Showing posts with label müzik. Show all posts
Showing posts with label müzik. Show all posts
16 December, 2012
Bir Pinhani Konseri
Ne kadar sosyalim Allahım son 1 ay içinde hem tiyatro oyunu hem de konser.. Yeni doğum yaptığım zaman bu günleri rüyamda bile göremezdim ama gün geçtikçe hayat normale dönüyor, en azından yaklaşıyor:)
Koza'nın doğum günü için annem Adana'dan gelince hazır Koza'yı bırakacak birisi de varken ben de yeni açılan Bahçeşehir Kültür ve Sanat merkezinde Pinhani konseri için bilet aldım.Öncelikle yakınımızda böyle bir salon açıldığı için o kadar mutluyum ki, keşke daha fazla etkinliğe katılabilsem ama sanırım kızım büyüdükçe o da olacak. Her haftasonu çocuk oyunları oluyor onlarla başlarız sanırım gezmelere:P
Herneyse konsere gelecek olursa, Pinhani'nin ilk albümünü 2006'da yeni çıktığında tesadüfen keşfetmiş ve eski işyerime giderken yolda (Kurtuluş-Haramidere arasında) her notasını severek dinlemiştim. Sonra Kavak Yelleri dizisinde ve herkesin ağzında duymaya başladım ama yine de kendilerine olan sevgim hiç azalmadı.
Konser o kadar güzeldi ki, her nota, her enstrüman, her grup elemanı, her şarkı o kadar güzeldi ki. O kadar eğlendim ki. İyiki böyle güzel müzik yapan insanlar var ülkemizde. Konserde arka taraftan sürekli bağıran, laf atan, yaşı 14-15 pek geçmeyen şımarık bir grup genç bile konserin güzelliğini azaltamadı. (Ben çok mu yaşladım!-- yok yok bunlar hakikaten çok şımarıktı) Hatta umarım doğru düzgün bir kız çocuğu yetiştiririm diye de içinden çokça geçirdim..
Umarım bu grup yeni albümler yapar, ben de severek dinlerim.. Kimbilir belki ilerde bir gün kızımla başka bir Pinhani konserine daha gideriz :)
02 February, 2012
Gamzedeyim Deva Bulmam
Barış Manço'yu çok severim. Ee onun Adam Olacak Çocuk programlarıyla büyümüş bir nesiliz ne de olsa.. Bir de benim hayatımda izlediğim ilk konser Adana'da kapalı spor salonunda Barış Manço konseriydi (ilkokuldaydım ve de çok fazla çocuk olduğunu hatırlıyorum:))
Hep aklıma takılan birşey olmuştur, 90 ların başında erkeklerin uzun saçlı olması oldukça garip karşılanırken (en azından benim yaşadığım yerdeki yaşlılar için diyeyim de genelleme yapmış olmayayım) upuzun saçlı, bu kadar takı takan radikal adam nasıl olmuş da 7'den 77'ye bu kadar sevilmiş?
Dün onun ölüm yıldönümüydü, o yüzden bir videosu burada olsun istedim. Aslında Seher Vakti ve Ben Bilirim'i de çok severim ama bu sefer içimden bu şarkı geldi:)
17 January, 2012
19 July, 2011
Paul Simon
Ben canlı canlı dinlerken buraya da videosunu koyayım dedim:) Eminim güzel bir konser olacak.. Kendisini canlı dinlediğim için çok şanslı hissediyorum:)
02 May, 2010
Pazartesi için:)
Regina Spektor Fidelity
Çok sevdiğim bu klibi bir vesileyle hatırladım bugun, kaç yıl olmuş.. Siz de izleyin beğenecek misiniz:)
15 April, 2010
Konser
Bob Dylan 31 Mayıs'ta İstanbul'a geliyor. Biletleri tükenmek üzere:( Acaba kalan biletlerden bizim de alma şansımız olacak mı:))
Everybody’s wearing a disguise
To hide what they’ve got left behind their eyes.
But me, I can’t cover what I am
Wherever the children go I’ll follow them.*
*Abandoned love..
20 January, 2010
Sac sac paraları
Alışveriş bütçemi oldukça kıstım son zamanlarda ancak en son yaptıgım 2 alışverişim de hem çok karlıydı hem de ödediğim fiyatın çok üstünde memnun kaldım:) İlki yukarıda şişesi olan parfüm. Bijan Strawberry nette 34 tl idi (75ml) ve dayanamayıp sipariş verdim, yorumlara bakıp beğenecegimi umdum, beğenmesem de etrafımda bir sürü kişi var benim tenime uymazsa başkasnınkine uyar diye düşündüm ama hiç gerek kalmadı çünkü çok sevdim ben bu kokuyu. Sabahtan beri kolumu kokluyorum:))
16 October, 2009
07 August, 2009
Kurtalan Ekspres

Hayatımda gittiğim ilk konser Barış Manço ve Kurtalan Ekspres konseriydi. Sanıyorum 6 yaşında falandım.(ya da daha mı büyüktüm? Ama bana şimdi o kadarmışım gibi geliyor:P) Barış Manço'yu tüm çocuklar gibi çok seviyordum. Teyzem sağolsun Kapalı spor salonunda olan konsere kardeşim ve beni de götürdü. Çok kalabalıktı onu hatırlıyorum. Bi de Barış Manço sahneye çıkmadan önce çalmaya başlayan Kurtalan Ekspres'i. Nerden mi hatırlıyorum. Çünkü korkmuştum. Küçücük çocuğum ve o güne kadar çevremde hiç görmediğim uzun saçlı-sakallı adamlar. Ne bileyim çocuk aklı işte- korku olmasa da bi garip hissetmiştim(Bahadır Akkuzu ve Ahmet Güvenç'i görünce). Sonra Barış Manço çıkmıştı sahneye tanıdık bir yüz. Çok mutluydum. Benim için unutulmaz bir gündü o gün. Barış Mançonun da Kurtalan Ekspres'in de hayatımda hep anlamlı bir yeri olmuştur. Barış Manço öldüğünde de çok üzülmüştüm. Bugün de gazetede Bahadır Akkuzu'nun öldüğünü okudum. Yine üzüldüm:(
28 June, 2009
Halimiz Duman
Dün akşam Turkcell Kuruçeşme Arena'daki Duman konserini izledim. İnanılmaz iyi vakit geçirdim. Grubun son çıkan 2 albümünü de çok begenmiştim zaten. İlk dinlediğim andan itibaren şarkıları sanki yıllardır biliyormuşum gibi hissetmiştim. Konserde de en çok yeni albümlerini dinledik. Kardeşim eskilerde kaldıgı için bize katılmakta güçlük çekti ama yine de eğlenceli bir konserdi.
Konser öncesinde trafiğin çok kötü olabileceğini göze alarak erken saatte Denizle Taksimde buluştuk.Ordan otobüsle Ortaköy'e geçtik. Trafik düşündüğümüzden çok daha iyiydi. O yüzden Ortaköy'de inip bir mola vermeyi, sonra da Kuruçeşmeye yürümeyi kararlaştırdık. Küçük bir Ortaköy turu yaptık, tabi ay sonu olduğundan ben standlardaki takılara pek saldıramadım ama gözüm üstlerindeydi:) Oradaki aksesuarlar hep farklı oluyor.. Gezdikten sonra wafflelarımızı da yiyerek enerji toplayıp yürüdük. Hava çok güzeldi iyi ki de yürümüşüz.
Konsere erken ulaştık, ortam çok güzeldi. Öyle bir yerde konser izlemek gerçekten büyük bir şans. İlk kez geçen yıl Mark Knopfler konserine gitmiştim Kuruçeşmede. Bu sefer farklı olarak tirübünler vardı, zaten biz de oturarak izledik. Gerçi ayakta konser izlemenin tadı bir başka oluyor, ama tirübünler de gayet güzeldi. Ön tarafta ayakta izleyenlerin yaş ortalaması daha düşüktü, biz orta yaş grubuna girdik heralde bu konserde:) Ama çok güzel bir seyirci vardı, tüm şarkılara herkes eşlik etti. Konser sırasında 1- Cengiz Baysal'ın gruba ve şarkılara çok şey kattığını 2-Ses kirliliği nedeniyle yapılan uygulama sonucunda sesin çok düşük olduğunu 3- Işıkçıların müthiş çalıştığını düşündüm. Her şarkıda inanılmaz uyumlu ve ritmik şekilde ışıklar vardı. Belki normali böyleydi ama bilemiyorum benim ilgimi çekti, gayet iyiydi.. Konseri Lem yelid ve löp yutan sözleriyle tepki alan Rezil parçasıyla bitirdiler, çok da güzel bir son oldu ama sonrasında yapılan tezhüratlara dayanamayıp kulisten geri çıkarak bir kaç şarkı daha çaldılar. Böyle güzel bir konserde bizim payımıza da bol bol alkışlamak düştü:)
26 June, 2009
Pop'un Krali

Onun doneminde cocuklugumu yasamis oldugum icin kendimi sansli hissettigim, Black or White ya da Thriller klibini izleyebilmek icin yabanci muzik programlarinin basinda bekledigim, okul gosterilerinde dansini taklit eden kisileri bile hayranlikla izledigim, hic olmeyecegini sandigim Michael Jackson dun gece olmus:( Sabah radyoda duyup sok oldum..
14 October, 2008
Abba
Artik su son postumu her gordugumde yeter yaziim diyorum ama bugune kadar geldik iste. Gecen hafta genel olarak skintidan patlamis olsam da soyle bir baktigimda Sali gecesini Hayal Kahvesinde Badem konserinde, Cuma aksamini da Istanbul Gosteri Merkezinde Mamma Mia izlerken gecirmisim.. Ama naapim sevgili blog, hava guzel, is stresli, ee dolayisiyla insan is disinda daha sosyal olmak istiyor. Cumartesi gunu dovme yaptirmaya karar vermis, is cikisi hep birlikte Taksime gitme planlari yapiyorduk. Ancak benim haftaya Adanaya dugune gidecek olusum ve sirti acik kiyafetim sonrasinda sirtimda kipkirmizi gorunen bir dovmenin hem pek hos durmayacagi hem de annemlerin (saglik acisindan) kiyameti koparabilecekleri aklima geldi ve bir sonraki aya ertelemek zorunda kaldik. Ama benim icimde kaldi Taksim’e gitmek. Ne zamandir gunduz gidemiyorum oraya ve ne zamandir da soyle rahat rahat pasaj gezemiyorum. Esin burada olsaydin kesin seni arayacaktim:) Ama kendime eslik edecek birini bulamadim (icimden de tek gitmek gelmeyince) evde uykulu bir vaziyette dolastim..

Gelelim konser ve gosteriye, Hayal Kahvesindeki Badem Konseri 22.30 da baslayip 00.30 civarlarinda bitti. Gayet eglenceliydi.(hafta ici olmasina ragmen) Saka maka butun sarkilari da biliyormusum haa. Eee eslik ettigin konser daha bir guzel oluyor. Hele bi kac Miller dan sonra:) Her zamanki gibi fotograf makinesini tasimaya usenip goturmemis olan ben, Bedbirds’un telefonundan yararlanip su yukardaki fotografi cektim, burdan kendisine tesekkuru borc bilirim:P

Cuma aksami ise is cikis tum ofisce once Bakirkoy Midpointte eglenceli bir yemek yedikten sonra Mamma Mia’yi izlemeye gittik. Iyi ki de gitmisiz. Hayatimda izledigim en muhtesem seylerden biriydi. Annesinin eski gunlugunu okuyarak tahmini 3 baba adayini kendi dugunune cagiran Sophie'nin hikayesini izledik. Gosteri boyunca soylenen Abba sarkilari ve muhtesem sesler ise beni kendimden gecirdi. Canli muzik de muhtesemdi. Tum gosteriyi agzim kulaklarimda izledim yani.. Ama tabi oraya giderken oturulacak yerleri iyi secmek gerekiyor. Internetten bakinca guzel gorunuyor ama bi sonraki seferler icin tecrube oldu bana.Cikis kapilarindan birine yakin oturuyorduk ve gosteri basladiktan sonra da seyircileri almaya devam etmeleri tum dikkatimizi dagitti. Bir de arkadan tatli tatli bir ruzgar esiyordu ki, acik havada izlemis etkisi yaratti bize..Hi eger gidecekler olursa metroyla gitmelerini tavsiye edebilirim cunku araba trafigi felaket kotuydu..
*Muzikalin sonunda (yanda) Sophienin annesi ve arkadaslarinin soyledigi sarkilar ve (klasik olarak) Merhaba Istanbul, Bir daha ister misiniz diyerek inleyen 'evet' sesine karsilik tekrar yasanan cosku da gorulmeye degerdi.
*Bundan sonra arkadaslarimi ne sebeple olursa olsun ihmal etmemeye karar verdim. Zaten su sehirde cok fazla arkadasim yok, onlarla da is, trafik vs vs bitmeyen tukenmeyen bahaneler sebebiyle cok az gorusebiliyordum buna bir son verdim.
*Bi de cesitli sebeplerle kapattigim feysbukumu yeniden actim bazilariyla tek iletisim kanali oldugundan..
* Gelecek hafta hem evlilik yildonumumuz (1 yil ne cabuk gecti:) ) hem de sevgilimin dogum gunu, ne alacagima hala net olarak karar verebilmis degilim, cildiracam..
* Cuma gunu tek gunlugune Adanaya gidiyoruz. Ozan evleniyoor. Sevgilim de nikah sahidi oluyor.. Ne kadar cok dugun oldu su siralar:))

Gelelim konser ve gosteriye, Hayal Kahvesindeki Badem Konseri 22.30 da baslayip 00.30 civarlarinda bitti. Gayet eglenceliydi.(hafta ici olmasina ragmen) Saka maka butun sarkilari da biliyormusum haa. Eee eslik ettigin konser daha bir guzel oluyor. Hele bi kac Miller dan sonra:) Her zamanki gibi fotograf makinesini tasimaya usenip goturmemis olan ben, Bedbirds’un telefonundan yararlanip su yukardaki fotografi cektim, burdan kendisine tesekkuru borc bilirim:P

Cuma aksami ise is cikis tum ofisce once Bakirkoy Midpointte eglenceli bir yemek yedikten sonra Mamma Mia’yi izlemeye gittik. Iyi ki de gitmisiz. Hayatimda izledigim en muhtesem seylerden biriydi. Annesinin eski gunlugunu okuyarak tahmini 3 baba adayini kendi dugunune cagiran Sophie'nin hikayesini izledik. Gosteri boyunca soylenen Abba sarkilari ve muhtesem sesler ise beni kendimden gecirdi. Canli muzik de muhtesemdi. Tum gosteriyi agzim kulaklarimda izledim yani.. Ama tabi oraya giderken oturulacak yerleri iyi secmek gerekiyor. Internetten bakinca guzel gorunuyor ama bi sonraki seferler icin tecrube oldu bana.Cikis kapilarindan birine yakin oturuyorduk ve gosteri basladiktan sonra da seyircileri almaya devam etmeleri tum dikkatimizi dagitti. Bir de arkadan tatli tatli bir ruzgar esiyordu ki, acik havada izlemis etkisi yaratti bize..Hi eger gidecekler olursa metroyla gitmelerini tavsiye edebilirim cunku araba trafigi felaket kotuydu..

*Bundan sonra arkadaslarimi ne sebeple olursa olsun ihmal etmemeye karar verdim. Zaten su sehirde cok fazla arkadasim yok, onlarla da is, trafik vs vs bitmeyen tukenmeyen bahaneler sebebiyle cok az gorusebiliyordum buna bir son verdim.
*Bi de cesitli sebeplerle kapattigim feysbukumu yeniden actim bazilariyla tek iletisim kanali oldugundan..
* Gelecek hafta hem evlilik yildonumumuz (1 yil ne cabuk gecti:) ) hem de sevgilimin dogum gunu, ne alacagima hala net olarak karar verebilmis degilim, cildiracam..
* Cuma gunu tek gunlugune Adanaya gidiyoruz. Ozan evleniyoor. Sevgilim de nikah sahidi oluyor.. Ne kadar cok dugun oldu su siralar:))
20 September, 2008
mp3 player

İlk mp3 playerimla tanışmam 2005 yılına tekabül ediyor.. Para biriktirip (o zaman çok daha pahalıydı tabii) Creative'in 256 Mb lık bir modelini almıştım bu zamana kadar da kullandım. Herşeyinden de %100 memnundum ama hafızası artık az gelmeye başladığından, daha doğrusu artık öğrenci olmadığım için şarkıları çok sık güncelleyemediğimden, sevgilimin Phllips'ine (2 Gb) el koydum.

Ama pişman oldum, Phillipsin sesi o kadar az çıkıyor ki, servisteki radyoyu neredeyse ondan daha çok duyuyorum:) Bir de şarj olması uzun sürüyor. Eğer yakın zamanlarda mp3 player almak isteyen olursa kesinlikle Creative öneriyorum.. En güzel özelliği her bilgisayara takılabilmesi, yani ille program yüklemek gerekmiyor, böylece flash bellek olarak da kullanılabiliyor. Artı olarak çok kısa sürede şarj oluyor.. ve de ses kalitesi muhteşem..
Sanırım ben de yakın zamanda daha iyi bir creative'e dönmeliyim. Zira yolda giderken farklı tellerden şarkılar dinlemek pek hoş olmuyor:))
14 June, 2008
Dire Straits

Dün akşam Kuruçeşme Arena'da Mark Knopfler'in konseri vardı ve hayatımda izlediğim en mükemmel konserdi. Bu kadar güzel sesler duymadım ben daha önce.. Sanki arkadan cd çalıyor da sahnede playback yapıyorlardı. Tüm enstrümanların sesini o kadar net o kadar dogru alıyorduk ki. Hiç bitsin istemedim:( Sahnedeki herkes o kadar profesyoneldi ki. Bilemiyorum bir daha böyle bir konser izleyebilir miyim? Mark Knopfler kadar kemancısı da dikkat çekti çünkü kendisi keman dışında flüt, yan flüt ve gitar da çaldı ve hepsini gayet de iyi çaldı.Knopfler de en az 8-9 kere gitar değiştirdi. Konserde 'Money for Nothing' çalmaması gelen herkesi hayal kırıklıgına uğrattı ama ' So far Away'i çalmaları bana yetti şahsen:) Romeo and Juliet'i yanımda sevgilim olmadan dinlemek beni üzse de mükemmel bir gündü:))
10 May, 2008
radyo

Bazen işyerinde yaptıgım işler o kadar rutinleşiyor ki kulagıma kulaklıgımı takmaktan alıkoyamıyorum kendimi. (neyseki böyle bir şansım var:) Bilgisayarımdaki sarkılardan sıkılınca da yayınonline'den radyo dinliyorum. Genellikle Radyo Odtü, sabahları (Alem FM'den Nihat Sırdar), Mydonose en cok dinledigim radyolardı. Ama yaklasık 2 ay önce Açık Radyoyu kesfettim ve neden daha önce dinlememişim diye kızdım kendime, hemen mp3 playerima da kaydettim 94.9'u.. Aklıma gelen ve bu radyoda program olmayan hiçbir konu yok.. İnanılmaz çeşitli programları var, programcı insanlar konuya hakimler ve Türkçeleri çok düzgün. Kısaca her ama herkese hitap edecek bir program mutlaka var.. Benim favorilerim, 60larda listeye giren müzikler, Açık Gazete (her sabah), Sinefiller (cuma günleri ögleden sonra), Toprak Ana (konuyla pek alakam olmamasına ragmen ilgimi çekiyor), flamenko programı var (sanırım ispanyol birisi sunuyor kırık bir Türkçe'si var ama eglenceli) , Cumartesi günleri de klasik gitar programını ve Naim Dilmener'in sundugu pop müzik programını çok seviyorum.
Bunlar dışında çocuklarla, kadın haklarıyla, bilişimle, mimarlıkla, hukukla, evde beslenen hayvanlarla (pet kelimesini pek sevmiyorum), klasik müzik, Türk Sanat müzigi ve de aklınıza gelebilecek bir çok çeşit müzigin yer aldıgı programlar, Taylan Biraderlerin sundugu sinema müzikleri vs vs ne ararsanız...
Amma reklam yaptım bende, ama gerçekten iyiler, bende yazmayı borç bildim:)
Dinleyin. dinletin...
25 April, 2008
Buyuk Bulusma
Sevgili gunluk,
23 Nisan'da neyseki tatildik.. Hafta ortasinda tatil olmak ne kadar guzel bir duygu:) Keske haftada 4 gun calissak:) Yetmiyor bana tatil. (gerci ben 6 gun calisiyorum, 5 gun de iyi olurdu bana) Bu arada da Esin ile bulusma isini ayarladik sonunda. Ben cumartesileri calisinca bi turlu gorusememistik. Bulusmayi ayarladik ayarlamasina ama ben dusunuyorum tabii, internetten konusmak yazismak kolay da bulusunca nolucak diye? Ama o kadar eglendim ki. Onun sayesinde surekli gordugum yerleri yeniden kesfettim. Bana rehberlik yapti.. Pasajlara, ara sokaklardaki bildigi yerlere goturdu. Bidir bidir o kadar cok konustuk ki, hatta bazi hayatindan bazi seyleri anlatirken (daha once blogundan okudugum icin) bilmek sanki onceden beri taniyormusum hissi verdi:) Hic beni sasirtmadi.. Tam tahmin ettigim gibi biri. Cok fazla Adana muhabbeti de yaptik:) Cok guldum, cok konustum, tabi bi de farketmeden o kadar cok yurumusuz ki, cok da yoruldum.. Degdi ama.. Tekrar gorusmek uzere ayrildik. Bilmem ne zaman olur ama neyseki buradan takip edebiliyoruz neler oluyor diye.. Yani hicbir amacim olmadan actigim blogumdan yeni bir insan tanimis oldum. Ne guzel bir kazanc:)
***
Bu arada son zamanlarda Teoman, 3 Hurel ve Ezginin Gunlugunun yeni albumlerini dinledim. (bu ucunun de gercek albumlerini cok severim ama baskalarinin sesinden sarkilarini dinlemek kulagima hic hos gelmedi) Birden moda oldu boyle. Ama ben galiba yeniliklere cok acik degilim. ( iclerinde 3 Hurel'in albumunde degisik yorum olan sarkilar var cunku onlarin albumleri ve kayitlari eskiydi, yeni muzik teknolojisiyle yapilmasi guzel olmus.) Teoman'in sarkilari ise mesela Sezen Aksu'nun soyledigi (Paramparca) bence bir felaket olmus ama Emre Aydin ve Candan Ercetin'in yorumlari dinleniyor. Ezginin Gunlugunde de Bulent Ortacgil'in (Teninle Konusmak) cok guzel olmasina ragmen Askin Nur Yengi (Ask Bitti) altyapisina ragmen vasat olmus..
Evet evet ben biraz tutucuyum bu konuda ayni sesten duymak istiyorum alistigim sarkilari sanirim.. Ama bu tezimi curutecek bir album var ki, Levent Yuksel'in Kadin sarkilari... Oyle cok sevmistim ki..(ben en iyisi onu bulup biraz dinleyeyim:))
Hoscakal gunluk...
23 Nisan'da neyseki tatildik.. Hafta ortasinda tatil olmak ne kadar guzel bir duygu:) Keske haftada 4 gun calissak:) Yetmiyor bana tatil. (gerci ben 6 gun calisiyorum, 5 gun de iyi olurdu bana) Bu arada da Esin ile bulusma isini ayarladik sonunda. Ben cumartesileri calisinca bi turlu gorusememistik. Bulusmayi ayarladik ayarlamasina ama ben dusunuyorum tabii, internetten konusmak yazismak kolay da bulusunca nolucak diye? Ama o kadar eglendim ki. Onun sayesinde surekli gordugum yerleri yeniden kesfettim. Bana rehberlik yapti.. Pasajlara, ara sokaklardaki bildigi yerlere goturdu. Bidir bidir o kadar cok konustuk ki, hatta bazi hayatindan bazi seyleri anlatirken (daha once blogundan okudugum icin) bilmek sanki onceden beri taniyormusum hissi verdi:) Hic beni sasirtmadi.. Tam tahmin ettigim gibi biri. Cok fazla Adana muhabbeti de yaptik:) Cok guldum, cok konustum, tabi bi de farketmeden o kadar cok yurumusuz ki, cok da yoruldum.. Degdi ama.. Tekrar gorusmek uzere ayrildik. Bilmem ne zaman olur ama neyseki buradan takip edebiliyoruz neler oluyor diye.. Yani hicbir amacim olmadan actigim blogumdan yeni bir insan tanimis oldum. Ne guzel bir kazanc:)
***
Bu arada son zamanlarda Teoman, 3 Hurel ve Ezginin Gunlugunun yeni albumlerini dinledim. (bu ucunun de gercek albumlerini cok severim ama baskalarinin sesinden sarkilarini dinlemek kulagima hic hos gelmedi) Birden moda oldu boyle. Ama ben galiba yeniliklere cok acik degilim. ( iclerinde 3 Hurel'in albumunde degisik yorum olan sarkilar var cunku onlarin albumleri ve kayitlari eskiydi, yeni muzik teknolojisiyle yapilmasi guzel olmus.) Teoman'in sarkilari ise mesela Sezen Aksu'nun soyledigi (Paramparca) bence bir felaket olmus ama Emre Aydin ve Candan Ercetin'in yorumlari dinleniyor. Ezginin Gunlugunde de Bulent Ortacgil'in (Teninle Konusmak) cok guzel olmasina ragmen Askin Nur Yengi (Ask Bitti) altyapisina ragmen vasat olmus..
Evet evet ben biraz tutucuyum bu konuda ayni sesten duymak istiyorum alistigim sarkilari sanirim.. Ama bu tezimi curutecek bir album var ki, Levent Yuksel'in Kadin sarkilari... Oyle cok sevmistim ki..(ben en iyisi onu bulup biraz dinleyeyim:))
Hoscakal gunluk...
21 February, 2008
Sabır sabır ya sabır
Neden herkes son zamanlarda bu kadar sabırsız anlayamıyorum. Patlamaya hazır bomba gibiyiz. Arkadaslarım arasında garip şeyler oluyo ve ben yanlarında degilim diye elle tutulur bişey yapamıyorum.. İnsan bazı anlarda çok küçük bir kıvılcımla, çok saglam ipleri koparıveriyor farkında olmadan..
Neyse boşuna üzücü şeyler yazak istemiyorum buraya. Gerçek hayat zaten yeterince zor, bari blogda bunlardan bahsetmeyelim dimi..
O yuzden son zamanlarda çok sevdigim bir şarkıyı ekliyorum aşagıya. Badem & Özlem Tekin düeti. Çok güzel olmuş bence:)
Neyse boşuna üzücü şeyler yazak istemiyorum buraya. Gerçek hayat zaten yeterince zor, bari blogda bunlardan bahsetmeyelim dimi..
O yuzden son zamanlarda çok sevdigim bir şarkıyı ekliyorum aşagıya. Badem & Özlem Tekin düeti. Çok güzel olmuş bence:)
06 February, 2008
animals
Belki bir kaç gün buralara pek ugrayamam diye cok sevdigim bir klip koyiim dedim...
** Adanadan annem geldi.. Evde bir bayram havası:)
23 January, 2008
Stacey Kent
06 December, 2007
Subscribe to:
Posts (Atom)