Salatalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Salatalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Haziran 2017 Çarşamba

DENİZ BÖRÜLCESİ SALATASI


Oldukça iddialı bir bitki kendileri, dik başlı ve mağrur :)) Herkesler sevmeyebilir onu ve birçok evde yapılmaz kendileri.Ama Ege'liler bilir ve doğru hazırlanırsa sevmemek için bir neden yoktur.Hatta ve hatta parmakları yemek garantidir:)


Adı üstünde deniz kenarlarında yetişirmiş kendileri, tuzlu suya dayanıklılığı oldukça yüksek ve bu yüzden kendiliğinden tuzlu.Kısacası pişirirken ve tüketirken tuz eklememelisiniz.


Üstelik bir dolu faydası var, internetten araştırıp rahatlıkla bulabilirsiniz.Ama benim için bu kadar değerli olma sebebi tadı.Üsteki foto pişmeden önceki hali.Tarifine gelince ; büyükçe bir tencerede içme suyunu kaynatın.Su kaynayınca yıkanmış olan deniz börülcelerini içine atın.Bu arada topraklı olan kök kısımlarını yıkamadan önce kesmeyi unutmayın.10 dk kadar kaynatmanız yeterli olacaktır.Ama siz yinede elinizle kontrol edin; yumuşamışsa tamamdır.Aman dikkat çok fazla haşlayıp çamur haline getirmeyin, ayıklayamazsınız.


Bu fotoğraf tam kararında haşlanmış haline aittir.Biraz ılıyınca elinize alın ve çok sıkmadan aşağı doğru tek tek çekin.Yani kılçığından ayırın.


İşte böyle :) Biraz zahmetli gibi görünse de keyifli ve sonunda ulaşacağınız lezzet için buna değer.


Deniz börülcelerinin tamamını ayıkladıktan sonra üzerine zeytinyağı ve limon suyu gezdirin. Tekrar hatırlatıyorum tuz eklemeyin.Çünkü sebze gerekli tuzu kendisinde bulunduruyor. 


Arzunuza ve hazırlamış olduğunuz börülce miktarına göre rendelenmiş sarımsak da eklediyseniz muhteşem salatanız damaklarınızı şenlendirmek için hazırdır.Hadi çekinmeyin, gözünüzü de korkutmayın, balık restoranlarının vazgeçilmez mezesini siz de evinizin mutfağında pek ala yapabilirsiniz.Bu tarif bunun için yerini aldı burada:)


Son noktayı mevsimin gözdelerinden çileklerle bezenmiş mini bir  pasta ile koyalım mı? Çilekli pasta tadında güzel günler dileyerek , en kısa zamanda yeni yazıda görüşelim.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

NOHUT SALATASI


Bu aralar havalar tam benlik:)Ben bir yağmur delisiyim.Bodrum bu yıl yağmura doyuyor.Sabah günlük güneşlik bir güne merhaba diyoruz.Ancak öğleden sonra güneş yavaş yavaş  bulutların ardına saklıyor; "bulamazsınız ki beni" dercesine:) Akşam üzeri hoop yağmur başlıyor.Önce gökyüzü fotoğraftaki gibi bir hal alıyor.Yağmur yağıyor , yağıyor, yağıyor, yağıyor...Şero ve ben balkonda manzaranın keyfini çıkarıyoruz.Elimde de karanfilli, tavşan kanı bir fincan çayım..Karanfilli çayım babannemden yadigar.Yağmur diniyor, kuşlar başlıyor şakımaya.Sonra gözümün gördüğü:


Ne denir ki?Benim gördüğümü sizde görün istedim bugün.Sonrası hayaller, kitaplar, nefes almalar...Öyle basit bir nefes değil sözünü ettiğim.Şu yukardaki görüntünün hakkını verecek, o kızıllığı bir nefesle içine çekecek kadar derin bir nefes.Şükür dolu bir nefes, mutluluk dolu bir nefes, huzur dolu bir nefes, kuş cıvıltılı bir nefes, deniz kokulu bir nefes, toprak kokulu bir nefes, miyavlamalı bir nefes ve tüm sevdiklerimi içime alıp sarmalayacak güçte bir nefes.

Daha ne diyeyim.Yağmur sen yağ ...doğa temizlensin, bitkiler canlansın, ... ben mutlu olurum.Bu bana yeter koca dünyada...


Bu yazının ardından pek uygun olmasa da tarifsiz geçmek istemedim.Biraz sonra misafirlerim gelecek.Onlara keçi tandır , zeytinyağlı yaprak sarma, fırında minik patates hazırlıyorum.Tatlı olarak yeni yeni yapmaya başladığım keçi sütünden salepli geleneksel dondurma ikram edeceğim:)Tabiki artık sofralar balkona kuruluyor:)Daha işim çok anlayacağınız.O yüzden tarifim bu kadar kolay:)

Nohut salatası benim favori bakliyat salatamdır.Kolay ama lezzeti bol.Haşlayıp suyunu süzdüğünüz nohutları ( kabuklarını çıkaracak sabrınız varsa çok daha da güzel olacaktır )  servis yapacağınız kaseye alın.Mümkünse taze çekilmiş kimyon, tuz ve pulbiberle tatlandırın.Biraz maydanoz doğrayıp; zeytinyağı ve limon suyu gezdirdiniz mi işlem tamamdır.Bu salatanın can alıcı noktası kimyonudur bilginize.Benden bugünlük bu kadar mutfağa gitmem lazım.Hazırlansın yemekler, gelsin misafirler ve bir masanın etrafında başlasın derin derin sohbetler.
Yazar caferengigul.blogspot.com

21 Nisan 2015 Salı

ÇİĞ ENGİNAR SALATASI


Mart ayından beri tezgahlarda bolca rastlıyoruz kendilerine.Ama Bodrum'un yerel mor enginarı daha yeni yeni boy göstermeye başladı  pazar tezgahlarında.İkisi de enginar diyenleriniz olabilir.Ama en az görüntüleri kadar tatları da   farklı.Misal  Enginarlı Pilav ' da mümkünse mor enginar kullanılmalı bence çünkü daha aromatik bir tada sahip.Söz konusu çiğ enginar salatası ise mutlaka sakız enginar aranmalı.Bu tarife yumuşak yapısı nedeniyle en çok sakız enginar yakışıyor.

Efendim pazardan körpe , en büyüğü mandalinden hallice olacak şekilde enginarlar alınır.Taze nane ve limon almayı unutmayın.Ya da benim gibi bahçenizden tedarik edin:)Benim bahçem yok diyorsanız nane küçük bir saksıda pekala olur bi deneyin.Limon ağacının bazı türlerini bile salonlarında yetiştirenler var ama bu konuya ben hakim değilim.

Enginarı soymaya başlamadan önce bir kaseye 1-2 limonun suyunu sıkıp hazır edin.Enginarların dış yapraklarını elinizle koparıp atın.Sert kısımlarını bıçakla temizleyin ve enginarın uç kısmını kesin.Elinizde enginar kalbi diye adlandırılan kısmı ve taze taç yaprakları kalmalı.Enginarlar yeterince körpe ise içinde tüyler olmayacaktır.Temizlediğiniz enginarları olabildiğince ince kesip limon suyunun içine bırakın.

1/2 limon ve bolca zeytinyağıyla bir sos hazırlayın.Tabiki biraz da tuz ekleyin.Limon suyunda beklettiğiniz enginarları hızlaca yıkayın.Servis tabağına yerleştirdiğiniz enginar dilimlerinin üzerine sosu gezdirin.Nane yapraklarını ince ince dilimleyin ve enginarların üzerine serpiştirin.Dilerseniz limon suyundan aldığınız enginarları yıkamadan da soslayabilirsiniz. Ben limon tadı biraz baskın kaldığı için yıkamayı tercih ediyorum.Nane yerine dereotu da kullanabilirsiniz.Tercih sizin.Her haliyle nefis bir salatanız oldu.Baharlı tadı damağınızda şenlik, midenizde bayram çoşkusu yaratacak bu enginar salatası 2-3 saat kadar beklerse ya da 1 geceyi buzdolabında geçirirse....of ki ne offf...


Görüntüsü bile yeter...İnsan doyamıyor bakmalara, yemelere.Yanına birkaç dilim ekşi mayalı ekmek ve bir kadeh beyaz şarap.İster enginarın kalbini çalmakla yetinin, isterseniz bu sofrayla sevdiklerinizin.

12 Kasım 2014 Çarşamba

AHTAPOT SALATA


Balık restoranlarında yedikten sonra tadı damağınızda kalıyorsa bir de evde yapmayı denemelisiniz.Ben yemesini çok severim.Ama asıl onu alıp yıkaması, haşlaması ve sıyırması benim için tam bir mutluluk ritüelidir.Pişmeden önceki ipeksi dokusu muhteşemdir.Piştikten sonra tam tabiriyle, tereyağından kıl çeker gibi çekip çıkarırsınız o yumuşacık bacaklarını derisinden.Dedim ya benim için başlı başına bir keyif ahtapotla uğraşmak.


Fotoğrafta gördüğünüz henüz pişmemiş hali kendilerinin.Bu tarif için bize gereken temel malzeme ahtapot ve  haşlamak için su.Ahtapotu mümkünse çarpılmış almalısınız.Çünkü bu işlem hem ahtapotu yumuşatıyor, hem de pişme sırasında oluşacak köpüklenmeyi en aza indiriyor.


Şunun güzelliğine bakar mısınız.Vantuzları inci tanesi gibi dizilmemiş mi?Gelelim nasıl yapıldığına.Çarpılmış ahtapotu düdüklü tencereye yerleştirip üstünü geçmeyecek kadar su ekliyoruz.Düdüklü tencere pişirme süresini oldukça kısaltıyor.Normal bir tencerede 2-3 saat kadar haşlamanız gerekirken düdüklüde pimi çıktıktan sonra 30 dk yeterli oluyor.


30 dk'lık haşlama işleminin sonunda ahtapotun görüntüsü fotoğraftaki gibi oluyor.Aslında bu şekilde de yeniliyor.Ama biz ahtapotumuz biraz ılıyınca ( tamamen soğumamalı ) elimizle kırmızı, vantuzlu derisini sıyıracağız ki benim en sevdiğim işlemdir:)


Ahtapotun tüm derisini aynı şekilde sıyırarak beyaz etini ortaya çıkarıyoruz.Dilerseniz derisini az unlayarak kızartabilirsiniz.Pek lezzetli oluyor haberiniz olsun.


Ben rokayı çok yakıştırıyorum ahtapot salatasına.Servis yapacağınız tabağın altını roka yapraklarıyla kaplayın.Dilimlediğiniz ahtapotu zeytinyağı ve limonla harmanlayıp rokaların üstüne yerleştirin.Dilerseniz taze çekilmiş karabiber ekleyebilirsiniz.Ahtapot salatanız hazır.Afiyet olsun.

Yazar caferengigul.blogspot.com

3 Kasım 2014 Pazartesi

YOĞURTLU KURU BİBER


Kış hazırlıklarından biri de sebze kurutmak.Çocukluğumun bir kısmının geçtiği Konya'da aklınıza gelebilecek her şey kurutulurdu.Oysa Ege'de kurutma işlemi Konya' ya göre oldukça sınırlı sebze için uygulanıyor.Belki günümüz koşulları , belkide kışın yeşil otların bol olması Ege 'de sebze kurutma işini Anadolu' ya göre az yapılır kılmış.Ege pazarlarını gezme fırsatınız olursa bol bol kurutulmuş patlıcan ve biber dizileri görürsünüz.Hatta yaz aylarında evlerin balkonlarında, pencerelerinde, bahçelerde ve teraslarda gösterişli birer kolye misali yerlerini alırlar.


Yapması çok kolay olan bu yoğurtlu kuru biberi ister salata olarak tüketin, isterseniz de rakınıza meze yapın.Ama mutlaka bir yapın deneyin, seveceksiniz.

Malzemeler
-  15-20 adet kurutulmuş biber
-  3 yemek kaşığı katı ( süzme ) yoğurt
-  1 adet soğan
-  3 yemek kaşığı zeytinyağı
-  2 diş sarımsak
-  tuz
-  su


Yapılışı

  1. Kuru biberleri üstünü örtecek kadar sıcak su dolu tencerede  3 saat  bekletin.Sonra biberler yumuşayana kadar haşlayın ve süzün.
  2. Soğanı yarım daire şeklinde doğrayın.Tavaya zeytinyağını dökün ve soğanları renkleri dönene kadar kavurun.Soğanlar kavrulmaya yakın doğradığınız sarımsağı ekleyin 2-3 dk daha kavurun.
  3. Daha önceden süzmüş olduğunuz biberleri 1 cm aralıklarla doğrayın ve kavrulmakta olan soğanlara ekleyin.5 dk sonra ocağı kapatın ve soğumaya bırakın.
  4. Katı yoğurdu biraz su ilave ederek ezin.Soğuyan biberleri ekleyip karıştırın.Dilerseniz bu aşamada 1 diş rendelenmiş sarımsak ekleyebilirsiniz.Afiyet olsun.

Mutlu haftalar.
Yazar caferengigul.blogspot.com

25 Mart 2014 Salı

ÇİNGEN SALATASI ( PİLAVI)

Son 1 saattir ne yazsam, yazsam mı yazmasam mı diye ekranın karşısında duruyorum.Öyle dağınık ki kafam ve öyle keyifsizim ki bu aralar.Ülke geriye, hep geriye giderken zor geliyor tarif yazmak.Hiç yakışmıyor şu olanlar ATATÜRK Türkiye' sine.
...
...
Bu noktalarda ne diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Aslında ben bu yazıyı yazmaya dün başlamıştım.Yani noktaların üstündeki paragraf dün akşam yazıldı.Sonra devam edemedim, içimden gelmedi.Şimdi yeniden deniyorum.Ve içimden haykırmak geliyor "KRAL ÇIPLAK" .Oysa ki ne çok insan ne uzun zamandır haykırıyor "KRAL ÇIPLAK" diye.Demek ki masallarda kalmış çıplaklığını geç de olsa fark edebilenler.

İşte ben böyleyim; hiçbir şey olmamış gibi devam edemiyorum.Ondandır bu yukarıdaki birkaç kelamım.


Güne güzel başlamamın en kolay yolu değil midir kahvaltılar.30 Mart sabahı güne güzel bir kahvaltıyla başlayalım ve ATATÜRK Türkiye'si için oy kullanmaya gidelim.Gidelim ki aydınlığa çıkalım.


Kimileri çingen salatası, kimileri çingen pilavı olarak adlandırıyor bu bahar lezzetini.Eminim birçoğunuz  biliyorsunuz ama bir de benden okuyun istedim.Öyle uzun uzun anlatmak değil niyetim, tıpkı yapılışı gibi kolayca yazıvermek isteğim.Domates, salatalık, yeşil biber ve soğanı dilediğiniz gibi doğrayın.Öyle bakmayın ölçü yok , siz nasıl isterseniz öyle yapın.Kimi domatesini bol sever, kimi çökeleğini, kimi de benim gibi nane ve zeytinyağını.Paşa gönlünüz nasıl arzu ederse öyle. Çökeleği ve ince kıyılmış taze naneyi de ekleyin.Zeytinyağını gezdirip, limonunu sıktınız mı çingen salatanız hazır.Size düşen tazecik ekmeği suyuna batırıp batırıp yemek ve çayınızı yudumlamak.

Aydınlık günler dileğiyle.
Yazar caferengigul.blogspot.com



18 Aralık 2013 Çarşamba

KISIR


Bütün kızlar toplandık, toplandık, toplandık:) Yedik içtik, sohbet ettik, bol bol güldük eğlendik.Menüde neler yoktu ki!..Çokça kahkaha vardı en başta.Sonra müthiş lezzetli yiyecekler...Ama en güzeli uyum vardı, pozitif bir enerji vardı.Ee daha ne olsun değil mi?

Yiyecekleri kısaca listeleyelim:


Rulo poğaça ( zeytinli ve peynirli ): Sıcacıktı ve mis gibi kokular sarmıştı evi:)


Süprizli kurabiye :altı kıtır bisküvi tadında , içi yumuşacık marşmelov dolgulu ve üstü çikolata kaplı.Ama Mert Ali "yaramaz kurabiye" olarak değiştirdi adını.Çünkü dişleri değişmekte olan Mert Ali'ye yaramazlık yaptı bu kurabiyeler :)


Elmalı kurabiye , anne adayımızın isteğiydi kendileri.Tarifi için tık tık...


Ve sofranın  kahramanı...ta ta ta taaaam: karşınızda.. kısır :)Sanırım sevmeyen yok kendilerini.


Zeytinyağlı biber turşusu


Domates turşusu


Kısırın eşlikçileri; marul, salatalık, domates.

Ve fotoğraflamayı unuttuğum rulo pasta, Ayşe haladan portakallı kek, Elif abladan tuzlu çıtır kurabiyelerde lezzet kattılar soframıza.Dedim ya biz bol bol eğlendik o gün.Günün sonunda öyle güzel iki resim aldım ki minik misafirlerimden tüm yorgunluğum uçup gitti.

 Ben mutfakta yemek pişirirken ve  Sena' yı düşünürken :)

Mert Ali'nin doğum gününde pastasını teslim ederken : )

Herkesin kendine göre bir kısır tarifi mutlaka vardır.Bu da benim tarifim; belki denemek isteyen olur.

Malzemeler
- 1/2 paket ince bulgur (düğü)
- 2 adet irice kuru soğan
- 2 yemek kaşığı salça
- 1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
- 1 çay kaşığı acı pul biber
- 1 su bardağı zeytinyağı
- 1/2 demet dereotu
- 1/2 demet maydanoz
- 1/2 demet taze nane
- 4-5 adet marul yaprağı
- 1 adet domates
- 1-2 adet salatalık
- 3 adet yeşil soğan
- 1-2 adet haşlanmış patates
- 1/2 çay bardağı nar ekşisi
- karabiber, tuz , kuru nane
- su

Yapılışı
  1. Bulguru derin bir kasenin içine alın.Üzerini yarım cm geçecek kadar kaynar su ekleyip kapatın.
  2. Kuru soğanları yemeklik doğrayın ve 1 yemek kaşığı zeytinyağında kavurun.Renkleri değişince salçayı ekleyip 1-2 dk daha kavurup ocağı kapatın.Toz biberi ekleyip karıştırın.
  3. Siz soğanları kavururken bulgurlar sıcak suyun etkisiyle şişmiş olacaklar.Bir kaşık yardımıyla bulguru havalandırın ve soğanlı salçalı karışımı ekleyip karıştırın.
  4. Haşlanmış patatesleri rendeleyip bulgura ekleyin.
  5. Tüm yeşillikleri, domates ve salatalığı küçük küçük doğrayıp bulgura ekleyin.
  6. Son olarak baharatlar, zeytinyağı ve nar ekşisini de ilave edip elinizle homojen bir karışım olana kadar yoğurun.Kısırınız hazır , afiyet olsun efendim.
Not: Zeytinyağı  ve ekşisi az gelirse damak tadınıza göre ekleyebilirsiniz.Ben genelde tadına bakarak bu ayarlamayı yaparım.

Yazar caferengigul.blogspot.com

23 Eylül 2013 Pazartesi

MAŞ PİYAZI

Bu bitkiyle tanışmam canım annem sayesinde olmuştu.Bir aralar şeker problemi nedeniyle doktoru gözetiminde diyet yapmıştı.Maş fasulyesiyle de o dönemde tanıştık.Kendileri şeker düzeyini düşürücü etkiye sahip bir bitkiymiş.


Ülkemizde Doğu ve Güney Doğu Anadolu' da yetiştirilen maş fasulyesi Çinliler tarafından da hastalıkların tedavisinde kullanılmaktaymış.Annem haşlayıp salatalarına , pilavlarına ekledi o dönemler.Piyaz hali bence en leziz hallerinden biri.



Malzemeler

- 3/4 su bardağı maş fasulyesi
- 1/2 demet taze soğan
- 1/2 demet taze nane
- 2 adet közlenmiş kırmızı biber
- 3 yemek kaşığı nar ekşisi
- 1 çay kaşığı sumak
- tuz
- zeytinyağı


Yapılışı

  1. Fasulyeyi bir gece önceden ıslatın.Ertesi gün süzdüğünüz fasulyelerin üzerini 2 parmak geçecek kadar su ekleyerek kaynatın.
  2. Fasulyeler piştiğinde güzelce süzün.
  3. Yeşillikleri ince ince doğrayıp fasulyeye ekleyin.
  4. Közlenmiş kırmızı biberi de minik minik doğrayın ve fasulyeye ekleyin.
  5. Nar ekşisi, sumak ve zeytin yağını ilave edip güzelce karıştırın.Zeytin yağını bol kepçe eklemelisiniz.Daha bi lezzetli oluyor:)
Çok hafif ve ferah bir salata oluyor.Ben et yemeklerinin yanına çok yakıştırıyorum.Mutlu haftalar.
Yazar caferengigul.blogspot.com

4 Nisan 2012 Çarşamba

ISPANAK SALATASI

Malum yaz geliyor ve herkes zayıflama telaşında.Eh bizde aynı durumdayız.Bir kaç kilo fazlamızı vermek adına porsiyon azaltması yaptık ve bazı akşamlarda salata yemeye başladık.Ben bu salatayı eşimden öğrendim ilk tanıştığımız zamanlarda ve çok hoşuma gitti.Ispanak sevmeyen çocuklar için de bir alternatif olabilir bence.


Bu da uzun uzadıya anlatılacak tariflerden değil.Kısaca malzemeleri yazalım:

- ıspanak
- taze soğan
- domates
- çökelek
- zeytinyağı
- birazcık da yağlı zeytin
- limon

Malzemelere miktar yazmadım, size kalmış.Yeşillikleri güzelce yıkayın ve irice doğrayın.Domatesi doğrayın ve ekleyin.Çökelek, yağlı zeytin ve zeytin yağını da ilave edip karıştırdınız mı salatanız hazır demektir.Limon sıkmayı unutmayın.Afiyetle tüketin.