Showing posts with label gazete. Show all posts
Showing posts with label gazete. Show all posts

07 May, 2014

Kocan Kadar Konuş

Koza doğduktan sonra bana kalan azıcık zamanda tek devam edebildiğim yegane hobim kitap okumak. Bu nedenle de genelde uyumaya direnerek okudugum için akıcı kitapları tercih ediyorum, ara sıra da kişisel gelişim ya da annelikle alakalı birşeyler okuyabiliyorum. En son okudugum kitap da yeni çıkan ve çok satanlar arasında olan Kocan Kadar Konuş. Bu kitabı Ayşe Arman röportajı sayesinde duydum. (çok klişe olabilir ama Ayşe Arman ‘ı gerçekten seviyorum, yazdıklarına önem veriyorum, hatta kendisini Instagram dan sonra daha da sevmeye başladım)
Kitabın konusu ise 30 yaşına gelmiş, halen evlilikle alakası olmayan, bir yayınevinde çalışan Efsun kızı anlatıyor. Bu kızımız aile apartmanında, anneanne, teyzeler, kuzenler hep beraber yaşıyor ve hem büyükleri hem de kuzenleri evliliğe kafayı takmış durumda. 2 günde bitirdim ben (kısıtlı zamanda okumama rağmen ) Efsun un kendiyle olan konuşmalarına güldüm, ama illa alın okuyun der miyim, demem. Neyseki benim etrafımda Efsun un kuzenleri gibi kızlar yok, kafayı tamamen evliliğe takmış ve bu durumu adeta bir meslek edinmiş tipler, ama okuyunca da bu insanlar gerçekte de var ve komikler. Efsun bir gün lise aşkı Sinan ile karşılaşıyor ve sonrasında ailesinin de etkisinde kalarak kendisinden başka biriymiş gibi davranıyor. Bu yüzden de herşeyi mahvediyor. Ben internetten 15 TL ye almıştım, bence bu rakama çok daha güzel kitaplar alınabilir. Ama benim gibi kafa boşaltmak isterseniz ya da yazın deniz kenarında okumak için ideal denebilir, ama satın almayıp arkadaşınızdan ödünç alırsanız daha iyi bence, ya da söyleyin ben ödünç vereyim:)
Birkaç güne yeni kitap yazılarımla burada olacağım, özleyin beni..

27 February, 2009

Yazi

Bugun yeni bir post yazmak istiyordum ama son zamanlardaki ruh halime bakinca Asli'nin su yazisi hosuma gitti..

Bir de kendisinden pek hoslanmamama ragmen Oray Egin'in de bugunku yazisini okuyun derim:)

Bir de 2 gun once olan Turk Hava Yollarinin ucak kazasi var ki, o da bizi uzdu. Neyseki olu sayisi cok yuksek degil, ama insan yine de korkuyor .

07 October, 2008

Bunu biliyor muydunuz?

''Mahsun Kırmızıgül’ün avukatı, müvekkilinin kişilik haklarına müdahale ettiği için aralarında dünyanın en büyük sinema veritabanlarından biri olan imdb.com’un da bulunduğu 4 sitenin kapatılmasını istemiş. Savcının sitenin adını imdb değil imbd yazması sayesinde bir ayıptan daha kurtulmuş olduk.''*



*Cumhuriyet gazetesinin hafta sonu ekinden alındı..

24 September, 2008

Can Dündar'dan

.....bakımlı olmakla akıllı olmak yarıştırılıyor. Sonuçta fiziken “göbeği, poposu, memesi, çıkıntısı olmayan” ve çıkıntılık yapmayayım diye soru bile soramayan bir nesil geliyor.Toplama kamplarına üste para vererek gönüllü yazılan, kendine ve şişmanlığa hakaret ettirerek motive olan, çıkıntısızlığı hayat gailesi haline sokan, giderek küçülen bedenlerden bir “toplu ordu”, verdikleri kilolar ve aldırdıkları yağlarla böbürlenerek ve gerdirdikleri derilerden yapılma yeni ırkçılığın bayrağını taşıyarak üstümüze geliyor.“Toplu” hareket etmeliyiz.Kültürel genlerimizdeki balık etine yeniden alışmanın, bedenlerimizle barışmanın zamanıdır....



Tamamını buradan okuyabilirsiniz:)

12 June, 2007

Alinti


Başkasının evladını göndermek kolay...

Şu bizim politikacılar çok şanslı insanlar...

Çocukları, vatani görevlerini hep kebap yerlerde yapıyor.
Bakın, Ulaştırma Bakanı'nın oğlu da asker olmuş...

İzmir Poligon'da.

Bahriyeli.
Belki siz bilmezsiniz.

İzmirliler bilir.

Öyle bir yerdir ki, Poligon...

İzci ol, daha zor.

Şans işte.
Bir Başbakan'ın oğlu da Boğaz'da "sualtı savunma komandosu" olmuştu, malum.

Maazallah, bölücü palamut saldırısı olursa, durdurmak için.
Dedim ya, şans işte.

Belki de onun için, Lübnan'a Mübnan'a asker gönderme konusunda bu kadar cesur, bu politikacılar.

Nasıl olsa, onların çocukları gitmiyor.
Şeytan diyor, sor...

Lübnan'a gidecek olanlardan vaçgeçtik, Ankara'dan öteye, Güneydoğu'ya asker olarak gitmiş kaç tane politikacı çocuğu var?

Ya da, şöyle sor diyor şeytan...

İlaç için bir tane var mı?
Ama uymayalım şeytana.

Cevabını zaten az çok tahmin ettiğimiz sorularla meşgul etmeyelim vatandaşı...


.........................



(15.08.2006'da Lubnan'a asker gonderilmesine karar verildigi donemde yazilan bir yazi. o zaman cok aklimda kalmisti simdi, birakin baska yere gitmeyi kendi ulke sinirlarimizda sehit olan askerleri gorunce aklima geldi. Eline saglik Yilmaz Ozdil'in)

05 November, 2006

utanıyorum..

öyle değişik bir haftaydı ki..İşten bahsetmicem.İşle alakalı daha sonra anlatırım ancak bu hafta ülkede öyle şeyler oldu ki.Küçücük bir bebeğe tecavüz ettiler.Hepimiz de sadece dinlemekle yetindik.Tüylerim ürperdi her duyduğumda, devam edemedim dinlemeye.Ama elim kolum bağlı durdum öylece.Malesef benim yapacağım bir şey yoktu.Tek üzüldüğüm şey, keşke daha doğru bir adalet sistemimiz olsaydı.Ben sadece utandım, böyle insanlarla aynı ülkede yaşamaktan...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...