Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum?
Herkesin derdinden pay isterken.
Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.
Bir gün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yağmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz,bir davet, bir kalp
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla,
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.
Turgut Uyar
***
'Bir gün başımı alıp gideceğim' Bavullara sığmayan şeylerse götürmek istedikleriniz çıkmamalı yolculuğa. Terketmeyi istediğiniz şehir aklınızın ilk sığınağıysa çıkmamalı...
Olsun 'bir gün' bunu yapabilme ihtimalini sakladığım yanımı seviyorum.
Bugünlerde üzerimde garip bir huzur. 'Bana bir şey mi olacak' demekten alamıyorum kendimi:) Sanki huzur bir bünyede olmaması gereken durummuş gibi. Ellerimi havaya kaldırınca bulutları bir o yana bir bu yana dağıtabilirmişim gibi. Biliyorum ve çok da tanıdık bu duygular aslında. Ne zaman dibe en dibe vursam yukarı çıktığımda tazeleniyorum.
'Alıp başımı gitmek' isteği en tanıdık yanım. Elim, ayağım, gözüm kadar bana ait...
Bir o kadar da benden uzak.
Bugünlerde üzerimde garip bir huzur. 'Bana bir şey mi olacak' demekten alamıyorum kendimi:) Sanki huzur bir bünyede olmaması gereken durummuş gibi. Ellerimi havaya kaldırınca bulutları bir o yana bir bu yana dağıtabilirmişim gibi. Biliyorum ve çok da tanıdık bu duygular aslında. Ne zaman dibe en dibe vursam yukarı çıktığımda tazeleniyorum.
'Alıp başımı gitmek' isteği en tanıdık yanım. Elim, ayağım, gözüm kadar bana ait...
Bir o kadar da benden uzak.
Foto: Ben
Cep telefonu ile