Kekler ve Pastalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kekler ve Pastalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2017 Pazartesi

SUSAM MANTOLU TAHİNLİ KEK


Güller, laleler, nergisler, papatyalar...kısacası çiçekler beni gülümsetmeye, mutlu etmeye yetiyorlar.Ya sizi ? Laleler artık yavaş yavaş geçiyorlar ama canım annemin el emeği laleleri hep aynı canlılıkla ve hep aynı hislerle elimin altında.

Yarın 21 Mart yani Nevruz bayramı, baharın gelişinin ilk günü.Baharı çiçeklerle karşılayıp , güzel bir kış keki ile uğurlamaya ne dersiniz.


Karşınızda susam mantolu tahinli kek efendim.Bir zamanlar tüm blogların sayfalarını süslemişti kendileri.Bende o günlerden beridir yaparım ama blogda yokmuş:)Yılda en az 4-5 kez yapılan bir tarif burada yerini almazsa biraz ayıp olurdu.


Malzemeler
- 4 adet yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 1/2 su bardağı pekmez
- 1 su bardağı tahin
- 2/3 su bardağı yoğurt
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 2,5 su bardağı un
- 1 su bardağı ceviz ( dövülecek)
- 1 paket kabartma tozu
- dışını kaplamak için susam
- kalıbı yağlamak için tereyağı



Yapılışı

1.  4 yumurta ve toz şekeri mikserin yüksek hızında 5 dk çırpın.
2.  Mikseri orta hıza ayarlayıp sırasıyla sıvı yağ, yoğurt, pekmez ve tahini ekleyin.
3.  Un ve kabartma tozunu eledikten sonra sıvı karışıma ekleyin ve düşük hızda çırpın.


4.  Dövülmüş cevizleri eklediğiniz hamuru spatula ile karıştırın.
5.  Kek kalıbını güzelce yağlayın ve susamları bolca serpiştirin.Kalıp tamamen susamla kaplanmış olmalı ki kek susam mantosuna kavuşabilsin:)


6.  Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 35- 40 dk pişirin.
7.  Fırından çıkarın 10 dk bekleyip kalıbı ters çevirin.Kekiniz hazır, afiyetle tüketebilirsiniz.


Ben soğumasını beklemeden iki dilimini yedim bile .Bu kek söz konusu olunca hep aynı şey oluyor bilginize.


Ohh misss, susam mantolu güneşlenen kek:)

Hadi bir koşu mutfağa girin ve kışa bu keki hazırlayarak veda edin.Sonra güneşe dönün yüzünüzü ve bahara kocaman ama kocaman bir MERHABAAAA deyin.
Yazar H.GÜLHAN ÖZ ÖZER
 caferengigul.blogspot.com

20 Haziran 2016 Pazartesi

ÇİLEKLİ KEK


Son yazımı 4 Mayıs tarihinde paylaşmışım.Yani hayatımı altüst eden gün.Muhtemelen herşey o keyifli yazıyı paylaştıktan sonra olmuştur.Oysa ben ne kadar da mutluydum.Elbette hayatımda olumsuzluklar, terslikler oluyordu ama kendimi bu tersliklere kaptırmamayı ve hayatın tadını çıkarmayı başarıyordum.Kızdığım, alındığım anlarda oluyordu ama mazur görmeyi ya da belkide farkında olmadan yapmışlardır demeyi başarıyordum.Hoş bu bir başarı mı yoksa taviz vermek mi tartışılır.Ama ben yoluma devam ediyordum.

Herşey 5 Mayıs günü küçük bir operasyon geçirmemle başladı.Çünkü süprizdi, beklenmeyendi ve 2 yıldır düzenli gittiğim doktorumun görmediğiydi. 4 Mayıs günü gittiğim farklı bir doktor hemen yarın ameliyat dedi ve karar verildi.Önce  anlık bir tereddüt yaşadım ama olmalıydı , beklemek sadece süreci uzatmaktı. Herşey yolunda gitti ve sonuçlarda temiz çıktı şükürler olsun.Ama kırgınlığım tam da bu noktada başladı.Yıllarca yanlarında olduğum insanlar, dertlerini kendi derdim bilip çözümlemelerine yardımcı olduğum eş-dost-akrabalar, her türlü imkanımı uğruna harcadıklarım, değer verdiklerim, ailem bildiklerim, canım dediklerim ....bir geçmiş olsunu çok gördüler.Değil 5 dk uğramak; arayıp kendilerinin ihtiyaçlarını gidermemi istediler...Çok üzüldüm, çok ama çok kırıldım.Kendime ne çok kızdım.Kabullenemedim ve bir türlü hazmedemedim. Herşey koca bir yalanmış ne acı.İnsanlar bencilleşmiş, duyarsızlaşmış ne fena."Vefa" ölmüş , yası bile tutulmadan.Toplumsal çürüme dedikleri tam da bu olsa gerek. Blogda yazdım mı hatırlamıyorum ama ben 2010 - 2012 yılları arasında kıyametin koptuğuna inanıyorum.Yoksa bugün dünya olarak, ülke olarak , mahalle ya da aile ,birey olarak bunları, yani yaşıyor olduğumuz bu kaosu aşmış olurduk.Eskiden herşey çok farklıydı.İnsanlar ve toplumlar yaşanan olaylara karşı duyarlıydı oysa şimdi öylemi...

Kafamın içinde dönüp durdu günlerce olup bitenler ve benim düze çıkmam zor oldu bu sefer.Hayata , insanlara bakış açım değişti. 11 Haziran doğum günümdü ve ben artık bir karar vermeliydim.Hayatıma gereksiz yere girmiş tüm canlıları, bana sadece yük olanları, hep kendini anlatanları, kendini birşey sananları, kara cahil olduğu halde ben bilirimcileri, durmadan bize ait birşeyleri isteyenleri ve bunu kendilerinde hak görenleri hayatımdan çıkarmalıydım.Hayır tüm bu davranışların altında benim birşey anlamadığımı düşünüyor olmaları ve hala ve hala ve hala istemeye fütursuzca devam edebiliyor olmaları sizce de fazlasıyla ironik değil mi?

"Hayat öğretir" demişti yıllar önce sevdiğim bir büyüğüm.Evet hayat öğretiyor insana, artık durması gerektiğini ve sepetinde taşığı (gönüllü taşıdığı) fazlalıkları atması gerektiğini.İnsanlara yardım etmenin çok güzel olduğunu ama bir süre sonra insanların bunu kötüye kullandığını ve artık buna dur demeniz gerektiğini.Oysa bana doğduğum andan beri öğretilen paylaşmanın, alçakgönüllülüğün, yardımseverliğin birer erdem olduğuydu.Evet hala öyle düşünüyorum.Çünkü beni ben yapanlar bunlar.Ama işte incecik bir ayrım var ki onu anlamam için bunları yaşamam gerekiyormuş.

Şimdi günler sonra buradan, tam da bu noktadan baktığımda sadece teşekkür ediyorum onlara; bana nefes almam ve gereksiz yüklerimden kurtulmam için fırsat yarattıkları için.En çok da " öğrettikleri "
için.Tüm bu sürede bana en büyük , en büyük , en büyük desteği veren canım eşim Adem' e teşekkür ediyorum.Asla karşımda olduğunu hissetmedim, hep yanımdaydı hatta zaman zaman arkamdan ittiren de oydu karar verebilmem için ve tabiki Özdemir Bey.Arada tatsız şeyler yaşasam da biliyorum çok şanslıyım.Çünkü hayatıma dokunabilen güzel insanlar var ve ben artık sadece hakedenin hayatına dokunup, yükünü hafifletmeliyim biliyorum.Ve Cemal Süreya' nın dediği gibi

"Hayat kısa
                 kuşlar uçuyor."

Ne çok konuştum değil mi?Artık ağzımızı tatlandırma zamanı geldi de geçiyor bile:)


Malzemeler
- 3 yumurta 
- 1 su bardağı toz şeker
- 3 yemek kaşığı sıcak su
- 1 yemek kaşığı vanilya ekstratı
- 2 yemek kaşığı labne
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 1 kase doğranmış çilek
- 1+ 1/2 yemek kaşığı buğday nişastası
- un
- kabartma tozu


Yapılışı
  1. Yumurta ve şekeri mikserin yüksek hızında 5 dk kadar çırpın.
  2. Sıcak suyu ekleyip düşük devirde çırpmaya devam edin.
  3. Sıvı  yağı, vanilyayı ve labne peynirini ekleyin.
  4. Un, kabartma tozu ve nişastayı ekleyin.Unu yavaş yavaş ekleyin.Kek hamurunu ne kadar akışkan tutarsanız o kadar yumuşak kekeler elde edersiniz.
  5. Mikseri durdurup doğramış olduğunuz çilekleri kek hamuruna ekleyin ve spatula yardımıyla karıştırın.Kek hamurunu yağlanmış kek kalıbına aktarın.
  6. Önceden 180 dereye ısıtılmış fırında 30 dk pişirin.
  7. Süre sonunda 5 dk tezgahın üstünde beklettiğiniz keki kalıptan çıkarın ve soğuyunca servis yapın.İsterseniz üstüne pudra şekeri serperek veya krema sürerek servis yapabilirsiniz.Afiyet olsun.



Evde olanlarla doğaçlama yapılmış , pandispanya kıvamında nefis çilek kokulu bir kek oldu.Çilekler tükenmeden denemelisiniz.Ağız tadınızın yerinde olacağı bir hafta dileğiyle.
 caferengigul.blogspot.com

21 Nisan 2016 Perşembe

MUZLU KEK


Bir hafta arayla yeniden merhaba.Geçen hafta canım anneciğim vardı ve ben blog yazımı bu yüzden yazamadım.Bir de bir yorgunluk ve uyku hali var son günlerde üzerimde ki sormayın.Uykuyu hiç sevmeyen ben akşamları koltukta uyuya kalıyorum:( bu durumdan hiç mi hiç memnun değilim.Sanırım bahar alerjisi ve bahar yorgunluğundan kaynaklanıyor bu durumum.

Muzlar tezgahlarda bitmeden bu keki mutlaka yapmanızı öneririm.Tarif Lezzet dergisi Mart 2016 sayısından alınmıştır ve şahanedir bilginize.


Malzemeler
- 125 gr tereyağı
- 3 adet muz
- 2 yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 50 gr hindistan cevizi
- 1 tatlı kaşığı vanilya özütü
- 235 gr un
- 1,5 çay kaşığı kabartma tozu
- bir tutam karbonat
- bir tutam tuz
- üzeri için pudra şekeri


Yapılışı
  1. Tereyağını eritin ve soğumaya bırakın.
  2. Yumurta ve toz şekeri mikser yardımıyla çırparak krema kıvamına getirin.
  3. Krema haline gelen yumurtalı karışıma hindistan cevizi ve vanilayayı ekleyip çırpmaya devam edin.
  4. Ilımış olan tereyağını ekleyerek 2 dk kadar çırpın.
  5. Muzları çatal yardımıyla ezerek pürüzsüz bir püre haline getirin ve yumurtalı karışıma ilave ederek karışım homojen bir hale gelene kadar mikserin düşük hızında çırpın.
  6. Tüm kuru malzemeleri ayrı bir kapta eleyerek yavaş yavaş sıvı karışımla birleştirin.
  7. Hazırlamış olduğunuz kek hamurunu yağlayıp unladığınız kek kalıbına dökün.
  8. Hamurun kıvamı fotoğrafta görmüş olduğunuz gibi biraz koyu oluyor.
  9. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 20-25 dk kadar pişirin.
  10. Kekiniz soğuduktan sonra üzerine pudra şekeri serperek servis yapın.Tarifin orjinalinde kekin üzerine biraz bal gezdirin diyordu bilginize:)


Bu kek öyle sıcak sıcak da nefis olan keklerden haberiniz olsun.Hatta ben ertesi ve daha ertesi gün tüketirken fırında azıcık ısıtarak yedim.


Soğuk kış günleri için ideal bir kek.Vanilya, hindistan cevizi, muz ve tereyağı uyumu inanılmaz güzel.Deneyin göreceksiniz.


Ben bu fotoğrafı çektiğimde hanım çantası isimli çiçeğim eve yeni gelmişti.Mevsimlik bir çiçek kendileri ve ömrü tıpkı bir kelebeğin ki gibi kısacık.


Evde kek pişiyorsa mutlaka çay da demlenmiştir.Bazen "hadi kek yaptım gel" diyerek bir arkadaşımı davet ederim , bazende karşıma kendimi alıp derin sohbetlere dalarım bir dilim kekin damağımda bıraktığı lezzetle.
Keyifli hafta sonları diyelim ve haftaya yeni bir yazıda buluşalım.

YazarH.GÜLHAN ÖZ ÖZER 
caferengigul.blogspot.com

24 Şubat 2016 Çarşamba

TARÇINLI RULOLAR


Ne kötü günlerden geçiyoruz.Artık haberleri dinlemek dahi istemiyorum.Ülkede olup bitenler , ölümler, yıkımlar, baştakilerin vurdum duymazlıkları ve yerini bile bulamayan samimiyetsiz taziye mesajları.Gün geçmiyor ki kötü bir haber olmasın.Aklım almıyor tüm bu olup bitenleri, gerçek olamayacak kadar mantık dışı herşey. Ama ne yazık ki gerçek...Kaç kere geçtim yazmak için bilgisayarın başına geçen hafta ama düğümlendi kaldı kelimeler , gelmedi içimden yazmak.Öyle büyük ki yaşanan acılar kelimeler düşüyor cümlelerden ...Ne yazsam , ne söylesem eksik kalıyor...Bazen düşünmekten başım uyuşuyor, öylece boş boş duruyorum.Geçecek diyorum kendi kendime yeniden güç bulabilmek için, elbet bu toplum uyanacak derin uykusundan...Bi umut işte içimi ısıtıyor, ha gayret diyorum kendi kendime toparlan artık, boş boş durmanın kime faydası var.Belki yaptığın birşey, söylediğin bir söz dokunur birilerine ve değişim başlar yavaş yavaş.Bir umut işte...Şu sıralar en çok ihtiyacımız olan şey.



Tarçın en sevdiğim baharat, kokusu mutlu etmeye yetiyor.Sanki üzüntüye, sıkıntıya , mutsuzluğa da iyi geliyor gibi.Bu tarifi Food Network' ten aldım ve sonunda deneyebildim.Mayalı hamur olduğu için sadece tazeyken güzel olacağını düşünmüştüm.Çok yanılmışım hatta bekleyince daha bir güzel oldu.Tek yapmanız gereken servis etmeden önce azcık ısıtmak.Deneyin bayılacaksınız, biz yemelere doyamadık.Evet çok kalorili, evet çok tereyağlı ve evet çok şekerliiiii.Olsun çokkkk lezzetli.Asla vazgeçilemez bir tada sahip.Yerim ve sporumu yaparım arkadaş o kadar yani:)

Malzemeler

Hamur için
- 1 paket instant maya
- 1/2 su bardağı ılık su
- 1/2 su bardağı sıcak süt
- 1/4 su bardağı tozşeker
- 1/3 su bardağı tereyağı ( eritilmiş )
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 yumurta
- 3,5 su bardağı un ( gerekirse 1/2 su bardağı daha eklenebilir )

Dolgu Malzemesi
- 1/2 su bardağı eritilmiş tereyağı
- 3/4 su bardağı şeker
- 2 yemek kaşığı tarçın

Sos Malzemesi
- 4 yemek kaşığı tereyağı
- 2 su bardağı pudra şekeri
- 5 çorba kaşığı sıcak su

Ayrıca  tavanın tabanı için  1'er kaşık tereyağı ve şeker


Yapılışı
  1. Hamur için gerekli olan tüm malzemeleri mikserle yoğurun.Elde ettiğiniz hamur 2 katı büyüklüğe ulaşana kadar mayalanmaya bırakın.
  2. Hamur mayalanınca unladığınız tezgahın üzerinde yarım cm kalınlığında olacak şekilde merdane yardımıyla açın.
  3. Açmış olduğunuz hamurun üzerine eritilmiş tereyağını sürün.Önceden karıştırdığınız tozşeker ve tarçını serpiştirin.
  4. Hamuru rulo halinde sarın.
  5. Rulo halinde sarmış olduğunuz hamuru eşit 12-15 parça olacak şekilde kesin.
  6. Tavanın ( tepsi ) tabanını yağlayıp şeker serpiştirdikten sonra kestiğiniz dilimleri çok sık olmayacak şekilde dizin.45 dk mayalanmaya bırakın.
  7. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 30 dk pişirin.

  8. Tavada sos malzemesi olan tereyağını eritin.Yağ tamamen eridiğinde pudra şekerini ekleyip karıştırın.Kaşık kaşık suyu ekleyerek kıvamını ayarlayın.Kıvam alınca ocağı kapatıp sosu hamurların üzerine gezdirin.
  9. Soğumadan servis yapın ve bu güzelim tarçınlı ruloların tadını çıkarın.Afiyet olsun.



Not:Şeker miktarı fazla gelirse biraz azaltarak yapabilirsiniz.Sosu döktüğünüzde çokmuş gibi gelebilir telaş etmeyin biraz bekleyince hamur çekiyor ve böylelikle çok daha güzel oluyor.Tadı harika ama bir de pişerken çıkardığı koku var kiii ...
caferengigul.blogspot.com

5 Ocak 2016 Salı

KAKAO LİKÖRLÜ ÇİKOLATALI KEK


Yeni seneden 5 günü tükettik bile.Üstelik yağmurla geldi 2016 :) Lütfen güzelliklerle gelmiş ol, barışla, sağlıkla gelmiş ol.Gelmişken insanlığa bolca umut getirmiş ol.Şimdi günler birbiri ardına eklenip gidecek ve bizler bir iz bırakmak için çalışacağız her yeni gelen günle birlikte.Kimin eline değerse elim güzellikle değsin, iyilikle değsin ve anılarında yer bulayım kendime.Zülfü Livaneli ne güzel söylemiş: "dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak herşey".


Yağmur yağıyorsa dışarıda eve gidince hemen kek yapılabilir. Evde ne varsa şöyle bir bakılır, nasıl bir kek yemeli hayali kurulur, damakta  tadı belirir önce, sonra mikserin başına geçilir ve doğaçlama kek hayat bulur .Bazen " eh işte idare eder " de olabilir ama bazen tam da bu kek gibi mükemmel oluverir.Bi mutluluk bi mutluluk damağımda beliren tadı yakaladım diye.


Malzemeler
- 3 yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 1/2 su bardağı kakao likörü
- 100 gr bitter çikolata
- 1 su bardağı un 
- 2 yemek kaşığı kakao
- 1/4 su bardağı badem unu


Yapılışı
  1. Yumurta ve şekeri krema halimi alana kadar yüksek hızda çırpın.
  2. Yavaş yavaş sıvı yağı ve kakao likörünü ekleyip düşük hızda çırpmaya devam edin.
  3. Un , kakao ve badem ununu ayrı bir kapta karıştırın.
  4. Unlu karışımı sıvı karışıma ekleyin ve spatula yardımıyla karıştırın.
  5. Daha önceden benmari usulü erittiğiniz çikolatayı kek hamuruna ekleyin ve karıştırın.
  6. Kek hamurunu küçük kağıt kalıpların 1/2 sini dolduracak şekilde paylaştırın ve fırın tepsisine dizin.
  7. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 20 dk pişirin.Soğuyunca servis yapın.



Damaklarınıza şenlik olsun , mutlu haftalar.
Not:Bu tarifte kullandığım su bardağı 250 ml kapasiteli bir bardaktır.
Yazar caferengigul.blogspot.com
 H.GÜLHAN ÖZ ÖZER

26 Kasım 2015 Perşembe

KIŞA VE SİZLERE MERHABA KEKİ

TAHİNLİ PEKMEZLİ KEK
KIŞA MERHABA KEKİ
MERHABA


Son yazımı doğum günümde yazmışım. Buralara uğramayalı 5 ay olmuş. Zor , sıkıntılı, yorucu, bıkkın, karmakarışık bir 5 ay...Hayatımda herkesten uzak olmak istediğim bir 5 ay. Herşey  12 Haziran sabahı kendimi kırgın hissetmemle başladı.Bir nezle, grip ardından eklenen faranjit ve sinüzit. Aaaa bensiz olmaz diye koşarak ve bağırarak gelen çılgın migren atakları...Biliyorum bunlar 5 ay sürer mi diye düşünüyorsunuz ; inanın bunu bende çok düşündüm. Öyle ki "benim bi hastalığım var ve doktorlar anlayamıyor galiba" bile dedim içimden zaman zaman. Anladım ki insanın yüreği kırgın olunca vücut kırgınlığını yenemiyormuş kolay kolay.Ara ara toparlasam da kendimi ülkenin hali, yaşanan onca tatsız şey, elimi uzatıp kurtaramadığım insanlar, ölenler, sırlar, arkadaşların sorunları öyle bir çöküyormuş ki insanın omuzlarına ruh yorgunluğu vücuda hastalık olarak geri dönüyormuş.Oysa insan hiçbir şeyi takmamayı biraz olsun başarabilmeliymiş ve insan herkese yetemezmiş.Nasıl yetsin ki henüz sihirli değnek icat olunmadı! İnsanın umudu kalmayınca olmuyormuş, olduramıyormuş bir türlü...Hal böyle olunca da yazmak istenmiyormuş; satır aralarına saklanmasın bu kötü şeyler, umutsuzluk diye. Anlık paylaşımlar instagram aracılığıyla kolayca yapılabiliyormuş çünkü umutsuzluğun ve kırgınlığın saklanabileceği paragraflar zaten yokmuş orda, satır araları ise rahatlıkla kurtarılabiliyormuş. Ama işte blog yazmak ...  kendini maskelemeyi başaramadığın bir yermiş.


Nefes aldığımız sürece öğrenmeye devam ediyoruz.Yaralanmayı, kırılmayı, düşmeyi, iyileşmeyi, ayağa kalkmayı, başedebilmeyi, herkesin kendince haklı olduğunu, kimsenin yüzde yüz haksız olmadığını ve uçan kuşların kanadından savrulan incecik tüylerine takılan bebek umutları yakalayabilmeyi.Çünkü insanoğlu umudu olmadan yaşayamaz.


Biz hepimiz iyiyiz ailecek.Bu yaz ıhlamurum ilk defa çiçek verdi ve yıllardır açmayan mum çiçeğim çılgına bağladı:) Künar ağacım ilk meyvelerini bu yaz verdi:)Ve ben hala domatesimi-biberimi bahçemden topluyorum. Şero hala böyle şebeklikler yapıyor bizi görünce:) 


Biz...tam 21 yıldır gözlerinde kendimi gördüğüm adamla iyiyiz.O zaman yazabiliriz:)


2gün önce instagramda paylaşmıştım bu keki. Bloga bununla dönmemin müsebbibi çocukluk arkadaşım, canımm Nurhan'ım. Kekin tarifini yazıp kendimle birlikte İstanbul'a götürmemi dilemiş.Ben de kıyamadımçok  beklemesin  istedim bloga yazayım dedim:) Anneler: bu kek tam sizin gözbebeğiniz çocuklarınız için biçilmiş kaftan besleyici, sağlıklı...daha ne olsun dii mi ama:) 

Malzemeler
- 3 yumurta
- 140 gr tereyağı ( eritilip, soğutulmuş )
- 1 su bardağı toz şeker 
- 1 su bardağı yoğurt
- 3/4 su bardağı tahin
- 1 su bardağı dövülmüş ceviz
- 3 su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu
- 1/2 su bardağı pekmez


Yapılışı
  1. Yumurtaları ve toz şekeri mikserin yüksek hızında 5 dk kadar çırpın.
  2. Sırasıyla tereyağı, yoğurt ve tahini ekleyip orta hızda çırpmaya devam edin.
  3. Un ve kabartma tozunu eleyin ve yavaş yavaş sıvı karışıma ekleyerek çırpın.
  4. Dövülmüş cevizleri ekleyip spatula yardımıyla karıştırın.
  5. Pekmezi ekleyin ve spatula ile bir tur karıştırın.Yani homojen bir karışım olması için çaba harcamayın.Pekmez kek karışımına karışmasın:) uçsun ama koşmasın misali:))))
  6. Yağlanmış kek kalıbına aktardığınız karışımı 180 dereceye ısıtılmış fırında 30 dk pişirin. Olur da keki fırına verince elektrikler kesilirse ( benim öyle oldu ) ilk 10-15 dk'yı atlattıysanız fırının kapağını açmayın.Süre sonunda pişmiş oluyor.Size de afiyetle sevdiklerinizle tüketmek düşüyor.

Demiş Halil Cibran .Beni çok etkilemişti bu sözler , paylaşmak istedim.Yüreğinizden umudunuz hiç ama hiç eksilmesin efendim.


Bu güzel kırçiçeği demeti sayfama uğrayan, mesaj bırakan, merak eden ya da etmeyen, bi bakıp çıkan, tariflerden denemeler yapanlara gelsin.Umutla kalın, mutlu kalın.
Yazar caferengigul.blogspot.com
 H.GÜLHAN ÖZ ÖZER

18 Mayıs 2015 Pazartesi

LİMONLU - GLAZÜRLÜ KEK


Yeni haftaya güzel bir kekle merhaba diyelim mi?

Malzemeler

- 3 yumurta
- 60 gr tereyağı
- 230 gr toz şeker
- 100 ml krema 
- 2 yemek kaşığı kaynar su
- 1 yemek kaşığı limon suyu
- 3 adet limonun rendelenmiş kabuğu
- 180 gr un
- 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
Glazür için:  - 1 kahve fincanı  kaynar su
                      -  100 gr pudra şekeri
                      -  1-2 damla limon suyu


Yapılışı
  1. Yumurta ve toz şekeri mikserin yüksek hızında krema kıvamını alana kadar çırpın.Hafif eritilmiş ama kesinlikle sıcak olmayan tereyağını karışıma ekleyip çırpmaya devam edin.
  2. Sıcak suyu mikser düşük hızda çalışır vaziyetteyken ekleyin ve çırpmaya devam edin.Limon suyu, limon kabuğu rendesi ve kremayı ekleyerek düşük hızda çırpmaya devam edin.
  3. Un ve kabartma tozunu eleyerek yavaş yavaş sıvı karışıma ekleyin.
  4. Yağlanmış ve unlanmış kalıba homojen hale gelmiş kek hamurunu dökün.
  5. Önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında 40-50 dk pişirin.Keki fırından alıp soğumaya bırakın.
  6. Bir kabın içine glazür için hazırladığınız kaynar suyu, pudra şekerini ve limon suyunu koyup karıştırın.Kabı sıcak su dolu başka bir kabın içine oturtarak ( benmari usulü ) 2 dk boyunca sürekli karıştırın.
  7. Glazürü kekin üstüne güzelce yayın.Kekiniz hazır, afiyet olsun.

Bu kekin üzerini glazürle kaplamak yerine kremayla da sıvayabilirsiniz.Hatta  pasta gibi  katlandırıp, katları limonlu şekerli suyla ıslatıp arasına limonlu pastacı kreması sürebilirsiniz.Ya da üstünü eritilmiş çikolatayla kaplayabilirsiniz.Bu kek pasta olmaya pek bi müsait:) Benden şimdilik bu kadar efendim.Keki bol bir hafta sizlerle olsun.
Yazar caferengigul.blogspot.com

16 Nisan 2015 Perşembe

TAHİN-PEKMEZLİ KEK

MERHABALARRRR :)


Pazartesi yazayım, Salı'da olur aslında...of hafta sonuna geldik, bence en iyisi Pazartesi yazmak...derken bunca zaman geçmiş.Oysa hep aklımdan yazıyordum ben ; yemek yaparken, araba kullanırken, bahçeyle uğraşırken, kitaplığımı toparlarken, yürürken...Ama bir türlü aklımdan tuşlara dökülemedi o güzelim yazılar.Kabul ediyorum biraz tembellik var ama asıl sebep hayatım hakkında verilmesi gereken kararlarımın olmasıydı.Neyse bir şekilde geçtik diyelim.Sahi geçtim mi ben o günleri............? Yoksa daha hala kafamı kurcalayan düşünceler mi var:) Hep var hep...İşte ben de böyleyim, düşünürken zamana yenilenlerden.


Neyse efendim, bugün çok yoğun ve yorucu bir gündü benim için.Güne pazar alışverişiyle başladım.Haftanın en sevdiğim günü Perşembe .Çünkü Yalıkavak pazarı Perşembe günü kuruluyor ve ben pazarın ilk ziyaretçilerinden olmalıyım mutlaka.Bahar pazara öyle bir gelmiş ki...Önce pazara git, büyük bir keyifle ve sohbetle alışverişini yap.Sonra eve gel, aldıklarını yıka, kurula ve yerleştir.Ofise geç, biraz takıl :) Eve doğru yola çıkmışken çay ve şekerin bittiği gelsin aklına ve hemen marketin yolunu tutup eksikleri tamamla.Sonunda evdeyimmm.Aldığın minik mandalinlerin reçelini yap, bir yandan ortalığı toparla.Çay suyunu koy...ve işte tam o anda canın kek istesin.Şöyle tahinli-pekmezli bişey olsun, mis gibi koksun, e birazda ceviz olsun.Olmaz mı ? olur olur, bence çok güzel olur. "kendim için" yorgunluğumu atmak için dedim ve bu nefis kek çıktı ortaya.


Malzemeler
- 4 adet köy yumurtası
- 1 su bardağı toz şeker
- 1/2 su bardağı pekmez
- 1/2 su bardağı tahin
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 50 gr tereyağı ( eritilmiş )
- 4 kahve fincanı un
- 1 paket kabartma tozu
- 1 su bardağı ceviz ( dövülmüş )

Yapılışı

  1. Yumurtaları ve şekeri mikserle yüksek hızda krema kıvamını alana ( 5 dk ) kadar çırpın.
  2. Mikser düşük hızda çalışırken yavaş yavaş  ve sırasıyla pekmez, tahin , sıvı yağ ve tereyağını ekleyin.
  3. Un ve kabartma tozunu ekleyip çırpın.
  4. Cevizleri hamura ekleyin ve spatula yardımıyla karıştırın.
  5. Hamuru yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına dökün.
  6. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 30 dk pişirin.
Immm bilmem anlatabildim mi?Kekimden sıcak sıcak bir dilim kestim, çayımı aldım ve balkona çıkıp tüm yorgunluğumu attım.Beni bu kadar mutlu eden kekin güzelliği miydi , denizin dinginliği mi bilemedim.Cep telefonuyla bir foto çekip instagramda paylaştım.Sevgili Füsun "acil tarif" deyince başladım yazmaya.Yazmayı kafaya koymuştum ama Füsun'un çağrısı daha bir hızlandırdı sanki beni:)

Bir günü de böylece bitirmiş oldum.Tabi koşturmaca kekle bitmedi.Kısa kısacık bir molaydı geldi geçti.Yazımı da yazdığıma göre artık biraz blog ve biraz da kitap okuyabilirim.Keyifli geçsin günleriniz.
Yazar caferengigul.blogspot.com