Sayfalar

Turgut Uyar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Turgut Uyar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29.06.2011

Şiir ve Biraz da Gitme İsteği


Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum?
Herkesin derdinden pay isterken.
Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.
Bir gün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yağmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz,bir davet, bir kalp
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla,
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.

Turgut Uyar

***
'Bir gün başımı alıp gideceğim' Bavullara sığmayan şeylerse götürmek istedikleriniz çıkmamalı yolculuğa. Terketmeyi istediğiniz şehir aklınızın ilk sığınağıysa çıkmamalı...
Olsun 'bir gün' bunu yapabilme ihtimalini sakladığım yanımı seviyorum.
Bugünlerde üzerimde garip bir huzur. 'Bana bir şey mi olacak' demekten alamıyorum kendimi:) Sanki huzur bir bünyede olmaması gereken durummuş gibi. Ellerimi havaya kaldırınca bulutları bir o yana bir bu yana dağıtabilirmişim gibi. Biliyorum ve çok da tanıdık bu duygular aslında. Ne zaman dibe en dibe vursam yukarı çıktığımda tazeleniyorum.
'Alıp başımı gitmek' isteği en tanıdık yanım. Elim, ayağım, gözüm kadar bana ait...
Bir o kadar da benden uzak.



 
Foto: Ben
Cep telefonu ile

8.11.2010

Ne Dediniz Duyamıyorum...

'...ben şimdi diyorum ki buna inanmak gerek
bir susam gibi boyuna sulamak umutsuzluğu
ve direnmek
hep direnmek devam etmek adına
diyorum ki acılığı eksilmesin ağzımızdan
boyuna tükürmek için
boyuna ...'
Turgut UYAR'ın Acının Tarihi adlı şiirinden alıntı. Nedeni var. Aklıma düşme nedeni. Ne zaman şöyle sirkelenip çıkıversem sokağa hopp tepetakla oluyorum. Fiziksel olarak birkaç örnek vererek acının başka şekillerini anlatabilirim. Hem de çok güzel yapabilirim ama içlerinde bir tanesi var ki başka hiçbirine benzemiyor. Ben ki kolay kolay ağlamam herhangi bir ağrıda.
Daha önce de anlattım biri başka. Yine başka yine başkaaa.
Cumartesi sabah uyandığımda esnemek, gülmek, birşey yemek o kadar eziyete dönüşmüştü ki sinyallerini aldım kulak yine başladı dedim.
Gece sanki biri kafama balyozlarla girişmiş tek başıma yeterli acıyı veremedim haydi 5-10 kişi daha gelsin diyerek ekip halinde çalışıyordu. Yok böyle bir ağrı kesinlikle. Yatağın üzerine oturdum ve her yeni gelen dalgayı atlatmayı beklerken yanağımın altında meydana gelen şişliklerle ağlamaya başladım. Sabah olmadı. Bir hafta boyunca iple çektiğim hafta sonu eziyete dönüştü saniye saniye. Kalkıp acile gittik. Yine orta kulak iltihabı yine antibiyotik ve ağrı kesiciler. 12 saatte 1 kez alınması gereken ağrı kesiciyi yaklaşık 3-4 saatte bir kez alarak geçirdiğim 2 gün.
Halka halka morarmış göz altlarım, duymayan sağ kulağım, ilaç içmekten ağrıyan midemm.
Kulak ağrısı insanın ölme isteğini körükleyen bişey. Bunu şöyle düşünün 3 satte bir 'ölsem de kurtulsam' diyor ilaç içiyor yarım saat sonra ' ölecek bişey yokmuşş canımm aha geçti' diyor:)) sonra yine başa dönüyorsun.
Herkes için bir dileğim var kulaklarınıza iyi bakın. Gerisi boş:))
Bu arada Frank Zappa şiddetli kulak ağrısı çekenlerdenmiş. Aramızda hissi bişeyler oldu:))Kulakdaşım benim