilde telaffuz ederek konuşmak olmalı diyor uzmanlar.Aksi takdirde yanlış model olma durumu söz konusu olabilir :)

Bu arada,tabii, kendini ifade ederken artık daha bağımsız olarak hareket edebildiği için istediği yöne istediği şekilde gitmek istiyor. Burada ailenin çok dikkatli ve çocuğun sürekli yanında gözünü dört açarak bulunması hepimizin ortak sloganı :)

Evde kapılar,çekmeceler,prizler,köşeler,kesici ve delici aletlerin bulunduğu yerler güvenli hale getirilmeli,
Oyuncaklarla oynarken, sıralarken, emeklerken yakınında bir yetişkin mutlaka olmalı,

Yemek yemeğe çalışması engellenmemeli, halı, koltuk, kanepe üst başın kirliliği çok fazla dert edilmemelidir :) Elde bir bez sürekli gezmek ise çocukta suçluluk duygusunu arttıracağından yemek tamamen bittikten sonra konuyu büyütmeden temizliği yapmak en sağlıklısıdır.

Yavaş yavaş yürüme denemelerini bağımsız olarak gerçekleştiren Ata ve yaşıtları için sürükleyerek gidecekleri oyuncakları seçmek daha ideal olacaktır.

Oyun grupları oluşturup ortak arkadaşlar ve oyuncaklarla oynama gibi şeyleri teşvik etmek ise bence sosyla gelişim için erken değil, tam zamanı.

Bugünden itibaren Ata ile oynadığımız oyunları paylaşmaya çalışacağım...

Tabi yürüme,yemek yeme,oyun oynama, gezme ve sosyalleşmelerimizden geriye zaman kalabilirse.... :))))

Sevgiler