Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ben etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Haziran 2014 Salı

Buse'miz Anjiyo Oldu (Kalpte Delik Kapama)

Uzun bir aradan sonra merhaba,
Bu gelişmeyi yazmalıydım çünkü; ben araştırma yaparken nedir nasıl yapılır gibi bilgilere
ulaşamamıştım ve bir çok mail aldım bu konuyla ilgili..

Buse'nin kalbinde delik vardı ve senelerdir takip ediliyordu Göztepe SGK hastanesi tarafından
artık kapanabilir raporu verildi SİYAMİ ERSEK hastanesine sevk edildik Aralık ayında ilk
kontrolümüze gittik ve Dr Nurdan hanımda aynı şeyi düşünüp rapor yazdı anjiyo sırasını
beklemeye başladık..ve 12 Haziranda gelen telefon 13 Haziranda kan vermek için gelin
15 Haziranda yatış yapacaksınız ve 16 Haziranda anjiyo olacak yavrunuz dedi..ah işte o an
hayat durdu heyecanım(yıl sonu gösterisi vardı) endişeye karıştı..uzatmayacağım kan verdik
film çekildi..o gün gösterisinde heyecandan tir tir titredim :) dibimden ayrılmayan bebeğim
acaba kalabalık karşısında ne yapacak derken gayet ciddi bir şekilde gösterisini yaptı :))

Ve 15 Haziran...ne diyeceğimi miniğimi hastanede nasıl oyalayacağımı düşünürken birden
fikrim geliverdi :) dedim ki; Buse'cim öğretmenin ödev verdi meslekleri incelememiz gerek
okula döndüğünde anlatacaksın gözlemleyip.. mesleklerde DOKTOR en başta tabi :)
muhasebeci(annesi) kaptan(dedesi) e bunlar kolay di mi :) en başa aldığımız DOKTORla
başladık bavulda hazırladık tatil gibi hastanede kalacaktık gözlemlemek için sevdi bu durumu :)
Hastaneye girdik çocuk anjiyo katı SİYAMİ ERSEK te 8.kat ama doluymuş 6.kata yatışımızı
yaptık ve biz 5 gibi kuşumla yalnız kaldık ahada işte ne yapacağını bilemeyen anne girdi devreye
yanında getirdiği boyama kitapları masallar kağıt makas devreye girdi boyama yaptık güzel
bir manzara karşısında tv de açtık babasını sordu aşağıda arabada kuralları var hastanenin
babaları almıyorlar dedim üstüne ne örtecek babam telaşına düştü :) merhametli kuzum endişe
etmeme gerek yokmuş çok çok anlayışlıydı ama şükrediyorum çocuk katında değildik ve yanımıza
çok şeker bir anne ve abi geldi :) gece yemeyi kestik tv izlerken uyudu kuzum..ama anne uyurmu..
herkes bilir sıkıntı mideme vurur midem ağızımda sabaha kadar sağa sola döndüm durdum aşırı
uykum var ama gözümü kapadığım anda neler geçiyor neler gözümün önünden..ara ara gelip
ateş tansiyon ölçümü yapıldı genel bilgi verildi..sabah dr lar gelecekti gelen giden yok..bizimkiler
geldiler sabahtan..saat 12:50 gibi haydi gidiyoruz dediler..kalbim duracak sandım...

2 kata indik..bizimki aşırı susamıştı su verecekler dedim .. anestezi uzmanı gelip sorular sordu
narkoz alacağı için imza aldı malum çocuk bayıltılması gerekiyor başka türlüsü mümkün değil..
önce burundan şırınga ile sakinleştirici verdiler sersemletilmesi gerekti bu yaşananları hatırlamasın
diye su veriliyor dedik baya acıydı galiba sevmedi ve sersemledi anjiyo odasına girdim onunla
yatağa yatırdım ameliyathane değil orası soğukta değildi altındaki yatak sıcacıktı ısıtmalı yani..
soydum damar yolu açıldı bir tek orada ağladı dr lar duyacağı tek acı buydu dediler ve şu an
onuda hatırlamıyor şükür :) ve narkoz verdiler 1-2-3...ve evladım uyudu...anne çıktı dr lara
önce Allah'a sonra size emanet yavrum dedi gözünde yaşlarla beklemeye başladı..13:08 di
kasıktan girilerek kapama işlemine başladılar...
saat..13:56 da ilk haberi aldık iyi geçmiş ayılması bekleniyormuş..ve benide aldılar ayılma odasına
sürekli dürttüm konuştum gözü açıp kapıyor..dr larda gelip gidiyor ayılmada gayet iyiydi çok
şükür her denileni yaptı el sıkma dil çıkartma başını kaldırma bira daha bekleyip odaya çıktık
ve dört bir koldan ayık tutma çalışmaları başladı baba anne babaanne anneanne dedeler gelen
giden :) 1 saat su vermedik 4 saatte yemek..yemek için dakikaları bile saydı bebem :)) bu arada
ayılırken öğürdüğü için yüzüne çiller atmış böyle bir durum yaşayan olursa ve bilgi verilmezse size
korkmayın geçici bir durum çok şükür..ayılma esnasında eli sürekli kasıktaki tampondaydı bende
eğildim kulağına neler olduğunu anlattım bantlıydı sertti bant nedenleri çıkacağını v.s. herşeyi
anlattım gayet iyi olduğunu daha iyi olması için bunun yapıldığını dinledi hiç konuşmadı taki
odaya bir çiçek gelene kadar :) ondan sonra içti yedi  bir de çok fena uykusu geldi hatta
 uyutmadığımız için ağladı 12 ye kadar uyumasın dediler sorduk sonra zorlamayın dediler
22:30 da uyudu sabaha kadar sağa sola döndü iyiydi çok şükür..6 saat sonrada oturttuk
20 dakika baş dönmesi mide bulantısı varmı diye baktık oda olmadı çok şükür..o gece kaldık..
sabah uyandık ayaklandıkta kahvaltıda ettik kontrolede çağırdılar ondada herşey iyiydi ve
taburcu oldukkk :)

1 ay sonra kontrolümüz var ve 1 ay kollayacağız darbeye hoplama zıplamaya karşı :)
6 ay boyuncada bebe asprini kullanacak yarım(kilosu az olduğu için)..

Arayıp soran hep yanımızda olan dualarını eksik etmeyen herkese teşekkür ederiz..
Şu anda da su çiçeği olduk her şeyi aradan çıkartıyor hanımefendi :)
Rabbim tüm hastalarımıza şifa versin.AMİN.
Cam önünde de boyama güzelmiş :))

Boya boya oyalan .))
Oldu da bitti maşallah :)

13 Şubat 2014 Perşembe

Temizlik yaptım bugün...

Dışarıda güneş gülümsüyor bende temizlik yapayım dedim herkese her şeye gülümseyerek başladım :)




Temizlik yaptım bugün...
Hem de tüm benliğimde
Bütün kaslarımı,sinirlerimi, kemiklerimi hatta kanımı bile temizledim.

Kırgınlıklarımı dışarı çıkardım ilk önce.
Görmenizi isterdim.
Nasıl da çok yer kaplıyorlarmış inanmazsınız.
Bağışlamayı yerleştirdim yerine özenle.
Titizlikle her birinin üstüne ektim tohumlarını.
Her yere görebildiğim göremediğim her yere serptim.
Atarken kırgınlıklarımı bakmadım neydi onlar diye.
Gelecek geçmişten çok daha fazla yaşanası.
Bakmadım merak da etmedim.
Bağışlamayı ekerken tekrar kırılmaktan korkuyordum belki.

Kıskançlığımı çıkardım.
Meğer ben ne az kıskançmışım.
Çok kolay oldu. Sevindim.
Sanki kaybetmiş bir eşyamı bulmuş gibi oldum.
Çok şükür ki kin ve nefret yoktu yüreğimde.
Nasıl temizlerdim hiç bilmiyorum.

Sıra korkularıma gelmişti.
Çıkarmaya bile korktum önce.
Ne de çok alışmışım onlarla yaşamaya.
Bunca acı ve endişeye nasıl alışılır İçten içe bir sevgi nasıl duyulur anlayamadım.
Yerini toprağını sevmiş mor bir menekşeydiler.
E... ne de olsa iyi bakmıştım onlara.
Her gün yeni yeni korkular ekleyip endişelerimle sulamıştım.
Mutluluklarımı ümitlerimi ne de çok ihmal ettiğimi anladım o an.
Bu ilgiyi onlara verseydim her gün onları düşünüp birer umut daha ekseydim;
almadan verip beklemeden sevseydim.

Her şeyden önce içimdeki gücün ve sevginin daha fazla farkında olsaydım böyle bahar temizliklerine ihtiyacım kalmazdı.
Çok zorlandım korkularımla.
Birbirlerinin içine halkalar misali girmişlerdi.
Kenetlenmişlerdi adeta.
Ama onları da sevgiyle çıkardım. .
ve onları yaşamaktan hem de bir zamanlar bir kabus gibi yaşamaktan pişmanlık duymadan çıkardım. .
Kızsaydım onlara bağırıp çağırsaydım. yine dönüp dolaşıp geleceklerini biliyordum.

Temizlik yaptım bugün. .
Bahar temizliği.
Neşe ektim hoşgörü güven sevgi ektim. .
Almadan vermeyi sevilmeden de sevmeyi paylaşmayı ektim. .
Korkusuzlukları ektim alabildiğine...
Saatlerce ektim korkusuzluğu...
Mutluluk ektim doğallık. Sonsuzluk...
Bağışlama ektim.
Sevgi ektim her hücreme.
Coşku heyecan sessizlik ektim.
Tüm güzel fikirler sessizken geliyor bana...
Kabullenme ektim.
Baş eğme değil.
Olduğu gibi kabullenme ...

Edward Morrison

18 Ocak 2014 Cumartesi

İNTİHAR-KARMA KARIŞIK-YALNIZLIK..

Bu ipi biz geçirdik senin boynuna ellerin bizdik..hepimiz suçluyuz.

Yazamadım çok istesem de ne diyeceğimi bilemedim.
Kader yazımı yazdığım günün akşamı 13/01/2013 Saat:16:00-17:00 civarı dayımın oğlu bu ipi
kendi elleriyle boğazına geçirmiş..dışarıdan görünen bir neden yok içinde nasıl bir kasırga vardı
bilemiyoruz ama çok sık son günlerde konuştuğu kişilere yalnızlıktan bahsetmiş ama kimse o
sessiz sakin güler yüzlü kişiden bunu beklemezdi..bizde bunu yapabilecek en son kişilerden
biriydi..ama tahmin ediyorum o içindeki hüznünü biz onunla kimse üzülmesin diye içimize attık
çok şeyi..Hiç ama hiç farketmedik bu dereceye geldiğini ki yanındakiler bile..bunu benden
beklerdim de senden değil be abim..kalabalık içinde yalnız kalmak..sürekli gülen insanların içindeki
hüzün..aslında en çok onlar acı çekiyor işte..İNSANLARI YALNIZLAŞTIRMAYIN.

-------

"Ve...
Bir gün herkes anlar, sevdiğinin kıymetini..
Ama gidince..
Ama bitince..
Ama ölünce..
Kısaca ; İş işten geçince..!"

-İş işten geçmesin sarılın sevdiklerinize işi gücü bırakın iş hep var engel olmasın birliktelikteki güzelliğe..

---------

"Yaşayabilsem diyordu ya da anlatabilsem, bir dinleyen olsa beni, bir bölüşen, bu kadar acı çekmezdim kuşkusuz...

N Bekiroğlu

-Bir Çığlıktı Yalnızlığım....Hepiniz mi Sağırdınız?....
-BELKİ DİYORDU BUNU SESSİZCE DUYMADIK, HEPİMİZ SAĞIRDIK.


---------

Ömür dediğin biraz kül biraz dumandır gönül ocağında...
Aşk tutuşturur, yılları ısıtır, yürek pişer aşkın narında..
Tecrübe düşer tabağına,söndürür hezeyanları,heyecanları... 
Geriye kalan ağarmış saçlardır tel tel...yani bir avuç kül...
Ecel üfler,savurur ebediyete...
Ocak da kor da kül de yalan olur musalla taşında...

-"Bu dünyada helalleşemedik orada halleşiriz."



Helalleşemedik (Betül Demir)

13 Ocak 2014 Pazartesi

Kader



Biz dedik;
- “ Her şey olacağına varır! ”

Allah c.c dedi ki;
- “ İnsan için ancak, çalıştığı vardır! ” ( Necm suresi- 39 )

Biz dedik ;
- ” Nasipse olur, kısmetse olur.. ”

Allah c.c dedi ki;
- ” Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık.” (İsra Suresi. 13)

Sonra oturduk, kendi beceriksizliğimize kader deyip ağladık..

Ne güzel buyurmuş Geylani hazretleri;

- ALLAH' ın takdirini O’nun aleyhine delil yapmayın;
Çalışın, çabalayın..

7 Ocak 2014 Salı

Bu ADAM benim BABAM

O Ses Türkiye yarışmasında Tamer "Bu Adam Benim Babam" şarkısını söylerken darma duman etti beni..
Bu ADAM da benim BABAM;
Grev zamanında işten çıkarıldıgında 'sırtımda taş taşır seni okuturum' diyen ADAM,
bu sözüyle üniversite hayalimi bir kenara bırakıp omuz omuz çalıştıgım ADAM,
erkenden büyümeme neden olan ADAM,
bana bir kez olsun el kaldırmayan tek bir tokat dahi atmayan ADAM,
'dayak eşege yakışır' diyen ADAM,
'benim kızım hep dogru yapar' diyen ADAM,
anadoluda yetişip benimle dügünlerde şıkır şıkır oynayan ADAM..
Rabbim saglık versin hep yanımızda olsunlar inşaAllah.Amin.
Ahiret alemine göçen tüm babalarımızıda rahmetle anıyorum.
Ve evet bu ADAM benim BABAM.


4 Ocak 2014 Cumartesi

Herkes mükemmel..BEN DEĞİLİM..

Herkes mükemmel olduğu için(!) benim de mükemmel olmamı bekliyorlar! 
Sanırım kusursuz oldukları için insanlar, kusurlarımı bir türlü hoş göremiyorlar!
Hiç yanılgıları olmadığı için belki de, hatalarımı yüzüme vuruyorlar! 
...ve Onlar gibi gökten zenbille inmediğim için hep bir yabancıyım içlerinde aynı havayı soluyor olsak bile(!)
"Küçük dağlarıda yaratmışlığım" yok ki onlar gibi, "gram" hatasız bir hayat sürebilmem mümkün değil ki(!)
Hiç "kırılmamış"(!) oldukları için olabilir mi acaba?
Kırgınlıklarım tebessümlerimde bile ortaya çıkınca, uzaydan gelmişim gibi bakmaları bana(!)...



Cihad KÖK
T
uzu Uzatır mısın Hayat'tan

Kırıldıkça öğreniyor insan;

B o ş v e r m e y i . . .

3 Ocak 2014 Cuma

Gönül



İnsanların gönlü, kelimelerden daha büyüktür.
Unutma! 
Sen söylenilene bakarsın,
Allah gönüllere. .



2014 her şeyin gönlünüzce olacağı ve bunları anlayacak kişilerin hep yanınızda olacağı bir yıl olsun ;)

31 Aralık 2013 Salı

Özel birine.

Bu şarkıyı dinlediğimde tek aklıma gelen kişiye gelsin;
Her zaman özeldi özel kalacak, bu dostluk aşkı kirletilemeyecek kusura bakmasın kimse..
Öyle güzel "an"ları vardı ki dokunamam.
Tek beni en iyi anlayacak kişinin anlamamasını da anlıyorum herkesin yaşadıkları kolay değil ki..
Her şeyin hayırlısı..

Sevgiler,


-------------------------------------------------------------------------------------
Yeni yıl sade ve sadece sağlık getirsin gerisi gelir, güle güle 2013 ;)

10 Aralık 2013 Salı

2013 güle güle..



Git bir an önce..güle güle..
Şimdi bir sürü olumsuzluk yazacaktım da düşününce haksızlık etmiş olacağım..
Her şeyin hayırlısı dedim ve bırakayım seni tutmayayım da 2013 benim için yarı yarıyasın..
Mayıs a kadarsın gibi sanki..o yüzdendir ki içimden hiç bir şey yazmak gelmedi buralara..
Aslında blog benim için çok önemliydi ama nedense açınca içimi acıtıyor..

"Aldırmıyorum artık hatalarıma, yanlışlarıma...
hatalarım olsa da olmasa da kusur bulanlar her zaman olacak nasıl olsa!

Sözlerimi de tartmıyorum artık konuşurken insanlarla...
anladım ki o kadar da özen göstermeye gerek yok sözlerimden çıkacak

anlamlara, herkes duymak istediği gibi anlıyor sonuçta!..." 

demiş Cihad Kök..

"Söylemek istediklerimin, istediğim gibi anlaşıldığını hiç sanmıyorum. 
"Ne demek istediklerime" kendilerince anlamlar yüklemelerini de hiç anlamıyorum. 
Anlaşılmayışım yada yanlış anlaşılmam da nedendir bilemiyorum. 
Oysa bir şeyler anlatmaya çalışırken en fazla, beyaza "ak", hayale "düş" diyebilirim.
Gülüyorum...
Ama galiba asıl mesele insanların duymak istediklerini söylemeyişim. 
Aldırmıyorum..."


demiş yine Cihad Kök.. 

"Vefalı insan; bir çok zararınızı da görse, bir iyiliğinizi unutmaz.
Nankör insan; bir tek zararınızı görse, bütün iyiliklerinizi unutur.!" 


bunu kim demiş bilmem..öyle işte..

Aldırmayın şu yukarıdakiler bende bağlar sağlamdır hiç bir şey yok sımsıkı her şey taze :) 
Onlar sadece beni düşündürdü ben alışıkımdır anlaşılmamaya ay aman ne diyorum arıza 
bende büyük anlatamama gibi bir sorunum var ama gerçi anlayan anlamayandan çok o
nasıl oluyorsa :) off haydi 2013 git yavrum tazesi gelsin tüm güzellikleriyle :)


HEPİNİZE BOMBA ETKİSİ YARATACAK YENİ BİR YIL DİLİYORUM, HER ŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN.
Sevgiler ;)

-Maillerle Buse'mi soranlar var sağolsunlar artık Siyami Ersek Hastanesinde anjiyo sırası bekliyoruz
son kontrolümüz geçen haftaydı arayıp gün verecekler kapatma işlemi için ilginize teşekkür ederim :)

-15:11 İstanbul'a İlk sulu kar düşüyor şu an not düşeyim :)
Gidip kar yağışı izleyeyim öpüldünüz topunuz halen okuyan varsa :))) 

Hahaa okudunuz mu geldiniz mi buraya kadar bakim saçmalamama ne diyeceksiniz diye kontrole geldimdi
sadece :))) ne ümitle geldik koca şehiree :)) heh bir de hayatı tesbih yapmışım hoppaa :)) 
Hayatımın her anını seviyorum sizleri de :))





24 Nisan 2013 Çarşamba

Ve vakit gelir..ameliyat günü belli

Merhaba hepinize,

Evet vakit geldi artık 29/04/2013 Pazartesi saat 08:30 da platinlere veda zamanı..
Umarım her şey güzel sonuçlanır küçükte olsa operasyon insan endişeleniyor..
Tarihi aldığım günden beri ben yine bende değilim..
İnsanın aklından o kadar çok şey geçiyor ki..
Her ne kadar yarım saatlik bir ameliyat olacaksada..akşam evime dönecek olsamda..(inşallah)
Doktorum çok iyi bunu biliyorum içim o yönden rahat ;
Özel Medistate Kavacık Hastanesi - Opr.Dr.Mustafa TEKKEŞİN

Neyse kış kış o düşüncelere..
Dualarınızı eksik etmeyiniz lütfen :)

Güzel haberlerle dönmek dileklerimle hepinize sevgiler bırakıyorum ;)

:))))))

8 Nisan 2013 Pazartesi

Platinlere veda../tatil zamanı..

Merhaba, yine çok ara vermişim özür :)
Bu yıl iş yerimde 5. senemi doldurduğum için izin haftam 3 oldu :)
Bu yaz bol tatilli geçecek gibi bana :)
Hangi araya sıkıştıracağım bilemiyorum geçen seneden de 1 hafta izinim  kalmıştı :)
Kaldı ki 2 ay zorlu geçen evde kalma durumum yüzünden 1 günüm bile evde geçsin istemiyorum :)
Malum kırdık bacağı oturduk evde 2 ay 1,5 ayımız hiç kalkmadan geçti hemide..ıykk..
Şimdik cumartesi kontrole gittim 12/02 de platinli hayatımın 1.yılını kutlamıştk :)
Sevgili dr um alalım dedi bende hadi hemen dedim :))
İşlerim benim ay sonunda hafifler bugünde iş yerimle konuşup ameliyat günümü netleştireceğim :)
Sanırım 29 Nisan dan sonra her gün olabilirim :)
Aslında aynı şeyleri yaşamaktan çok korkuyordum yani işin psikolojik tarafından :)
Az sıkıntı çekmedim bu yönde acı hiç bir şeydi psikolojimin bozulmasının yanında..
Ama bu sefer ameliyatımı sabah olursam akşam hastaneden çıkabileceğim..
Yarım saatlik bir operasyonla platinlerim çıkartılacak..
Sadece 10 gün sonra dikişlerim alınacak ve her şey normale dönecek..
1,5 ayda koşma hoplama zıplama yok bunu duyduğumda dr a zaten unuttum ben onları dedim :)
Haydi bismillah bakalım hayırlısı ne olcak :)
Ne zaman ameliyat olacağımı sorun çok arkadaşım oldu herkese ilgisinden dolayı teşekkür ederim :)
Size cevaben yazdım ;)
Bacak gösterisi yapim acık :)) hiç görmediniz di mi  :))ameliyattan sonraki haliydi :) 

Öperim sizleri :) iyi haftalar herkese :)

6 Mart 2013 Çarşamba

Kalbimi versem??

Dün sabah kontrolümüze gittik..
Değişen bir durum yok 8 mm idi ama bu sefer 10 dendi büyüme var gibi delikte..
Bense makine farkı diyorum yine çünkü özel dr 9 devlet hastanesi 8 demişti öncede..
Bu sefer kontrolümüzü 6 ay sonraya verdi 1 senedeydi normalde..
Biraz daha damarlar gelişsin bir kez daha kontrol edelim kapatma yoluna gidelim dediler..
Amaaa yok bu kadar erken olmaz düşünmüyorum..
Bir de gelişme yavaş olduğu için;
Endokrinoloji bölümü görsün dediler bakalım sonuç ne olacak..
Ki ben yapı meselesi diyorum bende yiyen biri değildim ve 47 kiloda uçuyordum senelerdir..
Her şeyin hayırlısı..
İmkan olsa mümkün olsa hani benim kalbim işe yarasada versem. 

-Dün gece yattı yanıma koydu yanağını yanağıma böyle hayatımın sonuna kadar kalabilirim dedi.
Sen nasıl bir sevgi böceği oldun ya annecim çok seviyorum seni.


28 Şubat 2013 Perşembe

Kemik yok ya..

Merhaba , dayak yemeden ses vereyim dedim :))

Dün gece yatakta Buse hanımla koklaşıyoruz yine :)
Yanağıma yanağını değdiriyor, elliyor, öpüyor,
Dedi ki ;
-Ne kadar yumuşaksın anne :)))
Ve ekledi ;
-Kemik yok ya..
Benim ağzım açık salak bir yüz ifadesiyle kalakaldım öylecene..
Dedim ki;
-Kemik olmadığını için mi yanağım yumuşak Buse?
Dedi ki;
-Eee tabiki..

Hayda nasıl yani nerden biliyo nasıl düşünüyo şoklardayım :))

Ay her gece yatak sahnemiz görülmeye değer valla tam bir sevgi böcüğüne dönüştürdüm hanımı :))
ÇOK MUTLUYUM :)))))

-5 Martta kalp kontrolümüz var ben yine yusuf yusufum..dua edin lütfen delik küçülmüş olsun
hatta yok olmuş olsun nolurrrrrrrrrrrrrrr.


6 Şubat 2013 Çarşamba

Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.


Gülmek; "SAF" denme riskini göze almaktır.

Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...

Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,

Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,

Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;

"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.

Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...

Yaşamak ise; "ÖLME" riskini göze almaktır.

Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini

Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...

Ama riskler yaşanmalıdır..
Çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden korunabilir,
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez. 
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.

Leo F.Buscaglia
İngilizceden çeviren: Nur Coşan
---------------------------------------------------------------

-BEN RİSK ALMAYI SEVERİM AMA O DA TEK BAŞINA OLMUYOR..

29 Aralık 2012 Cumartesi

*2013 Gümbür gümbür..



Geliyor :)

Bugünler de beni çok çok mutlu eden kartlarımın hediyelerimin sesi bu gümbürtü :)

Daha 2013 gelmeden sesi duyuldu nazarımda umarım bütün yıl böyle ses getirir hepimize :)

Ah ah nereden başlasam nasıl anlatsam.. yok ben susayım da fotoğraflar anlatsın :)

Buyurunuz;

Gelibolumonyedim sıcacık sardı bizi :)

Sararken doyurduda :)

Pınarparem rengarenk sardı bizi :)

İlknurumla kolye-yüzük kardeşliğimiz :)

Yeniyıl kart etkinliğimizden kartlarla devam :)
Şerifem kartı ulaşmadığı için e kart gönderi şekersin sen can :)











İlknurum evimizi şenlendirdi :) 


HOŞ GELİYORSUN YEN YIL :)

2013 DE HEPSİ SİZİNLE OLSUN ;) 
Öper, koklar, sarar yeni yıla teslim ederim sizi :) sevgiler ;)

20 Aralık 2012 Perşembe

Yağma Karrrr...



Evet evet yağmasın ama yağıyor :))
İyi tamam yağda buz tutma olur mu :)
Ciddi anlamda korkuyorum ben bu sene :)
Çünkülüm halen tam anlamıyla basamıyorum ürkek basmaktayım, eğer buzda dengemi kaybedersem
kesinlikle toparlayamam :( geçen sene normal basabilirkene zorlandım kar yağışında..
Şaka değil çok ciddiyim bayadır korkum mevcut bugün tavan yaptı :))
Yıllık iznimin 1 haftasını kullanmadım sırf kar yağınca kullanırım diye :)
Yerde buz görürseniz şayet beni unutun :)

Kazasız belasız geçsin bu günler,  güneşli günler görebilmek dileklerimle :)

(Bilmeyenler için belirteyim dizimde 2 adet platinim var 12/02 de merdivenlerden düşüp
sahip olmuştum kendilerine o yüzden sekiyorum halen ürkek davşan gibim basıyorumda)

28 Kasım 2012 Çarşamba

50 - 60 - 70 - 80' li yıllarda mı büyüdün?



Nasıl oldu da hayatta kalmayı başardın? :)

1.- Arabaların emniyet kemeri, kafalıkları, ve kesinlikle hava yastıkları yoktu.

2.- Arka koltuk tehlikeli değil de eğlenceliydi.

3.- Bebek yatakları ve oyuncaklar renkliydi. Ya da en azından kurşunlu, muhtelif zehirli maddeler ile boyanmıştı.

4.- Prizlerin, araba kapılarının, ilaç şişelerin ve kimyasal ev te
mizliyicilerinin üzerinde çocuk kilitleri yoktu...

5.- Kasksız bisiklete biniliyordu.

6.- Steril su şişelerinden değil de bahçe hortumundan yada muhtelif başka kaynaklardan su içiliyordu...

7.- Oyun oynamaya çıkmanın tek şartı hava kararmadan önce eve dönmekti.

8,- Cep telefonu yoktu ve hiç kimse nerelerde gezdiğimizi bilmiyordu. İnanılmaz ...

9.- Okul öğlen bitiyordu... Ve öğlen yemeği için evimize geliyorduk.10.- Bir sürü yaramız, kırılmış kemiğimiz ve kırılmış dişimiz vardı, fakat hiçbir zaman birileri bu yüzden mahkemeye verilmiyordu.Kendimizden başka kimse sorumlu değildi.

11.- Bolca tatlılar ve tereyağlı ekmekler yiyorduk, ve gerçek şekerli içecekler içiyorduk ve hiç kilo sorunumuz olmazdı - çünkü hep dışarda oynardık , aktif olarak ...

12.- Dört çocuk bir limonatayı paylaşabiliyorduk... aynı bardaktan içebiliyorduk, ve kimse bu yüzden ölmüyordu.

13.- Playstation, Nintendo 64, X boxes, Vídeo oyunlarımız, 99 kablolu kanalımız , Dolby surround, Cep telefonumuz, Bilgisayarımız, Internet de Chat odalarımız YOKTU.

onun yerine ARKADAŞLARIMIZ vardı bolca!!!

14.- Yürüyerek veya bisiklet ile uzakta oturan arkadaşlarımızı ziyaret edebiliyorduk, kapılarını çalıp hatta çalmıyarak içeri girip onları oyun oynamaya çağırabiliyorduk!!!

15.- Evet dışarda, o acımasız korkunç dünyada! Korumamız olmadan! nasıl mümkün oluyordu bu?
Tek kale üzerine maç yapardık ve birisi takıma alınmadığında psikolojik travma oluşmuyordu ya da dünyanın sonu gelmiyordu.

16.- Bazı öğrenciler diğer öğrenciler gibi başarılı değildi ve sınıfta kalabiliyordu. Fakat bu yüzden kimse Psikologa ya da Pedagoga gönderilmiyordu. Kimsede Dislexia, konsantrasyon sorunu veya hiperaktivite yoktu, basitçe o okul yılını tekrarlıyordu.

17.- Özgürlüğümüz , üzüntülerimiz , başarılarımız , görevlerimiz vardı

...ve bunlar ile yaşamayı öğreniyorduk.

Soru: Nasıl oldu da bütün bunlara rağmen hayatta kalmayı başardık???

23 Ekim 2012 Salı

Bayramlar :)

İyi bayramlar küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim :)
Bayramlar dedim 2 bayram birleşti bu sene :)
Her şey gönlünüzce olsun :)
Tatlı yiyin tatlı konuşun.. bol muhabbet, sevgi, saygı, hoşgörü, barış diliyorum :)
Kurbanlarınız kabul olsun inşallah :)
Yola çıkacak olanlara hayırlı yolculuklar dikkat edin lütfen.
Sevgiler..




17 Ekim 2012 Çarşamba

Gelip bizimle olanlar :) Haydi gel bizimle ol etkinliğimiz :)

Haydi gel bizimle ol çağrımıza ses veren bütün canlarıma teşekkür ederim :)

Çok güzel bir buluşma oldu ve ben herkesi tanıdığıma çok memnunum :)

YER: Üsküdar Simit Sarayı
TARİH VE SAAT: 13/10/2012 - 14:00
KATILANLAR;

Sevgili İlknur ; http://duslerimdeninciler.blogspot.com/

Sevgili Pınar ; http://delinindelisi.blogspot.com/

Sevgili Şerife ; http://efeilehayat.blogspot.com/

Sevgili Ayşegül ; http://annemahsustan.blogspot.com/

Sevgili Ülkü ; http://www.yesilstil.com/

Sevgili Büşra ; http://www.minikgamzeler.com/

Sevgili Nilgün ; http://www.nilgunkomar.com/

Sevgili Selma ; http://annekarinca.blogspot.com/

Sevgili Mukadder ; http://mukonungunlugu.blogspot.com/

Sevgili Özlem ; http://ozlemyilmazz.blogspot.com/

Sevgili Tuğba ; http://kendimiariyorken.blogspot.com/

Bu havlu biz organizatörlerin katılan arkadaşlarımıza teşekkür hediyesiydi :)





Sağdan sola ; Ayşegül, Şerife , İlknur , Ben, Selma ,Pınar, Nilgün , Mukadder , Özlem , Tuğba Fotoğrafı çeken Ülküm :)
Hepiniz pırıl gözlerle sevgi selini yine yeniden içime akıttınız size sarılmak müthiş bir enerji akışına neden oldu
çok güzel bir gün geçirdim hoş sohbet için çok teşekkür eder öperim :)


Katılmayı çok isteyip ama maalesef sağlık sorunları nedeni ile katılamayan arkadaşlarımız içinde üzgünüz
telefon bağlantısıyla hoş sohbetler dilekleri için tekrar teşekkürler ; 

11 Ekim 2012 Perşembe

Haydi gel bizimle ol :)

Sevgi selinde boğulmadan yollara düşelim sarılalım dedik  biz :) sizde eşlik etmek ister misiniz ?

O zaman ;


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...